94. Bölüm

93. Bölüm

Tuba eye
tugbalal

EFLAL KARCA

 

Alparslan üç gün önce taburcu olmuştu. Bu her ne kadar beni deli etsede söz geçirememiştik hiç birimiz. Neymiş evde daha çabuk iyi olurmuş. İki hafta izinliydi. Bu üç günde yanından olabildiğince hiç ayrılmamaya çalışıyordum. Ne biliyim sanki yanından bir an ayrılsam kötü birşey olacakmış gibi hissediyorum. Bu gün ise onu görmemiştim. Çok özlemiştim. Gün içinde üç defa aramıştım. Olabildiğincede mesaj atmıştım.

"Adını bilmiyorum. Abimlerin yan apartmanda oturuyor. Yüzbaşıymış. Adamda bir göz var. Aşık olmamak imkansız. Annesi ile yaşıyor soruşturdum. Bu gün kek götürme bahanesi ile bir yokluyacam."

Önümde konuşan kızın konuşması dikkatimi çekmişti. Kimden bahsediyordu. Bildiğim kadarı ile bu blokta iki yüzbaşı vardı. Ve sadece biri annesi ile oturuyordu. Bahsettiği Alparslan olamazdı değilmi. Bizim apartmana gelmeden bir öncekine girdi. Gerçekten ondan bahsediyordu. Ne alaka ya. Hangi ara görmüştü. Kadın resmen kocama yazılıyor. Adımlarım hırsla içeri girdi. Asansör düğmesine sert bir şekilde bastım. İçeri girince kendi dairemin katını tuşladım. Yüzbaşı o kadına fırsat vermezdi zaten... vermezdi değil mi. Aynadaki yansımama kaydı bakışlarım. Ayağımı yere vuruşum kollarımı önümde birleştirişim. Ne yapıyorum ben ya. Beşinci katta durunca kendi daireme girdim. Ayakkabılarımı yere fırlattım. Kendimi duşa attım. Suyun sinirimi dindirmesini bekledim ama nafile. Ya bu kaçıncı seviye yüzsüzlük. Hayır belki adam evli. Bu defada sinirden suyu ayarlayamadığım için kaynar su ile kendimi haşlamıştım. Canım yanınca birde buna sinirlendim. Kendimi banyodan dışarı attım. Üzerime siyah askılı bir pijama takımı geçirdim. Üstüme beyaz renk bir hırka aldım. Aynanın karşısına geçip saçlarımı taramaya başladım. Şimdi Yüzbaşı burda olsa severek kurutup tarardı. Birden beynime dolan düşünce ile dondum. O kadın yüzbaşının evide duş almış . Alparslan tıpkı bana yaptığı gibi saçlarını tarıyor. Kafamı hızla iki yana salladım. Alparslan öyle bir şey yapmaz. Gözlerim ıslak saçlarıma takıldı. Benim saç kurutma makinam yoktu değil mi. Evet evet bozulmuştu ya. Bu düşünceler beynimde fink atarken gözlerim çekmecede ki saç kurutma makinesine takılsada görmezden geldim. Yerimden kalkıp ayağıma terlikleri giydim. Kapıyı arkamdan çekip yönümü merdivenlere çevirdim. Bir kat aşağıya inip zili çaldım. Bir kaç saniye sonra aşık olduğum gözler karşımdaydı. Davet beklemeden içeri girdim.

"Naber yüzbaşı."

Yaptığım ile biraz şaşırsada anlam veremediği için bir şey diyemedi.

"İyiyim güzelim. Sen nasılsın."

"Bende iyiyim. Immm şey benim saç kurutma makinem bozulmuşta acaba seninkini alabilir miyim?"

"Elbette de. Sen iyi misin?"

"Evet neden iyi olmayayım ki?"

"Ne biliyim biraz tuhaf davranıyorsun."

"Sana öyle gelmiş. Annemler yok mu?"

"Yok bir haftalığına Fulya ile köydeki lojmanda kalacaklar."

