32. Bölüm

Kalpli yastık

Tomtem_floria
tomtemm_floria3

☆☆☆☆☆☆☆☆☆

Aradan bir gün geçmişti ve Hastaneden dün taburcu olmuştuk. Açıkçası oldukça iyiydim. Olayın psikolojik etkisi tam olmasa da üzerimizden kalkmıştı.

Eve henüz yeni gelmiştik. Cancağız abicim bizi bırakmakta ısrar ettiği için onun arabasıyla dönmüştük.

Araba evin önüne park ettiğinde hepimiz indik. Abimde bizimle indi sonra herzamanki gibi çocuk tembihler gibi beni tembihleyerek

"Kendine dikkat ediyorsun ve beladan uzak duruyorsun tamam mı? Birdaha geldiğimde seni mümkünse tek parça ve kaçırılmamış olarak bulmak istiyorum" dediğinde gözlerimi devirdim. Yalan değil, benim için endişelenmesini seviyordum ve ona karşı yumuşak hissediyordum ama belli etmeyi sevmiyordum çünkü hemen şımarıyordu!

"Beni şöyle tembihlemeyi keser misin? Ben çocuk degilim" dedim. Abim gülerek

"Zekan ve başını belaya sokma yeteneğin aynı ama" dedi kafama hafif şaplak atarak. Tabii onun sözde 'hafif' şaplağı az kalsın kafamı kırıyordu da...

Bazen asker olduğunu unutuyor...

"Yavaş vur ayı!" Dedim. Abim bu abartmama

"Birde bayıl Afra" dedi. Sonra "Ayrıca sert vurmadım" dedi. Tabi efendim.

Tamam tamam. Gerçekten abarttım.

"Neyse..gitmeden önce" Abim bunu derken son kez koca gorilime sarıldım. Malum, her buluştuğumuzda sarılıyoruz ama..

"Görüşürüz abi" dediğimde oda bana sarılırken

"Görüşürüz üstün yetenekli kardeşim"

"Sonunda zeki olduğumu kabullendin demek?"

"Yetenek ve zekanın aynı şey olduğunu sana söyleyen kim?"

"Ben neyde yetenekliyim?"

"Mal olmakta" dedi kendisinin komik olduğunu düşünerek. Biliyorum. Şuan yaşadığımız bu repliklerin ilkokul çocuklarından bir farkı yoktu ama biz çocukluğumuzdan beri boyleydik. Sürekli kavga eder, birbirimize böyle sözler söylerdik ve bunları açıkçası oldukça doğal karşılıyorduk.

Beni 13 yaşındayken kendisini Muhafız sanarak dövmüştü.. Onu bile normal karşılıyorsak gerisini siz düşünün..

"Çok komiksin sen ya!" Dedim sarılmadan ayrılarak. Sırıttı.

"Biliyorum. Neyse işin şeyini çıkarmadan gidiyorum." Dedi O tam arabaya binerken yerde bulduğum küçük taşı o daha binmeden kafasına attığımda bana baktı.

Tamam. Sinir etme perilerim tutmuştu ve sanki daha 1 gün önce beladan kurtulmamız gibi abimle kavga ederek tekrar bela istiyordum.

"Bu neydi simdi?"

"Taştı abicim?" Dedim.

"Niye attın bunu?"

"Canım istedi"

"Öyle mi?"

"Öyle"

"Çok şımardın değil mi?" Dediğinde gülümsedim. Sonra

"Çok soru eki kullanma da git" dedim. Abim son kez elini Görüşürüz anlamında uzatıp arabasının kapısını kapattı ve arabayı çalıştırarak uzaklaştı..

☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆

"Babaanne ben anlamıyorum ki ama ya!" Diye sitem ettiğimde babannem

"Sabahtan beri şişi ters tutuyorsunda ondan" Dediğinde hemen tuttuğum şişi düzelttim.

"Anneanne bende yapamıyorum ama!" Dedi Hüma da sitem ederek!

"Ay Allah'ım sen bana sabır ver yarabbim!" Dedi babannem ellerini kaldırıp yukarı bakarak sabır dilercesine.

Eve girdiğimde babaannemi televizyon başında, örgü örerken görünce onun yanına oturarak bana da örgü ogretmesini istemiştim. Örgü ölmeyi bilmiyordum ve bu böyle giderse..bilmemeye devam edecektim.

