101. Bölüm

100. Bölüm

Tuba eye
tugbalal

EFLAL KARCA

 

Yüzümde gezinen dudaklarla dudaklarım kıvrıldı. Gözlerimi araladım. Mavi gözleri yüzümü arşınladı.

"Günaydın."

"Günaydın bebeğim."

"Sen ne zaman uyandın?"

"Ben uyanalı çok oldu. Ama sen o kadar güzel uyuyordun ki uyandıramadım."

Dedikleri ile gülüşüm büyüdü. Doğrulup boynuna dudaklarımı bastırdım. Islak ıslak öpücükler bıraktım. Gülüş sesi odada yankı buldu. Geri çekilip gülüşünü seyrettim.

"Bir ömür izlerim şu gülüşünü biliyorsun değil mi?"

"Sen bir ömür yanımda ol ben hep gülerim... şimdi kalk bakalım doğru kahvaltıya."

Yerimden doğrulmuştum ki telefonundan ses geldi. Bakışlarım ona döndü. Gelen mesajda ne yazıyordu bilmiyorum ama bedeni gerildi. Yüzü düştü.

"Kötü bir şey mi?"

Yüzünü bana döndü. Beni kendine çekip anlıma dudaklarını bastırdı.

"Yok bebeğim. Önemli değil."

"Sen öyle diyorsan"

Yerimden kalkıp banyoya ilerledim. Dediği inandırıcı olmasada bir şey demedim. Bir şey olsa bana söylerdi değil mi. Banyodaki işlerimi halledip dışarı çıktım. Aşağıya inmek için merdivenlere ilerledim. Masada kahvaltı sofrası kurulmuştu. Pencereden dışarıyı izliyordu. Arkasından kollarımı beline sardım. İrkildiğini hissettim. Bu kadar neye dalmıştı. Çıplak sırtına dudaklarımı bastırdım.

"Sevgilim?"

Yüzünü bana döndü. Kolları belimi buldu.

"Güzelim benim. Hadi kahvaltıya küçük hanım. Bak gittikçe zayıfladın görmüyorum sanma."

Elimden tutup kahvaltı masasına oturttu. İkimizde keyifle kahvaltımızı yaptık. Gülüşlerim evin içinde yankılanıyordu. En son ne zaman bu kadar mutlu olduğumu hatırlamıyorum bile. Masada tekrar telefonunun sesi yankılandı. Ekrana baktığında yüzündeki ifade değişti.

"Güzelim şuna bakıp geliyorum. "

Tamam anlamında başımı salladım. Benim yanımda konuşabilirdi. Ama o dışarı çıkmayı tercih etmişti. Bir süre sonra geri geldiğinde yüzü düşmüştü. Bakışları bana değince gülümsedi. Yanıma gelip yüzümü avuçlarının arasına aldı. Anlımdan öpüp yanıma oturdu.

"Güzelim neden yemiyorsun?"

"E doydum"

"Bu kadarcıktan mı."

Eline ekmek alıp üstüne masadaki incir reçelinden sürdü. Ağzıma doğru uzatınca gülümseyerek ısırdım. İstediğini almak onu mutlu etmişti.

"Yüzbaşı ne olur yeter. Çok yedim."

"Peki. Tamam. Daha ısrar etmiyorum."

Kendisi koltuğa uzandı. Benide göğsüne çekti. Eli saçlarımda gezindi. Sıcak nefesini saçlarımda hissettim.

"E bebeğim ne yapmak istersin."

"Bilmem ki. Seninle vakit geçirelim. Gezelim. Normal insanlar ne yapıyorsa ondan yapalım."

"Yavrum normal insanlar ne. Biz normal değil miyiz?"

"Normal miyiz?"

Bir kaç saniye düşündü. Sonrada gülümsedi.

"Haklısın değiliz"

Bende bu dönüşüne güldüm.

"Film izlemek ister misin?"

"Olur izleyelim"

*****

"Yüzbaşı?"

"Efendim güzelim."

"Biz bu filmi neden izliyoruz?"

