Bir şeyi gerçekten anlayabilmek için ona dönüşmek lazım. Boşluğun kendisi olursan eğer, asla düşmezsin en nihayetinde. Eğer hiç olursan, var olmazsın. Bu ne ölmekle ne de var olmakla alakalı. Bu tam olarak hiçbir şey ile alakalı. Siyah ışıksızlıktan var olur mesela. Ama siyahı siyah yapan ışık mıdır yoksa ışığın yokluğu mu? Hatta ışık olmasa siyah yine siyah olur muydu?
Siyah hep vardı ama var olduğunu bilmek için bir ışığa ihtiyaç duyuyorsun. Tam olarak hiçlikte böyle bir şey. Hissedebilmen için aslında var olmaya ihtiyacın var ama gerçekten görebilmek için ışıkları kapatman lazım.


“Dünya ne kadar yalan, herşey ne kadar boş. Biz ne çok hiçiz…”
Serdar Tuncer
“Hiç yazasım var. Hiç olasım.. Ve ben hiç, böyle hiç olmamıştım..”
— Melih Özdamar
“Ya her şeyim, ya hiçim, sorma dünyam ne biçim, bir kördüğüm ki içim, çözdükçe dolaşıyor…”
Şevket Rado
“Biz insanlar… Her şeye anlam yükleyip daha acı bir anlamsızlığa erişmedik mi?..”
— Yıldız Tokmak (Şaireyn)

İnsan bazen her şeyi bir “hiç” kelimesine sığdırır ya, işte tam da öyle.

İnsan bazen üç harfe sığar; “ HİÇ ”
elde kalan koca bir hiç.
Okur Yorumları | Yorum Ekle |
1.41k Okunma |
296 Oy |
0 Takip |
105 Bölümlü Kitap |