+18 BÖLÜM RAHATSIZ OLACAKLAR LÜTFEN ATLASIN.
EFLAL KARCA
Dudaklarımı esareti altına almıştı sanki. Haklıydı. Dile kolay, kaç ay olmuştu. Birbirimize dokunmayalı birbirinizin teninde can bulmayalı ne kadar olmuştu. Ellerim saçlarının arasında gezindi. Hafif hafif çekiştirdim. Dili dilimle dans ediyordu. Çok özlemiştim. Dudakları boynuma doğru yol aldı. Önce hafif ısırıyor sonrada acısını almak için emiyordu. Eli üzerimdeki askılı üstün eteklerine gitti. Kendimi biraz kaldırdım. Üzerimden sıyırıp yere fırlattı. Bakışları... Ah tanrım. Çok aç bakıyordu. Acaba bende ona böylemi bakıyorum. Yerime uzanmadan bende üstündeki tişörtün eteklerinden tuttum. Derdimi anladı. İki eliyle hızla üzerinden sıyırıp benimkinin yanına attı. Gördüğüm manzara ile dudaklarım kıvrıldı. Elim benden bağımsız karın kaslarına gitti. Tırnaklarımla hafif çizdim. Dili dudaklarında gezindi. Omzundaki yara izinde biraz oyalandım.
"Bebeğim"
"Bebeğin sana ölür."
Dudaklarımı yara izine bastırdım. Yutkundu.
"İzi kalmış. Acıyor mu?"
"Acımıyor. Şimdi birde dudakların değdi. Artık hiç acımaz."
Dudaklarımızı tekrar birleştirdi. Nefesim kesildi sanki. Öpüşünü kısa bir an kesti. Üst üste kısa kısa öpücükler bahşetti dudaklarıma. Eli sırtımdaki kopçaya gitti. Yüzünde muzip bir gülümseme vardı. Tek eli ile kopçayı açtı. Üstümdeki sütyen omuzlarımdan düştü. Kollarımdan kurtardığı gibi ondanda kurtuldu. Sırt üstü uzandım. Dudakları hemen yerini buldu. Önce boynumdan öptü. Sonrasında gerdanımdan öptü. Yaptığı ile nefesim kesildi. Dudakları yavaş yavaş göğsümü buldu. Göğüs ucumu ağzına alması ile ağzımdan bir inleme kaçtı. Diğer eli boştaki göğsümü yoğuruyordu. Dili dişleri allahım çok fazla zevk vardı.
"Ihmmm Alparslan "
"Bebeğim..."
Emdiği göğsüm ile işi bitmiş olacak ki bu defa diğer göğsümü ağzına aldı. Dili göğüs ucumun etrafında gezindi. Elim saçlarındaydı.
"Alparslan ahhhh. Lütfen."
Yerinden doğrulup dudaklarımızı tekrar birleştirdi.
"Lütfen ne bebeğim. Bana ne istediğini tam söyleki biliyim."
Dudaklarımı tekrar kendi esareti altına aldı. Geri çekildiğinde bende konuşabildim.
"Kasıklarım sızlıyor. Alparslan bir şey yap"
Dudakları kıvrıldı. Göz bebeklerindeki arzunun yanında birde şevkat yer edindi.
"Bebeğim benim. Kendini bana bırak."
Dudakları gerdanıma indi. Ordan iki göğsümün ortasından öptü. Göbek deliğime ıslak öpücükler bıraktı. Kasıklarımdan öptü. Sıcak nefesini tenimde hissettim.
"Hazır mısın Bebeğim."
"Hıhı"
Bacaklarımı elleri ile iki yana çekti. Kendine yer açtı. Kadınlığımda önce sıcak nefesini hissettim. Sonrasında dudaklarını. Klitorisimde ıslak öpücükleri yer edindi. Dili ile aşağıdan yukarıya yalıyordu. Dudaklarımdan çıkan inlemelere engel olamıyordum. Başından kendime daha çok bastırdım. Bir süre sonra dilini içime itti. Aynı anda benden bir zevk çığlığı koptu.
"AHHH YÜZBAŞI. ıhmm"
Dili içimdeyken işaret parmağınıda aynı anda içime itti. Belim yataktan havalandı. Ellerim yatak çarşafını sıktı. Parmağı içimde git geller yaparken birden orta parmağını da içime itmesi ile adını haykırdım.
"ALPARSLAN. AHH."