"Valla bebeğim sen izliyorsun diye izliyorum "

Başımı göğsünden kaldırıp yüzüne baktım.

"Ciddi misin?"

Evet diye başını salladı.

"Bende sen izliyorsun diye izliyorum "

İkimizde aynı anda kahkaha attık. Bir saat önce film izlemeye karar vermiştik. İnternetten bulduğumuz bir kore filminde karar kılmıştık. Film savaş döneminde yaşayan birbirinden kopan bir aileyi konu alıyordu. Adam hamile karısına bakabilmek için evdeki köpeği kesip yedirmişti. Tabi bu benim midemin bulunmasına neden oldu. En son dayanayıp ona neden izlediğimizi sordum. Ama ne yalan söyleyeyim bu cevabı bende beklemiyordum. İkimizde diğerimiz için katlanıyorduk. Saat epey geç olmuştu.

"Güzelim acıkmadın mı?"

"Immm acıktım."

"O zaman göster bakalım marifetini hatun."

Elim yanağına gitti. Usul usul okşadım.

"Ne yemek istiyormuş canım kocam."

"Valla Kocan en çok seni isterde. Sen ne pişirsen onuda yer."

"Yüzbaşııı. Çok ayıp"

"Yavrum sence aramızda hala ayıp var mı?"

"Yok mu"

"Bence yok"

Dudaklarımdan bir öpücük çaldı.

"O zaman ben sana bakınca neden ilkmiş gibi titriyorum. Söylesene neden kalbim hala ilk günkü gibi çırpınıyor. Elim ayağım birbirine dolanıyor."

"Çünkü sevdamız hala ilk günkü gibi. Bu adam hala ilk günkü gibi sana aşık."

Son defa bana bir öpücük bahşedip ikimizi ayağa kaldırdı. Mutfağa ilerleyip beraber yemek yapmaya başladık. Telefona mesaj sesi geldi. Ama bakmadı. O bakmadıysa önemli değildir diye düşündüm.

Yemeğimizi yemiş şimdide koyun koyuna uzanıyorduk. Eli saçlarımı okşuyordu.

"Yapma!"

"Neyi bebeğim?"

"Saçlarımla oynama. Uykum geliyor. Zaten kokun beni uykuya davet ediyor. Birde böyle olunca sürekli uyuyasım geliyor."

"Uyumak istiyorsan uyu bebeğim."

"Gitme bir yere ama tamam mı. Ben uyurken kolların hep böyle sarsın. Bir an bile bırakma. Yalvarırım beni bırakma."

Saçlarımdan öptü.

"Öleceğimi bilsem bırakmam"

Söylediği ile dudaklarım kıvrıldı. Kalbinin üzerinden öptüm. Gözlerimi kapadım. Bir süre sonra bedenim havalandı. Sonrada soğuk çarşafla buluştu. Şakağıma dudaklarını bastırdı. Eli saçlarımda gezindi. Üzerimi örttü. Sonrasında kapının kapanma sesi duyuldu. Gözümden yastığa bir damla yaş aktı. Yapma Yüzbaşı. Bırakmam dedin bırakma. Gitme ne olur.

Bir kaç dakika sonra dış kapının sesi duyuldu. Bende yerimden doğruldum. Üzerime siyah kot pantolon ve balıkçı yaka bir kazak geçirdim. Deri ceketimi üzerime alıp çıktım. O taksi ile gitmişti. Arabası kapıdaydı. Elimdeki anahtarı sıktım. Sürücü koltuğuna yerleşip bende peşinden gittim. Bir süre sonra bindiği taksi görüş açıma girdi. Takip mesafesini korudum. Bir süre sonra bir parkta durdu. Aracın içinden onu izledim. Adımları o kadının karşısında durdu. SİNEM!.

kadın onu baştan aşağı süzdü. Dudakları arsızca kıvrıldı. Elimdeki direksiyonu sıktım. Arkası dönüktü. Ne söylediğini anlayamadım. Bu sabah aldığı mesajlar beynimde yankı buldu.

