Ertesi sabah okula giderken Baran'ın söyledikleri hâlâ zihnimi meşgul ediyordu. Ne kadar hızlı ilerlediğimizi fark ediyordum, ama bunun beni korkutmak yerine heyecanlandırdığını itiraf etmeliydim. O sabah kendimi her zamankinden daha enerjik hissediyordum.
Derslerin bitimine yakın, telefonuma bir mesaj düştü:
Baran: "Bugün seni almama gerek var mı? Yoksa yine arkadaşlarınla mı döneceksin?"
Mesajı okurken istemsizce gülümsedim. Baran’ın böyle küçük ayrıntılara bile dikkat etmesi hoşuma gidiyordu.
Ben: "Evet, alabilirsin. Bugün planım yok."
Baran: "O zaman okul çıkışı seni bekliyor olacağım. Dikkat çekici arabamla, tabii."
Mesajı okuduğumda yüzümde beliren gülümsemeyi saklayamadım. Arkadaşlarım göz ucuyla bana bakıp fısıldaşmaya başlamışlardı bile.
---
Ders çıkışı otoparkta Baran’ı gördüğümde, siyah Maserati’sinin yanında bir an dikkat çekmemek için tereddüt ettim. Ama Baran, her zamanki kararlılığıyla beni fark etti ve arabadan inerek kapıyı açtı.
“Haydi, prenses,” dedi hafif bir gülümsemeyle. “Bugün başka bir sürprizim var.”
“Yine mi sürpriz?” dedim, biraz alaycı bir tonla. “Beni sürekli şaşırtıyorsun, Baran.”
“Şaşırtmayı seviyorum,” dedi ve arabayı çalıştırırken yüzündeki o kendinden emin ifadeyi korudu.
---
Bu kez şehir merkezine götürdü beni. Büyük bir kitapçıya girerken şaşkınlıkla yüzüne baktım.
“Beni buraya mı getirdin?” dedim, gözlerim raflarda gezinirken.
“Evet,” dedi. “Bir şey fark ettim, Lara. Sürekli benimle ilgili konuşuyoruz. Ama senin dünyanı daha çok tanımak istiyorum. Kitaplardan hoşlandığını biliyorum, o yüzden buradayız.”
Bu kadar düşünceli bir hareket karşısında ne diyeceğimi bilemedim. Kalbim hızla çarpmaya başladı.
Baran, raftan bir kitap alıp bana uzattı. “Bu senin favorilerinden biri mi?”
Elindeki kitabı görünce gülümsedim. “Evet, ama nereden biliyorsun?”
“Dikkatli bir gözlemciyim,” dedi, gözlerini hafifçe kısarak.
Baran’ın bu yanını her geçen gün daha çok seviyordum. Onun yanında olmak, içimde bir huzur yaratıyordu.
---
O akşam eve dönerken Baran, arabada bir süre sessiz kaldı. Tam bir şey söylemek üzereyken o konuştu:
“Lara, biliyorum… bazen fazla aceleci davranıyorum. Ama bunu sadece seninle bu kadar yoğun hissettiğim için yapıyorum.”
Baran’a doğru döndüm ve gülümseyerek omzuna dokundum. “Biliyorum, Baran. Ve bu, beni korkutmaktan çok, daha iyi hissettiriyor. Yanında kendimi güvende hissediyorum.”
Baran, yüzünde hafif bir tebessümle başını salladı. “Senin güvende olman benim için her şeyden önemli, güzelim.”
İkimiz de bu sessizlik içinde, aramızdaki bağın daha da güçlendiğini hissederek eve döndük. O an, Baran’ın sadece hayatıma değil, kalbime de dokunduğunu anladım.
---
Ertesi gün okuldan çıkarken Baran yine beni bekliyordu. Siyah Maserati’si, okul otoparkında her zamanki gibi dikkat çekiyordu. Arkadaşlarımın şaşkın bakışlarını görmezden gelerek arabaya bindim.
“Bugün nereye gidiyoruz?” diye sordum, biraz merakla.
Baran, yüzünde sakin ama anlamlı bir gülümseme ile direksiyonu tuttu. “Bugün, seni annemin mezarına götürmek istiyorum, Lara. Sana hayatımın bir parçasını göstermek istiyorum. Ama yolda bir şeyler alacağız.”
Bunu duyduğumda, biraz şaşırdım ama aynı zamanda bir şeylerin değiştiğini hissediyordum. Baran, her geçen gün daha da derinleşiyordu. Bir süre sessiz kaldık, sadece yolda ilerlerken şarkılar ve dışarıdaki manzara vardı. Birkaç dakika sonra, Baran arabayı bir çiçekçiye doğru yönlendirdi.
“Buket alacağım, birkaç Yasemin çiçeği,” dedi, arabanın camını açarak. “Hem annem için, hem de sana vermek için.”
