28. Bölüm

Kaçırmak

Tomtem_floria
tomtemm_floria3

☆☆☆☆☆☆☆☆

Bu adam kalbimi etkilemeyi hep başarıyordu.

Ben hala onun kucağındayken kapı açılma sesi ile hızlıca inerek tekrar eski yerime oturdum.

İkimizde kapıya baktığımızda bunlar Kaya, Hüma ve diğerleriydi. Onları tamamen unutmuştum.

Duru koşarak Atlasın kucağına atladi.

"Atlas amca!" Dedi Atlasın kucağına atlarken. Atlas gülümseyerek onu kollarının arasına aldı.

"Naber amcasının gülü?" Dediğinde Duru

"Annem bazı yerlerinin uf olduğunu söyledi.." dediğinde Atlas.

"Küçük bir kaza diyelim"

"Canın acıyor mu? Öpeyim mi?" Duru masumca bunu sorduğunda ben bile gülümserken Atlas onayladı. Duru onun yanağına öpücük verdiğinde ikiliye bakan diğerlerinden Kaya sonunda konuşarak.

"Abi..nasıl oldun?" Dedi Kaya Atlasa.

"Sorun yok..iyiyim" dedi Atlas. Altay

"Doktor ciddi bir yaran olmadığını söyledi." Dediğinde Atlas onayladı. Sonra

"Peki ne zaman bu hastaneden çıkıcam?" Dedi Atlas. Kaya

"Doktor bu gece çıkabileceğini söyledi. Eminimki birazdan taburcu ederler" bunu dediğinde Mercan araya girerek.

"Çok geçmiş olsun Atlas ya..vallah yüreğimiz ağzımıza geldi" dedi. Haklıydı.

"Ama iyiyim. Endişelenilecek birşey yok" dedi Atlas tekrar..

☆☆☆☆☆☆☆☆☆

Aradan saatler geçtiğinde sonunda Atlas taburcu olmuştu ve hepimiz hastaneden çıkmıştık.

Hep beraber ilerlerken ben Atlasın, Hüma Kayanın Mercan ise Altayın yanındaydı. Duruya gelirsek. Oda babasının kucagındaydı. Altaya yürümek istemediğini söylediğinde Altay onu kırmayarak kucağına almıştı. Babasının gömleğinin düğmeleri ile oynuyordu. Belli ki uyumak üzereydi.

Hepimiz ilerlerken saat gecenin geç saatleriydi. Rüzgar esiyordu. Hava oldukça soğuktu. Kimse konuşmuyordu. Hepimiz sessizdik.

"Tamam..abimin arabası parçalandığı için abim, Hüma ve Afra benimle" dedi Kaya. Altay ve Mercan Onayladığında Atlasında onayladığını gördüm.

Kayanın arabasına gelmeden önce son kez Mercanlarla vedalaştıktan sonra Kayanın arabasına binmek için onun önüne gelmiştik.

Kaya tam sürücü koltuğuna geçerken Atlas onu engelleyerek

"Ben sürerim." Dedi. Ne? Daya yeni kaza atlatmamış mıydı?

Kaya abisine anlamayarak bakarken

"Emin misin? Daha yeni kaza atlattın" dediğinde Atlas omuz silkerek sürücü koltuğuna otururken

"Kaza atlattım. Ayağımı kaybetmedim" Dedi. kapıyı kapatmadan önce bana bakarak

"Sen Ön koltuğa geç Ordu güzeli.." dediğinde onayladım. O sırada Kaya şakayla

"Kendi arabamda beni dışlıyorsunuz" diyip arkaya geçerken kıkırdayarak Ön koltuğa geçtim. Kapıyı kapatıp, Kemerimi takarken

"Bekle bu denyo ile mi oturacağım?" Dedi arka tarafta oturan Hüma sitem ederek.

"Ayıp oluyor sevgilim" dedi Kaya. Hala rolün etkisindeydi.

"Bana sevgilim deme! O oyun bitti bile!" Dedi Hüma.

"Mantık olarak bakarsak gün hala bitmedi" dediğinde saatin kaç olduğunu bile bilmediğimiz için birşey diyemiyorduk.

O sırada Atlas arabayı çalıştırdı araba ilerlerken Kaya abisine navigasyondan bir yer açarak.

"Abi önce şuraya uğrar mısın?" Diyip telefonu Atlasa uzatırken Atlas telefonu aldı. Arabanın telefon takmak için olan yerine telefonu koydu.

Yolculuk devam ederken ben ise pencereyi izliyordum. Pencereyi izlemeyi seviyordum. Pencereyi izlerken pencerenin üzerine düşen su damlalarını farkettim. Yağmur yağıyordu..

Aradan yarım saat kadar bir süre geçtiğinde hala gelememiştik. Atlas yola bakarken Kayaya seslenerek.

"Kaya sen bizi metreye götürüyorsun kardeşim? Yol bitmiyor" dedi

"Aslında bu kadar uzak değildi ama. Trafikten bize uzun gelmiştir" dediğinde haklıydı. Oldukça fazla trafik vardı. Bu saatte kim neden arabayla geziyordu ki?

Bir süre sonra önce kayanın dediği yere gidip, sonra da eve geldiğimizde Hüma ile arabadan inerken gülümsedim.

"Teşekkürler.." dedim. Atlas yumuşak bir şekilde

"Teşekkür etme Ordu güzeli..iyi geceler" derken

"İyi geceler.. dikkat et tamam mı?" Atlasa son kez bunu diyip kapıyı kapattığımda Atlasın sırıttığını gördüm.

"Ah acayip yorgunum.." dedi Hüma eve doğru ilerlerken. Gerçekten uzun bir gündü.

