Kıskanç (yeni müdür)

☆☆☆☆☆☆☆

Aradan saatler geçmişti. Atlas telefonuyla birilerini aramış, çekici tarzı bir ekip gelmişti. Şuan okuldaydım. İşe nekadar geç kalsamda ben yokken Hüma öğrencilerimle ilgilenmişti.

Öğle teneffüsünde Hüma ile konuşurken birden müdürün kürsüye elinde mikrofon ile çıktığını ve herkesin onun yanına toplandığını gördüm.

"Neler oluyor?" Dedim anlamayarak. Hümada belli ki anlamamış gibi

"Allah Allah.. gel bir bakalım" dediğinde onayladım ve bizde herkesin toplandığı yere yaklaştık o sırada müdür.

"Evet sevgili öğrencilerimiz ve öğretmenlerimiz lütfen burayı dinleyeyin. Haberi elimden geldiğince kısa tutucam.. Size bu acı haberi böyle vermek ne kadar doğru bilmiyorum ama.." dedi müdür. Sonra devam ederek.

"İstifa ettim! Artık sizin okul müdürünüz değilim" dedi. Tamam. Aniden gelip 'istifa ettim!' Demekte..ayrı bir şeydi ama..

Bekle. Ne?

O sırada Müdür

"Dün okulumuzu biri satın aldı..okulun yeni müdürü ve sahibi o olucak. Birazdan geldiğinde eminimki hepiniz onu göreceksiniz." Müdür bunu derken yalan değil, kim olduğunu merak etmiştim.

Herkes aralarında şaşkın bir şekilde fısıldaşırken okula giren Atlas ile herkesin bakışları ona döndü.

"İşte yeni müdürümüz geldi" dedi müdür Atlası göstererek. Yeni müdür mü? Ne!

Anlamadım kar tanesi?

What dedin gülüm?

"Ne?" Dedim. O sırada Hüma

"Oha! Herkesi beklerdim ama Atlası.. asla" dedi. Bende

Atlas kursuye, müdürün yanına çıktığında bakışları anında beni buldu. Ifadesi herzamanki gibi sertti. Ona bakarken gözlerim gözlerine daldı sanki..

En sonunda gözlerimi ondan çektiğimde bakışlarımı kaçırdım. Müdürün sesi tekrar duyuldu.

"Evet. Lütfen yeni müdürünüz hayırlı ve uğurlu olsun" dediğinde ben dışında herkes alkışladı. Malum, olayın etkisinden çıkamamıştım.

☆☆☆☆☆☆☆☆

"Buna cidden inanamıyorum. Bunu neden yaptı ki? Yanii düşün. Hangi mafya okul satın alır?" Dedim ilerlerken yanımda ilerleyen Hümaya

"Aman Afra..boşversene..Hem ne güzel artık ballısın.." dedi. Birşey demedim.

Aradan 20 dakika kadar geçmişti. Yeni okul müdürü Atlas tüm öğretmenleri bir toplantıya çağırmıştı ve biz daha şimdiden geç kalmıştık! Aferin bize.

Toplantı odasına geldiğimizde yavaşça kapıyı açtım. Biz hariç tüm öğretmenler gelmiş, bir masada oturuyordu. Atlas en baş kosedeydi. Sağında bir kadın öğretmen oturuyordu. Bu kadını tanıyordum. 4/E sınıfının öğretmeni Pelindi.

Niye Ona bu kadar yakın oturuyordu acaba?

Gözlerim o ikilide takılı kalırken şuan kendimi bende tanıyamıyordum. İçimi yiyen bir duygu oluşmuştu. Kıskançlık..

Onu neden kıskandığımı bile anlayamazken omuz silkmeye çalışıp Hüma ile bulduğumuz yerlere oturduk. Gözlerim hala onlardaydı. O sırada Atlas.

"Evet..öncelikle merhaba. Size kendimi tanitmam gerekirse ben Atlas. Atlas Gök Kılıç.." dedi. O sırada Pelin yalakalık yapar bir şekilde.

"İsminiz ne kadar da hoş. Çok hoşuma gitti" dedi. Pardon?

