Gecenin derinliğinde bir kuşun tek başına çığlığı... Bir yürek, susuzluktan kavrulurken bile, içmeye cesaret edemeyen... Ve bir sevda, öylesine güçlü ki, korkusu sevgisinden daha büyüktür. Bir özlem ki, vuslatı her adımda daha da uzaklaşır. Butimar, kırılganlık ve cesaretin birleşimidir; yalnızlıkla yüzleşen, ama umudu bir kenara koymayan bir kadının adı. O, geçmişin yaralarını, kaybolan sevdaları ve gitmek isteyen kalbiyle bir yolculuğa çıkmıştır. Her adımında bir kayıp, her anında bir hüzün var. Ama aynı zamanda, tüm bu acıya rağmen, bir umut taşır. Bir damlanın içinde kaybolmak ve uçsuz bucaksız okyanusa mahkûm olmak arasında bir seçim yapacaksa, Butimar o okyanus için cesaret bulmaya çalışacaktır. Gaziantep`in taş sokaklarında yankılanan eski bir hesap... Bir gecede yazılan bir kader, iki ailenin hayatını sonsuza dek değiştirdi. Zemher Karadağlı, soğukkanlı ve acımasız... Onun için adalet, babasının kanı yerde kalmadığında sağlanacak. Çocukluğunu bir katilin gölgesinde geçirdi. O gece, gözlerinin önünde yaşananların hesabını sormadan nefes almak bile haram. Ve o hesap, sadece kanla kapanacak. Ama karşısındaki isim, bir düşmandan fazlası... Bûtimar, geçmişin enkazında büyüyen bir kadın. Babasının işlediği günahların lekesi, onun alnına yazılmış gibi. Küçüklüğünden beri, adının bile bir lanet gibi yankılandığını biliyor. Bir gecede annesini, ailesini ve masumiyetini kaybetti. Ama ne kaçtı ne de saklandı. Şimdi, kanla sulanmış bir toprağın ortasında, hayatının en büyük savaşını vermek zorunda. Bir adam, intikam için yaşamayı seçti. Bir kadın, yaşamak için mücadele etmeyi... Zemher ve Bûtimar... İki düşman, iki yemin, iki kader. Bazen intikamın ve aşkın yolu kesişir. Ama bazı yollar, ya kanla biter ya da küle döner...