33. Bölüm

♥︎Rolcü aşık♥︎

Tomtem_floria
tomtemm_floria3

☆☆☆☆☆☆☆☆☆

Kabul edecektim..

"Tamam. Ama şunu bilki bu sadece bir rol! Tekrar o aptal triplerine girip, sana yakın davranıyorum diye yapışma" dedim.

"Dikkat etde bunu diyip sen bana aşık olma" Dedi. Ben ve Kayaya aşık olmak mı? Adı herif!

"Bunun için Güneşin Dünyanın etrafinda dönmesi gerek Kayacım" dedim kendimden emin bir şekilde. Doğruydu.

"Bunu zamanla gorucez" dedi. Sonra ise birden kafamdaki şapkayı çekip kendisine taktı.

"Benim olsun bu" dedi. Adama bak ya! Çat diye, hiç 'alabilir miyim?/ benim olsun mu?" Demeden alıyor!

"Ya ver onu bana! Onu yapana kadar ne savaşlar verdim ben!" Dedim. Bana bakarken

"Sevgililer birbirine hediye verir" dedi Kaya.

"Bu hiç hediye gibi değil, çalmak gibi oldu ama!" Dedim sonra "Ayrıca bana sevgilim deme"

"Hatırlatırım ki bugünlük sevgiliyiz. Yanii sana sevgilim diyebilirim"

"Sadece annenin yanında diyebilirsin" dediğimde omuz silkerek birsey demedi. Sanki bunu söylemesini istememem pekde umurunda değil gibiydi.

"Neyse..O zaman bu akşam bizdesin" dedi. Sonra birşeyi hatırlayarak "ha şu abimin yavuklusunu da getirmeyi unutma." Dedi. Yavuklu mu?

Afradan bahsediyordu..

"Yavuklusu mu?" Dedim "onun bir adı var"

"Ben abimin yavuklusu diyorum..çünkü abimin şuana kadar sevdiği tek kadın O." Dedi sonra "Neyse o zaman.. Akşama görüşürüz Sevgilim" derken yanağımdan makas aldı ve uzaklaştı. O uzaklaşırken arkasından

"Bana böyle hitap etme!" Dedim. Sonra kafasındaki sapkamı hatırlayıp "Ayrıca sapkamı geri ver hırsız herif!" Dedim. Tabii o bunları duymazdan gelerek sadece güldüğünü duydum.

Bu adam beni deli edecekti!

☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆

Aradan saatler geçmişti ve biz şuan Afrayla Kayalara gitmek için hazırlanıyorduk. Evet. Afraya herşeyi anlatmıştım. Tabii ilk başta kendisi 'Huma Saçmalama ben ne alaka' diyerek beni reddetmişti ama sonradan onu ikna etmeyi başarmıştım.

Onun gelmesi benim için en iyisiydi. Çünkü yalnız gitmek istemiyordum. Afra benim tek yapışık ikizimdi. Her boku beraber yerdik.

İkimizde yola çıktığımızda hava kararmadan üzereydi. Hava oldukça soğuktu. Biricik kuzenim Afra maşallah her gün kazak giydiği için tüm kazaklarını kirlenmişti ve şansına tüküreyim ki şuan hepsi yıkamadaydı.

Benden istese de bende de hiç kazak yoktu çünkü ben kazak giymeyi seven biri değildim. Bir tane kazağım vardı ve hava soğuk olduğu için onu çoktan şimdi giymiştim.

Böyle durumda Afra ince bir gömlek giymek zorunda kalmıştı. Gec kalmamak için acele ederek çıktığımızdan Mont bile giymeyi unutmuştu.

B12 işte..

Bu soğuk havada dona dona ilerlemek zorunda kalmıştı.

Ah be Afram..bir insan her durumda mı şansız olur be..

☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆

AFRANIN ANLATIMIYLA..

Tamam..donuyordum.

Huma ile Kayaların evine geldiğimizde tüm kapaklarım yıkamada olduğu için ince bir gömlek giymek zorunda kalmıştım. Acele ettiğimiz için mont bile giymemiştim! Tabii şansıma da hava donuyordu!

Kocaman malikanede geldiğimizde şuan tek düşündüğüm ısınmaktı. Kendimi Kibrit kız gibi hissediyordum.

