🫧🦚Tavus kuşu🦚🫧

☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆

AFRANIN ANLATIMIYLA..

Ertesi gün olduğunda dün olanlar hala aklımda tazeydi. Bugün okul tatildi. O yüzden abimin yanına gelmiştim. Ona adamakıllı bir açıklama yapmak zorundaydım.

Abimin olduğu askeriyeye geldiğimde beni gören Alparslan komutan gülümseyerek bana yaklaştı

"Afra Hanım. Sizi hangi rüzgar attı buraya?" Dedi.

"Şey.. abimi görmem gerekte."

"AA senin için onu çağırmamı ister misin?" Dediğinde nazikçe gülümseyerek

"Çok teşekkürler" dedim. Alparslan

"Ne demek." Dedi sonra geçen bir askere "Koray gidip Yagizi çağır" dediğinde Koray denen adam oldukça iri ve büyüktü. Ben onun yanında karınca gibi kalıyordum.

"Tamamdır komutanım" dedi Koray denen adam gidecekken Alparslan Korayı tutup bana göstererek

"Koray yiğit Ateş buradaki en iyi askerlerindendir..babasıda burada daha önceden görev yaptı." Dediğinde Koray denen adam Alparslanın neden bu kadar detay verdiğini sorgularken

"AA öyle mi?" Dedim. Sonra "Memnun oldum Koray Bey" dedim. Koray başıyla onaylayip uzaklaştı. Alparslan

"Evli ya o yüzden kadınlara biraz soğuk" dedi. birsey demedim.

Bir süre sonra abim geldiğinde gözleri bana öfkeyle bakıyordu. kaşında bir yara vardı.

"Abi.." dediğimde sanki ne konuşmak istediğimi tahmin ederek beni kolumdan çekti

"Daha sessiz ve yalnız olacağımız bir yere gidelim" dedi beni kolumdan çekerken. Onu takip ettim.

Beni sessiz bir alana getirdiğinde burada bir sürü ağaç vardı. Bir banka oturduk.

"Ne var Afra?" Dedi. Sesi oldukça sertti.

"Abi.." dedim onun yanına oturarak. Sonra

"Biliyorum bana kızgınsın ama-" derken sözümü kesti.

"Nasıl kızgın olmayayım Afra!? Her seferinde 'yok benim kardeşim bunu yapacak kadar mal degil' desem beni yüz üstü bırakıyorsun!" Dedi sonra "Kızım sen delirdin mi? Yoksa sana büyü falan mı yaptı o piç herif?"

"Abi kimse bana büyü falan yapmadı-"

"O zaman sen katıksız bir malsın Afra!"

"Düzgün konuş be!" Dedim. Birşey demedi. Belli ki öfkeliydi. Onun gönlünü almam gerekiyordu.

Tabii ki de en büyük kozumu kullanacaktım..

Ben yavaş yavaş abime yaklaşıp kollarımı onun iri bedenine sardığımda abim hiçbir şey yapmadı. Ama beni engellemedi de

"Abi biliyorum bana kızgınsın ama ben seviyorum onu.." dedim. "Ayrıca o zarar vermiyor bana..mutlu ediyor beni.."

Abim birşey demedi. Sonra ona sarılırken kafamı kaldırıp ona baktım..

"Sen benim sevdiğim ve mutlu olduğum kişiyle olmamı istemez misin?" Dedim. Bana baktı.

"O adam tehlikeli"

"Ama beni tehlikeye sokmuyor..daha çok koruyor.." dediğimde derin bir nefes verdi. Birden beni kollarının arasına aldı. Bana karşı koyamayacağını biliyordum.

"Bugünleri de mi görecektik be.." dedi abim iç çekercesine

"Gördük işte.." Dedim.

"İlişkinizi onaylamıyorum..o yüzden ayrılacaksın o heriften" dediğinde ona sarılmayı bırakıp geri çekildim. Ne?

"Ne demek onaylamıyorum?"

"Basbayağı onaylamıyorum. O adam sana herşeyi yapabilir. O yüzden olmaz"

"Abi bana zarar vermiyor diyorum neyini anlamıyorsun acaba?"

"Şuan vermiyor. Ya ilerde? Kızım mafyalar tehlikeli, dengesiz adamlardır. Ne yaptıkları belli olmaz" dedi.

"Bu kadar güvenilmeyen biri olduğu için mi kaçırıldığımda beni bulmak için onunla birlik oldun?" Dedim sonra "Sende ona güvendin ve bak. Güvenini boşa çıkarmadı"

"Aynı şey değil" dedi.

"Ona bir kere güvendin. Hemde benim hayatımı kurtarmak için. Bir hayat kurtarmada ona güveniyorsan neden şimdi güvenmiyorsun?"

"Biz sadece birlik olduk"

"Birlik için güven gerekir" dedim.

"Sen istediğini de! Yine de izin vermiyorum! O herifle çıkamazsın!"

"Niye sen mi çıkacaksın?" Dedim ona şaka yaparak. Kafama bir tane yapıştırdığında sanırım kafam kırılmıştı

(YAZAR NOTU: TAMAM KOMIK DEGILDI SJSJSJJSJSJSJ)

"Ben Gay değilim" dedi.

