BOLUME BASLAMADAN ÖNCE BU BOLUM SIZI BIRAZ RAHATSIZ EDEBILIR (BEKLEDIGINIZ SONUNDA OLUYOOORR SJSJSJJS)
☆☆☆☆☆☆☆☆☆
Bu Atlastı..
bir dakika ne? ben rüyada mıyım şuan?
Rüzgar esiyordu. Rüzgar ikimizinde tenine çarparken aramızda 10 adım kadar bir mesafe vardı. Simsiyah giyinmişti. Ayın ışığında parlayan Ela gözleri bana bakıyordu. 'Hayat sürprizlerle doludur' sözünün bir sahnesi olsaydı bence tam şuan olurdu.
Uzun zamandır kapıma notlar ve hediyeler bırakan, bana gizli numaralardan yazıp bana aşk sözcükleri söyleyen O'ydu..
Ama neden? Bunu neden yapmıştı? Aklıma ilk onu gördüğüm gün geldi..Bana ceketini vermişti..
Yaşadığımız anılar gözümde canlanırken kalbimin hızlandığını hissettim. Yoksa..Bana aşık mıydı?
Bu olamazdı. Olmamalıydı. O bir mafyaydı. Tehlikeliydi. Ben ise sıradan bir öğretmendim. Buraya gelmeden önce mafyaları sadece izlediği filmlerden veya okuduğu kitaplardan gören bir öğretmen..
Ben ona bakarken bana yaklaştı.
"Şaşırmış gibisin" dedi. Sesi oldukça rahattı. Şaşırmak? Bayılmam an meselesi.
"Sen..." diyebildim sadece. Malum, kelimeler dudaklarımdan çıkmayı reddediyordu.
"Bunu aslında daha önceden farketmeni bekliyordum..belli ettiğimi sanıyordum." Dedi bana daha çok yaklaşırken. Geriledim. Bana yaklaşmasını istemiyordum. Birşey demedim.
O ise benim gerilememi umursamadan bana daha çok yaklaştığında sırtımın evin duvarına yaslandığını hissettim. Artık aramızda çok az mesafe vardı. Artık istesemde kaçamıyordum. Beni sıkıştırmıştı.
Korkuyordum ama güvende de hissediyordum. Bu ne karmaşık bir duyguydu?
ondan korkuyordum ama en çok onun yanında güvende hissediyordum.
Ama neden?!
Ben sadece ona bakarken elini yatakta yatmaktan dağılmış saçıma götürdü. Saçımın bir tutamını kulağımın arkasına sıkıştırdı. Sanki ondan uzak durmak istediğimi farketmiş gibi..
"Dinle beni..Bana Uzak davranmaktan vazgeç. Benimle konuş. Bana yaklaş" dedi.
yaklaş? Tövbe tövbe..
Sus Afra! İçin fesat senin!
O an başımı çekmek istedim ama yapmadım. En sonunda yuttuğum dilimi çıkararak
"Sen bir mafyasın.." dedim fısıldayarak.
"Evet..Ben buyum.." dedi. Bu seferde eli yanağıma gitti. Buz gibi elini yanağımda hissediyordum.
"Sen insanlara, herkese zarar veriyorsun.." dedim.
"Ama sana değil.." dedi. Sonra bana daha çok yaklaştı. Harika! Artık nefesini hissediyordum.
"Ama bana da zarar verebilirsin.." dedim. O ise sanki böyle birşey olma durumuna sinirlenmiş gibi gözleri karardı.
"Bu asla olmayacak.." dedi. Sesi netti ve güvence veriyordu. Neden bana bu kadar yakındı?
"Nasıl bu kadar eminsin?" Dediğimde Beni belimden tutup çektiğini hissettim. Vücudum onunkine yapışırken
"Çünkü Kadın.." dedi sonra "ben sana bağlandım..hemde tek bir gecede..sen kimsenin bana hissettirmediğini hissettiren tek kişisin..neden sana karşı hep zayıfım biliyor musun? Çünkü ben sana bağlıyım.." dedi. Dondum.
