[ sonbahar ] - Etiketin'de Kitap Listesi
tamamlandı 1a önce tamamlandı İntikam Mevsimi
@sumeyye_adymn
Okuma
143
Oy
21
Takip
5
Yorum
195
Bölüm
22
İçinde ki iyilik yüzünden nasıl tuzağa düşebilirsin ki? Sinem düşmüştü o tuzağa... Sınıfında ki asosyal kızla ilgilendi. Fakat nereden bilebilirdi ki kızın babasının, Ali`nin 4 yıldır aranan bir suçlu olduğunu. Fakat hiçbir şey Ali`nin, kızının sınıfta fenalaşmasının sebebini, sınıftaki öğrencilerden bilmesini değiştiremezdi... Çünkü yerinde olmayan akli dengesi, onu kötü düşüncelere itmişti. Kızının sınıfından 12 öğrenciyi ayağına getirtti ve bomboş, kullanılmamış bir okulda rehin aldı. Tüm öğrenciler yoğun yağışlı geçen o sonbahar günlerinde, soğuk olan o ortamda sadece montlarına sığınabiliyorlardı. Fakat Ali`nin derdi Sinem’di. Kızına olan her şeyi ondan biliyordu. Sinem ise o çıkmaz sokakta yıllardır beklediği çocukluk aşkına kavuşmuştu, Berk’e... Ölümler, tuzaklar ve kimseye güvenmemek...
devam ediyor 9a önce güncellendi GÜZ rüzgarı
@kalbeniniz
Okuma
2
Oy
1
Takip
2
Yorum
0
Bölüm
1
En güzel tanışmalar sonbaharda olurmuş, ben de kaderimle bir güz akşamı tanışmışım meğersem. Ama yanlış yer,yanlış zaman. Aradan geçen yıllar çok şey değiştirdi ve şuan ulaşılmaz. İmkansız imkanım.
devam ediyor 5a önce güncellendi GÜZ YAĞMURLARI
@caramel_latte
Okuma
224
Oy
70
Takip
12
Yorum
3
Bölüm
10
Genç bir yazar olan Yağız yaşadığı sorunlar yüzünden Amerika`daki küçük bir kasabaya taşınır. Sakinleşmeye ihtiyacı vardır. Burda ilhamını ararken karşısına aşkıda çıkar.
devam ediyor 2y önce güncellendi Hazan Mevsimi
@bir.yazar
Okuma
8
Oy
0
Takip
6
Yorum
0
Bölüm
1
Sahil yolu o meşhur yol, ben bu yolda ilk şiirimi yazmıştım Hazan`a, evet Hazan bir şiirdi ben ise onu sayfalara sığdıramayan amatör bir şair.
devam ediyor 8a önce güncellendi Sonbahar
@doriletta
Okuma
0
Oy
0
Takip
0
Yorum
0
Bölüm
0
Hayatın kaç kez dönüm noktası olurdu? Bundan da önemlisi hayatın dönüm noktasını oluşturan şey de neydi? Hisler bir bulmaca gibi olur olmadık yerlerde karşımızda beliren en büyük silahımızdı ve bunların en büyük laneti sanmak adındaki ruhumuzu belirli bir süreliğine ele geçiren hislerdi. Ancak her kötünün ardından iyinin geldiği gibi lanetlerin ardından da iyilikler gelebilirdi. Bu dünyada kötülükler pek çok kategoriye ayrılarak gözler önüne sunulmuştu ve lakin iyilikler, iyilik adı altında kalmıştı. Peki, kaç çeşit kötülük vardı? En acı verici olan kötülük, sayılamayacak kadar fazla olan kötülükler arasından hangisiydi? Bedenen ve ruhen olarak ikiye ayrılıp bu seçenekler arasından da parçalanarak büyüyen kötülüklerden hangisi daha acı vericiydi? Size son bir soru; Sonbahar, görülebilecek son bahar olduğu anlamına mı geliyordu?
devam ediyor 7a önce güncellendi Güz
@okurumistee29
Okuma
0
Oy
0
Takip
0
Yorum
0
Bölüm
0
Ben Güz`düm, hep eksiktim o ise beni tamamlayandı.
devam ediyor 2h önce güncellendi Güz Yağmurları
@miavslyy
Okuma
0
Oy
0
Takip
0
Yorum
0
Bölüm
0
Defne, elinde kahvesiyle kampüsün önündeki bankta oturuyordu. İnsanlar koşturuyor, çantalarını topluyor, birbirleriyle sohbet ediyordu. O da telefonuna bakıp yarım bıraktığı notlarını kontrol etti. Yanından geçen birkaç öğrenci gülüşerek yanından geçti. Defne, kahvesinden bir yudum aldı ve kafasını salladı: “Tamam, her şey normal.” Ama işte bazen, normal günler tam olarak öyle kalmazdı.
devam ediyor 1h önce güncellendi GÜZ
@nazlizarafet
Okuma
0
Oy
0
Takip
0
Yorum
0
Bölüm
0
Poyraz Kasvet hiç bir zaman ağlamamıştı. Erkekler ya da adamlar ağlamaz diyenler yanılmıştı. O soğuk akşamda adam üşüdüğünün farkında değildi ve artık hep soğukta kalacağını bilmiyordu. O akşam bir hıçkırık kopmuş ve gerisi gerisince gelmişti. Birisi bağırıyordu, yalvarıyordu. O bu adamdan başkası değildi. Ne için ağlıyordu, ne için boşlukta kalmış gibi hissediyordu ? Bundan sonra her şey farklı olucaktı. Asıl olaylar bundan sonra başlayacaktı ve asıl değişen Poyraz Kasvet olucaktı. "Nefret etmiyorum, etmeyeceğim!" Diz çöktü ve yatakta onun önündeydi. Ellerini sevdiği kadının saçlarında gezdirdi. Dokunmaya kıyamadığı kadınına ilk defa dokunuyordu ve her yeri titriyordu. "N`olur.." Uzandı ve saçlarına öpücük kondurdu. Kadın hiç bir tepki vermedi. Adam onun tepki vermesini delicesine istiyordu. Adam kadının boynuna uzandı. Ufak öpücükler kondurdu. Bir an uzaklaştı ve nefes nefese, kısılmış sesi ile "İzin verme, nefret etmek istemiyorum." dedi ve öpmeye devam ederek, hiç hız kesmeden ve kadının karnına uzandı. "İzin verme n`olur!" dedi kısılan sesiyle ve kadının karnına gömdü yüzünü. Her bir öpücükte bir gözyaşı saklıydı ve artık saklayamıyordu. Bütün duyguları dışı vurulmuştu. Canı yanıyordu. "İzin verme!" durdu, öpemedi. Yumruk olan elleri kadının yanında ki çarşaflara ilk başta yavaş sonra hızlıca yumruk atmaya başladı. "Hayır, hayır, hayır, hayır, hayır!" diye ilk başta kısık sonra haykırışlara dönüşen sesi ile ağlamaya ve çarşafa yumruklar savunmaya başladı. Dakikalar geçti, ellerinden sıcak bir sıvı yayılıyordu. "Nefret ediyorum, nefret ediyorum! Senden nefret ediyorum!" diye kadının karnına yüzü gömülüyken haykırdı. Saçlarının arasında birinin parmaklarını hissetti. Onları şefkatle okşuyordu. Adam rahatlamadı, aksine daha da nefret etti.
Loading...