42. Bölüm

Boztepe

Tomtem_floria
tomtemm_floria3

☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆

Aradan bir süre geçmişti ve biz bir alana yerleşmiş, yemek yemiş, eğlenmiştik. Şuan Ata parkta oynarken biz ise piknik yerimizdeydik. Atlas otururken bende başımı onun dizine koyarak uzanmıştım. Onun elleri saçlarımı okşarken oldukça huzurlu hissediyordum.

"Bugün gerçekten çok güzel.." dedim. Gülümsedi.

"Bu buluşmaları sürekli yapalım olur mu?" Dediğimde Atlas onayladı.

"Yaparız Ordu güzeli.." dedi yumuşak ve sevgi dolu bir sesle.

Rüzgar esiyor, bizi serinletiyordu. Rahatsız etmeyen çim kokusu burun deliklerime gelirken gözlerimi kapattım.

Tabii bu huzurlu an pek uzun sürmedi

"Abla çişim geldi" Bu Atanın sesiydi. Gözlerimi açıp ona baktım. Ne?

Kırmızı alarm..

Hızla gözlerimi açıp doğruldum. Ata elindeki gülü hala tutarak bana bakıyordu. O gülü parkta oynarken bile yanında taşıyordu.

"Ne?" Dediğimde Ata tekrarlayarak

"Çişim geldi." Dedi.

"Evdeyken neden yapmadın?" Dedim onu azarlayarak

"Evdeyken yoktu ki. Şimdi geldi" dedi. Ben etrafa bakarken

"Buralarda Tuvalet var mıdır ki?" Dedim. Ata

"Ben bir tane görmüştüm." Dedi.

"Ne zaman gördün?" Dedi Atlas şüpheyle. Ata

"Parktayken gördüm. Gel abla gidelim" dediğinde onu onayladım. Ben ayağa kalktığımda Ataya elindeki gülü göstererek

"Ata gülü şimdilik piknik alanına bırak" dedim. Ata başını hemen hayır anlamında sallayarak

"Hayır" dedi. Sabır..

Onunla inatlaşmayacaktım

"Tamam hadi gidelim" dediğimde Ata Atlasa son kez el salladı ve ikimiz ilerleyip uzaklaştık.

Biz ikimiz çimenlerin üzerinde ilerlerken Ataya

"Nerdeymiş bu tuvalet?" Dedi.

"Gidince görürsün" dedi Ata beni taklit ederek.

Biz ilerlemeye devam ederken Ata köpük tabancası satan bir adamın önünde durarak bana tabancayı göstererek

"Abla bana bundan al!" Dedi.

"Hayır" dedim.

"Banane istiyorum!" Dedi Ata.

"Senin çişin yok muydu?" Dedim. Ata

"Yoktu." Dediğinde kafama birşey dank etti. Beni buraya bunu almam için getirmişti.

"Seni çakal" dedim. Sonra "Sen nerden gördün bu amcayı?"

"Parkın önünden geçti.." dedi sonra tekrar "banane istiyorum! Eğer almazsan anneme herşeyi söylerim!" Dedi. Çocuğun elinde resmen koz vardı!

Sanırım almak zorundaydım.

"İyi tamam" dedim. Sonra köpüklü tabanca satan adama yaklaşıp

"Şey merhaba..şu tabancalar ne kadar acaba?" Dediğimde Adam

"300 TL abla" dedi. Hızlıca parayı uzatıp bir tane aldım.

"Teşekkürler.." Diyip sonra Ataya döndüğünde Ata elimdeki tabancaya gözleri parlamış bir vaziyette bakıyordu.

"Al" dedim tabancayı ona vererek. Ata tabancayı aldı ve sevinçle piknik yerimize koşmaya başladı.

"Yavaşla düşeceksin!" Dedim arkasından. Tabii pek umurunda değildi.

Ata koşarak tabancasını Atlasa gösterdi

"Bak ne aldım" dedi Ata hevesle. Atlas tabancayı eline alıp inceledi

"bende bu tabancanın gerçeği var" dediğinde Ata dona kaldı. Çocuğu korkutmaması için Atlası dürttüğümde

"Şaka yapma Atlas." Dedim. Aslında bunun şaka olmadığını bende biliyordum. Sonuçta o mafyaydı.

"Gercekten mi?" Dedi Ata Atlasa. Atlas gizlice onaylarken Ata

"Vaov...Bu gerçekten havalı" dedi..

☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆

Aradan bir süre geçmişti. Atlas bizi bir yere daha goturecekti. Bu yer nasıl bir yer veya neresi bilmiyordum. Ama oldukça merak ediyordum.

O yere gitmek için eşyalarımızı toplamıştık. Son olarak Atayı çağırmak kalmıştı.

Atlas telefonda biriyle konuşuyordu. O konuşurken Atayı çağırmak için parka girdiğimde Atanın bir çocukla konuştuğunu duydum.

"Benim ablam senin ablanı döver" Dedi Ata. Çocuk Ataya bilmiş bir tavırla

"Benim ablam yokki" dediğinde Ata Atlasi parmağı ile işaret edip

"O zaman babam babanı döver" dedi. Tamam. Atlası biraz fazla sahiplendi sanki?

