Okucu iyi okuma keyfi içecekler ve yiyecek hafif fon müziği olsun. Karşılıklı hikayeler oy yapan oy veriliyor haberiniz olsun? Özellikle hikaye konu fantastik, gerçek aile ve abartılı kurgusal uzun bölümlerden. BEN ADIM MİRA 1. Kader ve Seçim Hikâye, kişinin doğuştan gelen yetenekleri, geçmişi ve ailesiyle olan bağlarıyla şekillenen bir kaderi olsa da, seçim yapma gücünün önemini vurgular. Tuğçe,Mira doğduğu anda belirlenmiş bir kehanetin parçası olsa da, kendi iradesi ve cesaretiyle yolunu çizecek. 2. Aile ve Bağlılık Kan bağı sadece başlangıçtır; gerçek aile, sevgi, destek ve güvenle inşa edilir. Mira’nın rehberliği, Ferit’in koruması, Kadir’in sınamaları ve çocukların masumiyeti, Tuğçe’nin hem güçlerini keşfetmesini hem de güven duygusunu kazanmasını sağlar. 3. Bilgelik ve Öğrenme Süreci Turna Vatan Falcı Anneleri ve Falcı Aksayar soyunun kadim bilgeliği, hem geçmişin hem de geleceğin sırlarını taşır. Hikâyenin ana duygusu, keşif ve öğrenme üzerine kuruludur; Mira,Kadir ve Tuğçe’nin yolculuğu, kendi potansiyelini ve evrendeki rolünü anlamayla ilerler. 4. Gizem ve Macera Hikâyenin atmosferi, sürekli bir merak, gizem ve biraz da ürkütücü bir büyüyle beslenir. Ayna, gölgeler, Aydınlık ışık,Periler Diyarı gibi unsurlar, hem gerilim hem de heyecan katar. 5. Korku ile Cesaretin Dengesi Mira,Kadir ve Tuğçe’nin yaşadığı duygular—korku, şaşkınlık, merak—hikâyenin ana duygusal ritmini oluşturur. Her korku, onun cesareti ve sorumluluk duygusuyla aşılır. Roman tür gibi fantastik içerisinde olacaktır.Her bölüm uzun anladım olacak.Komik aile tarz az romantik ve romantizmin iş hayatlar evlilik hayatı çocuklar aile hayatı.Sırlar falları fantastik olay olacaktır.Okuduk anlacağız.

“Bir cinayetin ardında yalnızca katil değil, görünmeyen güçler de vardır. O güçler iki yabancıyı birbirine bağladığında, gerçeği öğrenmek bazen ölümcül bir aşka dönüşür.” Amber, kendini bildi bileli huzursuz rüyalara ve derin bir iç görüye sahipti. Fakat son zamanlarda gördükleri onu artık harekete geçmek zorunda bıraktı. Çünkü onu çağıran ölü masumlar vardı. Bu da onu bu zorlu yolculuğa çıkarabilecek tek şeydi.

düşünün ki bir kız var… rüyaları 1 yıl sonra gerçekleşiyor. Herşey şuana kadar normaldi ancak ölümünü görene kadar. Artık son 1 yılı kalmıştı

Bir insan, adını dahi hatırlamıyorsa… gerçekten var olabilir mi? Genç bir kız(?), sonsuza uzanan bir ormanın ortasında gözlerini açtığında, ne geçmişini ne ismini hatırlar. Yalnızlık, ilk anda eksik sayılmaz; ta ki görünmeyen bir ses ona geçici bir kimlik fısıldayana, narin bir çiçek göğsüne nefes olana ve adımlarının yanına sessiz birkaç yürüyüş ekleyenene kadar. Fakat uzatılan her el şefkat taşımaz: bedenlerin dili, merhametin mi yoksa vahşetin mi ağır bastığını acımasızca hatırlatır. Bu dünya gerçekten yaşaması gereken bir yer midir, yoksa çoktan ölmüş olması gereken birinin sığınağı mıdır? O, bu dünyaya tesadüfen mi düşmüştür, yoksa biri onu bilerek mi çağırmıştır? Verdiği kararlar, karşılaştığı canlılarla kurduğu bağlar… gerçekten “doğru” mudur, yoksa bir yerlerde geri dönülmez bir çizgiyi çoktan aşmış mıdır? “BEIVA: Ebediyetten Fâniliğe”, hafızasını kaybetmiş bir yabancının adım adım kendine, çevresindekilere ve bilinmeyen bir düzene dair en ağır sorularla yüzleştiği, felsefi ve duygusal bir yolculuğun ilk halkasıdır. Bu dünyaya adım attığınızda, belki de asıl soruyu kendinize soracaksınız: Korkmanız gereken asıl şey onlar mı… yoksa içinizde saklanan siz misiniz?