"Tamam be. Şaka yapmıştık zaten" dedim. Bir süre sessiz kaldık. O sırada telefonum çaldı. Telefonumu çantamdan çıkarıp baktığımda bu Hümaydı. Hızla açtım.

"Alo ne var Hüma?"

"Alo ne dedi abin?" Dedi Hüma. Hümaya dün olan herşeyi anlatmıştım. Buraya neden geldiğimi de biliyordu.

"Vallah olmuyor Hüma. İlla ayrılın diye tutturdu!" Dedim. Peki ya bunları abimin yanında söylemem..

"Mikrofonu aç bakalım" dedi Huma hızla Mikrofonu açtım. Huma abime konuşmaya başladı.

"Alo Yağız abi..bak gençler birbirini görmüş beğenmişler. Sen niye araya maydanoz oluyorsun ya? Rahat bırak şu kızı" huma bunu dediğinde abim.

"Beğenecek başka adamı bulamamış mı?" Dedi. Allah Allah! Adam pes etmiyor!.

"Bulamamış. Aşkın gözü kördür derler değil mi? Babannem dizi izlerken ne der? 'Hadi bak sevenler ayırılmaz'." Dedi.

Helal lan Yusufi!

Abim bir süre sessiz kaldı. Kollarını göğsünde birleştirip pek mutlu ve Memnun olmayan bir şekilde.

"İyi. Tamam..ama bunu sadece Afranın mutluluğu için kabul ediyorum. Eğer o herif Afrayı üzecek herhangi gibi bir şey yaparsa olacaklardan ben sorumlu olmam" dediğinde sevinçle onun kucağına atlayıp ona sımsıkı sarıldığımda sonunda abimi ikna edebilmiştik.

Zafer bizimdi!

Abimde gülümseyerek bana sarıldığında tekrar ciddi bir şekilde

"Ama benim yanımda o herif sana 1 santim yakınlaşırsa işte o zaman olay çıkar" dediğinde birsey demedim.

☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆

Aradan yarım saat kadar bir süre geçmişti. Eve doğru gidiyordum. Hava oldukça güzeldi. Kış olsa bile bugün şaşırtıcı derecede güneş vardı.

Genelde Ordu o kadarda sıcak olan bir yer degildi. Sıcak günleri seven ben için ne kadar üzücü olsa da alışmıştım.

Ben eve gitmek için sokaklarda ilerlerken yanımda duran siyah araba ile o tarafa baktım. Arabanın camı açılıp Atlas kafasını uzatıp gülümseyerek beni izlerken gülümsedim.

"Hava ne kadar da güzel değil mi?" Dedim havayı göstererek.

"Senin kadar olmasa da.." dediğinde gülümsemem büyüdü. Bana arabaya binmem için işaret verdiğinde onaylayarak arabaya bindim.

"Selam.." dedim. Kapıyı kapatıp kemerimi takarken

"Sanada selam Ordu güzeli..nereye gidiyorsun?"

"Eve gidiyordum." Dediğimde onayladı.

"Sen iyi misin?.."

"Evet. Neden sordun?"

"Dün gece..Adamın bacağını cizdigini gördüm. Kan akıyordu" dediğimde bana baktı.

"Sıradan bir çizikti. Endişelenicek birşey değil" dedi.

"Emin misin?" Dedim. O sırada birden bir eli elimi kavradi. Hala yola bakıyordu. Elimi sıcak elleriyle tutarken

"Evet" dedi.

İkimizde bir süre sessiz kaldığımızda telefonumdan gelen bir bildirim sesiyle elimi Atlasın elinden çekmeyip diğer elimle çantamdan telefonumu çıkardım.

Bu mesaj babaannemdendi. Hızlıca ne mesajı atmış diye bakarken bana bir video göndermişti.

Video mu?

Merakla videoyu açtığımda karşıma ilk bir yazı çıktı.

"Babaannesini dinlemeyen Torun tavus kuşuna dönüştü" videoda bu yazıyordu. Arkada ise bir tavus kuşu vardı.

tövbe tövbe..

Ben anlamayarak videoya bakarken videoyu kapattım. Bu kadın cidden beni hep şaşırtıyordu.

☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆

BOLUM SONUUUU

BOLUMU ERKEN BITIRMEK ICIN BIRAZ KISA YAZDIM CUNKU GEC SAATTE YAYINLAMAK ISTEMEDIM SKAKSKLAKA

BU BOLUMU NASIL BULDUNUUUZZ?

YAĞIZ BIRAZ ERKEN KABUL ETTI SANKI YAA ASLINDA DIGER BOLUM KABUL EDICEKTI CUNKU COK UZATMAK ISTEMIYORDUM AMA DIGER BOLUM ICIN AKLIMDA BIRAZ DAHA FARKLI SAHNELER VAR (:

PEKI YA KORAY DETAYI🥹 (BUNU ASLINDA BU BOLUME YAZMAM GEREKIRKEN YANLISLIKLA ONCEKI BOLUME DE YAZMISTIM SJSJSJSJ SONRA SILDIM TABII)

NEYSEEE SIZCE SONRAKI BOLUMLERDE NELER OLUCAKK?

O ZAMANNN SONRAKI BOLUMLERDEE GORUSURUUUUUUUUUZZZZ🫀🤍🫶🏻

♥︎SEVILIYORSUNUUUUUUUZZZ♥︎