Mutlak bir yalnızlık ve iğrenç bir sancı içindeyim. “ Her şeyi fazlasıyla anlamak bir hastalıktır , hem de tam anlamıyla gerçek bir hastalık. ” diyordu Dostoyevski. Haklıydı. Anlıyordum ve bu büyük bir bilinç sancısı idi.
Bazılarına göre ‘birkaç şiir’ e tav olurdum, bazılarına göre kalpsizin tekiydim. Ama ben kendimi, kendi köşemde hiçbir şey olarak tanımlarım. Yıllar geçtikçe kendime kocaman kütüphaneler kurdum. Bulduğum her düşünce kalıbının içine girdim, yazdım, çizdim. Ağlayan çocuklar gördüm, dizleri kanayan çocuklar gördüm, yetmeyişi gördüm, olmayışı gördüm, başlayışları, bitişleri, ölümleri gördüm. Anlamaya başladım.
Öfkelendim, hepsinden bir bir nefret ettim. Sonra kendi kendime bunun yanlış olduğunu kabul ettirdim. Af dilediler, affetmedim.
Yanımdaki insanlar beni kurtarmak için ellerini uzattı, uzattıkları elleri yaktım. Kursaklarında kaldım. Kendi kendime kalktım.
Hadi yüreğimize güneş koyalım. Bulut koyalım. Yıldızları taşıralım yüreğimizden.
Yola çıkalım. Yeniden.
Okur Yorumları | Yorum Ekle |
1.41k Okunma |
296 Oy |
0 Takip |
105 Bölümlü Kitap |