11. Bölüm

Havalanmak

Tomtem_floria
tomtemm_floria3

☆☆☆☆☆☆☆☆☆

Yazarın anlatımıyla..

Atlas gülümsedi. Sonra yavaşça onun yatakta uyuyan bedenine yaklaştı. Bu kadın bir gecede onu değiştirmişti. Ne kadar o bilmesede.

Onu yavaşça süzdü. Derin bir yarası olup olmadığına bakıyordu. Neyseki Afra iyiydi.

Ona iyice yaklaştığında yüzüne gelen kahverengi saçlara baktı.. onları nazikçe itti ve onun yüzünü ortaya çıkardı. Bunu yaparken çok nazikti.

O sırada Afra hareketlendi..ama uyanmadı. Yorganı iyice sahiplenmiş ona sımsıkı sarılıyordu.

Atlas yorgun hissediyordu. Uykusu vardı. Ama uyumayacaktı. Yavaşça Yatağın yanındaki sandalyeye oturdu ve bu anın tadını çıkararak onu izledi..

☆☆☆☆☆☆☆

Afranın anlatımıyla..

Uyuyan bedenim hareket etmek istemiyordu. Gözlerim aslında sonsuza dek kapalı kalmak istiyordu ama uyanmam gerekiyordu. Malum, artık görecek rüya kalmamıştı.

Gözlerimi açtığımda yanımda beliren kişiyle yerimden sıçradım. Bu Atlastı..

Giydiği beyaz boğazlı kazağı, siyah pantolonu ve uzun kürksüz kaban tarzı montuyla yatağımın yanındaki sandalyede oturuyordu.

Onun burada ne işi vardı?

Kaza yaptığımızı nereden duymuştu?

Ben ona bakarken oturduğu sandalyeden kalktı.

"Nasılsın Ordu prensesi?" Dedi. Açıkçası hala ondan uzak durmak istiyordum. Sonuçta o mafyaydı.

Ben birşey demezken o ise derin bir nefes aldı ve bana yaklaştı. Sanki ondan uzak durmak istediğimi anlıyordu. Önüme oturdu. Dağılmış saçımı düzeltti. Sonra

"Odanı beğendin mi?" Dedi. Bekle. V.I.P odayı bana o mu almıştı?

"Sen mi aldın?" Dediğimde onayladı. Sonra saçlarımı bıraktı.

"Değer verdiğim kadının sıradan ve konforsuz bir hastane odasında uyumasına izin vereceğimi beklemiyordun herhalde?" Dedi.

Değer verdiğim kadın mı?

" bana neden bu kadar değer verdiğini anlamıyorum" dedim. O ise yavaşça ayağa kalktı. Sonra

"Buda benim küçük bir sırrım olsun.." dedi. O sırada onun ifadesini görmezden gelemedim. Oldukça uykulu duruyordu, yorgundu.

"Peki ya Hüma? Ona V.I.P odayı kim aldı? Sen mi?" Ben bunu dediğimde Atlas sanki birşey hatırlamış gibi

"Hayır. Ama sanırım kim olduğunu anladım" dedi.

"Kim?" Dediğimde derin bir nefes verdi. Sonra

" Kaya..onu koridorda gördüm. Demekki bu yüzden gelmiş" dedi. Kayanın neden Hümaya karşı birden böyle yumuşadığını anlamamıştım. Kavga ettiklerinde hiç böyle değillerdi.

biz bunları konuşurken Atlasın ifadesi gözüme çarptı. Çok yorgun ve uykulu duruyordu. Gozleri uykusuzluktan hafif kızarmıştı.

"Yorgun duruyorsun.." dediğimde hafif gulumsedi.

"İşlerimi bitirir bitirmez geldim. Dinlenmeye hiç fırsatım olmadı" dediğinde içimde bir yumuşaklık hissettim. Benim için zaman kaybetmeden gelmişti..

