Araba

☆☆☆☆☆☆

Haklıydı..

Biz bunları konuşurken Elay elindeki tabağa konulmuş, ters çevrili fincan ile geldi. Hızlıca yanımıza oturup

"Mercan yenge benimde falıma baksana..Doruk geri gelecek mi?" Dedi fincanı Mercana verirken. Mercan ona baktı.

"Onu hala unutamadın değil mi?" Dedi Mercan. Elay kaşlarını çattı.

"Hayır tabiiki de..sadece merak ettim" dedi. Yalan söylediği mimiklerinden belli oluyordu.

"Doruk kim?" Dedim. Mercan bana bakarak.

"Elayın eski sevgilisi" dedi. Sonra "ama belli ki hala onu unutamıyor" dediğinde Elay itiraz ederek.

"Ne alaka? Unuttum bile onu" dedi. Mercan ona "he he kesin" der gibi bakarken tabakta duran fincanı açtı.. Elayın fincanın içine bakarken

"Hmm bakalım.." dedi fincanı incelerken o sırada Elay heyecanla bekliyordu.

"Sanırım dönecek.." dedi Mercan. Elay sevinçle gülümsemesini saklamaya çalıştı. O sırada Hüma

"Gözün aydın bacım" dedi Elaya. Elay Hümaya gülümsedi.

Mercan kahve fincanıni bıraktı. Sonra Hüma ile ikimize bakarak.

"Kızlar size..birşey sormam gerekiyor" dedi. İkimizde merakla ona bakarken

"Tabii" dedim.

"Şey.." dedi sonra birsüre duraksadi. Sonra "Şey soracaktım.. Atlas ve Kayayla..aranızda birşey mi var?" Dediğinde Hüma ile ikimiz birbirimize şokla baktık.

"Ne?" Dedi Hüma anlamayarak.

"Yaa çok özür dilerim ama..aranızda birşeyler var gibi..yanii size fazla yakınlar. Genelde Atlas ve Kaya asla bir kadına bu kadar yakın olmazlar" dedi. Aklıma geçen gece Atlasla yaşadığım gün geldi. Beni öptüğü o gece..Bu aklıma geldikçe kızarıyordum.

Ben birşey diyemedim. Ne demem gerekiyordu? Beni evet öpmüştü. Bana aşık olduğunu da söylemişti. Ama bana sevgililik hakkında birşey dememişti. Hala normaldik. Bu ne demek oluyordu?

"Saçmalama Mercan. Ayrıca bu yakınlığın nedenini onlara sor. Değil mi Afra?" Dedi Hüma Mercandan sonra bana bakarak. Sesi biraz sert çıkmıştı. Yine birşey demedim..

"Ay tamam neyse. Bu soruyu sormadım sayın" dedi Mercan. Sonra "hayatlarınızda kim olursa olsun..umarım ikinizde mutlu olursunuz ve hayatınızın aşklarını bulursunuz.." dediğinde gülümsedim.

Elay araya girerek.

"Tıpkı Mercan yengem gibi." Dedi Mercani dürterek. "Değil mi?"

"Sahi siz nasıl tanıştınız?" Dedi Hüma Mercana. Mercan ilk başta cevap vermedi. Sonra derin bir iç çekti..

"Ben kızlar..ilk evlendiğimde aslında babam tarafından zorla evlendirildim" Mercan bana bunu dediğinde içimde bir burukluk hissettim. Hangi baba evladına bunu yapardı?

"Beni zorla evlendirmesinin sebebi..Altay ve diğerlerini iç yıkıma suruklemekti..yanii bildiğin ajan gibi birseydim.." dedi.

"Peki..sonra ne oldu?" Dedi Hüma merakla.

"Aşık oldum..Altaya aşık oldum..Onu buna yapamadım..Ona o kadar aşık oldum ki..Babamı karşıma aldım" dediğinde Aşkın gercektende insana herşeyi yaptırdığını anladım..

"Peki Altay bunu öğrenince ne dedi?" Diye sorduğumda

"Ben benimle bosanir veya beni sevmez diye düşünüyordum ama o beni daha çok sevdi..eskisi gibi davrandı. Evet. Diğerleri bunu duyunca çok kez beni kovmayı, beni ondan ayırmayı istediler ama O..asla benden ayrılmadı. Kardeşleri ve O bana hep sahip çıktılar. Beni ailelerinden bildiler.." dedi.