"Biz...biz olamayız.." dedim. Sonra devam ettim "Sen.. sen bir mafyasın sen tehlikenin orta kısmındansın ben ise sıradan bir öğretmenim"
"Sen kendine sıradan mı diyorsun?" Dedi. Sonra yüzünü benimkine yaklaştirdı. Fısıldayarak "kendini fazla alçak görüyorsun..sen Ordu Güzeli..benim için en özel kişisin.."
Konuşamadım. Kelimeleri kalbime dokunuyordu. O sırada dudaklarıma değen Dudaklar ile midemde harakete geçti. Kelebekler içerde dans ediyorlardı adeta..O ise dudaklarıma yapıştı..
Siz hiç zamanın durduğunu hissettiniz mi? Herşeyin akmayı, haraket etmeyi bıraktığını? Ben hissediyordum. Zaman durdu. Sadece ikimiz vardık.
O dudaklarıma baskı yaparken bunun ne kadar doğru olduğunu bilmiyordum. Şuan bunu pekte düşünecek durumda değildim. Bir eli yanağımı okşarken beni bırakmıyordu. Pes ederek karşılık verip, kollarımı onun boynuna doladığımda boyu gerçektende uzundu.
Bir süre sonra yavaşça geri çekildiğinde Boynuma bir öpücük verdiğini hissettim. Sonra geri çekildi. Yanaklarım utançtan pembeleşirken geri çekildim. Kollarım artık onun boynuna sarılı değildi. Benim aksine o çok rahattı. Sanki hep bunu bekliyormuş gibiydi..
Geri çekilmeme rağmen bana hala yakındı. Belimdeki eli belimi okşuyordu.
O sırada bana bakarak sırıttı.
"Civcivli pijama ha? İyi bir zevkmiş.." dedi üzerimdeki sarı, civcivli pijamaya bakarak. Dışarı çıkarken hiç üstümü değiştirmeye uğraşmadığım için pijamam hala üstümdeydi.
Bu adama tak diye söylenir mi ama!?
Yanaklarım daha çok pembeleşirken ellerim ile pijamamı kapattım. Sonra
"Şuan konu sence bu mu?" Dedim. O sırada üstündeki siyah kabanı çıkardı. Onu omuzlarıma koyarken
"Üşürsün ama böyle..kendine hiç dikkat etmiyorsun Ordu güzeli" dedi. Gerçekten, sanki az önce beni öpmemiş gibi rahattı.
"Gerçekten fazla rahatsın"
"Ne oldu ki?"
"Ne mi oldu? Az önce beni öptün adam!"
"Sende beni öptün kadın"
Durdum. Bu doğruydu ama ben burada utançtan ve heyecandan yerin içine gömülecekken onun bu kadar rahat olması..
O sırada saatine baktı. Sanki yetişmesi gereken bir yer vardı. Sonra tekrar bana bakarak
"Şimdi gitmem gerekiyor..sende uyu. Yarın öğrencilerine zombi gibi gozükme" dedi.
"Nereye gidiyorsun bu saatte?"
"Bazı işlerim var..sen bunu düşünme" dedi. Onayladım. O sırada elini belimden çekti. Benden uzaklaşırken son kez gülümsedi.
"O zaman görüşürüz Ordu güzeli..Güzel Rüyalar gör.." dedi.
"Sende..tabii uyursan"
"Benim her rüyam güzel..çünkü hepsinin içinde sen varsın.." dedi ve uzaklaştı..
O uzaklaşırken bende tam eve girecektim ki sanki Barut kokusu hala yanımdaydı.
O sırada Omzuma attığı ve almayı unuttuğu kabanını farkettim. Barut kokusu kabanında bile vardı...
☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆
"Bir dakika ne?! Bu duyduklarım doğru mu yoksa benim kulaklarım mı hasarlı?"
"Doğru duydun Hüma. Bunu 20. Kez sormayı bırakır mısın?"
