Değiştirmeye gücünün yetemediği şeyler var işte! Kabullenmekte en çok güçlük çektiğim şey bu sanırım. Yalnızca dokunabildiğim duvarları pembeye boyayabilirim artık. Pollyanna olmanın da bir sınırı var çünkü. Yetebildiğim kadarım, fazlası yok. Hiç olmamış hatta. Ben öyle olduğuma falan inandırmışım kendimi. Ne komik!
Bende en iyi ihtimalle(!), bundan 90 sene sonra yok olmuş olacağım. Anı kutumda biriktirdiğim fotoğrafların, notların bir anlamı kalmayacak. Kitaplığımdaki kitapların. Hayatın sırıtarak “ eh bir dahakine hazırlıklı olursun artık ” diyerek cebime koyduğu tecrübelerin. Önem verdiğim eşyaların, hatta insanların. Hiçbirinin, hiçbir önemi kalmayacak.
Ben geldiğim yere geri döndüğümde. Hiçbir şeyi değiştirmeye gücü yetmeyen insanlardan olacağım. Ve o milyonlarca insanın arasında, korkunç bir sıradanlıkla, “ sadece ” gelmiş ve gitmiş olacağım. Bir izim bile kalmayacak. İnsanlığa armağan ettiğim önemli bir şeyler olmayacak. Bir hastalığa tedavi bulamamış olacağım. İnsan yaşamını kolaylaştıracak bir buluşum olmayacak. Yalnızca birkaç insan tarafından bilinen “ en çok satmayanlar ” listesinde başı çekecek bir kitabım bile olmayacak.
Zaten niye konuşuyoruz ki bunları? Boş bütün bunlar. Bunlardan bahsetmekte boş. Üstelik bende boşum. İnanmayacaksınız belki ama kalbim sadece kan pompalıyor.
Okur Yorumları | Yorum Ekle |
1.41k Okunma |
296 Oy |
0 Takip |
105 Bölümlü Kitap |