"Kocanı gerçekten seviyor gibisin" dediğimde gülümsedi.

"Evet..bunu itiraf etmekten utanıyorum ama onu seviyorum"

"İlişkinizin daha da derinleştiği belli. Yoksa Duru nasil olurdu?" Hüma bunu dediğinde Humanin dizine sertçe vurdum.

"Ah! Ne?" Dediğinde kas göz işareti yaptım. Yine salaklaşma saati geliyordu canım kuzenimin!

Elay bunu duyduğunda güldü.

"Vay arkadaş.. gerçektende çok değişik bir aşk hikayen varmış Mercan.." dedi Hüma. Mercan gülümsedi.

☆☆☆☆☆☆☆☆☆

Aradan saatler geçmişti. Hava kararıyordu ve biz Hüma ile artık eve gidecektik.

Aslında Hüma ile tek başımıza gidecektik fakat Atlas ve Kaya bizi bırakmak için ısrar etmişlerdi. O yüzden Hüma Kayanın bende Atlasın arabasıyla eve gidecektim.

Tek bir arabayla gitseydik ne olurdu ki?

Şuan kapıda diğerleri ile vedalaşıyorduk. Duru bana son kez sarılırken.

"Yarın görüşürüz Durucum" dedim ona gülümseyerek.

"Görüşürüz öğretmenim"dedi Duru.

Geri çekildiğimde Mercana baktım.

"Herşey için sağol Mercan.." dediğimde Mercan gülümsedi.

"Ne demek? Tekrar bekleriz" dedi. Tekrar gülümsediğimde Atlasın sesini duydum.

"Artık gidelim" dedi. Ona baktığımda siyah bir arabanın önünde beni bekliyordu. Onu onaylayarak ona yaklaştım. Yaklaştığımı görünce hızlıca ön koltuğun kapısını benim için açtı. Gülümseyerek on koltuga oturduğumda oda sürücü koltuğuna oturdu.

Kapısını kapatıp kemerini takarken bende kemerimi taktım.

"Buna gerek yoktu..biliyorsun değil mi? Kendim de eve giderdim" dediğimde arabayı çalıştırdı.

"Hayır vardı. Bu karanlık havada seni tek bırakmam." Dedi. Beni gerçekten düşünüyordu. Ona bakarken o ise yola odaklandı. Tek eliyle direksiyonu tutarken çok çekici görünüyordu. Ona çekiliyor muydum?

Sertçe yutkundum. Karşımda heykel kadar güzel duran bu adam ile kalbim hızlandı. Neden bu oluyordu ki!

Elimi kalbime götürdüğümde bana endişeyle döndü.

"Hey iyi misin?" Dedi. Ona baktım. Kendimi toparlayarak.

"Evet. İyiyim. Sorun yok" dediğimde tek eliyle saçımın bir tutamini kulağımın arkasına sıkıştırdı. Dokunuşu akılda kalıcıydı. Sonra ise yola döndü.

Birşey demeyerek cama döndüm. Dışarıya odaklanmaya çalıştım. Neden şimdi böyle hissediyordum? Bu duygu bana aniden girmişti. Tövbe tövbe.

Çarpıldım mı lan yoksa?

"Atlas.." dediğimde bir anlığına bana tekrar baktı.

"Hm?" Dedi.

"Geçen gece olanlar.." dedim. Bu geceden bahsetmeden edemeyecektim çünkü lanet olsun ki aklımdan çıkmıyordu!

Rüyama bile girmişti!

"O gece olanları hala unutamıyorsun değil mi?" Dedi anlayarak. Onayladım.

"Bende unutmadım." Dedi.

"Biz..sevgili miyiz?" Dedim.

"Sevgili olmamız için iki tarafında aşık olması gerekir..Ve sen bana aşık değilsin." Dedi. Bunu söylerken sesi çok soğuk ve sanki bu onu memnun etmiyormuş gibiydi. Sonra "henüz" dedi.

Ona aşık olup olmadığımı bilmiyordum. Kalbim birşeyler hissediyordu evet. Ama bu duygulara ad vermek gerçekten zordu. Ona yavaş yavaş cekiliyordum.

Birsey diyemedim. Zaten ne diyebilirdim ki?

Başımı tekrar cama çevirdim. Yolu izlerken esnemeden edemedim.bugun gercektende yorucu geçmişti. O sırada birsey oldu. Araba birden yolun ortasında durdu.