"Yanii sen diyorsun ki..buraya geldi ve seni öptü?"
Aradan bir gün geçmişti. Dün yaşananlar hala zihnimde tazeyken olanları Hümaya anlatmıştım. Aslında kimseye anlatmayı planlamıyordum ama Hüma benim ahiretlik dostumdu. Ailelerimizden bile sakladığımız şeyleri birbirimizden saklamazdık.
Tabii anlattıklarım ona bir şok dalgası gönderdi. Tam tamına 20 kere falan sürekli 'doğru mu?' Gibi sorular sorup duruyordu.
Şuan Huma ile onun odasındaydık. İçerde halam ve Köydeki kadınlarla Gün yapıyordu. Evet. Sıra halamdaydı. İçerisi tıklım tıklım doluyken biz ise tabaklarımızı doldurmuş, Hümanın odasındaydık.
"Vallah ben şok. Ama belliydi zaten. Sana ceketini verdiği ilk gün anlamıştım ben" dedi çayından bir yudum alırken.
"Kimseye söyleme tamam mı?" Dediğimde onayladı.
"E herhalde" dedi. Ona güveniyordum.
Biz sohbet ederek yemek yerken odaya giren Saniye teyze ile ona döndük.
Saniye teyze babaannemden en fazla 10 yaş küçüktü. Onunda kocası 4 yıl önce falan vefat etmişti. Bence oldukça tatlı ve sevecen bir Kadındı.
"Kızlar.." dedi bize yaklaşarak. Ona döndük.
"Bir sorun mu var Saniye teyze?" Dedim. O sırada Saniye teyze yanıma oturdu.
"Hayır yok..ama sizden bir şey isteyecektim" dedi.
"Tabii teyzem. Ne oldu?" Dedi Hüma Saniye teyze ilk başta tereddüt eder gibi ikimize baktı. Sonra
"Şimdi..Benim gece dışarı çıkmam gerek..çok gizli bir yere gideceğim.." dedi. Sonra derin bir nefes aldı ve devam ederek "sizden isteğim.. benimle gelmeniz." Dediğinde Hümayla ikimiz anlamayan bakışlar attık.
"Nereye gideceksiniz ki?" Diye sorduğumda Saniye teyze
"Önemli birinin yanına..Lütfen kızlarım..güzel kızlarım.." dedi yalvaran bakışlarla.
"Teyze senin yeğenlerin yok mu? Onlar götürsün bu kadar önemliyse" dedi Hüma. Haklıydı. Yeğenleri varken bu bize düşermiydi?
"Onlar bu kişiyi bilmiyorlar..onlara söylemedim ve sanırım söylemeyeceğim." Dedi. Açıkçası dikkatimi çekmişti. Bu kadar gizli kimin yanına gidecekti?
"Yanii siz şimdi gece sizinle birinin yanına gitmemizi istiyorsunuz?" Dediğimde onayladı.
"Evet" dedi. O sırada Hüma "kaçta?" Diye sorduğunda Saniye teyze "Gece 3 te" dedi.
Hüma ile gözlerimiz şokla açıldı. Ne?
"Oha! Teyzem şafak operasyonuna mi gidiyoruz o saat ne?" Dedi Hüma. Saniye teyze elleri ile hem benim elimi hemde Hümanın elini tuttu.
"Lütfen kızlar..benim bu köyde sizin gibi güzel kızlardan başka güveneceğim kimse yok..söz veriyorum eğer benimle gelirseniz.." dedi sonra Hümaya bakarak
"Sana iki tencere sarma" dedi sonra bana bakarak "sanada hem 1 tepsi suböregi hemde 1 kilo çiğköfte yapıcam"
Hüma ile bunu duyunca gözlerimiz parladı. Tamam. İkimizin bir ortak noktası varsa oda yemekle her şekilde kandırılabileceğimizdi.
"Saat 3te pek geç değil ya" dedim U dönüşü yaparak. Hüma Saniye teyzenin elini tuttu.
