108. Bölüm

107. Bölüm

Tuba eye
tugbalal

ALPARSLAN KARAHANLI

 

"Ateş makinalı ile biç şunları."

Emrim ile Ateş üzerimize gelen tüm adamları oldukları yere mıhladı.

"Ee ama bacım olmaz ki böyle"

"Ne oldu lan"

"Abi Dursun abi ile Eflal komutanım bu sabah iddiaya girdiler. Dursun abinin düşüncesine göre ondan daha iyi nişancıymış"

Ali'nin dediği ile dudaklarım iki yana kıvrıldı.

"Harbi mi lan"

"He candaş. Ben subay okulunda çok iyi nişancıydım. Yani derecem çok iyiydi. Halada öyle"

"Kardeşim sen kahvaltıda peynir yerken aklınıda mı yedin?"

"Neden lan"

"Eflal bacım ya hani o. En iyisi ya. Bak iyi değil en iyisi"

"Eyvallah Sinan "

Bir yandan onları dinlerken diğer yandan gördüğümü indiriyordum.

"Aslında yenerim de ben tam nişan alıyorum bakıyorum adam yerde"

Telsizden gülüşü doldu kulaklarıma.

"Daha hızlı ol kardeşim"

"Civciv nesine girdiniz"

"Yemeğine abi. Ama tüm time"

"Desene Dursun bu ayki maaşın gitti. Kredi başvurusu yap bence. Çünkü bizim kız alır"

"Eyvallah komutanım "

"Bana olan inancınız gözümü yaşarttı"

Dursun'un sitemi ile dudaklarım daha çok kıvrıldı. Herkes bir yandan gülüşüyordu. Ama bizim üzerimize ateş yağıyordu. Çok kalabalıklarda.

"Ben asıl Alparslan komutanımın düşüncesini merak ediyorum"

Ateş topu bana atmıştı. Telsizde sessizlik oluştu. Sanırım o da merak ediyordu.

"Ben çok yerim Dursun. Özellikle protein tüketiyorum haberin olsun"

Dediğim ile daha çok gülmüşlerdi. İyiydi. Yaptığı herşeyde çok ,ama çok iyiydi. Herifleri tek tek keklik gibi avlıyordu. Yanıma isabet almam ile telsize konuştum.

"Lâl keskin nişancı. "

"Bakıyorum"

Bir kaç dakika içinde temiz diye sesi duyuldu. Tekrar nişan aldığımda roket atacak olanı indirdi bile. Sonrasında makineliyi indirdi. Bize doğru gelebilecek olası herhangi bir atış yapabilecek her adamı pas geçmeden indiriyordu.

"Kardeşim hala kazanacağına inancın var mı?"

"Yok abi ben o inancı kaybedeli çok oldu."

Duyduklarım ile göğsüm kabardı. Ama hala çok kalabalıktılar. Bu şekilde devam etmemiz çok zordu. Bir kaç dakika sonra silah sesleri arttı.

"Komutanım komandolar geldi. Destek geldi Komutanım "

Allahım çok şükür.

"Karan onlara aman vermeyin. Geri çekilmelerine bile fırsat tanımayın."

Emrim ile önümüze gelene sıktık. Taki kimse kalmayana dek. Onların tozu dahi kalmayana dek sıktık. Saldırının son bulduğunu anladığımda telsize doğru konuştum.

"Herkes iyi mi?"

"İyiyiz komutanım "

"Sorun yok kardeşim"

Herkesten tek tek cevap almıştım. Ama duymak istediğim sesi işitememiştim.

"Lâl?"

"Lâl orda mısın.... cevap ver."

İçime korku çöreklendi.

"Komutanım?"

"En yakın kim var"

"Ben varım Komutanım "

"Tamam Ateş git bak. Acele et."