"Ata hadi gidiyoruz" dedim. Ata bana döndüm sonra çocuğu göstererek

"Abla bu çocuk gülümü ezdi" dedi şikayet ederek.

"Hayır asıl sen benim gülümü çaldın!" Dedi çocuk.

"Hayır o benim gülümdü!" Dedi Ata.

"Tamam! Bu kadar yeter. Gidiyoruz Ata!" Dediğimde Ata çocuğa ters ters bakıp yanıma geldi.

"Abla tekrar gül alalım mı?" Dedi elimi tutarken

"Allah aşkına gülü napıcan Ata?" Dedim.

"Centilmen olucam" dedi. Bak sen?

"Neymiş o centilmenlik?" Dedim.

"Sen demiştin ya..erkekler kızlara çiçek verince centilmen oluyormuş" dedi. Tamam. Ona tam böyle dememiştim.

"Sen kime vereceksin o çiçeği?" Dedim.

"Minnak'a" dedi. Minnak Ece olmalıydı.

Biz sonunda Atlasın yanına geldiğimizde Atlas telefonunu kapatıp bize

"Hadi gidelim" dediğinde onaylayarak yola koyulduk..

☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆

Aradan yarım saat kadar bir süre geçmişti. Yolculuk boyunca Atlas nereye gideceğimiz hakkında ufak bilgi bile vermezken Arabadan sadece Ordunun merkezine geldiğimizi farketmiştim.

Ordunun merkezini, yerlerini hep küçükken gezmiştim. Tabii çoğu şeyi hatırlamıyordum.

Atlas sonunda Arabayı bir yere park ettiğinde üçümüzde indik.

"Artık nereye gittiğimizi söyler misin?" Dedim hem Atanın hem onun Elini kavrarken

"Boztepeye gideceğiz" dedi. Boztepe mi?

Boztepeyi daha önceden geldiğimi hatırlıyordum. Oldukça muhteşem bir yerdi.

"Orası neresi?" Dedi Ata. Ataya dönerek

"Gidince görürsün" dedim.

üçümüzde önümüzde duran Teleferik tesisine doğru ilerlemeye başladık. Tesise girdiğimizde

"Burada oyalanmayacağız..Ben herşeyi ayarladım" dedi Atlas. Bunları hangi ara ayarlanmıştı?

Birşey demeyerek ilerlemeye devam ettiğimizde yeşil bir perdenin önüne gelmiştik. Buraya fotoğraf çektirmek için gelmiştik.

Perdeyi açıp girdiğimizde elinde kamera tutan bir kadın bizi karşıladı.

"Hoşgeldiniz. Fotoğraf için Lütfen şöyle geçiniz" Kadın bunu dediğinde onaylayarak dediği köşeye geçtik.

Kadın kamerayı hazırlarken

"Evet..lütfen gülümseyin" dediğinde Atlasın beni belimden kavrayarak kendisine çektiğini hissettim. Bedenim yan Bir şekilde onunkisine yapışırken gülümsedim. Ataya gelirsek o ise kameraya saçma sapan pozlar veriyordu.

Kadın fotoğraflarımızı çektiğinde

"Tamamdır. Fotoğraflarınızı sonra alabilirsiniz" dedi.

"Teşekkür ederiz" dedim ve yeşil perdeden çıktık.

Yeşil perdeden çıkıp Teleferiğe doğru ilerlerken bir sorun vardı. Benim yükseklik fobim vardı. Çok yüksek yerlere dayanamıyordum.

Tabii kimseye bundan bahsedip, ortamı mahvetmeyecektim.

Sonunda teleferiklerin olduğu alana gelip bir teleferiğe bindigimizde bir adam kapıyı bizim için güzelce kapattı. Teleferik oldukça küçüktü. Biz Atlasla yan yana Ata ise bizim karşımıza otururken Ata etrafa bakarak

"Biz şimdi uçacak mıyız?" Dedi. Atlas onayladı

"Evet. Uçucaz.." dedi Atlas. Ata merakla ve hayranlıkla bakarken Teleferik haraket etmeye başladı.

Esteuzubillah..

"Teleferik biz içindeyken düşmez değil mi?" Ben korkuyla Atlasa bunu dediğimde Atlas bu korkuma sırıttı.

"Birşey olmaz..merak etme." Dedi. Teleferik iyice göklere yükselmişti. Buradan Ordunun merkezinin tamamını görebiliyordum.

"Zıplasam ne olur?" Ata bunu dediğinde ona kızarak.

"Sakın Ata!" Dedim. Atlas tekrar kıkırdadı. Elini tekrar belimde hissettim. Beni tekrar kendisine çekip, korkumu yatıştırmaya çalışırken

"Sakin ol Ordu güzeli. Ben yanındayken yüksekten korkmana gerek yok" dedi.

Ben Atlasın sözleri ile ona doğru yaslanırken

"Yanımdayken flortleşmeyi keser misiniz?" Dedi Ata araya girerek. Atanın bu sözü ile afallayarak ona bakarken Atlas

"Sen nerden biliyorsun o sözleri?" Dedi.