"Sana dedim ama ben kazaklarını her gün hergun giyme diye." Dedi Huma beni yine azarlayarak.

"Keşke sweatshirt giyseydim" dedigimde Hüma onayladı. Acele acele evden çıktığımız için şuan oldukça pişmandım.

Malikanenin kapıları açıldığında bahçede bizi karşılayan Kılıç ailesi ile onlara doğru ilerledik. Atlas, Kaya, Altay, Mercan ve bir kadın oradaydı. O kadın sanırım Atlas, Altay ve Kayanın anneleriydi.

Kadın bizi görünce sempatik bir şekilde gülümseyerek

"Hosgeldiniz kızlar..hosgeldiniz.." dedi bize yaklaşarak sonra Hümaya

"Sen şu Kayanın sevgilisi olmalısın değil mi?" Dediğinde Hüma rol gereği gülümsedi

"Evet.." dediğinde Kaya Humaya imayla gülümseyerek

"Hosgeldin Biricik sevgilim" dediğinde gülmemek için zor duruyordum. Bu akşam kesinlikle çok eğlenecektim.

Kadın Humadan sonra bana dönerek gülümsedi.

"Sende hoşgeldin kızım.. sende-" derken araya giren bir ses

"Benimki.." bu Atlastı. Atlasın bu lafı ile kadın Önce bana sonra Atlasa bakarak

"Sevgili misiniz?" Dediğinde Atlas onayladı. Kadın bana mahcup bir şekilde tekrar gülümsedi.

"Ay kızım kusura bakma." Dedi sonra "Atlas benim sevgilimde gelecek demeyince..anlayamadım. cidden kusura bakma" diyince nazikçe gülümsedim.

"Sorun değil. Zaten aslında ben davetsiz misafir gibi oldum ama-" derken Kadın lafımı keserek

"Öyle deme. Sizde bu aileden sayılırsınız. İstediğiniz an Kılıç ailesinin kapısı size açık. Davetli olsanızda, olmasanızda" dedi. Bu kadına gerçekten ısınmaya başlamıştım.

Tabii keşke gerçek anlamda da ısınabilsem! Şuan afedersiniz ama götüm donuyordu!

O sırada benim üşüdüğümü farkeden Atlas bize yaklaşarak

"Bu havada cidden ince gömlek le mi geldin sen?" Dedi azarlayan ama yumuşak bir tonda. Yaklaşırken ceketini çıkardı. Çıkardığı ceketi omuzlarıma yerleştirirken çok şükür ki ısınmıştım.

Tabii herkes Atlasın böyle yapmasına sanki Dünyada'ki en anormal şeymiş gibi şaşırmıştı.

Ben neden şaşırdıklarını anlamazken aklıma Atlasın bana tanıştığımız ilk zamanlarda söylediği bir söz geldi.

"Genelde ceketimi kimseye vermem..kendi anneme bile..bunu zayıflık göstergesi olarak bulurum"

Sanırım bu sözü doğruydu. Yoksa bu bakışların başka bir açıklaması yoktu.

"Tamam. Dizilerdeki bakışmalar gibi bakışmayı bırakıp içeri geçelim değil mi?" Dedi Mercan.

Herkes onu onaylayip içeri ilerlerken Kayanın Humanin elini tuttuğunu gördüm. Huma da mecburi olarak onun elini tuttuğunda kıkırdadım.

Yalan değil, yakışıyorlar.

Benim kıkırdamami gören Hüma bana 'seni döverim' temalı bakışını atarken gülmemek elde değildi.

O sırada yanımdaki Mercanın sesi ile onunla küçük bir sohbete başladım.

Biz Mercan ile sohbet ederken Kaya ve Atlasın annesi

"Bu arada benim adım Meryem" dedi. Meryem..ismi bence çok güzeldi.

Biz içeri geçip, salona oturduğumuz da Kaya Hümanın yanına oturmuş, bir kokunu ona sarmıştı.

"Ee siz nasıl tanıştınız?" Dedi Meryem abla koltuğa otururken Hüma ve Kayaya.

"Şöyle ki annecim..kendisi benim cazibeme karşı koyamadı diyelim" dedi Kaya yine kendini överek. Sonra Hümaya

"Değil mi sevgilim? İlk bakışta birbirimize aşık olmadık mı?" Dediğinde Humanin öfkeden Kayanın elini sıktığını görüyordum.