Bizde yavaş yavaş bulunduğumuz mevziden aşağıya indik. Kulağım telsizde elim kalbimde bekledim. Yerde yatan ölü bedenlerin arasında ilerliyordu adımlarım. Hepsinin etkisiz hale geldiğinden emin olmaya çalışıyorduk.

"Ateş?"

"Komutanım "

"Ateş ne oluyor orda?"

"Komutanım bacım yok"

Silahımdaki elim gevşedi. Dizlerim titredi. Kafamın içinden tek ses yankı yaptı.' Yok'

Nasıl nasıl olmazdı.

"Ateş anlaşılmadı. Tekrar et"

"Komutanım bacımın silahı, mihferi burda. Ama o yok. Yerde... Yerde kan izleri var."

Gözlerim korku ile diğerlerine kaydı. Onlarda çaresizce yüzüme bakıyordu. Almışlardı. Onu benden bir kez daha almışlardı. Canını yakmışlardır. Sevdiğimi acıtmışlardır. Kulağıma dolan inleme ile bakışlarım Yerde yatan adama kaydı. Bacağından vurulmuştu. Adımlarım hızla ona kaydı.

"NERDE LAN NEREYE GÖTÜRDÜNÜZ ONU"

"Kim kimi diyorsun bilmiyorum "

Bacağımdaki silahı anlına dayadım.

"BANA SAHİBİNİN YERİNİ SÖYLE LAN"

"Bil bilmiyorum "

Diğer bacağınada sıktım. Çenesini sıkıp yüzünü kendime çevirdim.

"SAHİBİN NERDE LAN. YEMİN EDERİM HER BİR UZVUNU TEK TEK KESERİM"

"yapamazsın. Sen askersin. Yapamazsın."

"Evet ben Türk askeriyim. Ama burası Türk toprağı değil lan piç kurusu. Sen yoksun. Kimliğin yok. Benliğin ,vatanın , milletin yok. Yani sana istediğimi yaparım. ŞİMDİ SAHİBİN NERDEEEEE"

Kulağına bağırdım.

"Tamam tamam diyecem."

İstediğimi aldığımda öfke ile onu bıraktım.

"BOZKURT TOPARLAN ÇIKIYORUZ"

arkama dönüp hepsinin yüzünü inceledim.

"Beni iyi dinleyin. Kendi toprağımızda değiliz. Ama benim alacağım var. Benim bu itlerden almam gereken bir kadın var. Durmayacam. Dinlenmiycem. Benimle geldiğinizde aklınızda birşey istemiyorum. Eğer aklınızda size yük olacak bir şey varsa gelmeyin. Hiç birinizi suçlamam ayıplamam. Ama gelecekseniz. Bilinki ölsemde benim olanı almadan dönmem. Ne kadar süreceği umrumda değil"

Söylediklerimden sonra hepsinin yüzüne baktım.

"Ben yıllar sonra kendime bir kardeş buldum. Zaten geride kimsemde yok."

Diye ilk konuşan Devran oldu.

"Benim o civcive bir değil saymayı unuttuğum kadar can borcum var. O kendi sevdiği adamın acısına rağmen evladım için savaştı. Onun için her şeye varım."

Rıdvan abinin dediği ile içim acıdı. Öldüğümü düşündüğü zamanlarda olmuştu.

"Boşuna bizim kız demedim. Gelinimiz oğlum o bizim"

"Eyvallah kardeşim "

"Bacıma yemek borcum var"

"Bacım inşallah biz gitmeden hepsini öldürmez. Bizede bırakır."

Ateş ve Dursun'un dediklerine acı ile tebessüm ettim.

"Ablam olmadan tim eksik kalırdı zaten"

Bakışlatım en son Sinan da takıldı. Çok sessizdi. Elindeki silahın namlusuna mermi verdi.

"Hadi gidip dişi aslanı alalım."

"Eyvallah kardeşim."

