34. Bölüm

Yavrum

Tomtem_floria
tomtemm_floria3

☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆

(UYARI: BU KISIM SIZI RAHATSIZ EDEBILIIR. RAHATSIZ OLUCAKLAR LUTFEN GECSIN)

Burası onun yatak odasıydı..

Ben kapıyı kapatınca oturduğu yerden ayağa kalktı. Ben onun odasına bakarken yatağına benim ona ördüğüm kalpli yastığı koymuştu. Onu orada görünce gülümsemeden edemedim.

Koskoca Mafyanın yatağında sayemde kalpli yastık vardı.. simsiyah yorgan ve yastıkla dolu olan yatak benim ortada olan kırmızı kalpli yastığım ile renklenmişti.

Ben gülümserken birden birinin beni arkamdan kavradığını, bana sarıldığını hissettim. Bu Atlastı.

Onun barut kokusu herzamanki gibi burun deliklerimi doldururken

"Burası anlaşılan senin evin.." dedim. Atlas arkamdayken onayladı.. kolları belime sımsıkı sarılmıştı.

"Evet..Annem hepimizin benim evimde toplanmasını istedi." Dedi. Bunu derken yüzünü boynumda hissediyordum. Nefesi artık boynundaydı.

"Annem demişken..bakıyorum da iyi anlaşıyorsunuz.." dedi.

"Bence oldukça sıcak kanlı bir kadın" dedim. O sırada Boynuma dudakları değerek öpücük bıraktığında kalbimin hızlandığını, bedenimin ürperdiğini hissettim.

O ise Boynuma sayamadığım kadar çok öpücük kondurmaya başladı.. öpücükleri damga, imza gibi tenime işliyordu..

Bir süre sonra O boynumu öperken durdu. Yatağa oturdu. Birden beni çekip kucağına oturtunca artık onun kucağındaydım.

"Sen gerçekten tüm dengemi alt ediyorsun kadın.." dedi fısıldayarak sertçe. Ela gözleri gözlerime bakarken sanki gözlerimin içine dalcak gibiydi.

Dudaklarıma yaklaşıp bu sefer dudaklarımı öpmeye başlayınca kalbim duracak kadar hızlı atmaya, midemdeki kelebekler 'kalkın beyler! Bizim sıramı geldi!' Diyerek uçmaya başlamışlardı.

İlk başta dona kaldım. Yanaklarım pembeleşirken onu itmedim.

Dünden razı görünmek istemesemde kollarımı onun boynuna dolayıp, karşılık vermeye başladığımda beni daha çok kendisine yapıştırdı.

O sırada elleri sırtımda geziniyor, sırtımı nazikçe okşuyordu..

☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆

HUMANIN ANLATIMIYLA..

Allah'ım neydi günahım?..

Afra adlı kuzenim olucak şahıs tuvaletin deliğine mi düştü bilmiyorum ama. Tam tamına 20 dakikadır yoktu. Aslında bu şuan kimsenin umurunda değil gibiydi. Herkes bir konu açmış konuşuyordu.

Aferin Afra! Yalnız bıraktın beni!

Yalan değil, Meryem ablayı gerçekten sevmiştim. Tatlıydı ve sohbeti sarıyordu. Benim amacım zaten ondan değil, oğlu olucak Kayadan kurtulmaktı!

Beni bir türlü rahat bırakmıyordu. Belimi ve elimi birakmiyordu. Nedenini bilmediğim bir şekilde teması Beni rahatsız etmiyordu ama artık bunalmıştım! Sevgili rolü diye burada şaklabanlık yapmıştım be!

Tabii bu onun gram umru değildi. Daha çok hoşuna gidiyordu. Şurada bayilmama, kalp krizi geçirmeme veya kendimi boğmama az kalmıştı.

Yemin ediyorum gerçekten sevgili olsak birbirimize bu kadar yapışık olmazdık..

Ben Afrayi beklerken kuzenim hala gelmiyordu.

Ulan Afra...

"Ay bende mantıya bayılırım" dedi Meryem abla. Mantı mı?

Mantı dediniz bir yakınlaştık Meryem Abla..

Yemek konusuna gelince boş boğazlıydım. Kilo almayan bir yapım vardı. O yüzden kilo almıyordum.

Mantı açmaya gelirsek Afra ile hep açardık. Çünkü ikimizde mantı aşığıydık. İkimize 'kalk iş yap' deseniz yapmazdık ama 'kalk mantı aç/çiğköfte yoğur' deseniz sorgulamadan yapardık.

"Mantıya bende bayılırım" dedim sonra "hatta Afrayla çok güzel de açarız" dediğimde Meryem abla

"Öyle mi kız? Bir ara gelin açalım. Ben cidden çok severim yanii" dedi. Başımı sallayarak onaylarken Kaya kulağıma

"Bize de mantından yemek nasip olur mu be?" Dedi sessizce.

"Zıkkım ye sen" dedim sadece onun duyabileceği bir seste. Kıkırdadı. Ona kızmam gerçekten hoşuna gidiyordu.

"Senin elinden gelirse onu da yeriz" Dediğini duydum. Bunu rol amaçlı demişti değil mi?

☆☆☆☆☆☆☆☆

AFRANIN ANLATIMIYLA..

Aradan bir gün geçmişti. Dün Atlaslara giderken soğukta çok durduğum için şuan aşırı hastaydım ve ateşim vardı. Tüm Gece boyunca tir tir titremiştim.

Bağışıklık sistemim aşırı düşüktü. O yüzden kolay hasta oluyordum. Çocukken de çok kolay hasta olur, her soğukta kaldığımda ertesi gün hasta olurdum.