"Sen yalnız mı kalacaksın"

İçime hüzün çöreklendi. Yaralıydı.

"Merak etme ben gayet iyiyim. Hem biraz kafa dinlerim."

"Sen öyle diyorsan."

Başka bir şey diyemeden kapı çaldı. Bana bir dakika diyip kapıya gitti. İçime huzursuzluk çöreklendi. Koridordan o kızın sesi duyuldu. Gerçekten bahsettiği Alparslan'dı.

"Buyrun?"

"Aa şey Selin ben. Yan apartmanda oturuyorum. Kek yapmıştım. Sizede getirdim."

"Zahmet etmişsiniz."

"Aa olurmu ne zahmeti. Beni içeri almayacak mısınız."

"Pek müsait değilim."

İçimden olsan alacak mısın yüzbaşı diye geçirdim.

"Ne önemi var canım. Komşuyuz şurda. "

Kadın birden salon kapısında belirdi. Bakışları bende gezindi. En son ıslak saçlarıma takıldı.

"Yanlış bir zamanda geldim sanırım. "

Suratının düştüğünü görebiliyordum. Öyle bilip bilmeden adamların evine giderse öyle olurdu. Sonra kafasından ne geçirdiyse yüzündeki ifade değişti.

"Siz Fulya hanım olmalısınız. Alparslan beyin kardeşi."

"Hayır değilim"

Benim yerime devamını yüzbaşı getirdi.

"Lâl benim karım, kardeşim değil."

Kardeşi olma ihtimalime delirmişti. Duymaya tahammülü yoktu.

"Yaaa"

Yüzüme en gıcık gülümsememi yerleştirdim.

"Yaaa"

"Ben gidiyim rahatsız ettim."

"Bencede"

Kadının suratı her geçen saniye biraz daha bozuldu. Kapıya doğru giderken sesimle durdu.

"Selin hanım... Bu arada biz kek sevmiyoruzda. Yemiyoruzda. "

Getirdiği keki Hırsla eline tutuşturdum. Kapıdan geldiği gibi çıkıp gitti. Bakışlarım sevdiğim adama kaydı. Gülmemek için dudaklarını birbirine bastırıyordu.

"Gülme!"

Başını her iki yana salladı.

"Asla"

Ama kendini çok zor tutuyordu.

"Alparslan "

"Alparslan'ın canı."

Eli şefkatle yüzümü okşadı. Tabi bende yelkenleri hemen alaşağı ettim.

"Şey ben gidiyim artık."

Tam kapıyı açıyordum ki. Arkadan kolunu uzatıp kapıyı geri kapadı. Eli omzumun üzerinden kapıya uzanmıştı. Yüzümü ona döndüm. Çok yakındı.

"Ne oldu?"

"Kurutma makinesi?"

"Ne makinesi?"

Eli ıslak saçlarıma uzandı. Doğruya ben saç kurutma makinesini bahane edip gelmiştim. Dişlerimi dudağıma geçirdim.

Eli dudağıma geldi. Yaptığımdan hemen vazgeçtim. Gözleri dudaklarımdaydı. Benimde gözlerim istemsiz onunkileri buldu. Derince yutkundu.

"Hani şu bahane edip baskın yapmaya geldiğin saç kurutma makinesi."

Utançla başımı yere eğdim. Anlamıştı işte.

Eli çeneme gitti. Bakışları çok başka bakıyordu.

"Yolda gördüm o kadını. Biri ile konuşuyordu. Seni anlatıyordu. Kıskandım sanırım. Üzgünüm"

Şakağıma dudaklarını bastırdı.

"Özür dilemene gerek yok. Aslında bakarsan beni kıskanman hoşuma gitti. Ama bir daha bana güvenmemezlik yapma tamam mı?"

"Sana güvenmemezlik yapmadım ki. Kadını görmedin mi. Nasıl bu kadar yüzsüz olabiliyor. Sen müsait değilim dedin kendini eve attı. Ya belki sevgilin var. Belki evlisin."