"Babannemden" dedi Ata. Babannem kesinlikle hiç iyi örnek olmuyordu.

☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆

Bir süre sonra teleferikle yolculuğumuz bitmişti ve sonunda Boztepeye gelmiştik.

Hızlıca tesisten gectiğımizde lokantalar, hediyelik eşya dükkanları vardı. Oldukça kalabalık bir yerdi.

Biz dükkan ve lokantaların arasında ilerlerken bize bakan bazı insanları görüyordum. Çoğu benden çok Atlasa ürperti ile bakıyorlardı.

Ben etrafı iyice incelerken Atlasa

"Burası çok güzel.." dedim. Atlas

"Bu daha başlangıç" dedi.

İlerlemeye devam ederken kalabalık olduğu kadar büyüleyici bir yerdi. Dükkanların orada araba şeklinde satılan bir mum gördüğümde bunu kesinlikle Ata görmemeliydi.

Ata tabii her erkek çocuğu gibi arabalara hayrandı.

Ben o şeyi gördü mü diye Ataya bakacakken Atanın yanımızda olmadığını farkettim.

Siktir..

"Ata?" Dediğimde dukkanların birinde Birşeye bakan Atlas hızla bana döndü.

"Ne oldu?" Dedi.

"Ata yok" dedim. Lanet olsun! O küçük çocuk beş dakika da nereye kaybolmuştu?

Ne kadarda sorumlu bir ablayım değil mi?

"Siktir.." dedi Atlas. İkimizde hızla ilerlemeye ve Atayı aramaya başladığımızda içimden onu bulmak için dua ediyordum.

Ben onu aramaya devam ederken yolda gördüğüm birkaç kişiye onu sorarken kimse onu görmemişti.

En sonunda bir kadın gördüm

"Afedersiniz. Kısa boylu, mavi gözlü ve kahverengi saçlı bir çocuk gördünüz mü? Saçları kıvırcık ve 5 yaşlarında" dediğimde Kadın

"Öyle bir çocuğu son biryere doğru koşarken gördüm. Ama o mudur bilemem kızım" dedim.

"Tamamdır çok teşekkürler" Diyerek kadının yanından ayrıldım.

Atanın ismini çağırarak onu araraken bir ses duydum.

"Ata çok yakışıklı" Bu ses..

Bu ses Ataya ait değildi. Daha çok bir papağana ait duruyordu.

Tamam. Ata kesinlikle ordaydı.

Hızla o tarafa vardığımda bir adam kolunda papağan tutuyordu. Atada papağanın önünde onu seviyordu.

"Ata çok yakışıklı" dedi papağan. Bunu ona Ata öğretmediyse bana da Afra demesinler.

"Ata Allah aşkına neredesin sen!" Dedim onu azarlayarak yaklaşırken. Ata bana döndü.

"Abla" dedi.

"Öyle pat diye ortadan kaybolamazsın Ata. Bu tehlikeli" dedim. Ata papağanı göstererek

"Ben bunu istiyorum!" Dedi. Ne?

"Abla bana papağan alın" dedi Ata.

"Ata Saçmalama istersen" dediğimde Ata yine mızmızlanarak

"Banane bende herşeyi anneme söylerim!" Dedi.

"Ata papağanla ne yapmayı planlıyorsun canım kardeşim? Ayrıca o satılık değil" dedim.

"İstiyorum ben!" Dedi Ata. Allah'ım sen bana sabır ver!

O sırada Arkamdan duyduğum Atlasın sesi ile ona döndük.

"Ata.." dedi Atlas. Atlas yanımıza doğru gelirken. Ata Atlasın geldiğini görünce koşarak ona sarıldı. Evet. Bana sarılmayan ben gelince 'papağan istiyorum' diye zırlayan kardeşim Atlasa sarılmıştı.

"Atlas abi bana papağan alsana" dedi.

"Ata Saçmalama istersen!" Dedim tekrar. Ata bana dilini çıkardı. Atlas Atayı kucağına aldı. Adamın tuttuğu papağan bakarken

"O papağan satılık değil. Ama sana daha sonra daha iyi bir papağan alırım. Şimdi gidelim" dediğinde Ata gülüp bana tekrar dil çıkardı.

Onların ikisi önümde ilerlerken hızlıca onlara yetiştim. Atanın Atlasa yapışması içimi kıskançlıkla doldururken Ataya

"Atacım yere inip yürüyemez misin?" Dediğimde Ata Atlasa sarılıp başını hayır anlamında salladı..

Bunu bilerek, beni sinir etmek için yaptığını biliyordum....

☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆

BOLUM SONUUUUUU

BU BOLUMU NASIL BULDUNUUZZZ?

ATA NE FENA ÇOCUK AMA SKJAKAKAKKSKA

SIZCE DIGER BOLUMLERDE NELER OLUCAK??

O ZAMANNNN GORUSURUUUUUUUUUZZZZ🫀🫶🏻🤍

Bölüm : 25.01.2025 17:33 tarihinde eklendi
Okur Yorumları Yorum Ekle
Hikayeyi Paylaş
Loading...