Küçük kavgalar

☆☆☆☆☆☆☆☆

Afranın anlatımıyla..

sıçtık..

Neden bu adam sürekli karşıma çıkıyordu ki?..

Üçümuzde dona kalırken Hüma

"Siktir napıcaz lan? Eğilsek? Belki görmezler" Huma bunu dediğinde

"Bizi çoktan gördüler" dedim. O sırada Halam.

"Ne yapacağınızı hemen söyleyeyim. Aşağıya inip o iki adamdan da özür dikeyeceksiniz. Niye milletin kafasına su dökuyorsunuz ki zaten?!" Dedi Halam.

"Bilerek döktük sanki" dedi Hüma sonra "Tamam..Annem haklı. Gidip özür dileyelim." Dediğinde onayladım.

Hüma ile ikimiz birlikte önce terastan sonra da evden çıktık. Aşağı inerken

"İnşallah kavga falan çıkmaz" dedi Hüma. Onayladım. Şuan kavga edecek halim hiç yoktu.

Biz aşağı indiğimizde Hala orada duran Atlas ve yanındaki adama yaklaşmaya başladık. Yaklaşırken konuştum.

"AA şey..kusura bakmayın..su üstünüze geldi ama..gerçekten özür dileriz.." dediğimde Atlasın yanındaki adam sertçe bağırdı.

"Kusura bakmayın mi?! Sizin yüzünüzden heryerimiz köpüklü su oldu! Şimdi eve gidip tekrar yıkanmak zorunda kalıcam!" Dedi. Ben adamın bu kadar sert çıkışlarına şasirirken Huma araya girdi.

"Ne bağırıyorsun lan kuzenime?! Adam akıllı özür diliyoruz burada. Hem görmedik sizi. Olabilir böyle seyler" dedi. O sırada Adam Hümaya yaklaştı.

"Öyle mi dersin Bayan Yüzsüz? Önce üstümü su ediyorsun sonra bana atar mı yapıyorsun?" Dedi adam. Huma adamın 'yüzsüz'kelimesine sinirlenmiş olucakki

"Sen kim oluyorsun da bana 'yuzsuz' diyorsun lan dangalak! Evet! Atar yapıyorum." Dedi Hüma sonra adama yaklaştı. "Ayrıca korkma şeker değilsin.. erimezsin" dedi.şuan aşırı yakınlardi.

Hüma ile adam aralarında kavga ederken ortalık iyice kızışıyordu. O sırada gözlerim ıslanmış Atlası buldu..oda bana bakıyordu..Yalan değil, ıslanmış hali ile hem çok çekici hemde çok komik duruyordu..

Bir an engel olamayarak kıkırdadım. O sırada kıkırdamamı gören Adam Humadan uzaklaşıp bana yaklaştı.

"Ne gülüyorsun sen?!" Dediğinde Atlasın hemen öfkeyle dişlerini sıkıp

"Eğer ona dokunursan kendine kaçacak delik ararsın Kaya.." dediğinde Atlasın sesini ilk defa korkutucu duymuştum. Adını daha yeni öğrendiğim Kaya benden uzaklaştı.

O sırada Kaya ile Hüma arasında ufak bir bakışma geçti.. bakışları birbirine karşı öfkeliydi. Sonra huma bana dönerek.

"Gidelim Afra..bunlar özrü bile haketmiyorlar" diyip tekrar binaya girecekti ki bir an durdu. Ben ne olduğunu anlamaya çalışırken Huma birden öfkeyle Kayaya yaklaştı. Suratına yumruk indirdiğinde hepimiz birden şok olduk.

"Bu bana 'yüzsüz' dediğin için.." dedi Huma Kayaya sonra Binaya girdi. O sırada gözlerim Kayaya kaydı..yediği bu yumrukla o bile şasırmışti. Hakta etkilenmişti..kızgın bakan gözlerinde çok karmaşık bir ifade oluşmuştu.

O sırada bende Humanin peşinden giderek binaya girdim. İkimizde yukarı çıkarken

"Herife bak ya..gelmiş yüzsüz diyor bana.. kim lan o?! Keşke bir tane daha vursaydım" dedi Huma. Tamam. Bu kız bugün fazla agresifti...

☆☆☆☆☆☆☆☆☆

Aradan saatler geçmişti. Gece olmuştu. Şuan yatakta yatıp rastgele takılıyordum.

Yarın okulda yerli Malı olucaktı. O yüzden bildirim kutum sürekli 'hocam ben yarın kek yapsam olur mu?' Gibi bildirimler ile doluydu. Onlara cevap verirken gözüm birden bir numaraya takıldı..

Bilinmeyen numara..

Onunla 2 gündür yazışmıyordum..

İyide.. Bu neden umurumdaydı? Sevinmem gerekmiyor muydu?

Bana neler oluyordu?..

O sırada kendime engel olamayarak numaraya tıkladım ve mesaj yazmaya başladım.

(siz): Hey, selam?

Tamam..Başka birşey mi yazsaydım?

sildim.

(Siz): nasılsın?

adama once sert davran simdi 'nasılsın de..

Tekrar sildim.

ben tam tekrar mesaj yazacakken o yazdı.

(bilinmeyen numara): daha kaç tane yazıp sileceksin?

(siz): nasılsın?

(Bilinmeyen numara): bakıyorum da beni özledin?

(Siz): tanımadığım bir adamı neden özleyeyim ki?

(bilinmeyen numara): o zaman neden yazdın?