Arkamı döndüğümde onlarda peşimden geldi. Bekle bebeğim. Bekle beni canımın canı. Seni almaya geliyorum. Gerekirse ölümle savaşırım ama seni ona vermem. Senin yanın benim olduğum yer başka türlüsü olamaz. Telsizden albaya durum hakkında bilgi verdim.

"Bozkurt 1 yuva"

"Yuva dinlemede Bozkurt 1"

"Komutanım saldırıyı püskürttük. Ama.... ama Lâl yok komutanım. Onu aldılar."

"Nasıl?"

"Nasılını bilmiyorum komutanım. Ama alan teröristin yerini öğrendim. Almaya gidiyorum "

"Evlat... helikopter göndericem geri dönün"

"Anlaşılmadı komutanım "

"Anlaşılmayacak bir şey yok asker. Bu bir tuzak. Adamlar onu alarak sizi üzerine çekmeye çalışıyor. Hepinizi alacak. Buna izin veremem. Geri dönün"

Şaşkınlıkla telsize baktım.

"Yüzbaşı beni duyuyor musun...... yüzbaşı.... cevap ver beni duyuyor musun dedim... Alparslan eğer beni duyuyorsan yanındaki askerleri tehlikeye atma.....ALPARSLAN. KAHRETSİN."

Daha fazla dinlemedim. Telsizi Ali'ye uzattım.

"Ali telsiz rölesi mi patladı dersin. Parazitmi yaratırsın. Frekansları mı bozarsın bilmem. Ama irtibat yok. Ben söyleyene kadar irtibat yok."

Dudakları iki yana kıvrıldı.

"Emredersiniz komutanım. "

Kendinden emin adımlarım öğrendiğimiz konuma doğru ilerledi. Varış noktasına nerden baksan sekiz saatlik mesafe vardı. Hızlı yürürsek daha kısa zamanda varabilirdik. Yeterli mühimmatımız vardı. Umarım biz gitmeden bir şey olmazdı. Ve umarım onu bir an önce yanıma alabilirdim.

***********

Bulunduğum mevziden karşıdaki kampı gözetledim. Adamların çoğunu yapılan saldırıda gebertmiştik zaten.

"Komutanım ne yapıyoruz "

"Eğer burda ise riske atamayız. Sessizce içlerine sızıyoruz. Karan Ali ile sağdan ilerle. Dursun sen ve Ateş yukarıdan destek verin. Rıdvan abi Sinan siz soldan inin Devran benimlesin."

"Emredersiniz komutanım "

Herkes söylediğim gibi ilerledi. Bende yavaş yavaş ilerlemeye başladım. Önüme gelen adamı olabildiğince sessiz indirmeye çalıştım. Silah kullanmak şuan için tehlikeliydi. Bacağımdaki kasaturayı çıkardım. Kayaya yaslandım. Gelen adımın ağzına elimi kapayıp kendime çektim. Bıçağı boynuna dayadım.

"Bana bak sesini çıkarırsan tavuk gibi keserim seni. Soruma cevap ver. Kadın asker burda mı?"

"Başını bilmiyorum anlamında salladı.

"O zaman işime yaramazsın."

Beklemeden bıçakla boğazını kestim. Artık saklanmak gibi bir gayem dahi yoktu. Karşıda konuşan iki adama doğru ilerledim. Onlar beni fark edene dek bıçakla ikisinide deşmiştim. Sabrım kalmamıştı. Kim bilir bana nasıl ihtiyacı vardır.

"SALDIRIIII"

Adamlar bizi fark edince bıçağı bacağıma geri takıp silahı elime aldım. Kampın ortasında sanki kırk yıldır burdaymış gibi yürüyordum. Karşıma çıkanı iniriyordum. Kafama silah dayandı. Adımlarım bir anlık duraksadı. Arkamdan gelen silah sesi ile oraya döndüm. Sinan adamı indirip devam etti. Adımlarım mağaraya ilerledi. İçerde saçı sakalı birbirine karışmış iğrenç bir asalak dışında kimse yoktu. Kulağıma diğerlerinin sesi doldu. Hepsi tek tek temiz diye yanıt veriyordu. İçim daha çok daraldı. Karşımda duvar dibinde çökmüş ite döndüm. Elim uzun saçlarına gitti. Elime dolayıp havaya kaldırdım.