Saat 9:30"Karın senden kendi ile ilgili bir şey saklıyor"

9:31"Hemde çok büyük bir sır"

10:00" Ne olduğunu merak etmiyorum deme bana"

10:00" koynuna hayatına aldığın kadından bahsediyorum"

10:05 cevapsız çağrı

10:06 "O seni ,sevgini hak etmiyor"

10:07 "30 saniyelik bir görüşme"

12:30 " konum"

12:31" akşam seni bu konumda bekliycem. Gel ve onun gerçek yüzünü gör."

Mesajlara dönmemişti. Ama telefonda ne dediğini bilmiyordum. Yalvardım. Beni bırakıp buraya bu gece gelmesin diye yalvarmama rağmen geldi. Kalbimde öyle bir acı baş gösterdi ki. Yerimden kalkıp onlara doğru ilerledim. Tam ardında durdum. Sırtı bana dönüktü. Arkasını dönüp benimle göz göze gelince adımı zikretti.

"Lâl'im "

Ama bakışlarım hedefime kitlendi. Elimi kaldırıp onu susturdum.

"Yalnız gelmemişsin. Bu beni daha çok mutlu eder"

Tarzı bir şeyler saçmaladı. Ama dinlemedim. Bilmek istediğim benim kocam dediğim adamdan ne sakladığımdı. Gerisi ile ilgilenmiyordum. O ne kadar susmasını istiyorsa ben o kadar konuşmasını istedim.

"Karın başkasının koynundan çıkıp senin koynuna geldi."

Söyledikleri ile kalbim sıkıştı. Ne saçmalıyordu bu kadın.

"Doktor Eylül ile konuşurken duydum. Gözlerimi kapadığım zaman o adamın pis dudakları boynumda sanki diyordu."

Kurduğu cümle ile beynim acımaya başladı. Bir kaç gün önce yine kabus görmüştüm. Yüzbaşıya belli etmemeye çalışıyordum. Eylül ile dertleşmiştim. Ama bunları o zaten biliyordu. Ve bu kadın demeye bin şahit isteyen yaratık beni burdan vurmak istemişti. Ve benim sevdiğim adam buraya onu dinlemeye gelmişti. O yapmaz diyememişti. Elimi hızla kaldırıp yüzüne tokadı bastım. Attığım tokadın etkisi ile yere devrildi. Eğilip elimi saçlarına geçirdim.

"Etrafımda bırak seni ,gölgeni görürsem leşini yere sererim. Seni ne benim nede sevdiğim adamın çevresinde görmeyecem."

Tiksinerek yere fırlattım. Eli yanağında öylece kaldı. Benden böyle bir çıkış beklemiyordu. Ardımı dönüp ona doğru ilerledim.

"Lâl'im "

"Bitti. İki cihan bir araya gelse bitiremezdi. Ama sen bu gece bize dair ne varsa bitirdin."

Gözlerinde çaresizliği üzüntü ve pişmanlığı gördüm. İçim parçalandı. Lakin kendime hakim oldum. O bana acımamıştı. Gayrı ben ne kendime ne ona acırdım. Parmağımdaki yüzükleri çıkarıp avuçlarına bıraktım. Daha fazla bir şey demedim. Adımlarım arabaya doğru ilerledi. Peşimden onu dinlememe dair birşeyler söyledi. Ama ben kulaklarımı tıkadım. Arabanın camına vuruyordu. Gitmemem için ,onu bırakmamam için yalvarıyordu. Bende yalvardım. Buraya gelmesin. Ne duyarsa duysun gelip bana sorsun bana inansın diye yalvardım. Ama o benim koynumdan çıkıp buraya geldi. Kaç defa sordum söylemedi. Ayağımı gaza basıp kökledim. Ordan uzaklaşırken arkamdan birkaç adım koştu ama yetişemeyeceğini biliyordu. Bir süre sonra dikiz aynasında ki görüntüsü kayboldu. Gözümden bir damla yaş aktı. Hırsla sildim.

