☆☆☆☆☆☆☆☆
Afranın anlatımıyla..
Yavaş yavaş gözlerimi açtığımda kendimi yatakta yatmış bir pozisyonda buldum. Yanımda kimse yoktu. Demekki Atlas gitmişti.
Yatakta doğrulduğumda öylece durdum. Bu oda gerçekten çok sıkıcıydı. Acaba ne zaman bu aptal hastaneden çıkacaktım?
Genelde hastane aşığı bir insan olduğum söylenemezdi. Bana göre bu yerler fazla kalabalık ve sıkıcıydı.
Hava aydınlıktı. Demekki sabah olmuştu. Hızlıca yataktan kalktığımda Hümanin yanına gidecektim. Onun durumunu çok merak ediyordum. Sonuçta o benim can dostumdu.
Ben odamdan çıktığımda odaların kapıların da pencereler vardı. O pencerelere bakarak Hümanin odasını aramaya başladım.
Ben Hümanin odasını ararken sonunda onu buldum. Içeride elindeki kitab ile hastane yatağında oturuyordu. Kahverengi, dalgalı saçlarını dağınık bir topuz yapmıştı.
Odaya girdiğimde beni gördü. Beni görünce gülümsedi ama ayağa kalkmadı.sanki bunu istiyormuş ama yapamıyormuş gibiydi
"Afra? Sen iyi misin?" Dedi Hüma. Onaylarken onun yanına oturdum.
"Sen? Ağır bir yaran falan var mı?" Dedim.
"Turp gibiyim..sadece sağ ayak bileğim incinmiş. Birkaç gün zorlanacakmışım" dediğinde içimin bir tuhaf olduğunu hissettim. Bu durum beni endişelendirmişti ve üzmüştü.
"Ağrı yapıyor mu?" Diye sordum
"Hala biraz ağrıyor ama dün görücektin. Yürüyemiyordum bile." Dedi.
"Şimdi yürüyebiliyor musun?" Dediğimde onayladı. Sonra konuyu değiştirerek.
"Onu bunu bırak ben senin şom ağzına edeyim Afra. Lütfen Sen bir süre konuşma. Kadına 'babaanne çok güzel sürüyorsun' dedin, kadın çok geçmeden direksiyonu kopardı" dedi Hüma.
Açıkçası şom ağızlı olduğumu biliyordum. O sırada abimin dün bana dedikleri aklıma gelince.
"Abim bana..Babaannemin ehliyetinin 60 yıllık olduğunu söyledi" dediğimde Hüma şokla gözlerini açtı.
"Ne! Oha!" Dediğinde başımı salladım.
"Polis çevirseymiş tarihi eser kaçakçılığından tutuklanırmışız Lan!" Dedi Hüma. Kıkırdadım. Haklıydı.
Hüma sıkıntılı nefes verirken "Alem bu kadın. Bizi 60 yıllık ehliyetle arabayla tur atmaya çıkardı" dedi. Aslında babaannemin pek bir suçu yoktu. Kadın gayet güzel sürmüştü. Sorun arabadaydı. Araba çok eskiydi.
"Suç onda değil ki" dedim. Huma "Öyle ama yinede 60 yıllık ehliyet bu Afra. Ayrıca o araba Rahmetli dedemden bile yaşlıdır." Dediğinde birşey demedim.
Biz ikimiz bir süre havadan sudan konuştuktan sonra telefonumun çalması ile onu elime aldım.
Annem arıyordu..
"Annem arıyor.." derken telefonu açıp kulağıma götürdüm "Alo, anne?"
"Afram! Kuzum! İyi misin? Hayatta mısın?"
Yok anne bana ahiretten prime üyelik geldiği için cenazemin içinden konuşabiliyorum. Tövbe tövbe.
"İyiyim anne..sakın ol"
"Nasıl sakin olayım Afra! Ya ölseydiniz?! Sizin ne işiniz var Allah bilir kaç yıllık arabayla!? Hem babaannen sürüyor! Daha gecen o kadın bana yürüme derdi yapıyordu şimdi araba sürüyor!" Annem böyle saydırırken sadece dinledim.Lakin, yanında olmadığım için şükrediyorum. Eğer yanında olsaydım şuana kadar popişime iki tane terlik darbesi yemişim.