Okul zamanı yoğun bir gün geçiren karakterimiz gece uykusunda olağanüstü şeyler yaşar ve 2 hafta boyunca delirmemeye çalışır. Kitapta sadece iki haftalık bir dilim anlatılmıştır fakat bu süre daha uzundur. (spolier olmasın diye detay vermedim) Sürükleyici bir hikaye olması için çabalıcam ve bu kitap`ın tutacağından oldukça eminim. Umarım seversiniz ve okurken sıkılmazsınız. *GERÇEK BİR HAYAT HİKAYESİNDEN UYARLANMIŞTIR!!

Saklanan bedenime ve ruhuma ithafen.

Rüyaların her zaman bir anlamı vardır. Ama bu rüya beş arkadaşın hayatlarını değiştirecek bir rüyadır. Bu arkadaşların kaderi Emily`nin rüyalarıdır. Emily`nin rüyaları, sadece birer rüyadan ibaret değildir, geçmiş ve geleceği bir arada barındıran ölümcül bir güçle örülüdür. Beş arkadaş bu rüyaların peşinden giderek, hem kendi gelecekleriyle hem de Emily`nin rüyalarındaki tehlikelerle yüzleşmek zorundadırlar. Emily`nin rüyaları çözülmedikçe dünya büyük bir felaketle karşı karşıya gelecektir. Ancak bu süreçte, hem birbirlerine hem de kendilerine duydukları güven test edilecektir; zayıflıklar, dost bağları gerçeklerin acı yüzünü çıkaracaktır. Eğer Emily`nin rüyaları son bulursa, tüm dünya yok olma tehlikesiyle karşı karşıya kalacaktır. Unutmayın Eğer rüya yoksa herkes için bir kıyamet vardır... Kıyametin Habercisi Rüyaların Laneti `ne hoşgeldiniz.Bu dünya sadece rüyalardan ibarettir.

Gözlerimi açtım Yine o saat Yine o rüya Yine o ses "Beni hatırlarsan, hepimizi kaybedeceksin" O çocuğun sesini yine duydum ama yüzü... yine yok.

Rüyaları anlamlandıranlara... Roya yine aynı rüya ile uyanmıştı. Belki bir kabustu bu, ya da lanet. Sürekli aynı rüya, her gece. Attığı her adım aynıydı, başlangıcı, olayları ve sonu. Gördüğü kişiler bile aynıydı. Roya gördüklerine anlam yüklemek istedi ama aklına bağlantı kurabileceği hiç bir şey gelmiyordu. Bir gün rüyasında yapmaması gereken bir şey oldu. Onun yüzünden ve bu bütün dengeyi bozdu. Roya rüyasındaki akışı bozdu. Uyandığında her şeyin bittiğini sanmıştı. Ama yalnızca sandığıyla kalmıştı. Aynı rüyadan kurtulmuştu. Onun yerine çözmesi gereken rüyalar ve aşması gereken engeller vardı. Peki havasını bile bilmediği bir yerde Roya rüyalarının anlamını bulup içindeki boşluğu doldurabilecek mi? Tekrar eden rüyasındaki adamın kim olduğunu öğrenebilecek mi?

bir kadının bedenin rüyasında başka bir insan tarafından ele geçirilmesi ve diğer insanların buna engel olmaya çalışmasını konu alan bir kitap