Sinirim yine tepeme çıktı. Anlıma dudakları değincede aynı hızla söndü. Pamuk şeker gibi oldum. Bu halimi görünce yüzündeki gülümseme genişledi.

"Gel hadi. Saçlarını kurutalım. Hasta olacaksın."

Elimden tutup kendi odasına ilerledi. Yatağın kenarına oturduğumda. Oda eline saç kurutma makinesini alıp saçlarımı kurutmaya başladı. Her bir teline ayrı bir özen gösteriyordu. İşi bitince makineyi yerine koyup geri arkama geçti. Eline tarağı alıp bu defa incitmeden taramaya başladı. Eline bir tutamı alıp dudaklarını bastırdı. Sonra saç diplerimden öptü. Yüzümü ona döndüm. Mavileri çok başka bakıyordu. Eğilip anlımdan öptü. Geri çekilmeden yanağımada bir buse kondurdu.

"Alparslan "

Sesim o kadar zayıf çıktı ki.

"Alparslan'ın canı."

Geri çekildiğinde gözleri koyulaşmıştı. Derince yutkundu. Dudaklarımı hareket eden adem elmasına bastırdım. Bedeni gerildi.

"Güzelim yapma. Çok zor duruyorum. "

Hafif geri çekildim.

"Durma."

Nefesim dudaklarını okşadı. Geri çekilmeden dudaklarımı dudaklarına kapadım. Dilimi dudaklarının üzerinde gezdirdim. İçim titredi. Çok özlemiştim. Bu sadece ona değil ikimizede cezaydı. Geri çekildiğimde gözleri şokla bana bakıyordu. Dudaklarım kıvrıldı.

"Siktir... Sen ciddisin."

Kollarımı boynuna doladım. Kulağının hemen altına ıslak bir öpücük bıraktım.

Geri çekildim.

"Çok özledim yüzbaşı."

Sesim fısıltı gibi çıkıyordu. Hızla üzerime eğilip dudaklarımı esareti altına aldı. Ağzımı onun için araladım. Dili davetimi geri çevirmedi. Ağzımın içine dilini itmesi ile ikimizde inledik. Beni kucağına çekti. Üzerimdeki hırkayı kollarımdan sıyırdım. Ellerim ensesini buldu. Kendime daha çok bastırdım. Nefesim kesilene kadar öyle devam ettim. Hafif geri çekilip dudaklarını yüzümün her bir santimine bastırdı. Boynuma geldiğinde. Saçlarını Hafif hafif çekiştirdim. Boynuma bıraktığı ısırıkla inledim.

"Ahh Alparslan "

"Cennetim."

Isırdığı yeri emmeye başladı. Ağzımdan çıkan inlemere engel olamıyordum. Başını geri çekecekti ki izin vermedim.

"Biraz daha lütfen "

Boynumdaki dudakları kıvrıldı. Tekrar tekrar öptü. Isırdı. Emdi. Ve bu bana çok iyi hissettirdi. Dudaklarımızı birkez daha birleştirdi. Altımda oluşan sertliğini hissedebiliyordum. Kendimi ona biraz daha bastırdım. Ağzımın içine doğru hırladı.

"Güzelim durmak istiyorsan şimdi duralım. Yoksa sonrasında duramam."

Ellerim ensesindeki saçlarla oynuyordu. Kendimi tekrar ona bastırdım. Kucağındaki kalçamı ileri geri hareket ettirdim. Yaptığım ile bir kez daha inledi. Dudaklarına küçük bir öpücük bıraktım.

"Durma. Bu gece. Ne dur. Nede kendini tut."

"Güzelim"

Ne diyeceğini biliyordum. Canımın acımasından korkuyordu. Ama acımayacaktı. Onu istiyorum. Her şeyi ile.

"Acımayacak. Yüzbaşı lütfen. Tutmayacaksın kendini, söz ver."

