****
Bazen zamanında söylenmesi gereken sözler, gerçekten de zamanında söylenmesi gereken sözlerdir. Nasıl ki susadığın zaman hemen bir bardak suya koşuyorsan, tutkuyu ve aşkı hissettiğin zaman da aynısını yapmak durumundasındır. Hayatta ölüm gibi kesinliği olan bir şey varsa eğer, o da muhakkak ki tutkunun, şevkin ve aşkın dorukta yaşanabildiği zamanın, onu en yoğun hissettiğin zaman olması gerçeğidir. -yekten söylemek- anında, olduğu gibi, bir çırpıda...
Ölümler ve ayrılıklar bizleri bize göre zamansız, bizden daha büyük bir kuvvete göre tam zamanında buluyor. Bir şeyleri zamanında söylediğin taktirde karşı tarafın neden ve niye üzüleceğini bilemem ama, bazen birileri üzülmesin diye yaptığımız herşey günü gelince bizi üzen etmenlere dönüşüyorlar, şimdi ki gibi. Kendine yaşanabilecek yeni bir hikâye bulmandır tavsiyem, bir şeyler yaşanmadı ise yaşanmadığı ile kalmalı bazen de, yaşandığı taktirde ilerisi için nasıl büyük bir yıkıma sebep olabileceği de bilinemez tabii ki, bir şeyleri yeniden ve yeniden, aynı olmasa da farklı insanlar ile yaşamak mümkündür. Aksi halde ortalık kocaman bir kırık kalpler ve intihara meyilli insanlar çöplüğüne dönerdi.
-
-
-
Bence ikiye ayrılıyordu insanlar. Yakacak ve yanacak insanlar diye. Bu cümleyi okuduktan sonra " bahtıma edeyim " demek geliyor değil mi içinden? Fakat şöyle bir şey var ki biz ölünce Allah bunu bir saymayacak. Yaşarken ölmek kaderimiz değil, aptallığımızdır. Ateşe elimizi atmak, bile bile doruklara sevdalanmak, o meşhur ayrılıkların ardından binlerce gözyaşı dökmek alnımızda yazmıyor. Bunu sen kendin yapıyorsun!
Kaybedeceksin, bunu biliyorsun ve hâlâ umut ediyorsun sevdiğine balıklama atlarken. Yüzme bile bilmiyorsun oysa. Peki bunu neden yapıyorsun? Sevgisizlikten boğulacak gibi oluyorsun çünkü de ondan. Omzuna yatasın geliyor uyuyamadığın geceler birilerinin. Acizsin muhtaçsın ve açsın sevilmeye. Baban da mı okşamadı hiç başını? Bu çok kötü mesela. Babanın prensesi, annenin prensi olmadın değil mi sende? O mutlu ailelerden birkaç örnek versem ağlar mısın sende benim gibi? Kalbindeki insanın yanaklarına dokunmak isterken, gecenin sonunda yastığı ısırırken kalbindeki yaralara dokunuyorsun.
Mesafeler değil ki tek sorun. Atlarsın otobüse, birkaç film izlersin ve yanındasındır kalbindekinin. Ama gitmiyor değil mi ayakların? Engel sadece bilmem kaç kilometre yol değil ki.
Diğer engellere gelince, bazı aileler harap eder çocuklarını desem yeterince anlaşılır mı? Hadi ama kandırma kendini. Sen prenses değilsin ve hiç kurbağa girmeyecek hayatına. Öpsen de geçmeyecek sevdaların var senin, bunu biliyorsun. Evet, sende kaybettiklerinin meşhursun.

Okur Yorumları | Yorum Ekle |
1.41k Okunma |
296 Oy |
0 Takip |
105 Bölümlü Kitap |