Biliyorum. Ne kadar mafya olduğu için uzak durmam gereksede içimdeki bazı seslere ve hislere engel olamayarak yavaşça yatakta yer açarak kaydım.

Benim ne yaptığımı anlamayan Atlas bana anlamayan bakışlar atarken

"Ne yapıyorsun Ordu güzeli?" Dedi. O sırada yanıma gelmesi için yavaşça Yatağın boş yerine elimle vurdum.

Benim ne yaptığımı anlayan Atlas

"Gerek yok. Sen rahatına bak." dediğimde ısrar ederek tekrar vurdum. Sonra

"Gel. Uykulu duruyorsun." Ben ısrar ettiğimde pes ederek yavaşça yanıma geldi ve yatağa yerleşip, oturdu. O sırada bende gözlerimin kapandığını hissettim. Tanrı aşkına neden bu kadar uykum geliyordu?

Aslında doktor bana verdikleri bir ilacın fazla uyku yapabileceğini söylemişti de bu kadarını beklemiyordum. Gözlerim tekrar kapandığında başımın düştüğünü hissettim. Başımın düştüğü yer çok sıcaktı, barut kokuyordu..

Barut kokusunu içime çekerken başımın üstüne yaslanan bir baş hissettim..Bu Atlasın başıydı.

bir dakika!

Ben şuan onun omzunda uyuyordum!

☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆

Hümanın Anlatımıyla..

her yer karanlıktı. Boşlukta gibiydim. Kocaman bir boşluk..en son anneaannem, ben ve Afra kaza yaptığımızı hatırlıyordum.

Bu kazadan iki ders çıkarmıştım. Öncelikle Birdaha asla Anneanneme araba konusunda güvenmeyecektim. Bence ehliyeti bile yoktu onun. İkincisi asla eski arabalara binmeyecektim. Araba Lego gibi parçalarına ayrıldı be!

Gözlerim yavaş yavaş açılırken başıma giren ağrıyla inledim.

"Ah be Anneanne! Senin ehliyetinin ben-" ben tam kendi kendime konuşurken karşımda gördüğüm adam ile yerimden sıçradım

"Bismillah!" Dedim yerimden sıçrarken. Bu Kayaydı. Bu herifin burada ne işi vardı? Ondan özür dilemiştim niye peşimi bırakmıyordu? Ve kaza yaptığımı nereden biliyordu?

Üstünde Yine siyah bir gömlek vardı. Simsiyahtı. Bana bakıyordu. Arkamdaki yastığı ona fırlattım.

"Ne işin var be senin burada?!" Dedim. O ise bana inanamayarak bakarak yastığı havada yakaladı

"İnsan bir 'merhaba?' Veya 'beni ziyarete gelmişsin. Allah razı olsun' falan der değil mi? Yada bunların da geçtim filmlerdeki gibi ilk uyandığında 'ne oldu bana?' Falan der bari manyak kadın. Ne öyle sert cevaplar? Yastık atmalar?" dedi. Sonra yastığı bana geri attı.

"Senden özür dilememiş miydim ben? Ne peşimdesin sapık herif?" Dediğimde sıkıntılı bir nefes verdi.

"Bende belki kafanı falan çarpmışsındır da değişirsin sanmıştım" dedi. Komik şey seni.

O sırada gözlerim odayı taradı. Sadece ikimiz vardık. Annem neredeydi? Peki ya Afra ve Anneannem? Onlar iyiler mıydı?

Oda normal hastane odalarına göre daha Lüks duruyordu. Ben odayı iyice tararken bu odanın gerçektende sıradan bir hastane odası olmadığını anladım. Büyük bir ihtimalle burası V.I.P alandı.

İyide.. kim benim için V.I.P oda satın almıştı?

O sırada tekrar Kayaya dönmüştüm. Bana bakıyordu. Sanki beni süzüyor gibiydi.