Tamam..işte buna verecek bir cevabım yoktu çünkü bende bilmiyordum.

(Siz): hep ilk yazan sen olacaksın diye birşey yok

(Bilinmeyen numara): bunu sevdim..

Biz yazışırken Hümanın sesi ile telefonu kapattım.

"Afra! Afra birşey öğrendim!" Hüma bunu dediğinde yatakta doğruldum.

"Ne öğrendin?" Dedim.

"Hani ben bu sabah adama yumruk attım ya.." dedi.

"Ee? Evet?"

"O adamların ikiside aslında mafyaymış! Hemde Ordunun en bilinen mafyalarından!"

Ne?

Anlamadım kar tanesi?

Bir dakika..Bu demek oluyordu ki...Atlas bir mafya mıydı?

"Ne?" Dedim şokla, anlamayarak.

"Kızım aldım başıma belayı ya!" Dedi Hüma. Sonra "ya okulu falan basarsa o manyak herif! ya beni öldürürse?! Ay ben cidden salağım! Gerçi haketmişti..ama yinede salağım!"

"Tamam Hüma..Sakin ol..eminimki hiç birşey olmaz" dedim.

yanii..umarım.

Hüma odada volta atmaya başlayınca derin bir nefes verdim. Sonra

"dediğim gibi..sakin ol" dediğimde Hüma

"Nasıl olayım Afra?! Adam mafya mafya! O despot herif kim bilir ne yapar bana!?"

"Madem korkuyordun neden vurdun!?"

"Adamın mafya olduğunu nereden bileyim ben!? Bilsem vurur muydum?" Dedi.

"Yapacak birşey yok..olan oldu" dedim. Doğruydu. Yapacak birşey yoktu. Zamanı geriye alıp Hümanın o Kaya denen adama vurmasını engelleyemezdik...

Hüma odadan çıktı. Ben ise tekrar yatağıma uzandım. Elime tekrar telefonumu aldığımda

(Siz): tekrar selam.

(bilinmeyen numara); nereye gittin?

(siz): kuzenimle birşey konuştuk.

(bilinmeyen numara): anladım.

(siz): bana kim olduğunu söyleyecek misin?

(Bilinmeyen numara): biraz daha beklemen gerekiyor Ordu güzeli..

Bu mesaj ile oflayarak telefonu kapattım. İyice merak ediyordum. Acaba bu adam kimdi?..

☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆

"Evet çocuklar..bakıyorumda baya şeyler hazırlamışsıniz. Hepinizin annelerinin ellerine sağlık" dedim öğrencilerimin hazırladığı yemeklere bakarken. Her türlü yiyecek, içecek, meyve vardı..

Aradan bir gün geçmişti ve Yerli Malı olduğu için hepimiz hazırladıkları yemekleri yiyecektim. Herkes yemek hazırlarken ben ise tabak, kaşık falan getirmiştim.

Beni affedin velilerim..yemeklerinizi beleşe mideme gömeceğim..

"Öğretmenim sarmayı benim annem sardı!" Dedi Akın gururla. Kıkırdadım.

"Annene teşekkürlerimi gönder Akıncım. Ellerine sağlık" dediğimde sınıfta kargaşa koparak.

"Benim annem kısırı yaptı öğretmenim!"

"Benim annemde kek yaptı!"

"Benim annem poğaça yaptı!"

Evet..yine başlamıştık.

"Tamam. Sessiz olun! Herkesin annesine teşekkür ediyorum. Ama sessiz!" Dediğimde beni dinleyenlerde vardı.. dinlemeyenlerde..

"Öğretmenimiz size susun diyor!" Dedi Duru ses yapan diğerlerine. Bana yapmaya çalıştığı bu yardım ile gülümsedim.

O sırada tüm sınıf yavaşça sakinleşti. Rahat bir nefes aldım. Sonra ise tabakları tek tek öğrencilerim için yemek doldurmaya başladım..

Ben herkese yemeklerini doldurduğumda sınıfa giren bir kadın ile kadına döndüm. Kadın sarı saçlıydı. Mavi gözleri vardı ve oldukça uzundu.

"Anne!" Durunun koşarak kadına sarıldığını görünce bu kadının Durunun annesi olduğunu anladım.

Kadın Duruya sarılırken bana gülümsedi.

"Merhaba siz Durunun anlata anlata bitiremediği o öğretmeni olmalısınız" kadın bunu dediğinde gülümsedim. Açıkçası öğrencilerime kendimi bu kadar sevdirmek beni mutlu ediyordu.

Duru annesinden ayrılıp bana dönünce gülümseyip yanağından makas alırken.

"Öyle mi Durucum?" Dedim. Duru kıkırdadı.o sırada kadın.

"Ben Mercan..Durunun annesiyim" dediğinde

"bende Afra..memnun oldum Mercan Hanım" dediğimde Mercan Hanım nazikçe gülümsedi. Tatlı, sıcakkanlı bir kadına benziyordu.

"bu arada..neden gelmiştiniz? Bir sorun mu var?" Dedim sonra. Kadın.

"Yerli malı için..belki yardıma ihtiyacınız vardir diye düşündüm..hem Duru sizinle tanışmamı çok istiyordu" dedi. Anlayışla başımı salladım..

☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆

(BOLUM SONUUU)

(YALNIZ HUMA IYI VURDU KAYA'YA)

(NEYSEEEEEEEE SONRAKI BOLUMDE GORUSURUUUUUUUUUZZZ🫀🫀💓💫)