"Tabii tabii..kendisi ilk bakışta büyüledi beni.." dedi Hüma role uygun kalarak. Meryem abla gülümseyerek

"Ne güzel ne güzel.. Kaya kızda tam senlik..Allah ilişkinizi bozmasın" dedi sonra devam ederek

"Bakıyorum da birbirinizi çok seviyorsunuz?" Dedi. Kaya onaylayarak

"Tabii ki anne yani..birbirimizsiz yapamayız değil mi?" Dedi Humaya dönerek. Huma zoraki ama belli etmeyen bir gülümsemeyle

"Tabii tabii..oğlunuzu kalbime işledim ben" dedi. Ooo! Humadan iddialı sözler.

Yalan değil, şuan bu gördüğüm görüntülere gülmemek çok zordu. Humanin beden dilini tanıyordum ve her an Kayaya saldırabilirdi. Benim kadar Kaya da bunu anlamıştı ama belli ki hoşuna gidiyordu.

Fırsatçı..

O sırada Meryem abla bana ve Yanımda oturmuş ve arkadan gizlice saçımla oynayan Atlasa döndü.

"Siz nasıl tanıştınız?" Dedi. Tamam. Kadına şimdi 'ilk birbirimizi düğünde gördük. Sonra Atlas sapık gibi bana bilinmeyen numaradan yazıp, hediyeler göndermeye başladı' diyemezdim.

"Bir düğünde tanıştık." Dedi Atlas. Annesi anlayışla başını salladı sonra bana

"Sen ne mesleği yapıyorsun kızım?" Dedi.

"Öğretmenim. Yeni atandım" dedim. Kadın gülümsedi

"Ay öğretmenlik benim gençken en çok olmak istediğim meslekti." Dedi. Sonra Humaya

"Sende mi öğretmensin?" Diyince Hüma onayladı.

"Ne güzel.." dedi Meryem abla.

Aradan bir süre geçmişti. Kaya her fırsatta humaya yavşıyor, huma sinir krizi geçirmemek için içinden hatim indirirken ben ve diğerleri hiç bir şey olmamış gibi sohbet ediyordum.

Atlas ise yoktu. Bir süre önce ayağa kalkıp uzaklaşmıştı. Sonra ise geri gelmemişti.

Ona bakmak için ayağa kalktığımda bana merakla bakan Meryem abla

"Ne oldu kızım? Bir şeye mi ihtiyacın var?" Dedi ilgiyle. Nazikçe gülümsedim.

"Yok çok sağolunda..Ben bir Lavaboya gidecektim" dedim. Bu doğruydu. Önce lavaboya sonra Atlasa bakacaktım.

Kadın onaylarken Mercan bana Lavabonun yerini gösterdi. Lavaboya gidip çıktığımda Atlasi merak ediyordum.

Odalarda Atlası ararken ev labirent gibi olduğu için inşallah kaybolmazdım. En sonunda onu buldum..

Bir odanın masasında elindeki içkisi ile oturmuş, bilgisayarı ile birşeyle uğraşıyordu..

Odaya yaklaşıp açık kapıyı tıklattığımda bana döndü. Beni görünce yudumladigi bardağı bıraktı. Gülümsedi.

"İçeri gel Ordu güzeli.." dediğinde içeri girip kapıyı kapattım. Odaya baktığımda oda oldukça büyük ve şık bir odaydı. İçerideki iki kişilik yatağa bakılırsa burası onun yatak odasıydı...

☆☆☆★☆☆☆☆☆☆☆☆

BOLUM SONUUUUUUU

EVET COK YARIM BIRAKMIS GIBI OLDUM SANKI SJSJSJJS

KARNELER NASIILL??

BU BOLUMU NASIL BULDUNUUZZZ?

SIZCE DIGER BOLUMLERDE NELER OLUCAKK??

O ZAMANNNN SONRAKI BOLUMDEE GORUSURUUUUZZZ🫠🤍🫀

Bölüm : 17.01.2025 15:42 tarihinde eklendi
Okur Yorumları Yorum Ekle
Hikayeyi Paylaş
Loading...