Yasemin çiçekleri, bana her zaman bir huzur vermişti. Baran’ın seçimi, çok anlamlıydı. Çiçekçiden iki büyük buket Yasemin çiçeği aldıktan sonra, yolumuza devam ettik. Çiçeklerin kokusu arabada yayıldı ve bir süre sonra, Baran bana dönüp gülümsedi. “Bunları annem için alıyorum,” dedi. “Ama birini sana vereceğim. Çünkü sen de benim için çok özelsin.”
Çiçeği elime verirken gözlerinde derin bir anlam vardı. Bu kadar özel bir anı benimle paylaşması, beni gerçekten etkiliyordu. “Teşekkür ederim,” dedim, sesim titrerken. “Gerçekten çok ince düşünüyorsun.”
Baran başını hafifçe sallayarak gülümsedi. “Annemi kaybettim, ama ona her zaman bir şeyler bırakmak istiyorum. Sana verdiğim Yasemin, biraz da sana olan hislerimi anlatıyor. Seninle olmak, hayatımda yeniden bir şeyler çiçekleniyor gibi hissediyorum.”
Bir süre sessiz kaldık, yolculuğumuz devam ederken Baran’ın sözleri hala zihnimde yankı yapıyordu. Bu kadar derin bir bağ, beni her geçen gün daha fazla sarhoş ediyordu.
---
Bir süre sonra, şehir dışına doğru ilerledik. Yolda, manzara gitgide değişti; şehri geride bırakıp yeşil alanlara doğru yaklaşıyorduk. Baran, arabayı bir mezarlık yakınlarına park etti. “Burada,” dedi, “Annemin mezarı burada.”
Gözlerim doldu, ama Baran’a bakarak güçlü olmaya çalıştım. O an, Baran’a her zamankinden daha yakın hissettim. O, gerçekten çok fazla şey yaşıyor ve bana da tüm bunları paylaşıyordu.
Araba kapısını açtık, Baran çiçekleri alarak yanımda yürüdü. “Annemi buraya getirdiğimde her zaman buradaki huzuru hissediyorum,” dedi, mezar taşını okşayarak. “Birçok şeyi burada bırakıp giderim. Ama annem hep kalacak. Bu mezar, her şeyin başlangıcı gibi.”
Bir süre sessiz kaldık, Baran çiçekleri mezarın başına bıraktı. Gözleri uzaklara dalmıştı, ama anlaşılan o ki, annesinin huzuru onun için çok önemliydi. Ben de kendi başıma biraz uzaklaştım, mezarın yanına koyduğumuz Yasemin çiçeklerinin kokusunu içime çektim.
Sonra, Baran yanıma geldi ve yüzüme bakarak hafifçe gülümsedi. “Lara, seninle burada olmak, gerçekten özel. Annemi ve seni aynı anda düşünüyorum. İkisini de değerli buluyorum.”
“Bunu çok içten söylüyorsun, Baran,” dedim, sesim biraz titrerken. “Bunu hissetmek çok zor, ama bir o kadar güzel. Seninle olmak, bu kadar derin bir bağ kurmak… Gerçekten farklı.”
Baran, çiçekleri mezarın yanına bırakırken ellerini birleştirdi. “Bunlar, benim her şeyim. Yasemin çiçekleri, huzur veriyor. Ama sana verdiğim Yasemin, seni düşündüğümü ve her şeyin hızla değil, düzgün bir şekilde olmasını istediğimi anlatıyor.”
Bunları duyduğumda, içimde bir sıcaklık hissettim. Baran, kendini olduğu gibi gösteriyordu ve ben de bu anı kalbime kazandırıyordum.
Bir süre daha sessiz kaldık. Her şeyin hızla iler
lediği bir dünyada, burada, bu mezarlıkta, sadece Baran ve ben, birbirimize çok yakın oluyorduk.
------
Meyabaaa 21. Bölümü hemen bunun arkasından göndermeye çalışıcamm . Ben Instagram hesabı açtımm kitabı daha yakından takip edebilmeniz içinnn. Ayrıca ne zaman bölüm geleceğini falan söylerim. Hatta yazarlar hakkında bir grup açarız birbirimize destek oluruzz nasıl fikir.
Hasabımı Adı : wxeemssx
Hesap gizli istek atarsanız hemen kabul ederimm.
Ayrıca kitap hakkında hoşunuza gitmeyen şeyleri de belirtirsiniz.
Oy ve yorumlarınızı bekliyorum kitabımı tanıdığınız kişilere önerebilirsiniz ve okumasını istediğiniz kişilerle paylaşabilirsiniz ayrıca sosyal medya hesaplarınızdan kitabımı önerebilirsinizzz öpüldünüz
Okur Yorumları | Yorum Ekle |
20.29k Okunma |
1.22k Oy |
0 Takip |
35 Bölümlü Kitap |