[ türkkızı ] - Etiketin'de Kitap Listesi
devam ediyor 2h önce güncellendi AŞK'IN ZAFERİ
@elifgnr254
Okuma
0
Oy
0
Takip
0
Yorum
0
Bölüm
1
Tehlike dolu hayatı ölümlerle doluydu. Belinden silah hiç inmez, uykuları bile huzur vermezdi. Bir gün dilini bile anlamadığı, adını bile bilmediği sadece birsaat aynı odada kaldığı üstelik başını belaya sokan bir kadının çocuksu hareketleri onun hayatına bir anlık da olsa anlam katmıştı. Kendine dil çıkaran çirkef kadına öfkesi bir anda kaybolmuştu. Büyük gözleri kalbini görüyormuşcasına bakmıştı kendisine. Kalbi sanki hakkıymış gibi o kadını istiyordu. Onu tanımak, onunla yaşamak ve onunla yaşlanmak... ama mümkün değildi. Bir hareketine vurulduğu kadın başkasına aitti. Ruhunuda kalbinide bir başkasına çoktan vermişti. Yanında yaşlanmak istediği adamı çoktan seçmişti. Yine de kendine engel olamamış uzaktan uzağa onu izlemişti. Arasındaki binlerce kilometreye rağmen sevdiği kadını korumak istemişti. En azından bunu yapması onu rahat uyutur hayatının bir anlamı olmasını sağlayabilirdi. Bir gün eline bir fırsat gelmiş, sevdiği kadın için en azından bir seçenek haline gelmişti. Artık yapması gereken kadının kendisini seçmesini beklemekti. ... Kim böyle bir insan müsveddesiyle uğraşacak kadar şansızdı? Tabi ki ben! Şansızlığım arada bir beni yoklar güzel bir çelme takardı bana. Her zaman benim için önemli bir günde bu çelmeyi takması ise beni çileden çıkartıyordu. Ya ben çok önem verdiğim için tüm aksilikler beni ilgi çeciki buluyordu ya da cidden şansızlığım benimle uğraşmayı seviyordu. "Beyfendi bakın ne ben ne de burdaki biri sizi anlamıyor! Beni anlıyor musunuz!?" Bağırarak sorduğum sorular karşımdaki adamı sadece kızdırıyordu. Oda beni anlamıyordu ve bizim ciddi sorunlarımız vardı. Başkomiser " hanımefendi bakın bir sürü protokol var. Lütfen şikayetinizden vaz geçin de bu iş uzamdan bitsin, rica ediyorum." Polisin bıkkınlıkla söyledikleriyle gözümü devirdim. "Bakın komiserim. Ben de keyfimden burda durmuyorum. Çok önemli işlerim var ama bu HANZO beni cidden sinirlendirdi. Kusura bakmayın çekmicem şikayetimi." ... Avukat bey karşımdaki hanzoyla Rusça konuşarak durumu tekrar izah etti. Kendi aralarında küçük bir tartışma sonucu karşımdaki hanzo bey sinirle bana baktı ve ağzının içinden birşeyler geveledi. Avukat bey bana bakıp hevelse "özür diliyor" dedi. Peki ben inandım mı? Kesinlike hayır. Küfür de etmiş olabilirdi Avukat bey sadece iş bitsin diye yalan söyliyor olabilirdi. Bana hevesle bakan Komiser beye başımla red cevabı verdim. "Kabul etmiyorum. Google çeviri çalışırken tekrar söylesin. Bakışları küfür ettiğini gayet net bir şekilde söylüyor" Kendimden emin bir şekilde karşımdaki hanzoya bakmış ve avukatın ona söylediklerimi tercüme etmesini dinlemiştik. Komiser bey olsada bitse hesabı adama bakarken, adam duyduklarıyla daha da hırslanmış bir öfkeyle bana baktı. Alay edercesine rusça birşeyler mırıldandı ama elbette anlamadım. "В это нелегко поверить, леди. " (Kolay