
“ Yazı yazmak canım istemiyordu. Yazı yazmam için bana çiçek, kuş hürriyeti değil, içimdeki aşkın, deliliğin, oturmaz düşüncenin hürriyeti lazım. Küçücük hürriyetler değil, alabildiğine yüz verilmiş bir çocuk hürriyeti istiyordum. Bu bana lazımdı. Yoksa her şeyi ağzımda gevelemekten başka ne yapabilirim? Ne yapıyordum? ”
Sait Faik Abasıyanık…
-
-
-
-
-
Sait Faik de çok yalnızdı benim gibi ve bu yalnızlığını, yaşamdan koparak, insanlardan uzaklaşarak değil, aksine onlara yaklaşarak, onları anlamaya çalışarak giderdi…
Ama ben öyle Sait Faik gibi söz vermemiştim kendime yazmamak için…
Yazmaya değer bir şey bulamadığımdan da değil…
Mutsuzluğumu giderecek yeni yollar aradığım için yazmaktan kaçtım…
Ama yok çare mutsuzluğuma, bulamadım…
Eskiden anlattığım her şeyi dinleyecek hatta dinlemekle kalmayıp gözleriyle beni anladığını hissettirecek biri vardı.
Zordu tutunmak hayata…
Hele de köksüz, dalsız bir ağaç gibiysen…
En bilindik burukluğumla yıllardır savaşıyordum oysa…
İnsanların hayatında görünmez bir şekilde yaşamaya çalışırken…
Sizin hayatınızda da görünmezdim yalnızca sizin gördüğünüz..
Ama artık siz de beni görmüyorsunuz…
Hem öyle zannettiğiniz gibi evcilik oyununa benzemiyor gelecekte öngördüğünüz hayatım…
Her geçen gün de durum pek iyiye gitmiyor…
İnsanlar kalbimi paramparça etmek için sıradalar.
Kimse sizin, zamanında benim gözlerimde gördüğünüz şeyi görmüyor.
Ne kadar acı çektiğim, makyaj yapınca anlaşılmıyor…
Saçlarımın dalgası, eteğimin kenarı, ayakkabılarımın topuğu hayatımı kolaylaştırmıyor…
Şuan bunları sırf kendi kendime deli gibi konuşmamak için yazıyorum…
Ben vefaya hasret, hayalinizle uyumaya çalışırken, sizin hayatınızdaki en tehlikeli kişiyim belki de…
Sizin de diğerlerinden farklı kaçış sebebiniz bundandır belki de…
Peki değerli ve değersiz olduğumu aynı anda hissettiren, bir çırpıda avuçlarımdan sevgiyi, gözlerimden içtenliği ve kalbimden masumiyeti söküp yerine koskocaman bir boşluk eken diğer insanlardan ne farkınız kaldı bu sağır eden sessizliğin göbeğinde?
Oysa ben başım okşansın isterdim koşulsuzca…
Çalmaya çekindiğim kapıların canı gönülden sonuna kadar açılmalarını bir de…
Hiçbiri gerçekleşmedi…
Onun yerine başımı yalnız ve soğuk odalarda, sessizce koydum yastığıma…
Bu gece de o acı veren yüzlerce gecelerden yalnızca biri…
| Okur Yorumları | Yorum Ekle |

| 1.92k Okunma |
323 Oy |
0 Takip |
119 Bölümlü Kitap |