46. Bölüm

☕️Kahve(hediye)☕️

Tomtem_floria
tomtemm_floria3

☆☆☆☆★★★☆☆☆☆

YAZARIN ANLATIMIYLA..

Aradan bir süre geçmişti. Afra abisinin yanında uyuyakalmıştı. Afranin uyumasını uyumasını fırsat bilen dörtlü televizyondan maç açmış onu izliyorlardı.

"Helal lan sana!!" Dedi Enes maçın sevinciyle.

"Sessiz olsana lan" dedi Yağız onu uyararak. Sonra yanında uyuyan Afraya baktı. Afra herzamanki yapışkanlılığı ile abisine sarılarak uyuyordu. O hep böyleydi. Yapışkandı.

Yağız yinede kolunu ona sarıp onu kendisine çekmeden edemedi.

"Komutanım nasıl goldü gördünüz mü?" Dedi Enes

"Gördüm tabii oğlum. Ama ben size ne dedim? Net biz alırız" dedi Alparslan. Koray

"Tahminleri alalım. Yağız?" Dedi. Yağız onlara baktı.

"Net 3-2 alırız" dedi. Koray sonra Alparslana baktı

"Bence 3-1" dedi Alparslan

"Hadi bahse girerim lan. Bende berabere biter diyorum." dedi Enes.

"Kabul lan" dedi Yağız

"Bende 1-0 biter diyorum." Dedi Koray. "Bende varım" dedi. Tüm gözler Alparslana dönünce

"Bende varım." Dedi Alparslan

"Ne bahsi bu?" Dedi Yağız.

"Onu maç sonrası karar verelim" dedi Alparslan. Üçüde onaylayıp tekrar maça dönerken maç oldukça heyecanlı ilerliyordu.

Maç devam ederken bahsi kazanan Yağız olmuştu. Yağız bahsi kazandığı için sevinirken diğerleri pek mutlu değil gibiydi.

Salondan gelen bu karmaşa sesleri ile Afra uyandı..

"Ne oluyor be?" Dedi Afra afallayarak bakarken..

☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆

AFRANIN ANLATIMIYLA..

Aradan bir gün geçmişti. Abimin evinde geçirdiğim o gece sonunda bitmişti ve bugün tekrar halamlara gidecektim.

Şuan okuldaydım. Herşey normal olarak ilerliyordu. Teneffüs olduğu için dinlenmek amacıyla öğretmenler odasına doğru ilerlerken kapısı açık olan odasında oturmuş, bana bakan müdür yardımcısı Serkan bey ile durdum.

O adamı hiç sevmiyordum.

O bana tip tip bakarken ne olduğunu öğrenmek için odasına girdim.

"Bir sorun mu var efendim?" Dedim. Bana bakarken boş bardağını bana uzattı.

"Bana kahve getir" dedi emir veren bir tonda. Pardon?

"Anlamadım?" Dedim sinirle. Açıkça bana emir verilmesinden hoşlanmıyordum.

"Kıt mısın sen Afra? Kahve getir diyorum." Dedi. Ya sabır.

"Yalnız ben sizin kişisel asistanınız veya hizmetçiniz değilim." Dedim.

"Sana öylesin demedim zaten" dedi bana. Sinir bozucu adam!

İşim gereği sakin kalarak bardağı aldım. Göz devirerek odadan çıkarken arkamdan

"Bana göz devirme!" Dediğini duydum. Tamam. Normalde saldırgan biri değildim ama bu adam her bana bağırdığında suratına geçirmek istiyordum.

Huma olsaydı kesin geçirirdi... Orası ayrı..

Hızlıca öğretmenler odasına gelip, oradaki kahve makinesi ile ona bir kahve doldurduğum da makine yüzünden kahve biraz köpüklü çıkmıştı.

Umursamayarak kahveyi elime alıp Serkan Beyin odasin getirip kahveyi masasına koydum.

"Başka bir isteğiniz yoksa ben gidiyorum-" derken Serkan bey beni durdurup.

"Dur bekle. Kahven nasıl olmuş onun tadına bakıp puanlamam lazım" dedi.

"Yalnız ben yapmadım makine yaptı" dedim. Omuz silkti. Kahvesini alırken

"Amma da köpüklüymüş" dedi. Ben birşey demezken o kahvesinden yudum almak için kahveyi dudaklardan götürdü.

O kahveyi yudumlarken aklıma gelen fikirle konuştum.

"Yalnız kahvenizin içine tükürmüştüm." Dedim şakayla. Tamam. Bir yerlerim onu sinir etmek istiyordu.

O bunu duyunca içtiği kahveyi püskürtürken gülmemek için zor duruyordum.

Tabii kide onun kahvesine tükürmemiştim. Ama öyle sanmasını istiyordum.

"Ne oldu Serkan Bey? Beğenmediniz mi?" Dedim imayla. Bana öfkeyle bakarken

"Bu saygısızlıktır!" Dedi. Allah Allah? Kendisi çalışanlarına kötü davranırken hiç saygısızlık olmuyor ama?

