Slytherin Sarayı

Şimdi oturmuş, ne yapmam gerektiğini düşünüyordum daha doğrusu ihtimalleri ve seçenekleri düşünüyordum. Draco ise karşımda oturmuş endişeli bir şekilde bana bakıyordu.

derin bir nefes aldım ve “pekala..ne yapacağımı buldum.” Dedim. Draco ayağa kalktı ve yanıma oturdu.

”önce kasama gidicem ve daha sonra bir ev almam lazım kendime ama her şeyden önce kasama nasıl girebileceğimi öğrenmem gerekiyor.” Dedim Draco ise bana bakıp ellerimi tuttu.

“Sevgilim, ben halleder-“ “hayır Draco.” Dedim. “Hayır olmaz, ben hallederim.”

ailemin- daha doğrusu ailem sandığım insanların kasasına rahatça girebilirim ama girmek istemiyorum bu yüzden Salazar Slytherin’in yani babamın kasasına girmem gerekiyordu. Ama bu da beni açığa çıkarabilirdi.

sonra düşündüm. Bunca yıl bana avı çektiren insanların kasasından birazcık para almamda sorun yoktu bence? Sonuç olarak kızlarıydım. Dikkat çekmemek için bir kaç kıyafet alışverişi de yapardım konu kapanırdı. Sonuçta kasadan para aldığıma dair hiç bir ileti gidemezdi kasada benim de hakkım vardı.

“Benimle birlikte gelir misin?” Diye sorduğumda Draco da beklemeden benimle birlikte ayağa kalktı ve yola koyulduk.

önce kasama gidip birazcık (şüpheli) para aldım ve daha sonra bir ev bakmaya gittik. Bir kaç farklı ev baktıktan sonra aklıma gelen şeyle olduğum yerde kaldım ve draco’ya baktım.

“neden Slytherin sarayında yaşamıyorum ki?” Draco döndü ve bana şaşkınlıkla baktı. “Nasıl yani?”

“Salazar Slytherin’in-“ “yani baban.” Diyerek böldü beni Draco. “Her neyse, bir sarayı var. daha önce yasaklı bölümdeki bir kitabı okurken görmüştüm fakat büyülü yani kilitli olduğu söyleniyordu ve ben kızı olduğuma göre o büyüyü ben kurabilirim ve orda yaşayabilirim.”

draco durdu ve düşündü. “Yolu biliyor musun?” Ona gülümsedim. “Evet sevgilim.”

önce Hızır otobüsüne bindik ve daha sonra ise yaklaşık yarım saat yürüdük.

ihtişamlı sarayın önünde durduk ve gözlerimizi ikimiz de ondan ayıramadık. “Vay be…” dediğini duydum draconun be ben de başımı salladım.

önümüzdeki upuzun, demir parmaklı ve koyu gri renkteki kapıyı açmak için ittim fakat tabi ki açamadım. “Bir de ben deneyeyim.” Diyen Draco ise kapıyı itmeye başladı ama o da pek başarılı olamadı. Derin bir iç çektim ve dracoya baktım. “Ne yapıcaz şimdi.” Draco tam bir şey diyecekken duyduğumuz ses ile ona döndük.

“Evinize hoş geldiniz küçük hanım.”