☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆
Eve geldiğimizde duşa girip yüzümdeki boyaları çıkarmış ve kıyafetlerimi değiştirmiştim. Şuan hepimiz tevizyonun başına geçmiş dizi izliyorduk.
Babannem ve Halam koltukta, humayla biz ise yerdeydik. Hepimizin elinde çekirdek dolu kase vardı.
Film heyecanla devam ederken yalan değil, hepimizi sarmıştı. Filmdeki kötü karakter birden şerefsizlik yapınca Hüma sinirle eline bir avuç çekirdek alıp televizyona fırlattı. Babannemde ona katılırken
"Şerefsiz Herif!" Diye soylendi Hüma çekirdeği ekrana fırlatırken
"Ters dön inşallah!" Dedi babannemde aynı şekilde.
Oyuncu babannem ve Hümanın bedduaları ile çarpılmazsa iyidir..
Tamam. Kendilerini fazla kaptırmışlardı..
"Çekirdekleri fırlatmayın!" Dedi Halam ikisini azarlayarak. Halamın azarlaması üzerine ikiside durdu.
"Yalnız adama gerçekten gıcık oldum" dedim. Halam
"Nesi varmış canım adamın? Bence gayet mükemmel" Halam bunu dediğinde babaannem ve Hüma halama ters ters baktılar.
Kendisine ters ters bakıldığını farkeden Halam çekirdeğini çitlerken
"Ne? Gayet de yakışıklı"
"Evlat diye hain doğurmuşum!" Dedi babaannem. Kahkaha attım. Babannem birseyleri Abartma konusunda kesinlikle bir numaraydı..
"Abartma anne" dedi Halam sonra "Hem ne var? Ben kötü adam severim" dedi.
Onlar aralarında tartışırken sonunda araya girerek
"Artık hepiniz şu filme döner misiniz? Duyamıyorum" dedim. Bunu dememle hepsi sustu. Hepimiz filme dönüp izlemeye devam ettik..
☆☆☆☆☆☆☆☆☆
(NOTT: BU KISIM FAZLA SIDDET VE RAHATSIZ EDICI ICERIK ICERIR.)
Akşam olduğunda hava iyice kararmıştı. Halam beni markete bazı şeyleri almam için göndermişti.
Ben tek başıma sokaklarda ilerlerken hızlıca gördüğüm ilk markete girdim. Market gece olduğu için pekte dolu değildi. Hatta kapanmak üzereydi.
Market reyonlarında dolaşırken halamın istediği ürünleri teker teker aldım. Marketin içinde dolaşmayı seven biri olduğum için marketin içinde dolaşıp, ürünlere bakarken arkamda konuşan iki adamı duydum.
"Baksana..Ne kadar da güzel" dedi bir adam. Bunu benim icin mi söylemişti?
Saçmalama Afra! Eminimki bir ürün için söylemiştir.
Onlari görmezden gelerek kasaya ilerleyip aldıklarımın parasını ödedikten sonra hızlıca elimdeki poşetlerle marketten çıktım.
Dışarda rüzgar herzamanki gibi esiyordu. Saçlarımı savuruyordu. Hava kapkaranlıktı. Bu havayı aydınlatan tek şeyler yıldızlardı.
Eve doğru gitmek için sokakları geçerken arkamdan birilerinin peşimden geldiğini hissediyordum. İki kişilerdi ve adam sesleri çok rahat bir şekilde duyuluyordu.
Beni takip mi ediyorlardı? Yoksa aynı yoldan mi gidiyorduk?
Onları test etmek için farklı bir yola ilerledim. Onlarda benimle aynı yola girince şüphelerim iyice arttı.
Belki de onların evi gercektende bu yoldadır diye düşünerek görmezden gelirken o sırada omzumda bir el hissettim.
"Şşt güzellik. Bir baksana" arkamdan duyduğum yabancı ses ile o tarafa döndüğümde İki tane adam vardı. Ikiside dengede zor duruyordu. Belli ki sarhoşlardı.
"Ne var?" Dediğimde adamlar bana yaklaştı.
"Ne kadarda güzelsin sen.." dedi adam. O sırada diğeri saçlarıma elleyecekken elini ittim.
"Dokunmayın bana" dediğimde Adam güldü. Adamın vücuduma iyice yaklaştığını hissederken en sonunda dayanamayarak adamın yüzüne yumruğumu geçirdim.