"Siktir..Ne oldu lan?" Dedi Atlas anlamayarak. Bende anlamamış bir şekilde etrafa bakarken Atlas arabadan indi. Arabanın kaputunu açtı. İçine bakarken öfkeyle dişlerini sıktığını gördüm. Ne oluyordu?

"Senin gelmişini geçmişini sikeyim Kaya!" Atlas öfkeyle Kayaya söylenirken kaputu sertçe kapattı. Arabaya geri bindi.

"Ne oldu?" Dedim ona.

"Benim kardeşim olucak piç Kaya kendi akusuyle Benim akümun yerlerini değiştirmiş!" Dedi.

"Nasıl yani?"

"Onun aküsü bitmek üzereydi.. Hümayı bırakacak diye yeni akü almak yerine gidip Benim akumu kendisine almış. Kendi akusunu de benim arabama takmış. Zaten akü çok azdı ve artık bitti!" Dedi. Aferin Kaya!

O sırada aklıma gelerek hemen telefonumu çıkardım.. ama ne yazikki çekmiyordu.

O sırada Atlasta telefonunu çıkarip baktığında tekrar bir kufur mırıldandı.belli ki onunkide cekmiyordu.

"Şimdi napıcaz?"Dediğimde yola baktı. Heryer zifiri karanlıktı.

"Telefonlar çekmiyor..anlaşılan bu gece buradayız." Dedi. Sonra bana bakarak yumuşamış gibi "hava soğuk. Üşüyor musun?" Dedi. Yalan değil, üşüyordum. Kansızlık sorunu..Allah seni bildiği gibi etsin.

"Sorun değil." Dediğimde Atlasın hızlıca arabadan indiğini ve bagaja ilerlediğini gördüm.

Geldiğinde elinde çok büyük olmayan bir battaniye vardı. Bunun onda ne işi olduğunu anlamazken

"Duru uzun yolculuklarda uyuyakalabiliyor..o yüzden arabamda bir battaniye bulundururum." Dedi ve bana doğru uzanarak Battaniyeyi sırtımdan baslayarak bana dikkatlice sararken şuan bana aşırı yakındı.

Bu davranışları kalbimin hızlanmasını sağladı. Kalbim deli gibi atıyor, midemdeki kelebekler 'ee biz kalkalım artık' dediğini hissediyordum.

O battaniyeyi sararken yüzüme çok yakındı. Bana baktı. Gözlerini gözlerimle buluştu.

"Bana böyle bakma..hiç istemeyeceğin şeyleri arzulamama sebep oluyorsun" dediğinde tekrar sertçe yutkundum. Tamam. Kalbim fırlayıp elime düşmek üzereydi.

"Ne gibi şeyler?

"Boşver" dedi.

Beni battaniyeye sardığında sımsıcak hissediyordum. Üşümüyordum. O ise tekrar koltuguna geçti. Sonra bana dönerek

"Eğer uyuyacaksan koltugun yanında bir düğme var. Ona basinca koltuk yatma pozisyonuna geçer." Dedi. Sonra arabanın ışığını kapattı. Dediği gibi koltuğun yanında bulunan düğmeye bastım. Koltuk geriye doğru giderken Atlasında aynı şeyi yaptığını gördüm.

İkimizde koltuklarımızı yatma pozisyonuna geçirdiğimizde yavaşça uzandım. Oda uzandığında yüzlerimiz birbirine dönüktü..yakındık. hemde birbirimizin nefesini hissedecek kadar.

Gözlerim yavaşça kapanmaya başladığında Atlasın gülümsediğini duydum.

"Uykucu kadın.." diye mırıldandı. O sırada saçlarımla tekrar oynadığını hissettim. Saçlarımı seviyordu.

"İyi geceler Ordu güzeli.. Güzel Rüyalar gör.."

"Sende Atlas..sanada iyi geceler.." dediğimde gülümsemesi büyüdü..

"Benim her rüyam güzel.. çünkü hepsinin içinde sen varsın.." dedi. Bunu bana o gecede söylemişti.

O sırada gözlerim kapandı.. kendimi uykunun eline bıraktım.

☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆

BOLUM SONUUUUUU

BU BOLUMU NASIL BULDUNUZZ?

BEN BU BOLUMU NEDENSE COK SEVDIM PAUAJAJJA

SONRAKI BOLUMLERDE SIZCE NELER OLUCAKKK?

SONRAKI BOLUMLERDE GORUSURUUUZZ