"Sakın. Bitti. Bir daha onun için ağlamayacaksın. Sen onun için çok ağladın daha fazla ağlamayacaksın. "

Telefonu elime alıp numarayı tıkladım. Bir kaç çalıştan sonra bu hayatta güvendiğim tek insanın sesi kulaklarıma doldu.

"Sana ihtiyacım var. Yanına gelebilir miyim"

Aldığım cevapla arabayı gideceğim adrese doğru sürdüm. Bitti. Ben bu gece yüzbaşı ile Lâl'i öldürdüm. Onlardan onların sevdalarından geriye ne kaldıysa fırtınalara savurdum. Bundan sonra çok farklı bir ben olacaktım. Acımasız ,katı. Ve belkide kalpsiz. Çünkü kıra kıra bende kalp bırakmamıştı.....

 

 

Bölüm : 07.01.2025 13:50 tarihinde eklendi
Okur Yorumları Yorum Ekle
İçindekiler
Tuba eye / KUZGUN / 100. Bölüm
Tuba eye
KUZGUN

233.29k Okunma

21.38k Oy

0 Takip
162
Bölümlü Kitap
KUZGUN2. Bölüm3. Bölüm4. Bölüm5. Bölüm6. Bölüm7. Bölüm8. Bölüm9. Bölüm10. Bölüm11. Bölüm12. Bölüm13. Bölüm14. Bölüm15. Bölüm16. Bölüm17. Bölüm18. Bölüm19. Bölüm20. Bölüm21. Bölüm22. Bölüm23. Bölüm24. Bölüm25. Bölüm26. Bölüm27. Bölüm28. Bölüm29. Bölüm30. Bölüm31. Bölüm32. Bölüm33. Bölüm34. Bölüm35. Bölüm36. Bölüm37. Bölüm38. Bölüm39. Bölüm40. Bölüm41. Bölüm42. Bölüm43. Bölüm44. Bölüm45. Bölüm46. Bölüm47. Bölüm48. Bölüm49. Bölüm50. Bölüm51. Bölüm52. Bölüm53. Bölüm54. Bölüm55. Bölüm56. Bölüm57. Bölüm58. Bölüm59. Bölüm60. Bölüm61. Bölüm62. Bölüm63. Bölüm64. Bölüm65. Bölüm66. Bölüm67. Bölüm68. Bölüm69. Bölüm70. Bölüm71. Bölüm72. Bölüm73. Bölüm74. Bölüm75. Bölüm76. Bölüm77. Bölüm78. Bölüm79. Bölüm80. Bölüm81. Bölüm82. Bölüm83. Bölüm84. Bölüm85. Bölüm86. Bölüm87. Bölüm88. Bölüm89. Bölüm90. Bölüm91. Bölüm92. Bölüm93. Bölüm94. Bölüm95. Bölüm96. Bölüm97. Bölüm98. Bölüm99. Bölüm100. Bölüm101. Bölüm102. Bölüm103. Bölüm104. Bölüm105. Bölüm106. Bölüm107. Bölüm108. Bölüm109.Bölüm110. Bölüm111. Bölüm112. Bölüm113. Bölüm114. Bölüm115. Bölüm116. Bölüm117. Bölüm119. Bölüm120. Bölüm121. Bölüm122. Bölüm123. Bölüm124. Bölüm125. Bölüm126. Bölüm127. Bölüm128. Bölüm129. Bölüm130. Bölüm131. Bölüm132. Bölüm133. Bölüm134. Bölüm135. Bölüm136. Bölüm137. Bölüm138. Bölüm139. Bölüm140. Bölüm141. Bölüm142. Bölüm143. Bölüm144. Bölüm145. Bölüm146. Bölüm147. Bölüm148. Bölüm149. Bölüm150. Bölüm151. Bölüm152. Bölüm153. Bölüm154. Bölüm155. Bölüm156. Bölüm157. Bölüm158. Bölüm159. Bölüm160. Bölüm161. Bölüm162. Bölüm163. Bölüm
Hikayeyi Paylaş
Loading...