Ben yatakta yorgana bedenimi sarmış bir şekilde titrerken haraket edecek halim bile yoktu.

Odaya elindeki bir kase çorba ile içeri giren Halam ile ona döndüm. Huma iş için okula gitmişti.

"Ay kuzum..kıyamam sana.." dedi Halam elindeki kase çorbayla sonra önüme oturup

"Kalk biraz çorba iç.. iyi gelir" dediğinde ne yazikki halim yoktu. İştahım ise sıfırdı.

"Hiç yemek yiyesim yok Hala.." dedim güçsüz bir sesle. Halam

"Hadi ama Afra..kalk iç. Hem ilaçta içersin" Dediğinde mecburi olarak yatakta dogruldum. Halam kaseti ve kaşığı bana uzatınca kasedeki çorbadan en fazla iki yudum içebildim.

"Daha içemem yoksa kusarım" dedim küçük bir çocuk gibi. Halam kaseyi alarak

"Hiç yemedin ama..öyle olsun. İyice dinlen. Olmazsa abini arayalım" dediğinde onaylayarak tekrar yatağa yattım.

Halam tam çıkacakken tekrar bana dönüp

"Ha bu arada..Ben babaannenle birazdan çıkıcam"

"Nereye gideceksiniz?"

"Seni burda böyle bırakmak doğru değil ama..Babaanneni sağlık ocağına göstereceğim"

"Onun neyi var?"

"Bel ağrıları.. su zamanlar oldukça çoğalmış..istersen sende gel, gitmişken seni de gösterelim" dedi Halam. Aslında ne kadar iyi olsa da haraket edecek halim bile yoktu.

"Gerek yok Hala..siz gidin" dediğimde Halam

"Bak emin misin?" Dedi. Onu Onayladığimda halam anlayışla başını salladı.sonra

"O zaman biz çıkıyoruz. Eğer kötü birsey olsa beni, Humayi yada birilerini ara işte." Dedi. Onu tekrar Onayladığimda odadan çıktı..

Aradan 20 dakika geçtikten sonra ev bomboş olmalıydı çünkü hiç ses yoktu. Yaşam alanım olan yataktaydım. Uyumaya çalışıyordum.

O sırada kapının çalma sesiyle kapatmış olduğum gözlerimi açtım. Halamlar mi gelmişti?

Onların anahtarı yok muydu?

Bu gelen bütün bir ihtimalle halamlar değildi çünkü onların anahtarı vardi. Başka biri gelmişti.

İçimden bir ses 'bosver kim geldiyse gelmiş. Açma kapıyı' dese de açmak zorundaydım.

Yataktan kalkmak için yorganı üzerimden attığımda ateşin içinden buzullara adım atmış gibi donmaya başlamıştım.

Hasta olmaktan nefret ediyorum!

Yatakta doğrulup ayağa kalktığımda saçlarım büyük bir ihtimalle darmadağındı ama umurumda bile değil di.

Odadan çıkıp kapıyı açtığımda önümde duran kişi ile afalladim.

Bu Atlastı..

Tamam..karşısına böyle çıkmak isteyeceğim son kişi gelmişti..

"Atlas?" Dedim. Atlas hasta ve güçsüz halimi süzerken sanki hasta olduğumu kavrayarak

"Sen iyi misin?" Diye sordu.

"Aşırı hastayım." Dedim.

"Belli..titriyorsun" desi sonra "girebilir miyim?" Dediğinde onaylayarak girmesini işaret ettiğimde içeri girip bir kolunu belime sararak.

"Yatman gerek..ayakta durma" dedi ilgili bir sesle.

Beni odama getirdiğinde tekrar yavaş ve nazikçe yatağıma yatırdı. Üzerimi yorganla örterken elini alnıma koydu.

"Ateşin var. Doktora gidelim mi?" Dedi.

"Gerek yok" dedim. Yatakta yanıma uzanır tarzı bir pozisyon aldığında

"O zaman uyu..birşeyler yedin mi?" Dediğinde onaylayarak başımı salladım.

"Çorba içtim" dedim. Başını sallarken elini saçlarımda hissetmeye başlamıştım. Bu his beni rahatlatırken gözlerim uykuyla kapanıyordu.

"Atlas." Diye mırıldandım tam uykuya dalmadan önce

"Söyle yavrum" dedi.

"istersen çok yakın durma. Sana da bulaşmasın" dediğimde buna gülümsediğini ve uyarımı dinlemeyerek bana sarılırken

"Birşey olmaz bana..sen kendine odaklan" dedi. O sırada gözlerim kapandı ve zihnim karanlıkla buluştu..

Umarım bir an önce iyileşirdim..

☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆

BOLUM SONUUU

BOLUMU NASIL BULDUNUUUZZ?

​​​SIZCE DIGER BOLUMLERDE NELER OLUCAK?

NEYSEEE SONRAKI BOLUMLERDEE GORUSURUUUUUUUUUZZZZ🫀🤍

BU ARADA ARKADASLAR WHATSAPP KANALIMI TAKIP EDERSENIZ COK SEVINIRIIMM

(KANALIMIN LINKI VE ADINI PANO MESAJI OLARAK ATTIM. KANALIMDA KITAPLARIM HAKKINDA SPOI, ALINTI VE FOTOGRAFLAR VAARR★)

🫀SON OLARAK SEVİLİYORSUNUZZ🫀

Bölüm : 18.01.2025 02:22 tarihinde eklendi
Okur Yorumları Yorum Ekle
Hikayeyi Paylaş
Loading...