"Yaşamak için benim işime yarayacak şeyler söylesen iyi edersin."

Saçlarından tek elim ile sürükleyerek mağaranın dışına çıkardım. Sanki elimde bir çuval vardı da arkamdan sürüklüyordum. Beni hiç zorlamıyordu. Beni zorlayan acıydı. Sevdiğimden uzak kalmanın acısı......

Bölüm : 17.01.2025 15:17 tarihinde eklendi
Okur Yorumları Yorum Ekle
İçindekiler
Tuba eye / KUZGUN / 107. Bölüm
Tuba eye
KUZGUN

233.3k Okunma

21.38k Oy

0 Takip
162
Bölümlü Kitap
KUZGUN2. Bölüm3. Bölüm4. Bölüm5. Bölüm6. Bölüm7. Bölüm8. Bölüm9. Bölüm10. Bölüm11. Bölüm12. Bölüm13. Bölüm14. Bölüm15. Bölüm16. Bölüm17. Bölüm18. Bölüm19. Bölüm20. Bölüm21. Bölüm22. Bölüm23. Bölüm24. Bölüm25. Bölüm26. Bölüm27. Bölüm28. Bölüm29. Bölüm30. Bölüm31. Bölüm32. Bölüm33. Bölüm34. Bölüm35. Bölüm36. Bölüm37. Bölüm38. Bölüm39. Bölüm40. Bölüm41. Bölüm42. Bölüm43. Bölüm44. Bölüm45. Bölüm46. Bölüm47. Bölüm48. Bölüm49. Bölüm50. Bölüm51. Bölüm52. Bölüm53. Bölüm54. Bölüm55. Bölüm56. Bölüm57. Bölüm58. Bölüm59. Bölüm60. Bölüm61. Bölüm62. Bölüm63. Bölüm64. Bölüm65. Bölüm66. Bölüm67. Bölüm68. Bölüm69. Bölüm70. Bölüm71. Bölüm72. Bölüm73. Bölüm74. Bölüm75. Bölüm76. Bölüm77. Bölüm78. Bölüm79. Bölüm80. Bölüm81. Bölüm82. Bölüm83. Bölüm84. Bölüm85. Bölüm86. Bölüm87. Bölüm88. Bölüm89. Bölüm90. Bölüm91. Bölüm92. Bölüm93. Bölüm94. Bölüm95. Bölüm96. Bölüm97. Bölüm98. Bölüm99. Bölüm100. Bölüm101. Bölüm102. Bölüm103. Bölüm104. Bölüm105. Bölüm106. Bölüm107. Bölüm108. Bölüm109.Bölüm110. Bölüm111. Bölüm112. Bölüm113. Bölüm114. Bölüm115. Bölüm116. Bölüm117. Bölüm119. Bölüm120. Bölüm121. Bölüm122. Bölüm123. Bölüm124. Bölüm125. Bölüm126. Bölüm127. Bölüm128. Bölüm129. Bölüm130. Bölüm131. Bölüm132. Bölüm133. Bölüm134. Bölüm135. Bölüm136. Bölüm137. Bölüm138. Bölüm139. Bölüm140. Bölüm141. Bölüm142. Bölüm143. Bölüm144. Bölüm145. Bölüm146. Bölüm147. Bölüm148. Bölüm149. Bölüm150. Bölüm151. Bölüm152. Bölüm153. Bölüm154. Bölüm155. Bölüm156. Bölüm157. Bölüm158. Bölüm159. Bölüm160. Bölüm161. Bölüm162. Bölüm163. Bölüm
Hikayeyi Paylaş
Loading...