da inanmıyor hanımefendi) Telefonunu uzatan komiser beyin telefonuna yaklaştı ve gözlerimin içine baka baka söyledi. Gözlerinde öfkeyle harmanlanmış bariz bir alay vardı,  zedelenen gururun onu ele geçirmesine izin vermemek için verdiği savaşın emaresini taşıyordu "Мне жаль" (Özür dilerim.) Tam ağzımı açıp itiraz edecektim ki komiser bey elini masaya vurarak kakltı. Basit bir işle uğraşmak zorunda kalmış ve bu nerdeyse bir saat sürmüştü. Sonunda kurtulabilirdi ve bu fırsatı elbette kaçırmadı. Başkomiser " evet, özür diledi bu iş de kapandı." Dudaklarımız büzüp başımı salladım laflarımı ağzıma tıkıyan komiser beye. Gözlerim karşımdaki hanzoyu bulduğunda istediğimi almış olmanın verdiği şımarıklıkla dil çıkartıp yeniden komiser beye döndüm. Dudaklarının bariz bir şekilde genişlemesini yandan attığım bakışlarımla yakalamıştım. Elimi komiser beye uzattıp tebessüm ettim. "İyi günler komiser bey." Elimi sıkıp başını salladı ardından oda "iyi günler" diyerek beni yolculuğuma uğurladı. Ben ardımı dönüp odadan çıkmak üzereyken hanzo beyde yerinden kalkmıştı. Onları umursamadan önce odadan sonrada karakoldan çıktım. Yoldan geöen bir taksiyi durdurup evimin adresini söyledim. Taksi harekete geçerken hanzo beyin karakoldan çıktığını gördüm. Gözleri önce etrafına bakındı ardından taksihe ve nihayetinde benim gözlerimde durdu. Taksi karakolun önünden giderken bakışlarının arkamda olduğunu his etmiştim.
tamamlandı 4a önce tamamlandı KİLİT AŠK~
@emotien_killers
Okuma
146
Oy
92
Takip
4
Yorum
54
Bölüm
8
Tesadüf kitabının devamı olarak da düşünebilirsiniz~ *Bolca mizah içerecektir* *Küfür,argo,kan sahneleri bulunur*
devam ediyor 5a önce güncellendi Benim Askerim
@mavilendinsekerim
Okuma
9
Oy
3
Takip
1
Yorum
6
Bölüm
1
Kimsesizlik İnsan hep büyürken ailesi olmasını istemiştir kimsesiz olmamak ama Parla öyle değildi. Parla yetimhanede büyümüş ailesinin kim olduğunu hiç bir zaman öğrenememişti bu yüzden insanlar hep Parla`nın ile dalga geçerdi Parla`nın tek bildiği Ulutan soy adını annesinden almasaydı. Parla çocukluğundan beri hep avukat olmak istemişti şimdi ise o bir Ceza Hukuk Avukatıydı. Parlayı korumak için görevlendirilen bir tim vardı ailesi önemli kişilerdi ama parla onları hiç tanımamıştı peki ne olacaktı bu tim parlayı koruyabilecekmiydi? (Kitabimi destekleyip yayarsanız çok sevinirim umarım kitabim tutar kendinize iyi bakın.♡)
devam ediyor 10a önce güncellendi Alman Kekosu
@wattykizi
Okuma
52
Oy
13
Takip
8
Yorum
10
Bölüm
2
Elvin Şafak... Lise sona giden güleç, konuşkan ve eğlenceli bir kızdı.. Bir akşam ansızın bilinmeyen bir numaradan mesaj alır. Ama bu numara bir Türk`e ait değildir... Bunu fark eden Elvin yabancıyla derin bir konuşma içerisine girer. Yabancının Alman olduğunu öğrendiği andan itibaren onun için o Alman Kekosudur... Bu Alman Kekosu ve Türkiye Güzelinin hikayesi... Gözden öpmenin ayrılık getirdiğini bilmeyen iki çocuğun hikâyesi... "Gözden öpmek ayrılık getirir küçük kız..." B&E
Loading...