29. Bölüm

İntikam

Tomtem_floria
tomtemm_floria3

☆☆☆☆☆☆☆

(NOT: BU BOLUM FAZLA SIDDET VE KORKU ICERIR. RAHATSIZ OLUCAKLAR LUTFEN OKUMASINN)

☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆

Heryer karanlıktı. Sessizdi. Nerdeydim ben? Sanki kocaman bir kuyunun içinde gibiydim. Çığlık atmak istesemde atamiyordum. Gözlerimi açmak istesemde açamıyordum.

Ölmüş müydüm? Yok yok. Yaşıyordum.

Zihnim oldukça bulanıktı. Tek hatırladığım Hüma ile ormana gittiğimizdi.

"Efendim efendim!" Diye bir ses duydum. Bu bir adamın sesiydi.

"Ne var Mücahit?" Dedi Başka bir adam. Bu adamın sesi daha kalındı. Gözlerim kapalı olduğu için onları goremiyordum.

"Biz sadece Kaya Mert Kılıçın değil.. Atlas Gök Kılıçın sevgilisini de bulmuşuz!" Dedi adam sevinçle. Kalın sesli adam anlamayarak.

"Nasıl yanii?" Dediğinde saçımın çekilip başımın yukarı kaldırıldığını hissettim. Adamın sesi artık bana çok yakındı.

"Bu kadın..Atlas Gök Kılıçın sevgilisiymis" dediğinde Kalın sesli adam güldü. O sırada yanıma yaklaşan ayak sesleri duydum.

"Bir taşta iki kuş vurduk desene" dedi Kalın sesli adam gülerek. Neler oluyordu!

Saç diplerim artık çekilmekten acırken sanki bitkisel hayatta gibiydim. Hissediyordum, duyuyordum ama gözlerim açılmıyordu.

O sırada Hümanin sesi duyuldu.

"Siz kimsiniz lan! Neredeyiz biz!" Hüma öfkeyle haykırırken Kalın sesli adam

"Bak bak..bir prenses uyanmış..günaydın" dedi. Hüma

"Kuzenimin yanından uzaklaşın lan!" Dedi. Sesi korkmuyor gibiydi.

"Diğer kadın neden uyanmıyor?" Dedi saçını tutan adam saçımı daha çok çekerek

Gözlerim yavaş yavaş açılmaya başladı. Etraf ilk başta bulanık, anlamsız görünürken sonunda hersey netleşti..

Bembeyaz parkelerle kaplı bir odadaydım. Gözüme bembeyaz bir ışık vuruyordu. Etrafıma afallayarak baktığımda Hümanin ve benimde kollarımızın duvara orta boyda olan bir zincirle zincirlendiğini ve bizi bir sandalyeye oturtuklarını gördüm. Tabii Hüma ayaktaydı ve zincirden kurtulmak için çırpınıyordu. Bu arada ayaklarımız serbestti.

Bir adam saçımı tutuyordu ve şuan önümde bana bakan mavi gözlü, esmer bir adam vardı.

Saçımı tutan adam ben uyanınca saçımı bırakırken, mavi gözlü adam ise pisikopatça gulumsedi.

"Günaydın Güzellik? Gözlerin ne güzelmiş..iyi uyudun mu?" Adam nazik bir sesle söylerken bakışları 'sana hiç nazik davranmayacağım' diyordu.

Tam anlamıyla sıçmıştık yanii..

Adam elini yüzüme götürürken Hümanin

"Dokunma ona!" Diye bağırdığını duydum. O sırada adam gülerek bana

"Sen hiç kuzenin gibi değilsin ha..daha uysal..tıpkı bir kedi gibi.." dedi. Sonra "acı çekecek olman ne üzücü." Acı mı? Ne diyordu bu adam?

En sonunda yuttuğum dilimi çıkararak konuştum

"Sizde kimsiniz?" Dedim. Adam tekrar güldü. Cidden pisikopattı lan bu!

"Ben Muhsin..arkandaki de Mücahit.."dediğinde arkama baktığımda arkamda da bir adam vardı. Bu adam daha önce saçımı çeken olmalıydı.

"Ne istiyorsunuz bizden!" Dedim.

"İntikam.. Kılıç kardeşler yaptıklarının bedelini en sevdikleriyle ödeyecekler.." dedi Muhsin. Birşey diyemedim. Bizi öldürecekler miydi?

