Piknik günü, sabahın erken saatlerinde başladı. Baran erkenden gelip hazırlıklara yardım etmiş, ailemin ve komşularımızın gönlünü kazanmaya devam etmişti. Annem, Baran’ın herkesle olan uyumuna şaşırmış gibiydi; onu tezgâhta tabak taşırken ya da küçük çocuklara oyunlar öğretirken izlerken yüzündeki ifadeyi fark ettim. Yavaş yavaş, aralarındaki mesafe kapanıyordu.
Ama benim için o günün en özel anı, piknik alanından biraz uzaklaşarak Baran’la yalnız kaldığımız zamandı. İnsanlar yemek yedikten sonra yavaş yavaş gölgelerde dinlenmeye çekilmişti. Baran, yanıma gelip alçak bir sesle, “Hadi biraz yürüyelim,” dedi.
Onunla sessizce ormana doğru ilerlerken, kuş sesleri ve yaprakların hışırtısı bize eşlik ediyordu. Baran, elimi nazikçe tuttu ve birbirimize baktığımızda gözlerinde bir sıcaklık gördüm.
“Her şey yolunda mı?” diye sordu, yüzünde hafif bir tebessümle.
“Senin yanındayken her şey yolunda,” diye fısıldadım. “Ailemin sana alıştığını görmek beni çok mutlu ediyor.”
Baran, bir ağacın altında durup yüzünü bana çevirdi. “Lara, bunu sadece senin için yapıyorum. Seni hayatımın her parçasına dahil etmek istiyorum. Ama bunun sadece senin ailenle sınırlı olmadığını da biliyorum. Biz bir takımız. Beraber her zorluğun üstesinden geleceğiz.”
Onun bu sözleri, içimdeki tüm şüpheleri susturdu. Bana daha da yaklaştı ve alnımı nazikçe öptü. “Seninle her şeyin üstesinden gelebilirim,” diye fısıldadı.
O an, ormanın sessizliğinde sadece birbirimize ait gibiydik. Baran, beni bir ağacın altındaki gölgeliğe oturtup yanına çekti. “Sana bir şey söylemek istiyorum,” dedi, sesi alçak ve ciddiydi.
“Nedir?” diye sordum, merakla yüzüne bakarak.
“Biliyorum, uzun zamandır bunun için doğru anı bekliyordum. Ama artık eminim. Sen benim için sadece bir sevgili değilsin, Lara. Sen benim hayatımın anlamısın. Seni tanımadan önce, hayatta neyi aradığımı bilmiyordum. Ama şimdi, her şey çok net. Sen benim her şeyimsin.”
Bu sözler, kalbimin derinliklerinde yankılandı. Gözlerim doldu ve ona sarılmaktan başka bir şey yapamadım. “Ben de seni aynı şekilde hissediyorum,” dedim. “Seninle her şey daha güzel, daha anlamlı.”
Baran, yüzümü ellerinin arasına alıp gözlerimin içine baktı. “Bir gün, seninle bir aile kurmayı hayal ediyorum. Ama önce seni hak etmek için her şeyi yapacağım. Seninle aynı hayali kurmak istiyorum, Lara.”
Bu sözler beni o kadar etkiledi ki, gözyaşlarımı tutamadım. “O hayali birlikte kuracağız,” dedim. “Ben de aynı şeyleri hissediyorum.”
O an, aramızdaki bağın ne kadar güçlü olduğunu bir kez daha hissettim. Baran, beni kollarına çekip sıkıca sarıldı. “Ne olursa olsun, seni asla bırakmayacağım,” dedi, sesi güven doluydu.
Biz orada, gölgelerin ve kuş seslerinin arasında, sadece birbirimize aittik. Zaman durmuş gibiydi. Baran’la geçirdiğim bu an, hayatımın en özel anılarından biri olarak kalacaktı. Ve biliyordum ki, önümüzdeki zorluklar ne olursa olsun, onunla bu yolculuğa devam etmeye hazırdım.