"Uzun bir gündü" dediğimde Hüma onayladı. Evin kapısının önüne geldiğimizde Hüma anahtarı kapıya talip kapıyı açtığında icerde gördüğümüz manzara ile dona kaldık.

Halam ve Babaaannem meraklı ve hesap soran gözlerle salonun ortasında dikilmiş. Bize bakıyorlardı.

"Nerdesiniz siz kaç saattir?" Dedi Halam. Hüma ile birbirimize baktık. İşte şimdi bitmiştik.

"Hiçbir yerde..bahçedeydik" dedi Hüma halama. Halam

"Bende salaktım değil mi? Tam tamına yarım saat önce baktım bahçeye ve orda yoktunuz. Bize bir açıklama yaparsanız iyi olucak" dedi.

Halama mecburi olarak herşeyi anlatmaya başladık. Çünkü ikimizinde aklında yaratıcı bir yalan yoktu.

Halam duydukları ile kaşlarını kaldırarak.

"Sizin bu Kılıç kardeşlerle bağınız ne?" Dedi Halam. Sonra "Hadi Hüma ile Kaya sevgili. Sen Afra? Adam resmen senin için Nuriyi öldürüyordu be?" Dediğinde birşey diyemedim. Halama Atlasla sevgili olduğumu söylersem Halam abime kadar söylerdi ve Abim bunu duyarsa..pek hoş şeyler yaşanmazdı. O yüzden şimdilik saklamak en doğrusuydu.

"Sadece..arkadaşım." dedim Halama. Halam.

"Arkadaş?" Dedi. Ben onaylarken Hüma beni destekleyerek

"Ne yanii olamazlar mı? Arkadaşlar işte" dedi. Halam derin bir nefes verdi sonra.

"Neyse..hadi yataklara geçin. Saat geç oldu." Dediğinde Hüma ile ikimiz onaylarak yataklarimiza gittik..

☆☆☆☆☆☆☆☆☆

Aradan bir gün geçmişti. Bugün hafta sonu olduğu için okul yoktu. Hava oldukça soğuktu ve babaannem halamla bize 'soba yakalım' diye tutturmuştu. Soba yakacak odun olmadığı için Halam bizi köyün arkasındaki Ormana biraz odun toplamamız için göndermişti.

Hüma ile birlikte Ormanın içinde ilerlerken Orman oldukça sessiz ve korkunç duruyordu. Tıpkı filmlerdeki gibiydi. yalan değil, önümüze her an ayı çıkmasından korkuyordum.

"Kendimi pamuk prenses masalındaki yedi cucelerden biriymiş gibi hissediyorum" dedi Hüma. Birşey demeyerek ilerlemeye devam ederken

"Önümüze ayı falan çıkmaz değil mi?" Dedim. Hüma

"Aman aman! Başımıza bir o gelmediği kalmıştı zaten" dedi sonra "Yemin ediyorum iki dakika rahat, sakin bir hayat yaşayamıyoruz" dediğinde kıkırdadım. Haklıydı. Başımızı sürekli belaya sokup duruyorduk.

Biz ormanda ilerlemeye devam ederken Hüma sıkıntılı bir nefes vererek.

"Zaten herkes beni Kayayla gerçekten sevgili sanıyor.." dedi. Sonra bana "Senin bulacağın adama edeyim Afra." Dedi.

"Niyeymis? Bu rol için Kayadan daha iyisi olamazdı bence"

"Adam mafya ama! Şimdi Tum mahalle bana mafyanın sevgilisi gözüyle bakıyor. Bazen varya, yer yarılsada içine girsek diyorum!" Huma bunu derken birşey oldu. Anlamadığımız bir şekilde altımızda ki yer birden aşağı çökerek Hüma ile sertçe çukur gibi bir yere düştük.

​​Senin şom ağzına edeyim Hüma!

Çukur gibi yere sertçe düştüğümüzde inleyerek etrafıma baktım. Oldukça alçakta bir yerdeydim. O sırada huma benim gibi etrafa bakarken

"Keşke para isteseydim" dedi.

​keşke..

Yerde doğrulduğumuzda çukurun yukarısından bize bakan iki adamı farkettik. Adamlar bize bakarken biri.

"Aradığımız bunlar mı efendim?" Dedi. Diğer adam.

"Hayır bunlar değil." Dedi. Sonra gülümseyerek Hümaya bakarak "Ama anlaşılan Aradığımız şeyin daha iyisini bulduk"

"Neler oluyor lan?" Dedi Hüma.

"Bunlar kim ki efendim?" Dedi Diğer adam. Humaya bakan Adam Hümayi göstererek

"Bu Kaya Mert Kılıçın sevgilisi..işimizi oldukça görür.." dediğinde Hüma ile birbirimize baktık. Hüma

"Yanlışınız var beyefendi. O benim sevgilim falan değil-" derken adam

"Onların alın!" Diye bağırınca bir desteye yakın adam geldi. Önce Hümayı, sonra beni yakalayıp çukurdan çıkarırken onların elinden kaçmaya çalışsamda beceremiyordum. Çok sertlerdi.

"Bırak!" Diye bağırıp çırpınırken Ağzıma tutulan bezle bunlar son gördüklerim oldu..

☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆

BOLUM SONUUUUUU

BU BOLUMU NASIL BULDUNUUZZ??

SIZCE DOGER BOLUMLERDE NELER OLUCAKK??

O ZAMANNN GORUSURUUUZZZ🤍🫀💫

Bölüm : 13.01.2025 15:46 tarihinde eklendi
Okur Yorumları Yorum Ekle
Hikayeyi Paylaş
Loading...