Avuçlarım başımın hemen yanındaki çarşafı sıktı. Belim biraz daha havalansada eli karnımdan bastırdı. Bir kaç saniye sonra bedenim titremeye başladı. İçimden birşeyler aktı. Ve o dili ile akan zevk sıvılarımı emdi. Bu normalde bana iğrenç gelmeliydi. Ama o bana o kadar zevk veriyordu ki. İşi bitince yerinden doğrulup üzerime eğildi. Gözlerindeki şehvet yerini koruyordu. Dudaklarımızı birleştirdim. Bedenim hala titriyordu. Dudaklarında kendi tadımı aldım. Hafif geri çekilip dudaklarına doğru konuştum.
"Şimdi benim sıram"
Dediğim ile dudakları kıvrıldı. Omuzlarından hafif itip yerimizi değiştirdim. Önce dudaklarına küçük bir öpücük bıraktım. Sonra göğsüne. Karın kasları üzerinde dilimi gezdirdim. Kaslarına ufak ısırıklar bıraktım. Sık nefesleri doldu kulaklarıma. Bu beni daha çok şevklendirdi. Yavaş yavaş aşağılara indim. Penisinin ucuna dudaklarımı değdirdim. Sonrasında boydan boya yaladım. Bir elim ile ovmaya başladım. Ağzımı aralayıp önce bir kısmını sonra alabildiğim kadarını ağzıma aldım. Yaptığım ile ağzından bir hırlama çıktı. Ona zevk veriyor olmak çok hoşuma gitti. Aynı şeyi tekrar yaptım.
"Ihh Lâl'im. "
Tekrar ağzıma alıp hızlı hareketlerle ileri geri ağzıma aldım. Erkekliğini boğazımda hissediyordum. Ama yinede tamamını alamamıştım. Geri kalanı elimle ovuyordum. Nefesim kesilince geri çekildim. Elim erkekliğini ovarken dudaklarımı torbalarına götürüp emmeye başladım. Onun ağzından çıkan inlemeler beni daha çok cesaretlendiriyordu. Erkekliğini tekrar ağzıma aldım. Olabildiğince hızlı hareket ediyordum.
"Bebeğim geri çekil."
İstediğini anlasamda geri çekilmedim.
"Güzelim ıhhh geliyorum hadi geri çekil."
Hafif çekilip konuştum.
"Çekilmek istemiyorum. "
Sözüm bitince tekrar onu ağzıma aldım. Bir kaç saniye içinde hırlamaları sıklaştı. Ağzımda sıcak menilerini hissettim. Tıpkı onun yaptığı gibi hepsini yuttum. Tamamen boşaldığını anlayınca geri çekildim. Eli yüzümü buldu.
"Cennetim sen ne yaptın."
"Sevdiğim adamı sevdim. Sen benden tiksindin mi ki benim senden tiksinmemi bekliyorsun. Ayrıca , hoşuma gitti."
Sonlara doğru sesim kısılmıştı. Dudaklarımızı hızla birleştirdi. İkimizde birbirimizin dudaklarında kendi tadımızı hissediyorduk.
"Yüzbaşı "
"Yüzbaşının canı "
Sesinde istek ve arzu vardı.
"Hala sızlıyor"
Dudakları kıvrıldı. Beni hızla altına aldı. Sırtım çarşafla buluştu. Bacaklarımın arasında yerini aldı. Eğilip dudaklarımdan küçük bir öpücük çaldı. Kendini yavaşça içime itti. İkimizde aynı anda inledik. Ellerim çarşafı kavrıyordu ki ellerimi avuçlarına hapsetti. İçimde gitgel yapmaya başladı. Her hareket edişinde daha fazlası için kıvranıyorumdum. Her hareket edişinde duvarlarıma çarpıyordu.
Ellerimi elinden kurtarıp ensesine uzandım. İstediğimi verdi. Dudaklarımızı birleştirip dilini ağzıma itti. Tırnaklarımı sırtına geçirdim. O her kendini içime ittiğinde tırnaklarım sırtını boydan boya çiziyordu. Bedenimin kasılması ile kendimi sıktım.
"Serbest bırak kendini bebeğim."
"Hayır, seninle birlikte olsun istiyorum."
Dudakları kıvrıldı. İçimde git gelleri dahada hızlandı. Çok geçmeden sık nefeslerinden geleceğini anladım. Bende kendimi sıkmayı bıraktım. Bedenim titredi. İkimizin zevk sıvıları birbirine karışıp içimden aktı. Aldığım zevkle gözlerim kapandı. Ağırlığını vermeden kendini üzerime bıraktı. Ellerim sırtındaydı. Nefesini boynumda hissediyordum.
"Yüzbaşı?"
"Yüzbaşının canı."
"Şeyyy, acaba yoruldun mu?"
Başını kaldırıp yüzüme baktı.
"Ben, yani acaba bir kez daha iste....."
Cümlemi tamamlamama izin vermedi dudaklarımızı bir daha birleştirdi.