Evet. Hala terlik darbesinden korkuyorum...
☆☆☆☆☆☆☆☆☆
Saatler sonunda hepimiz çok şükür ki taburcu olmuştuk. Şuan ben, Babaannem, Hüma ve Ender hala
sokakta yürürken Biz Hüma ile babaannemin koluna girmiştik. Halam arkamızdaydı.
Tabii biraz yavaş yürüyorduk çünkü Hümanın sağ bileği hala biraz ağrıyordu
Biz yürürken karşımızdaki evdeki bahçede duran Nuriye teyze ile ona baktık. Bize, özellikle babaanneme küçümseme ile bakıyordu.
Nuriye teyze bu yerdeki babaannemin en büyük düşmanıydı. Aslında babannemden bir 20 yaş küçüktü ama Birbirinden nefret ediyorlardı.
"Kız Naime!" Dedi Nuriye teyze Babaanneme seslenerek. Hepimiz ona bakınca Nuriye teyze
"Duydum da kaza geçirmişsin." Dedi. Sesinde aşırı küçümseme vardı.
Babaannem onaylayan ses çıkarırken Nuriye teyze "Şimdi senin belin zaten sıkıntılıydı, artık iyice eğilirsin sen. Zaten eğik duruyorsun." Dedi. Sonra alayla gülerek. "Aman bunları söylemeyeyim şimdi.moralin falan bozulur" dedi.
O sırada altta kalmayan babannem öfkeyle
"En azından bizim moralimiz bozuk, karakterimiz değil. Ayrica kız Nuriye! Bana eğiksin falan deme. Biliyorsun eğilince tacım düşüyor, kız!" Dediğinde Hüma ile şok olurken birbirimize baktık. Halam bile şok olmuştu. Hiç birimiz böyle bir cevap beklemiyorduk.
Nuriye teyze birşey diyemezken lafı koyan Babaannem son olarak lafını devam ettirerek "hayırlı cumalar" dedi ve yürümeye devam etti..
Tamam. Babaanneme kim tiktok öğretmişti?
"Anne sen bu lafları nereden biliyorsun Allah aşkına?" Halam biz ilerlerken arkamızdan bunu söylediğinde babaannem.
"Ay geçen Tiktok mudur nedir onu indirdim. Orada yazıyordu" dedi. Kıkırdadım. Hüma ise
(Yazar notu: buarada bu kelimeleri bende tiktoktan buldum. Ama hesapların adlarını hatırlamıyorum sjsjsjsjjs)
"Yalnız harika laftı Anneanne. O Nuriye cadısı birdaha laf yapmaz" dedi. O sırada ben
"Vallah alem kadınsın Babaanne.." dedim.
Bir süre sonra hepimiz eve geldiğimizde içeri geçtik. Hiç beklemeden kendimi koltuğa attım.
"Evim evim canım evim!' Dedi Hüma.
Biz Hüma ile koltuğa yayılmışken halam sanki acelemiz varmış gibi
"Kalkın kızlar kalkın!" Dedim sonra krndi kendine "ayy ben bunu nasıl unuturum yaa!" Dedi.
"Ne oldu Anne?" Diye sordu Hüma. Halam
"Bugün Köydeki kadınlarla Gün yapacaktık. Kalkın hadi. Selime yengenize gidiyoruz." Dedi.
"Gün mü?"
"Anne daha hastaneden yeni çıktık Allah aşkına yaa. Ne günü?" Dedi Hüma.
"Altın günü. Hem gitmezsek ayıp olur."
"Sen kendin git hala" ben bunu derken montunu tekrar giyen Halam.
"Olmaz. Onlara sizi de getireceğime söz verdim" dedi Halam.
"Neden böyle bir söz verdin ki?" Diye sitem etti Hüma. O sırada Halam artık sinirlenerek
"AA yeter! Şikayet istemiyorum. Gidiyoruz" dedi Halam.
"Ama benim bileğim acıyor" Hüma bahane uydururken Halam
"Abartma Hüma. Hem az önce eve kadar gayet de iyi yürüdün" dedi. Haklıydı. Hümanın bileği hala ağrısada şuan pekte yürümesine engel olmuyordu. İyileşmek üzereydi.