"Bence asıl siz yaptıklarınızın bedelini ödeyeceksiniz! Adi herifler!" Dedi Hüma. O sırada Muhsin Mücahit birsey der gibi baktı. Mücahit öfkeyle humaya yaklaşıp ona silah dogrulttugunda kanım dondu.

"Eğer tekrar konuşursan.." dedi Mücahit tehdid eder gibi Hümaya. O sırada ofkelenerek

"Bırak lan kuzenimi!" Dedim sandalyeden kalkmaya çalışarak. Muhsin beni itip beni tekrar sandalyeye oturttuğunda

"Vaov..anlaşılan ikinizle de çok eğlenicez" dedi Muhsin. Bu işin tadı kaçtı Muhsin!

Ben tekrar sandalyeden kalkmaya çalışırken beni tekrar itti. Kalkmama izin vermiyordu!

Tekrar inat ederek kalktığımda kolumun yettiği kadar Muhsinin suratına yumruk attım. Elim onun yuzune yetişmişti. Tabii zincir olduğu için zincir bileklerimi acımıştı.

Muhsin yumrugum ile ilk başta afallarken sonra bana öfkeyle baktı. Bu sefer gözlerinden ateş çıkıyordu. Aferin Afra! Adamı iyice boğa ettin!

Ben Muhsine bakarken Suratıma tokat yemem bir oldu..o sert darbeyle suratım yana savrulurken saçlarımda benimle savrulmuştu. Tamam. Suratim yanıyordu resmen!

"Haddini fazla aşma küçük hanım.." dedi Muhsin. Elimi yanağıma götürdüğümde yanağım sızlıyordu. Hadi ama!

Başımı kaldırıp Hümaya baktığımda Mücahit Silahı Hümanin kafasına dayanmıştı. Huma bana endişeyle bakarken Muhsin saçımı tutup beni sertçe kendisine çekerek

"Ona değil bana bak lan!" Dedi. Hala attığım yumrugumun öfkesi vardı.

"Ben size bir şans vermiştim..ama belli ki sizde sevgilileriniz gibisiniz.." dediğinde

"Senin onlarla sorunun ne?" Dedim. Sesim az çıkmıştı ama o duymuştu.

"Sorunum ne mi? Sorunum ne mi! Onlar benim abime zarar verdiler! Onlar benim düşmanım! Hemde yıllardır.."

"Neden ama?" Dediğimde Muhsin öfkeyle beni tekrar ittiğinde sandalyeye değil yere, ellerimin üstünde düştüm.

"Çok konuşan insan sevmem.." dedi. Adama bak! Canavar çıktı!

Yere sert dusmemin etkisiyle ellerim yanarken Muhsin Mücahite baktı. Mücahit onaylarken ikiside odadan çıktı.

Yukarıya bakıp, huma ile göz göze geldiğimizde Huma bana

"Sen iyi misin?" Dediğinde onayladım.

"Vallah varya! Gidip okutucam kendimi yemin ediyorum ya! Hersey mi bizim başımıza gelir arkadaş!" Dediğinde birsey demeyerek hala acıyla sızlayan yanağıma elledim. Huma bunu farkederek bana.

"Yanağına baya kızarmış.. el izi bile var" dedi. Birsey demedim..bir an önce buradan kurtulmak istiyordum. Elim hala yanağımdaydı. Yalan değil, adam artık Osmanlı tokadı mı attı bilmiyordum ama yanağım hala acıyordu.

Niye kaşındın ki Afra!

☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆

Aradan ne kadar gün, süre geçmişti bilmiyordum. Tek bildiğim Hüma ile burada olduğum sürece çok acı çektiğimdi. Bize su vermiyorlardı. Yemeklerin içine zehir koyuyorlardı. Aç olsakta yiyemiyorduk.

Vücudum acı içindeydi. Hakta belki delirmek bile üzereydim. Ağlıyordum. Tek bunu yapabiliyordum...

Ben bunları haketmemistim değil mi?

Hümaya gelirsek o ise gözleri kapalı uyuyordu. Ateşi vardı. Anca uyuyarak geçirmeye çalışıyordu çünkü bu herifler ilaç bile vermiyordu!

Gerçi suyu bile zorla veren neden ilaç versin ki?

☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆

YAZARIN ANLATIMIYLA..

