Bir dakika, bir dakika, bir dakika! Bu şeytan bana yaklaşıyor imdat! Bana sarıldığında çok korktum fakat sadece bir anne gibi kucaklamıştı beni. bembeyaz ve pürüzsüz göğüsleri bir yastık gibiydi. Gözlerini kapatmış bir şekilde kafasıyla beni okşayarak seviyordu. Neden şeytana benzeyen bu kişi bana çok nazik? Keşke ona sorabilmemin yolu olsaydı. Biraz bekle, karşımda çıkan bu mavi şey ne? Üzerinde Japonca yazıyor!
.
"Şeytan Kral olduğunuz için telepati kullanarak halkınıza seslenebilirsiniz."
.
Neden bu mavi şeyin üzerinde Şeytan Kral yazıyor? Bu bir şaka olmalı ben ve Şeytan Kral mı? Bu mümkün olmamalı. Mavi şeye ekran diyeceğim. Bu ekran başka yazılar çıkartmaya başladı.
.
"Pasif yetenek Büyü Hakimiyeti elde edildi."
.
"Karanlık büyü *Çağırma* elde edildi. Kullanmak için gereken seviye A."
.
"Alev büyüsü *Alev Topu* elde edildi. Kullanmak için gereken seviye A."
.
Bu ekran sürekli bana yeteneklerimi söyleyip duruyor. Bana gerçekten büyü vereceğini söylemişti fakat ne yaptığını anlamadığım bir çok yetenek var. Şeytan Kral olduğum için yeteneklerde bir hayli kötü.
.
"Yıkım büyüsü *Zalimlik* elde edildi. Kullanmak için gereken seviye bilinmiyor."
.
"Kahraman tarafından hedef olarak belirlendiniz. Kahraman sizin mananızı diğer tüm manalardan ayırabilir."
.
Kahramanın neden hedefi oldum? Güzel büyüler verdi fakat kahraman tarafından hedef alınınca anlamı kalmıyor! Tanrıyla konuşmanın yolu yok mu? Bu ekrana tıklamaya çalıştığımda sanki bir holograma dokunuyormuşum gibi içinden geçiyor.
.
"Tek kullanımlık büyü *Tanrının Hikmeti* elde edildi."
.
O halde kullanalım bakalım. Peki nasıl kullanacağım bu yeteneği! Düşünerek yapabilir miyim acaba? Sanırım söylemem gerekiyor. Tanrının hikmeti!
Tanrı: "Sonunda beni arayabileceğin yeteneği elde ettin Tokito. Özür dilerim seni reenkarne ederken bir karışıklık oldu."
Tokito: "Bana burada ne olduğunu anlatır mısın? Neden bir şeytanım lan ben hem de kral olanından!"
Tanrı: "Normalde seni üçüncü kahraman olarak gönderecektim fakat hiç olmayan bir şey oldu ve Şeytan Kral oldun. Normalde seni tekrar reenkarne edebilirim fakat diğer tanrılar bundan hoşlanmayabilir bu yüzden yeni hayatında bol şans diliyorum. Ha birde sana uyarı sakın zalimlik büyüsünü aktif etme. O halde ben kaçtım bay."
Bekle nereye gidiyorsun... Aptal tanrı beni bu bedende sıkıştırıp kaçtı. O kadar şey varken neden şeytan kral? İnsanları korumak istiyorum ve o bana zalim şeytan kral unvanı veriyor. Neyse bundan sonra yapmam gerekenleri gözden çıkarmam lazım. Acaba ben öldükten sonra o kıza ne olmuştur? Sanırım bunu düşünmeme gerek yok nede olsa geri dönemiyorum. Yanımda duran kişiye seslenmeyi deneyeyim bakayım.
Tokito: "Sen, oradaki aptal varlık! Bana nerede olduğumu söyle."
Hey, hey, hey dur biraz, bu ses benden mi çıktı? Neden böyle konuşuyorum ben? Umarım bana sinirlenip öldürmeye çalışmaz. Üzgünüm havalı görünen şeytan abla! Bana sarılmana rağmen sana kötü söz sarf ettim.
Kortus: "Emredersiniz Şeytan Kral. Burası ölen babanıza ait olan Loropis bölgesidir. ve üstüne üstlük Şeytan İmparatorluğu'nun başkenti. Siz babanızın oğlu olarak doğduğunuz için eşsiz Şeytan Kral büyülerine sahipsiniz. Eğer yeni Şeytan Kral olursanız vikontlar size hizmet edecektir. Vikontlar ilk şeytan kralın soyundan gelen ve nadir olan şeytanlardır. Her biri bölge kazanarak soyadı elde ederler."
Tokito: "Güzel, bir çöp torbasına göre güzel bir anlatım biçimiydi. Neden kafanıza göre sizin efendiniz olduğumu söylüyorsunuz?"
Kortus: "Siz eski Şeytan Kral Jutem'in oğlusunuz. Babanız kahraman tarafından öldürüldükten sonra her şeyini size emanet etti."
Tokito: "O güçsüz babam öldü demek. Hah, ne kadarda basit bir şeytanmış. Onu öldüren kahramanı ayaklarımla ezeceğim."