"Sen yaprakları ve Hamuru hazırla..çünkü geliyoruz" Hüma kararlılıkla bunu söylerken Saniye teyze minnetle gülümsedi.
"Çok sagolun kızlarım.. Allah Razı olsun.." dedi.
☆☆☆☆☆☆☆☆
"Yemin ederim..dünyanın en Enayi insanları adlı bir ödül olsa..ikimizde aday olmadan alırız o odülü" dedi Hüma bana.
Aradan saatler geçmişti. Saat gecenin 3'ü olmuştu. Hava karanlıktı ve biz Hümayla gizlice evden çıkıp Saniye teyzenin evine gelmiştik. Halama söylememiştik çünkü söylesek asla izin vermeyeceğini biliyorduk. O yüzden gizlice çıkmıştık. Simsiyah giysilerimizle sanki operasyona giden ajanlar gibiydik.
Biz Saniye teyzenin aşağı inmesini beklerken sonunda aşağı indi. Bize gülümsedi.
"Selam Saniye teyze..şimdi tam olarak nereye gidiyoruz" dedi Hüma
"Onu gidince göreceksiniz. Siz sadece arkamdan takip edin" Saniye bunu söyleyip önümüzde yürümeye başlarken içimde bir şüphe hissettim. Hümaya bakarak ona sessizce fısıldayarak
"Hüma bu kadın bizi kandırıyor olmasın?"
"Saçmalama Afra. 70 yaşındaki kadın ne yapabilir ki?" Dedi Hüma.
"O zaman niye bizi gece gece peşine takıyor? Nereye gideceğimizi de söylemedi" ben bunu dediğimde Hüma da şüphe hissetmiş olmalıydı.
"Sakin olalım. Zaten kadının bir ayağı çukurda. Eğer kötü birşeyin peşindeyse kafasına arkadan vurur kaçarız" dediğinde ona ters bir bakış attım. Çok rahattı ve sanki böyle birşey yapıp, kadını bayıltma ona normal geliyordu.
Pisikopat
Birşey demeyerek yurumeye devam ettim. Saniye teyze ise hala önümüzdeydi.
Biz bir süre yürürken bir sokağa gelmiştik. Saniye teyze durdu. Bizde onun arkasında durduğumuzda Saniye teyze karanlığa doğru gülümsedi.
"Tövbe tövbe deli mi lan bu kadın?" Dedi Hüma fısıldayarak.
O sırada karanlıktan çıkan yaşlı bir dedeyle ne olduğunu anladık. Saniye teyze o adama gülümsedi.
"Değilmiş" dedim. O sırada Saniye teyze adama sarıldı
"Aşkım.." dedi Adam Saniye teyzeye sarılırken. Hüma ile birbirimize 'Ne?" Der gibi baktık.
"Aşkım mi?" Dedi Hüma.
"Saniye teyzeye mi dedi o?" Dediğimde Hüma
"Yok bana dedi Afra. Sence?" Dedi. Saniye teyze bize dönerek gülümsedi. Adamı göstererek.
"Kızlar bu benim sevgilim Necdet" dedi. Bekle. Kocasından sonra sevgili mi yapmıştı?
"Ben daha ilki yapamadım Kadın resmen ikinciyi yapmış" dedi Hüma..
☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆
BÖLÜM SONUUUUUU
SIZCE DIGER BOLUMDE NE OLUCAKKK?
BU BOLUMU NASIL BULDUNUZZ??
ARKADASLAR BU ARADA BOLUMLERIMDE KLAVYEMDEN DOLAYI YAZIM YANLISLARI OLABILIR BUNUN ICIN KUSURA BAKMAYIIINNN
NEYSEE SONRAKI BOLUMDEE GORUSURUUUZZZZ🫶🏻🫶🏻🫶🏻
Okur Yorumları | Yorum Ekle |
147.68k Okunma |
10.01k Oy |
0 Takip |
52 Bölümlü Kitap |