Yapamıyordum..

Bizim örgü ordugumuzu gören Hüma da hemen bize katılmıştı ama ne yazık ki oda yapamiyordu. Babannem maşallah, battaniye örmüşken biz daha bir satır örememiştik.

"Anneanne bu neden olmuyor?" Huma tekrar bunu sorduğunda babannem

"Ula Hüma hiç mi kafan çalışmayi?" Dedi babannem şiveyle. Kadın sinirden şiveyle konuşmaya başlamıştı. Haklıydı. Allah bilir kaçıncı kez babannemi darlıyorduk.

"Çalışıyi ama olmuyor!" Dedi Hüma. Babannem bize tekrar göstermeye başladı..

Babaannemin bu son gösterisinden sonra çok şükür ki ikimizde anlamıştık. Anladıklarımız ile televizyonda babaannemin vazgeçilmezi olan hint dizilerinden birini izleyerek örmeye başladık.

Kendimi iyice yaşlı hissediyorum..

Aradan saatler geçtiğinde sonunda ördüğüm şeyi bitirmiştim. Tabii yalan değil, Bende bitmiştim. Ellerim acıyor, parmaklarım kızarmıştı.

Ne ördüğüm gelirsek kalpli bir yastık örmüştüm. Pek kalbe benzemesede bence oldukça tatlı olmuştu. Tabii bunu ben kullanmayacaktım.

Humaya gelirsek oda bir şapka örmüştü. Şapkada inek desenleri bile vardı. Gerçekten çok sevimliydi..

"Ay çok güzel oldu" dedi Hüma şapkaya bakarken. Gülümsedim.

"Aferin kuzularıma. Artık kendi çeyizinizi de kendiniz yaparsınız" diyince Hüma ile ikimiz babaanneme ters bir bakış attık..

☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆

Ertesi gün olduğunda herzamanki gibi okula gelmiştim. Bugün okulda kermes olduğu için çoğu dersim boştu.

Yalan değil, kermes haftalarına çocukluğumdan beri bayılırdım. Lezzetli yemekler ve tatlılar... İnanın bana öğrencilerden çok ben yemiş olabilirim

Elimdeki tabakla bahçede dolaşırken Etraf oldukça kalabalıktı. Bu arada okula bir suböreği satan kamyon gelmişti. O yüzden ekstra mutluydum çünkü beni bilen suboreğine ne kadar duskun oldugumu bilir..

Kalabalık ortamları sevmediğim için okula girip, öğretmenler odasına ilerlerken duyduğum ses ile durdum.

"Bakıyorumda bu kermes haftasını baya sevdin.." Bu Atlastı. Onu duyunca o tarafa döndüm. Gülümsedim.

"Beni iyi tanıyorsun" dediğimde dudaklarındaki sırıtışla bana yaklaştı. Önümde durduğunda eli dudaklarıma gitti. Baş parmağıyla dudağımı silerken

"Ağzın hep çikolata olmuş" dedi. Ne diyebilirim ki? Yediğim çikolata soslu kekler yüzünden olmuş olmalıydı.

Ben birsey demezken o ise birden dudağıma eğilip küçük bir öpücük bıraktı. Tabii maşallah boyu benden baya uzun olduğu için oldukça fazla eğilmişti.

Ben bu hareketi ile afallarken ve yanaklarım kızarırken o ise gulumsedi

"Hmm bunun tadını sevdim." Dedi. Kalbim hızlandı. Lanet olsun!

O sırada aklıma gelen seyle

"AA dur! Bekle!" Dedim. O anlamayan gözlerle bakarken hızlıca uzaklaşıp öğretmenler odasına girdim. Dolabımda bıraktığım poşetten ona vereceğim şeyi çıkardım.

Tekrar yanına gelirken ona vereceğim şeyi arkamda saklarken

"Gözlerinin kapat.." dedim gülerek.

"Arkandaki de ne?"

"Sürpriz..kapa gözlerini" dediğimde üstelemeden gözlerini kapattı.

Sonunda arkamdaki şeyi çıkardığımda bu ördüğüm kalpli yastıktı..evet. bunu ona örmüştüm.

