Büyük salona kahvaltıya doğru ilerledim ve draco'nun yanına oturdum artık kendimi daha rahat hissediyordum ona karşı.
bana doğru yaklaştı ve kulağıma fısıldadı. "Günaydın sevgili nişanlım."
yutkundum. Bir süre tepkisiz kaldım. Blaise konuşmaya başladı. "Siela ile ne fısıldaşıyorsunuz Draco?" gerilmiştim. Benimle görünmek istemediğini biliyordum.
avery ise bizden önce konuştu. "Her zamanki Draco zorbalıkları."
yüzüm düşmüştü ama belli etmedim yüzümü gülümseten ise draconun sözleri oldu.
"nasıl olduğunu sordum, Avery." Onun sözlerini duyan slytherinliler gözlerini dört açmışlardı. Şaşkınlıkları her halükarda belli oluyordu. ama bir şey demediler. Sessizce ona yanaşıp sordum.
"benimle görünmek istemediğini düşünüyordum?" Gülümsedi ve cevap verdi. "Fikirler değişebilir."
kahvaltımıza devam ederken bir süre konuşmadık ve bana bir mektup geldi. Mektubu açıp okumaya başladım. Annemdendi.
capella,
Yaptığın şeyden gurur duyduğumuzu söyleyebiliriz uzun süre sonra yüzümüzü güldürebildin. Nişanınızın bu hafta sonu olmasında karar kıldık.
Biliyorsun ki bu cumartesi kutsal 28'i anma günü. Nişanınızında bu günde olması oldukça kutsal olarak kabul edilecek. Hazırlıkların çoğunu yapmaya başladık. Dumbledore ile konuştuk. İkiniz için biraz daha izin almaya karar verdik. Size iletir.
annen.
mektubu okumayı bitirdiğimde sevinmiştim. Sonuçta aşık olduğum çocukla evlenecektim. Ama onun getirdikleri sorumlulukları kaldırabilecek miydim. Karanlık tarafta olacak mıydım?
Mektubu draco'ya uzattım. Okumayı bitirdi. Ve mektubu cebine koydu. "Hadi capella." Deyip ayağa kalktı. "Nere-" "nereye?" Diyen astrioa lafımı bölmüştü.
"Nişanımız için hazırlık yapmamız gerekiyor." Dedi ve bana dönüp devam etti. "Dumbledore ile konuşalım, gel." Dedi. Gülümseyip ayağa kalktım ve onunla birlikte dumbledore'nin ofisine doğru yol aldım.
Ofise gelene kadar konuşmadık ve kapıyı çalıp içeri girdik. Dumbledore her zamanki gülümsemesiyle bize doğru baktı bende ona gülümsedim. Oturmamız için elleriyle koltukları gösterdi biz de oturduk.
"nasılsınız efendim?" Diye sordum sevecenliğimle. "İyiyim kızım sen nasılsın?" Dedi. "İyiyim efendim."
dumbledore bize izin verdiğini söyledi ve odalarımıza gittik üstlerimizi değiştirdik. hogsmeade'e dumbledore'nin ofisindeki bacadan gidecektik bu yüzden ofise geri döndük.
"bay Malfoy, önden siz gidin bir kaç kelime konuşmam gerekiyor bayan siela ile." Draco bana bakınca ona gülümsedim o da gitti.
dumbledore yanıma yaklaştı. "Seni kimse istemediğin bir şeye zorlayamaz kızım, biliyorsun değil mi?" Onun bu cümlelerine gülümsedim. "Evet profesör."
elime bir altın snitc verdi. "Bu nedir efendim?" Derin bir nefes aldı. "Bir anahtar, bir gün kaçmaya ihtiyacın olursa."
dedi ve masasına doğru yol aldı.
kaçmaya ihtiyacım olacak mıydı?
Okur Yorumları | Yorum Ekle |