Kadının bu sicak ve yalaka davranışlarına kasta Atlas kadına karşı soğuktu. Birşey demedi. Oh olsun!

Kendine gel Afra! Niye durduk yere krize girdin şimdi!

Delirdim..

"Okulun eski kuralları hala okulda kalıcak yanii değiştirmeyi düşündüğüm bir kural yok" dedi Atlas.

"Ayy peki size birşey sorabilir miyim?" Dedi Pelin. Atlas ona bakarak onaylarken Pelin cilveli bir şekilde.

"Evli misiniz? Veya sevgiliniz var mı?" Dediğinde dişlerimi sıktım. Resmen benim gözümün önünde sarkıntılık yapıyordu!

"Hayır yok. Ayrıca özel hayatımın karıştırılmasını sevmem." Dedi sertçe kadına.

"Ayrıca bunun buradaki işimizle hiç alakası olduğunu sanmıyorum Pelin Hanım" dedim sert bir şekilde. Pelin bana bakarak.

"Ne soracağım sizi ilgilendirmez Yeni Hanım." dedi. Buraya yeni geldiğim için bana Yeni Hanım demişti.

"Eğer boş bir soruysa bence ilgilendirir" dedim ifademi nötr tutarak.

"Sen oendi işine baksana..Hakta bir tavsiye git evine ev hanımlılığı falan yap sen. Anca bu olur senden" dediğinde iyice sinirlendim. Öncelikle konu neden benim mesleğim olmuştu? Beni resmen Atlasın yanında rezil etmeye çalışıyordu.

"En azından ben kocamın paralarını çalıp, iki aldığım maaşla kendimi bir halt sanmıyorum" dedim Masaya doğru eğilip Pelinin yüzüne daha iyi bakarak "Ayrıca..en azından ben iş yapabilecek kadar becerikliyim. Ama afedersiniz ki sizde o beceri bile yok Pelin Hanım..en son sınıfımızla yaptığınız kermes gününde tüm yemekleri yere dokmeniz bunu kanıtlıyor" dedim.

"Helal be! İşte benim kuzenim" dedi huma sessizce. Pelin susup kaldı. Atlasın ise sırıtmamak için zor durduğunu gördüm. Sert ifadem belli ki hoşuna gitmişti.

Şerefsiz birde gülüyor..

Birşey demeyerek önüme döndüğümde diğer yanımda oturan 3/A' nın sınıf öğretmeni Mert bana gülümseyerek kulağıma eğildi. Elini eğilirken omzuma koydu.

"İyi söyledin.." fısıldayarak bunu dediğinde gülümsedim. O sırada Atlasın masaya sertçe vurduğunu gördüm. Ses ile Mert bile yerinden sıçrarken Atlas öfkeyle Mertin omzumdaki eline bakıyordu. Oda mı beni kıskanmıştı?

Mert önüne dönüp elini benden çekerken birşey denedim...

☆☆☆☆☆☆☆☆

Aradan saatler geçmişti. Okul bittiği için Hüma ile evdeydik. İkimizde yayılmış bir biçimde koltukta, elimizdeki çekirdeklerle oturuyorduk.

"Ay o Pelin şıllığı ne gıcıktı be. Yemin ediyorum zor tuttum kendimi onu dövmemek için" dedi Hüma. Pelin ismini duyunca bile ifadem sertleşti. Çekirdeği sinirle bütün olarak ağzıma attım. Hala aklımda bu sabah vardı. Tüm gün boyunca o gıcık kadın Atlasın yanından ayrılmamıştı.

"Sen birde bana sor. Hem gelmiş bana laf yapıyor, hemde Atlasa yavşıyor"dediğimde Hüma imayla gülümseyerek

"Ne o? Kıskandın mı?" Dedi beni durterek. İtiraz ederek.

"Saçmalama Hüma. Ne kıskanıcam?" Dedim. Tamam. Aslında kıskanıyordum. Bunun nedenini ben bile bilmezken Hüma daha çok gülümseyerek elindeki bir çekirdeği çitledi. Sonra

"Tabii tabii. Bende yedim" dedi.o sırada sinirle Hümanın omzuna silke vurdum.

"Siktir git Hüma" ben bunu derken Babaannem geldi.