"Bu daha başlangıçtı canımın canı. Uzun bir gece olacak. İnan bana"
Dediği ile ağzımdan bir kıkırtı kaçtı. Belimden tutup beni yüz üstü yatırdı. Her ne olursa olsun ona güveniyordum. Önce ensemde sıcak dudaklarını hissettim. Sonrasında kendini yavaşça içime itişi ile ağzımdan adı döküldü.
"Alparslan, ahhh."
İlk bir kaç kez yavaş hareket etti. Sonrasında daha hızlı ve sertti. Bu gerçekten bana ayrı bir zevk veriyordu. Pozisyondan dolayı mı yoksa sert oluşumu bilmiyorum ama, bu çok iyi hissetirmişti. İçime her girişinde daha fazlasını istiyordum.
"Ahhh daha hızlı yüzbaşı "
Arkamdan bedenime sarıldı. Göğsünü sırtımda hissettim. Başımı ona çevirdim. Dudaklarımızı birleştirdi.
"Sevdin mi Bebeğim.?"
"Hıhı evet. ahhh çok iyisin"
Sözlerim ile daha çok hızlandı. İçimden çıkıp bu defa bedenimi yan çevirdi. Kendi de yanıma yan yatıp tekrar içime girdi. Bir kaç vuruştan sonra ikimizde boşaldık. Enseme ıslak öpücüklerini bıraktı. Belimden kavrayıp yüzümü kendine döndürdü.
"Kendini nasıl hissediyorsun birtanem."
Yüzümü göğsüne gömdüm.
"Çok çok iyi. Kendini bir daha sakın tutma tamam mı?"
Dudakları kıvrıldı. Ama bizim için gece orda bitmedi. Uyumaya kalktığımızda ikimizde gerçekten tükenmiştik. Kaç defa, kaç farklı şekilde birbirimize sahip olduk bilmiyorum. En son hatırladığım pelte kıvamına dönmüş olan bedenimi kucağında küvete soktuğuydu. Sırtım göğsündeydi. Beni bir bebek gibi yavaş yavaş yıkamıştı. Saçlarımda öpücükleri vardı. Çıplak omzumda, boynumda. İşi bitince bedenimi suyun içinden çıkarmıştı.
"Yüzbaşı yorulmadın mı?"
"Söz konusu sensen yorulmam mümkün değil."
Güçsüz kollarım boynuna dolandı. İçeri girdiğimizde her ne kadar beni giydirmek istesede karşı çıkmıştım.
"Bebeğim hadi giy şu tişörtü."
Gözlerim yarı açık olsada inatlaşmıştım.
"İstemiyorum. "
"Canımın canı, hasta olursun böyle. Hava soğuk"
"Kollarını sar. Hissetmek istediğim tek şey senin tenin. Kollarında hasta olmam. Ne olur."
Söylediklerim ile beni kendine çekmişti. Çıplak vücuduna değen çıplak tenim. Bana huzur veriyordu. Bedenimi kucaklayıp yatağa götürdü. Beni yatağa yatırıp yanıma uzandı. Üzerimize yorganı çekti. Bedenimi kendine çekti. Bir kolunu başımın altına koydu. Diğeri sırtımda dolaşıyordu. Ellerimi göğsüne koydum. Kalp atışlarını hissetmem gerekiyordu. Gün neredeyse doğmak üzereydi. Anlımda sıcak dudaklarını hissettim.
"Cennetim. Nefesim benim. Canın acıyor mu?"
"Yok. Çok az sızı var o kadar"
"Ben senle ne yapıcam böyle. Kıyamıyorum, doyamıyorum."
Dudaklarından bir öpücük çaldım.
"Sanırım ne hissettiğini anlıyorum... Yüzbaşı çok özlemişim. "
Mümkünmüş gibi beni biraz daha kendine çekti.
"Birde bana sor. Izdırap gibiydi. Bana kalsa çoktan vuslata ermiştikte."
"Deme öyle yüzbaşı. Elimde değildi. Yemin ederim"
"Yemin etmene gerek yok bebeğim biliyorum. Anlıyorum. Şimdi birlikteyiz ya. Tenin tenimdeya başka hiçbir şeyin önemi yok."
Başımı göğsüne sürttüm. Saçlarımın üzerinden öptü.
"Uyu güzelim. Neredeyse gün doğacak."
Sanki bu komutu bekliyordu bedenim. Sesi çok uzaktan duyulmaya başladı. Ne dediğini anlayamadım. Gözlerim karanlığa kapandı....
Okur Yorumları | Yorum Ekle |
233.29k Okunma |
21.38k Oy |
0 Takip |
162 Bölümlü Kitap |