"Siz beni köleniz gibi görürken hiç saygısızlık olmuyor Serkan Bey?" Dedim. Tamam. Bugün bana birseyler olmuştu

"Bu rezilliktir!" Dedi. Sonra ayağa kalkıp üstüme yürüyerek

"Sen kimsin de benimle öyle konuşuyorsun?" Dedi. Sonra "ilerle! Müdür beyin yanına gidiyoruz! Ona da anlat herşeyi!" Dedi. Hala bana emir veriyordu!

Hızlıca önümde ilerlerken Bende arkasından ilerlemeye başladım. Hala bana söylense de umurumda değildi.

Biz ilerlerken bizi gören Mert bana

"Afra neler oluyor?" Dedi. İnan bana Mert..bir şakanın bu kadara gideceğini Bende bilmiyordum.

Ayrıca sanane?

"Uzun hikaye.." dedim. Sonra biz ilerlemeye devam ettik.

O sırada Pelinde geldi.

"Yağ Serkan bey? Neler oluyor?" Dedi. Serkan bey birşey demedi. Onu öfkeden deli etmiştim.

Aslında kendisi birşeyleri abartmayı aşırı seviyordu.

Ben Peline bakıp tekrar göz devirirken sonunda Müdürün yanii Atlası odasına gelmiştik. Serkan Bey kapıyı tıklattı

"Girebilir miyiz müdür Bey?" Dedi.

İçeriden onaylayan bir ses gelince Serkan Bey kapıyı açtı.

Atlas koltuğunda oturmuş bize bakarken Serkan Bey içeri girdi. Bende onun arkasından girdiğimde onun gözleri bana odaklanmıştı. Sanki birşey yaptığımı anlamıştı.

Serkan Beyin arkasından susuzluğumu gösterme amacıyla ellerimi kaldırdığımda Atlas

"Ne oldu?" Dedi Serkan Beye. Serkan Bey beni göstererek

"Bu rezilliktir!" Dedi. Tamam. Sanırım kelime darcığında bir sorun oluşmuştu.

"Neymiş rezillik olan?" Dedi Atlas sert bir ifadeyle.

"Bu kadın kahveme tükürdü ve bunun komik olduğunu sanıyor!" Dedi Serkan Bey. Atlas bana baktığında kıkırdadım.

"Hala gülüyor! Müdür bey! Gereken işlemlerin yapılıp Afra hanımın atılmasını istiyorum!" Dedi Serkan bey. Birde bayılın Serkan Bey.

Atlas sırıttı. İlk başta birşey demedi. Sonra

"Tamamdır Serkan Bey. Sen çık. Ben Afra hocamıza gereken cezayı veririm" dedi. Ceza mı?

Serkan bey onaylayarak çıktı ve kapıyı kapattı. Atlas bana bakarak ayağa kalktı.

"Istedigin zaman oldukça yaramaz oluyorsun. Bunu biliyorsun değil mi?" Dedi.

"Ne? Sadece şaka yapmıştım" dedim. O birşey demezken

"Beni cezalandıracak mısın?" Dedim

"Cezalandırmamı mı istiyorsun Ordu güzeli?" Dedi.

Dürüst olmak gerekirse Hayır..

Başımı hayır anlamında salladım. O sırada kapı çaldı ve iceri biri girdi. Bu sevgilime yavşayan Pelindi.

"Merhaba Müdür bey.." dedi Pelin gülümsemeyle

"Şuan meşgulüz Pelin Hocam" dedim ona imayla.

"AA öyle mi? Bence müdür Beyin bana ayıracak vaktim vardır." Dedi. Kaşlarımı çattım.

"Hayır yok." Dedim.

"Sizin cevabınızla hareket edecek değilim-" Pelin bunu derken Atlas araya girerek

"Şuan meşgulüm Pelin Hanım. Eğer söyleyeceğiniz şey önemliyse sonra konuşuruz. Şimdi çıkın" dedi. Sesi pek nazik değildi.

Oh olsun Peline!

İçimden kapak falan çekmek gelse de tabii ki de bunu yapmadım. Pelin bozulmuş gibi başını sallayarak çıktı.

Atlasa dönüp gülümsediğimde bana yaklaştı.

"Sana bir hediyem var.." dedi. Hediye mi? Bakışlarımdaki ifade meraka dönüşürken

"Hediye mi?" Dedim. Onaylarken bana daha çok yaklaştı.

"Gözlerini kapat.." dedi. Onun sözüne uyarak gözlerimi kapattığımda bana daha çok yaklaştığını ve ellerinin boynumun iki yanına gittiğini hissettim.

Ellerini ensemde hissettiğimde ne yapmaya çalıştığını anlamazken bir süre sonra geri çekildi.

"Gözlerinin açabilirsin" dedi. Gözlerimi açıp Boynuma baktığımda boynumda çok güzel mücevherleri olan bir kolye gördüm...

"Bu..çok güzel.." dedim..

☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆

BOLUM SONUUUUUUU

BU BOLUMU NASIL BULDUNUZZZ?

SIZCE DIGER BOLUMLERDE NELER OLUCAKK?

O ZAMANNN SONRAKI BOLUMLERDEE GORUSURUUUUUUUUUZZZZ🫶🏻💫🤍

🫶🏻SEVİLİYORSUNUZZ🫀

Bölüm : 31.01.2025 21:32 tarihinde eklendi
Okur Yorumları Yorum Ekle
Hikayeyi Paylaş
Loading...