"Aç gözlerini" dedim. O hemen gözlerini açtığında elimdeki kalpli yastığı görünce gülümsedi.

"Oda ne Ordu güzeli?"

"Kalpli yastık.. sana ördüm" yüzümdeki gülümsemeyle bunu diyip kalpli yastığı ona uzattigimda sanki bunu beklemiyormuş gibi yastığı eline aldı. Yastığı incelerken dudaklarindaki sırıtış hala yerindeydi.

"Bunu sen mi ördün?" Dediğinde onayladım. O sırada gözlerimin içine bakarken ifadesi yumuşacıktı.

"Sen gerçekten tüm dengemi bozuyorsun biliyor musun?" Dedi. Tekrar Gulumsedim.

"Beğendin mi?" Diye sorduğumda

"Senin elinin değdiği şeyi beğenmemem mümkün mü?" Dedi.

☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆

HUMANIN ANLATIMIYLA..

Kermes haftası..en sevdiğim hafta olabilirdi. Mükemmel el yapımı yiyecekler ve harika ortam..

Hava oldukça güneşliydi. O yüzden dün ördüğüm şapkayı takarken elimdeki yemek tabağı ile bahçede dolaşıyordum.

Etrafta koşturan, oyun oynayan veya yemek sırasına girmiş öğrencilerin arasından dolanırken duyduğum ses ile o tarafa döndüm.

"Hüma!" Bu Kayaydı. Bekle. Onun burada ne işi vardı?

başıma güneş mi geçti benim?

Anlamayarak sesin geldiği tarafa döndüğümde onu gördüm. Üstünde siyah bir Tişört, altında ise siyah bir pantolon vardı. Gözlerindeki güneş gözlüğü gözlerinin görülmesini engelliyordu.

Bana yaklaştığında güneş gözlüğünü çıkardı. Başımdaki sapkaya bakarak gülümsedi

"Güzel şapka" dedi.

"Senin burada ne işin var?" Dedim. O ise hala ördüğüm şapkaya odaklanarak

"Ne desenli o? İnek mi? Leopar mi?" Diyip dalga geçti. Tamam. Birinin özellikle bu kadar emek verdiğim birşeyle dalga geçmesi sinirlenirimi bozuyordu.

"Ağzımı bozdurma Kaya!" Dediğimde güldü. Sonra

"Tamam tamam..senden birşey isteyecektim. Onun için geldim" dedi. Merakla kaşlarımı kaldırdım.

"Ne oldu?" Dedim. Bir süre sanki doğru kelimeleri bulmak için beklerken sonunda konuşarak.

"Annem..dün gece Orduya Antalya'dan geri geldi" dedi.

"Ne güzel" dedim. O ise devam ederek.

"Buraya geldiğinde..bazı kadınlardan ikimizin sevgili olduğunu duymuş" dedi. Ne?

anlamadım kar tanesi?

"Bu ne demek?"

"Seninle bu akşam buluşmak istiyor" dedi. Dona kaldım.

"Senden isteğim..Bu akşam bize gelip..Sevgilim olabilir misin?" Dediğinde dona kalmış bir halde ona bakıyordum.

'Sevgilim olabilir misin' mi?

"Yanii senin yaptığın gibi mi?"

"Evet."

"Bunu neden yapayım?"

"Ben senin için yapmıştım" dediğinde durdum. Doğruydu. O benim için yapmıştı. Bana sıra sende demek istiyordu.

tamam. Kabul etmek zorundaydım..

☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆

BOLUM SONUUUU

COK SAKIN BIR BOLUM OLDU

SIZ BU BOLUMU NASIL BULDUNUZZ

SIZCE HUMA NAPICAK?

SIZCE SONRAKI BOLUMLERDE NELER OLUCAKK?

BU ARADA 22K OLMUSUZZ HEPINIZE COK TEŞEKKÜR EDİYORUUUMM🫀🫀 SEVILIYORSUNUUUZZZ <3

O ZAMANNN SONRAKI BOLUMLERDE GORUSURUUUUUUUUUZZZZ🤍💫🫀

Bölüm : 16.01.2025 16:23 tarihinde eklendi
Okur Yorumları Yorum Ekle
Hikayeyi Paylaş
Loading...