Yumruk attığım adam geriye sendelerken ayakta durmakta zorlanıyordu. O sırada diğer adam.
"Bak sen..Amma cesur bir prenses" dedi. Beni bir evin duvarına yasladığında ne yapacağımı bilemedim. Ben tam diz kapağım ile adamın bacak arasına tekme atacakken adam cebinden çıkardığı bıçak ile onu bana yaklaştırdı.
"Oh hayır bunu yapmıyorsun prenses" diyip bıçağı dizimde gezdirirken işte şimdi korkudan bacaklarım titremek üzereydi.
Ne yapacagim bilemiyordum? Adamın bıçağı vardı ve kacabilecek bir mesafe yoktu aramızda. Bağırıp, çığlık atsam beni duyarlar mıydı?
"Bu kadar korkma prenses..yakında belki bana kocacım dersin.." dedi Adam. Kocam? Pardon?
Ben ne yapacağımı bilemezken bir ses duyuldu.
"Eğer o kadını bırakmazsan asıl sen bana Azrailim dersin!" Bu Atlastı. Yüzündeki boya geçmişti.
O sırada bir ses daha duyuldu.
"Ne oluyor lan orda! Bırak lan kardeşimi!" Bu ise abimdi..
Hayda..
Ben şok ve korkuyla ikisine bakarken Adamın geri çekilip pisikopatca gülümsediğini gördüm. Diğer adamda aynı şekilde onlara bakarken Atlasın bana bıçak doğrultmuş adama yaklaşıp ona yumruk attığında adam yumruğun şiddeti ile yere savruldu. Diğer adamda tam Atlasa saldıracakken abimin Atlası korumak için diğer adamın kolunu tutup, onu ters döndürdüğünü gördüm. Adam acı içinde bağırdı.
Birbirilerini koruyorlardı?
Atlasın yere serdiği adam kalkıp bıçağı abime saplayacakken ben korkuyla bağırırken Atlas adamı engelleyerek bıçağı düşünmesini sağladı. Kalbim şuan korkudan yerinden çıkmak üzereydi.
Bıçak yere düştüğünde abimin kolunu dondurdugu adam diğer koluyla abime bir yumruk indirip bıçağı aldığında Adam Atlasın bacağına bir çizik bıraktı. Atlas dişlerini sıkarken çizik olan yer kaniyordu.
Atlas öfkeyle silahını çıkardığında adamların ikisininde gözleri büyüdü. Ikiside hızlıca ayaklanıp var güçleriyle koşarak kaçtıklarını gördüm.
Ben gözlerim büyümüş bir şekilde onlara bakarken ikiside ilk başta soluklandılar. En sonunda abim bana yaklaşarak
"İyi misin abicim? Dokundular mı sana?" Dediğinde başımı hayır anlamında salladım.
"İyiyim. Siz?" Dediğimde abim başını evet anlamında sallarken adamın attığı yumruk ile burnu hafif kaniyordu. Atlasa baktığımda oda bana bakıyordu. Gözlerim onun yarasına gittiğinde kesik oldukça derin olmalı ki fazla kanıyordu. Ama nedense o hiç acı çeker gibi durmuyordu.
"Bu saatte ne yapıyorsun burada?" Atlas bunu sorduğunda hızlıca
"Halam beni markete göndermişti.." dedim. Abim öfkeyle söylenerek
"Bu saatte dışarıda olmanın ne kadar tehlikeli olduğunu bilmiyor mu O!" Dedi.
Abim öfkeyle söylenirken Atlas bana
"Şuan konu bu değil. Eve gitmen gerek" dedi. Sonra "ben seni bırakırım"
Abim bunu duyunca hızlıca beni kendisine çekti. Onun ne kadar kıskanç bir abi olduğunu biliyordum.
"Abisi varken bırakmak senin gibi bir yabancıya düşmez" dedi abim sertçe. Atlasın ifadesi daha da sertleşti. Yine kavga başlamazsa iyidir..
"Yabancı olduğuma emin misin?" Dedi Atlas. Abim anlamayarak bana baktı.
"Ne demek bu?" Dediğinde Atlas abime yaklaştı. Beni işaret ederek.
"Sevgilim.." dediğinde işte şimdi kıyamet koyacaktı. Abim Atlasla sevgili olduğumu bilmiyordu ve öğrendigine göre kıyameti her an koparabilirdi.