O sırada Hüma ile ayağa kalktık ve tekrar ayakkabılarımızı giyerek evden halamla çıktık.
☆☆☆☆☆☆☆☆☆
"Yalnız sarma çok güzel olmuş Selime"
"Sağol Aytencim. Bol bol ye"
"Kız tatlıyı sen mi yaptın?"
"E herhalde"
Hepimiz şuan Selime teyzelerin evindeydik. Ev resmen tıklım tıklım doluydu. Neredeyse tüm köyün kadınları buradaydı.
Ben ve Hüma koltukta sıkışmış bir şekilde otururken Halam sohbet edip, gülüyordu. O sırada Hümanın kulağına
"Maşallah köyün tüm kadınları burada" dedim.
"Acaba biraz daha sarma alsam ayıp olur mu?" Dedi Hüma. Hüma tam bir sarma aşığıydı. Onu çok iyi tanıyordum.
"Niye olsun ki? Bende çaktırmadan tüm suböreklerini yedim" dedim. Evet buda doğruydu. Daha yeni gelmiştik ama benim sayemde tüm subörekleri bitmişti.
hüma hafif gulumsedi. Sonra "Bende diyorum neden tüm subörekleri bitmiş" dediğinde kıkırdadım. Napayım kardeşim? Seviyorum.
Biz Hüma ile konuşurken O sırada Meryem teyze bize sordu.
"Ee kızlar? Koca adayınız falan var mı bakalım?" Dedi imayla gülümseyerek.
"Yok.ben evlenmeyi düşünmüyorum" dediğimde Hüma gizlice benim tabağımdaki sarmayı ağzına atarken.
"Vallah bende Meryem teyze. İlerde yaşlı, huzur evinde yaşayan bir moruk olarak ölecek olsamda koca falan hiç benlik değil" dedi.
"AA olur mu öyle şey canım? Aile kurmak çok güzel birşeydir" dedi Selime teyze. O sırada Fatma teyze beni işaret ederek Halama
"Aslında benim oğlanda tam Afralık" dediğinde gözlerim şokla açıldı. O sırada Nurten abla
"Benim oğlanda Tam Hümalık." Dediğinde Huma kulağıma "bunun oğlu şişko olandı değil mi?" Dediğinde onayladım. Genelde insanları dış görünüşüyle yargılamazdık ama o çocuğun içi bile çok kötüydü. Palavracının tekiydi.
"Yok yok. Biz dediğimiz gibi. Düşünmüyoruz" dediğimizde Fatma teyze
"Nedenmiş canım? Aslan gibidir oğullarımız. Hem sizde maşallah güzel kızlarsınız" dedi. Pek pes edecek gibi durmuyorlardı.
O sırada tekrar Hümanın kulağına
"Hüma birşey yap.." dediğimde Hüma birden artislenerek ayağa kalktı.
"AA yeter be! Sizene kardeşim! İstemiyoruz koca falan! Alın oğullarınızı başınıza çalın" dedi.
Herkes şok olurken Halam sinirle dişlerini sıkarak Hümaya
"Hüma.." dedi. Hüma hemen yerine geri oturdu. O sırada Nurten abla
"ay hümacim abartma. Alt tarafı-" derken Huma
"istemiyorum ben senin tontiş oğlunu. Tamam insanları dış görünüşü ile yargılamam ama senin oğlunun içi bile pis!"
"aa terbiyesiz!" Dedi Nurten abla.
"hüma.." dedi halam tekrar dişlerini sıkarak. O sırada Hüma kolumu tutarak.
"güne mi geldik, evlilik yerine mi? Gidiyoruz Afra" dediginde beni de sürükleyerek evden çıkardı...
☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆
Bölüm sonuuuuuuu
Nasıl buldunuz?
Bu arada hüma çok iyi dedi yaa
sizce diğer bölümlerde neler olucakk?
O ZAMANNNNN GORUSURUZZ💓🫀🫶🏻
Okur Yorumları | Yorum Ekle |
147.68k Okunma |
10.01k Oy |
0 Takip |
52 Bölümlü Kitap |