"Çekilin çekilin! Dizim başlıyor" babaannem bunu diyerek bizi koltuktan iterken Hüma ile ikimizde koltuktan indik. Bu evin Reisi babaannemdi. İstediğini yapmazsak maşallah burnumuzdan getiriyordu.

"Babaanne bıkmadın mı ayni diziyi on kere izlemekten?" Dediğimde babannem Hümanın elinden biraz çekirdek aldı. Dişleri tam olmadığı için çekirdeğin kabuğunu eli ile açıp içindekini öyle yiyordu.

Bu arada babaannemin izlediği dizi bir hint dizisiydi. Kendini o filme o kadar kaptırmıştı ki neredeyse 3 kere falan bitirmişti aynı filmi. Filmde bir tane esmer bir adam vardı. Babaannem ona aşıktı.

Babannem televizyonu açıp filmini izlemeye başlarken bizde Hüma ile mecburi olarak izliyorduk. Filmde adam kızı kurtarıyor, en az 1 saat bakışıyorlardı.

(Yazar notu: hint dizilerini kotulemiyoruum)

"Ne bu arkadaş? Film bir buçuk saat en az bir saati bakıştılar zaten" desi Huma televizyona bakarken. Haklıydı.

Biz filmi izlemeye devam ederken babaannemin takıntılı olduğu, Romeosu olan esmer adamın sahnesi geldi. Babaannem küçük çocuk gibi heyecanlanıp iyice koltukta dogruldu.

"Rahmetli dedem bu adam yüzünden mezarından ters döndü" dedi Huma. Kıkırdadım.

"Susun! Duyamıyorum! Zaten kulaklarım tam duymuyor" dedi babaannem.

Bunu duyunca ikimizde sustuk.

Sıkılıp elime telefonumu aldığımda WhatsApp girdim. Gözlerim Atlasın numarasına takıldı. Artık onu bilinmeyen munara yerine 'Atlas' olarak kaydetmiştim. Gözlerim onun numarasında gezindi. Onu gerçektende çok düşünmeye başlamıştım

(Siz): Hey selam.

(Atlas): Naber Ordu güzeli?

(siz): bakıyorumda sen iyisin. O Pelin şıllığı seni iyice mutlu etmiştir umarım. Malum, yanından ayrılmıyordu!

Evet. Bu hakkım mıydı bilmiyorum ama trip atıyordum.

(Atlas): o kadın mı? Beni senden başka hiçbir kadın mutlu etmez Ordu güzeli..

Bu mesaji okuduğumda gulumsedim.

(Atlas): Ayrıca sen beni mi kıskandın?

(Siz): Hayır.

(Atlas): Oyle mi dersin?

(Siz): öyle de derim

(Siz): Ayrıca okulu neden satın aldığını sorabilir miyim?

(Atlas): ne yanii? almasa mıydım?

(Siz): parana karışmak bana düşmez tabii. Ama merak ettim. Yoksa yine Duruyu mu bahane edeceksin (:

Atlasın her bir okul durumunda Duruyu bahane ettiğini çoktan anlamıştım.

(Atlas): Hayır. Bu sefer daha iyi bir nedenim vardı

(Siz): neymiş o sebep?

(Atlas):Sen..

(Siz): Mesajlaşırken daha da romantik ve sapık olduğunun farkında mısın?

(Atlas): sende daha kustah ve yaramaz olduğunun farkında mısın?

(Atlas): Ayrıca sapık mı? Ağzına böyle laflar yakışmıyor Ordu güzeli.

(Siz): böyle şeyler söylersem naparsın? Biber mi sürersin?

(Atlas): ağzına biber sürmektense daha hoş şeyler yapabilirim..

Bu mesaj ile dondum. Kalbim yine hızlanmaya başlamıştı. Lanet olsun!

☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆

BOLUM SONUUUUUU

BOLUMU NASIL BULDUNUZZZ

AFRA BIRAZCIK KISKANDI GIBI🤏🤏

SIZCE SONRAKI BOLUMLERDE NELER OLUCAKK??

O ZAMANNN GÖRÜŞÜRÜUUUZZZ🫶🏻🫀🫠