"birşeye ihtiyacın var mı?" Dediğinde aslında oldukça daralmış hissediyordum. Kim bilir kaç gün veya saat bu odanın içindeydim. Artık yatmak değil, hava almak istiyordum.

Tabii bunu ona söylemeye nedense ilk başta çekindim. Ondan utanıyor muydum? Hadi ama..

O sırada konuştum.

"Şey..Aslında hava almaya ihtiyacım var" dedim. Bunu duyunca bana yaklaştı.

"Ayağa kalkabilir misin? Doktorun bana bileğinin incindiğini o yüzden birkaç gün zorlanacağını söyledi." Dedi. Açıkçası bileğimi haraket ettirmeye çalışmadığım için bunu yeni öğreniyordum. Doktoruma konuştuğunu söylemesi ile biraz afallamıs hissettim.

benim sağlığımı benden iyi biliyordu

O sırada ayaklarımı yere sarkittım. Yavaşça ayağa kalkmaya çalışırken sağ bileğime giren sancıyla inledim.

"Hey! Dikkatli ol!" Kayanın bu panik dolu sesi ve bana yaklaşması ile yatağa oturdum. Tamam. Kalkamıyordum. Harika!

"İyi misin?" Kaya bana bunu dediğinde onayladım. O ise benim hayal kırıklığına uğramış yüz ifademi görünce hiç beklemediğim bir şekilde beni kendisine çekti. O sırada havalandığımı hissettim.

Ne yapıyordu!?

"Napıyorsun-" Ben bunu derken beni susturdu.

"Şşt..hava almak isteyen sen değil miydin? Şimdi hava almaya gidiyoruz" diyip ilerlemeye başlayınca iyice afalladım.

Bu adam beni sürekli şaşırtıyordu.

O beni sımsıkı tutarken düşmemek için kollarımı ona sardım. O sırada kaldığım hastane odasından çıktık.

"Amma ağırmışsın" dedi benimle alay ederek. Bunu demesi ile öfkeyle ensesini sıktım. O acıyla inlerken.

"Sensin o ağır" dediğimde kıkırdadı.

O sırada hızlıca asansöre bindiğimizde asansör boştu. Asansörün kapıları kapandığında aynada kendisini kontrol etmeye başladı. Kahverengi saçları ve çene elmacık kemikleriyle oldukça iyi duruyordu.

O sırada bende onun kucağında kontrol kendi saçlarımı düzeltmeye başladım. Malum, saatlerdir yatakta baygın yatmıştım. Saçlarım bozulmuştu.

Ben saçlarımı düzeltmeye çalışırken maalesefki karman çormanlardı. Taramam gerekiyordu ama ne yazikki yanımda tarak yoktu. Dalgalı saçlardan nefret ediyorum!

"Boşuna uğraşma her halinle güzelsin..göz kamaştırıyorsun." Kayanın bu sözünü duyunca yüzüm ona döndü. O ise bana bakmıyordu. Hala aynaya bakıyordu.

"Bu bir iltifat mı?" Dediğimde bana baktı

"Gerçekler" o sırada asansörün kapısı açıldı ve indik. Tabii ben hala onun kucağındayken bir kapıdan geçtik ve bu kapıdan geçmemiz ile kocaman bir alana geldik..burası hastanenin terasıydı..

Hava kararmıştı, rüzgar esiyordu. Yıldızlar kendisini harika bir şekilde belli ediyordu. Yıldızlara bakarken onların parlak ve noktaya benzeyen görüntüsüne gülümsemeden edemedim..

☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆

Bölüm sonuuuuuuuuu

Atlas ve Afraya az yer verdim bu bölüm ama sonraki bölümlerde bizi bomba sahneler bekliyoreeee

Umarım beğenmişsinizdir♥︎♥︎

DUSÜNCELERINIZI BELIRTMEYI UNUTMAYIINNN

Bölüm : 25.12.2024 18:52 tarihinde eklendi
Okur Yorumları Yorum Ekle
Hikayeyi Paylaş
Loading...