Atlas öfkeyle odasında volta atarken kafayı yemek üzereydi. Ordu güzeli 3 gündür ortalıkta yoktu. Okula gelmiyordu yada aramalarına bile cevap vermiyordu. Halası ile konuştuğunda ise Halası günlerdir Hümayla ikisini görmediğini söylemişti. Afranin abisi günlerdir operasyondaydı. O yüzden bu olanlardan habersizdi.

Atlas öfkeyle yürürken tüm adamlarına Ordunun heryerini aramalarını söylemişti. Afrayı kim elinden aldı bilmiyordu ama..bunu öğrenince o kişi için hiç hoş şeyler olmayacaktı.

Atlas öfkeyle Masasındaki herşeyi dağıtırken günlerdir bu kadar öfkeliydi. Bu öfkesi yüzünden kimse ona yaklaşmaya cesaret etmiyordu. O sırada içeriye Kaya girdi. Oda günlerdir Hümaya ulaşamıyordu. Oda en az abisi kadar öfkeliydi.

Kayanın ani içeri girmesi ile Atlas ilk başta Kaya olduğunu anlamayarak Kayaya silah dogrulttu. Kaya olduğunu anlayınca silahını indirdi.

"Ne var Kaya?" Dedi Atlas. Kaya elinde bir bilgisayar tutuyordu. Odadaki büyük koltuğa ilerleyip oturdu.

"Bilgisayara bir dosya gelmiş.. biri göndermiş.." dediğinde Atlas merakla koltuğa yaklaştı. Gözleri bilgisayara takılırken

"Aç bakalım" dedi. Kaya onaylayarak dosyayı açtığında bu bir videoydu. Video açıldığında Muhsinin masada oturmuş olduğunu gördüler.

Muhsinin abisi Kamil Atlasın eskiden en çok güvendigi biriydi. Ama Kamil Atlasa ihanet ederek onun arkasından iş çevirmiş, Altayı hakta Duruyu bile öldürmeye çalışmıştı. Tabii Atlas bunu öğrenince Kamili buna pişman etmişti ama o günden beri Muhsin ve adamlarıyla düşmandı.

"Bu herif ne alaka lan?" Atlas öfkeyle bunu söylediğinde Videoda Muhsin konuşmaya başladı.

"Sevgili Kılıç kardeşler..görüşmeyeli çok uzun zaman oldu değil mi?..beni özlediniz mi?..Ah ah..öyle demeyin bende sizi çok özledim.." dedi Muhsin sonra gülerek "ipler elinde olunca ne kadarda hoş oluyor değil mi?.." dedi.

"Ne diyor lan bu piç?" Dedi Kaya. O sırada Video devam ederek Muhsin

"Korkarım ki..küçük sevgilileriniz elimde.." İşte bunu demesi Atlasın tüm sinirinin tavana gelmesine yetti.

"Ah Korkmayın..onlara hakettikleri gibi davranıyorum.." derken bir çığlık duyuldu..bekle. Bu Afraya aitti. Bu çığlık ile Atlasın kanı dondu. Onlara bunun bedelini ödetecekti.

Videoda Muhsin yan köşeye bakarak

"Hadi ama..Amma çok bağırıyor bu kadın?" Dediğinde Atlas yumruklarını ve dişlerini sıktı. O ekrana atlayıp o yere gidip onlara hakettikleri cezayı vermek istiyordu.

Muhsin tekrar kameraya dönerek

"İntikam zamanı geldi Kılıç Kardeşler..siz benim sevdiğime zarar verdiniz..sıra ise bende..Ah.. size onları göstereyim mi? Amma özlemişsinizdir siz şimdi onları" dediğinde Kaya bile yumruklarini sikiyordu. En sonunda Kaya dayanamayarak Bilgisayarı yere attı.

"Şerefsiz Herif!" Dedi Kaya öfkeyle..onları bulmaları gerekiyordu..

☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆

BOLUM SONUUU

SELAAAMMM

BOLUMU NASIL BULDUNUZZ

BU BOLUM CIDDEN COK SIDDET ICERDI AMA YAA INSALLAH BIRSEY OLMAZ

​​​BU ARADA BU BOLUM BIRAZ SIKICI OLMUS OLABILIR LUTFEN DIGER BOLUMLERI BEKLEYIIINNN

SIZCE DIGER BOLUMLERDE NE OLUCAK??

O ZAMANNN GORUSURUUUUUUUUUZZZZ🫀💫🤍

Bölüm : 14.01.2025 14:12 tarihinde eklendi
Okur Yorumları Yorum Ekle
Hikayeyi Paylaş
Loading...