Abimin önce bana sonra Atlasa baktığını gördüm. Benim Atlas gibi tehlikeli bir mafyayla çıkmamı istemeyeceğini biliyordum. Abim öfkeyle Atlasa yaklaşıp onun yakasına yapıştı. Onu duvara sertçe yasladı. Daha az önce birbirini korurken şimdi kavga ediyorlardı.
"Ne diyorsun lan sen!" Dedi abim yüksek sesle. Sesi tüm mahallede yankılanırken Atlas ise tepkisizdi.
Hızlıca araya girdim. Abimi Atlastan uzaklaştırıp
"Abi tamam..sana herşeyi anlatıcam." Dediğimde abim bana öfkeyle
"Sen sus Afra! Sen canına mı susadın ha! Sen delirdin mi kızım!" Dedi sonra bana Atlası göstererek "onun ne kadar tehlikeli bir mafya olduğunun farkında mısın sen!" Dedi. Evet bunu biliyordum.
"Eğer ona sesini tekrar yükseltirsen..." Atlasın abime tehdid dolu ve uyarıcı bakışlarını gördüğümde Abim Daha çok sinirlenmiş olucakki
"Naparsın lan!?" Dedi. Abimin gözü o kadar dönmüştü ki..araya girmezsem burada ikisinden birinin cesedi çıkabilirdi.
"AA yeter!" Dedim bağırarak. Sesim o kadar yüksek ve sert çıkmıştı ki ikiside durdu. Bana baktılar. Önce abime baktım
"Kavga falan etmiyorsunuz! Abi..biliyorum iyiliğim için diyorsun ama o şuana kadar bana hiç zarar vermedi..Beni hep korudu..ayrıca seviyorum onu!.." Dedim Atlası işaret ederek. Sonra Atlasa dönerek.
"Sende Abimi rahat bırak...." Diyip hızlıca uzaklaştım. Eve tek gidecektim. Arkamdan baktıklarını hissediyordum.
☆☆☆☆☆☆☆☆
YAZARIN ANLATIMIYLA..
Afranın hızla ayrılması ile ikili onun arkasından bakarken Yağız yumruklarini sıktı. Sonra Atlasa döndü.
"Ne yaptın lan sen kardeşime ha!? Naptin kardeşime?" Dedi öfkeyle ona yaklaşırken Atlas sırıttı
"Ne o? Bana aşık olmasını kaldıramıyor musun?" Dediğinde Yağız Atlasa yumruk indirdi.
"O senin gibi biriyle sevgili olucak kadar mal değil" dedi. O sırada Atlas öfkeyle kafasını kaldırıp
"Sen kimsinde bana vuruyorsun lan!" Diyip bu sefer O Yağıza yumruk attığında ortada bir kaos başlamıştı..
Ortada yumruklar havada uçuşurken tüm mahalleyi ayağa dikmişlerdi..
"Bana bak lan! Eğer kardeşimden ayrılıp onun peşini bırakmazsan..yemin ederim başına bela olurum Atlas Gök Kılıç.." dedi Yağız tehditle.
"Senden mi korkacağım lan ben! Ayrıca seviyorum ben senin kardeşini! Kör kütük aşığım ben ona! Ayrıca gerekirse tüm Ordunu getir..Ben o orduyu yok eder yine de onu sevmekten vazgeçmem!" Dedi Atlas pes etmeyen bir tavırla..Afrayı asla bırakmayacaktı. Bırakmazdı. Gerekirse karşısına bir dünya çıksın o tüm gezegenleri onun için yok edip ona ulaşırdı..
Atlas Afrayı sevmekten vazgeçmezdi, geçmeyecekti...
☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆
BOLUM SONUUUUUU
ASLINDA YAGIZ DAHA FARKLI OGRENICEKTI AMA BENCE BOYLE DE IYI OLDU YAA
YALNIZ ATLAS VE YAGIZ NASIL KAVGA ETTILER AMA (ATLASI DAHA KIZGIN VE SALDIRGAN YAPICAKTIM AMA BU SIDDET SAHNELERI BILE SAKINCALI OLABILIR)
SIZ NE DUSUNUYORSUNUZZ?
SIZCE DIGER BOLUMLERDE NELER OLUCAKK??
O ZAMANNN SONRAKI BOLUMLERDEE GORUSURUUUUUUUUUZZZZ🤍
🫧❄️SEVİLİYORSUNUZZ🫧❄️
Okur Yorumları | Yorum Ekle |
147.67k Okunma |
10.01k Oy |
0 Takip |
52 Bölümlü Kitap |