————-
Baran’la gölgelerin arasında geçen o özel anın ardından piknik alanına geri döndüğümüzde, yüzümde hala hissettiğim mutluluğun izleri vardı. Baran, ailemin yanına doğru ilerlerken dönüp bana göz kırptı ve bir şey fark ettim: Onun bu kararlılığı, etrafındaki herkesi etkiliyordu.
Ailemin yanına oturduk ve biraz sohbet ettik. Baran’ın annemle mutfak tariflerinden konuşması, abimin futbol ve askerlik hikayeleriyle ilgilenmesi, onu onlara daha yakın kılıyordu. Ama Baran’ın gözleri sürekli benim üzerimdeydi; her fırsatta bana bakıyor, benimle konuşurken yüzündeki gülümseme daha da derinleşiyordu.
O günün sonunda, herkes yavaş yavaş eşyalarını toplayıp dönüş hazırlığına başladığında, Baran bir kez daha beni şaşırttı. Piknik alanının biraz ilerisinde, gözlerden uzak bir yer bulmuştu ve beni oraya götürmek istedi. “Sana bir şey göstermek istiyorum,” dedi.
Merakla peşinden gittim. Bir tepenin üzerine çıktığımızda, güneş batmak üzereydi ve gökyüzü muhteşem renklerle boyanmıştı. “Burası tam senin gibi,” dedi Baran, yanımda durarak. “Güzel, sakin ve huzur verici.”
Gülümsedim. “Beni böyle güzel bir manzarayla kıyasladığın için teşekkür ederim. Ama bu an, seninle olduğum için daha özel.”
Baran, bana döndü ve ciddileşti. “Lara, seninle böyle anlar paylaşmak benim için her şey demek. Bazen hayat çok zor ve karmaşık olabiliyor. Ama sen, bu zorlukların ortasında benim sığınağımsın. Sana bakınca, her şeyin üstesinden gelebileceğimi hissediyorum.”
Onun bu sözleri karşısında kalbim hızla atmaya başladı. Baran, yavaşça yanıma yaklaşıp ellerimi tuttu. “Lara, bir gün seninle hayatımı birleştirmek istiyorum. Bunun için henüz erken olabilir, ama bunu her zaman hayal ediyorum. Seninle bir gelecek kurmayı, seninle bir ev paylaşmayı, her sabah senin yüzünü görerek uyanmayı istiyorum.”
Bu itiraf, içimde bir ateş yaktı. Ona bakarken gözlerimin dolduğunu hissettim. “Ben de bunu istiyorum, Baran. Ama şu an bile seninle olmak, senin sevgini hissetmek bana yeterli.”
Baran, yüzüme dokundu ve alnımı öptü. “Sana söz veriyorum, Lara. Bir gün, bu hayali gerçeğe dönüştüreceğim. Ama o güne kadar, her anını özel kılacağım.”
O anda, güneşin batışını izlerken, aramızdaki bağın ne kadar derin ve gerçek olduğunu bir kez daha anladım. Baran benim sadece sevgilim değil, aynı zamanda geleceğimdi. Onunla birlikte olmanın verdiği huzur ve mutluluk, hayatımdaki en büyük armağandı.
Eve dönerken, onun yanımda olduğunu bilmek, her şeyin daha da güzel olacağına dair içimde bir inanç uyandırdı. Bu, sadece başlangıçtı.Ve onunla birlikte yazacağımız hikaye, sonsuzdu.
-----
Meabaa bu bölümü çoktan yazmıştım Atayım dedim. Size bir haberim var 1. Kitap 42. Bölümde biticek...
Bu değişebilir. Ama sınav haftası da geliyor o hafta da olabilir. Daha belli değil.
Bölümleri oldukça uzun tutmaya çalışıyorum.
Yeni kitabım sınırların ötesinde okumayı unutmayınn lütfennnn.
Oy ve yorumlarınızı bekliyorum kitabımı tanıdığınız kişilere önerebilirsiniz ve okumasını istediğiniz kişilerle paylaşabilirsiniz ayrıca sosyal medya hesaplarınızdan kitabımı önerebilirsinizzz ve beni etiketleyebilirsinizzz öpüldünüzz
Okur Yorumları | Yorum Ekle |
20.29k Okunma |
1.22k Oy |
0 Takip |
35 Bölümlü Kitap |