Dudaklarımı boynuna bastırdım.

"Yüzbaşı merak ediyorum. Ne kadar zevk alacağımı merak ediyorum. Sana ne kadar zevk vereceğimi merak ediyorum. Lütfen. İçinden ne geçiyorsa onu yap. Ben seninim. Ne kadar sert olacaksan o kadar ol. Seni istiyorum be adam. Daha ne diyim sana!"

Sitemim ile hızla beni altına aldı. Dudaklarındaki gülüş uğruna ölünürdü.

"Sen kaşındın bebeğim. Zira artık dur desende durmam."

Sözü bitince dudaklarıma kapandı.

Ve bu bizim için ateşli bir gecenin ilk adımı oldu.....

 

 

Bölüm : 27.12.2024 10:35 tarihinde eklendi
Okur Yorumları Yorum Ekle
İçindekiler
Tuba eye / KUZGUN / 93. Bölüm
Tuba eye
KUZGUN

233.29k Okunma

21.38k Oy

0 Takip
162
Bölümlü Kitap
KUZGUN2. Bölüm3. Bölüm4. Bölüm5. Bölüm6. Bölüm7. Bölüm8. Bölüm9. Bölüm10. Bölüm11. Bölüm12. Bölüm13. Bölüm14. Bölüm15. Bölüm16. Bölüm17. Bölüm18. Bölüm19. Bölüm20. Bölüm21. Bölüm22. Bölüm23. Bölüm24. Bölüm25. Bölüm26. Bölüm27. Bölüm28. Bölüm29. Bölüm30. Bölüm31. Bölüm32. Bölüm33. Bölüm34. Bölüm35. Bölüm36. Bölüm37. Bölüm38. Bölüm39. Bölüm40. Bölüm41. Bölüm42. Bölüm43. Bölüm44. Bölüm45. Bölüm46. Bölüm47. Bölüm48. Bölüm49. Bölüm50. Bölüm51. Bölüm52. Bölüm53. Bölüm54. Bölüm55. Bölüm56. Bölüm57. Bölüm58. Bölüm59. Bölüm60. Bölüm61. Bölüm62. Bölüm63. Bölüm64. Bölüm65. Bölüm66. Bölüm67. Bölüm68. Bölüm69. Bölüm70. Bölüm71. Bölüm72. Bölüm73. Bölüm74. Bölüm75. Bölüm76. Bölüm77. Bölüm78. Bölüm79. Bölüm80. Bölüm81. Bölüm82. Bölüm83. Bölüm84. Bölüm85. Bölüm86. Bölüm87. Bölüm88. Bölüm89. Bölüm90. Bölüm91. Bölüm92. Bölüm93. Bölüm94. Bölüm95. Bölüm96. Bölüm97. Bölüm98. Bölüm99. Bölüm100. Bölüm101. Bölüm102. Bölüm103. Bölüm104. Bölüm105. Bölüm106. Bölüm107. Bölüm108. Bölüm109.Bölüm110. Bölüm111. Bölüm112. Bölüm113. Bölüm114. Bölüm115. Bölüm116. Bölüm117. Bölüm119. Bölüm120. Bölüm121. Bölüm122. Bölüm123. Bölüm124. Bölüm125. Bölüm126. Bölüm127. Bölüm128. Bölüm129. Bölüm130. Bölüm131. Bölüm132. Bölüm133. Bölüm134. Bölüm135. Bölüm136. Bölüm137. Bölüm138. Bölüm139. Bölüm140. Bölüm141. Bölüm142. Bölüm143. Bölüm144. Bölüm145. Bölüm146. Bölüm147. Bölüm148. Bölüm149. Bölüm150. Bölüm151. Bölüm152. Bölüm153. Bölüm154. Bölüm155. Bölüm156. Bölüm157. Bölüm158. Bölüm159. Bölüm160. Bölüm161. Bölüm162. Bölüm163. Bölüm
Hikayeyi Paylaş
Loading...