Neden ayak uydurmak zorundayım? Sesimi normal çıkarmak istiyorum fakat konuşurken kendi kendime konuşuyorum. Ekrandan bakmalıyım, burada "Karakter: Egoist, Mazoşist" yazıyor. Bir dakika... Mazoşist mi? Egoist olduğumu anladım nede olsa ben bir şeytan kralım fakat mazoşist? Asla acıdan zevk almam ve bunu dile getirmem lazım.
Kortus: "Ah, affınıza sığınıyorum efendim kendimi tanıtmayı unuttum. Ben eski şeytan kralın hizmetkarı Kortus. Anneniz Victoria tarafından siz ölene kadar hizmet etmek için atandım."
Tokito: "Senin gibi bir şeytan bana ne kazandırabilir? Hah, ne kadarda saçma bir karar."
Kortus: "Üzgünüm efendim. Siz dinlenmenize bakın ben kendimi öldürürüm."
Sana kendini öldürmeni söylemedim ki! Birde yelpazesini boynuna tutuyor aptala bak! Neden bana itaat ediyor? Annem söyledi diye itaat etmek zorunda değil ki. Şeytanların itaatkar olma nedenlerini araştırmam lazım.
Tokito: "Senin gibi birinin ölmesi yazık olurdu. Kendini öldürmemeni emrediyorum."
Kortus: "Ne kadarda nazik bir şeytan kral! Gösterdiğiniz nezaket için minnettarım."
Tokito: "Normalde uyumam gerekmiyor fakat şimdilik biraz büyü gücü toplayacağım. Ben uyurken rahatsız eden çöp parçalarını ortadan kaldır."
Kortus: "Emredersiniz şeytan kral."
Artık neler döndüğünü öğrendiğime göre işin en zorlu kısmına gelelim. Ben nasıl Şeytan Kral olunur bilmiyorum ki. Sanırım bu ekrandaki şey benim davranışlarımı değiştiriyor böylelikle insan olduğumu anlamıyorlar fakat ben bu halimle nasıl insanları kurtarabilirim? Birde üstüne bulunduğum bedende olmak nedense beni garip hissettiriyor. Küçücük bir vücuda sahip olmayı geçtim şeytanlarla konuşabilmem tam bir manga dünyasındaymışım gibi hissettiriyor.
Başında büyük bir kafatası bulunan yatakta neler olduğunu anlayamadan bir oyana bir bu yana gezen Şeytan Kral kafayı sıyırmak üzereydi. Neden bu dünyaya gelmişti? Neden bir Şeytan Kral olarak dünyaya gelmişti? Bu soruların cevabını bulamayan kral sadece ayağa kalkıp yürüyebilmek istiyordu.
3 aydır sadece uyu, kalk, süt iç ve yat. Hayat çok sıkıcı bir hal almaya başladı ama sanırım artık daha rahat olabilirim. Bu kadar kısa sürede ayağa kalkacak kadar gelişmeyi başardım. Şimdi biraz etrafı gezerek bulunduğum yeri tanımam lazım. Şöyle kalkarsam, hah oldu kalkmayı başardım. Ayaklarım titrese de bir süre sonra titremeleri durdu. Artık tamamen gezebilirim evet be!
Kortus: "Ah, Şeytan Kral! Sizi ayaklanmış halde görmek bizi memnun etti. Nereye gitmek istersiniz?"
Tokito: "Ne istersen onu yap. Ben sadece ne istersem onu yapacağım."
Kortus: "Gerçekten de söylentilerde gezen tanıma uyuyorsunuz Şeytan Kral. Bizi yönetecek kişiye yaraşır bir konuşma tarzı."
Tokito: "Bu kadar yağcılık yeterli. Kafanıza göre yaşayın nede olsa güçsüz olduğunuz için öleceksiniz."
Benim gibi bir doktor bunu söylüyorsa gerçekten iyi biri değilim artık. Anladığıma göre şeytan kral olmak kişiliğimi değiştiriyor fakat anılarım yüzünden ruhum değişmiyor. Bunlar bana hizmet ettiklerini söylediler fakat nasıl güvenebilirim? Şeytanlar nasıl bir ırk onu bile bilmiyorum. Büyüdüğüm zaman çoğu şeyler belli olacakmış gibi hissediyorum.
Kapısından çıktığında tüm şeytanlar onu görüp önünde eğildi. Hepsinin önünden geçerek kütüphane gibi gözüken odaya girmek istedi fakat uzun bir elbise giyen, saçları dağınık, uzun ve kalın bir ejderha kuyruğuna sahip, kollarında kat kat pula benzeyen şeylere sahip olan bir şeytan vardı. Şeytan Kral kütüphane girişine geldiğinde dizinin üstüne çökerek başını eğdi.
Koloton: "Efendim bu kütüphaneye girmek istediğinize emin misiniz?"
Tokito: "İzin mi almam gerekiyor? Buraya giriş yasak mı?"
Koloton: "Affınıza sığınıyorum. Buyurun istediğiniz gibi girebilirsiniz. Askerler girişi koruyun!"
İki tane boğa kafası bulunan iki kapının ikisini de iten Şeytan Kral küçük boyuyla kapıyı açmıştı. Odaya girdiğinde önünde yarı baykuşa yarı insana benzeyen, uzun boynuzları ve kuyruğu olan bir şeytan dizinin üstüne çökerek karşıladı. İçeri girdiğinde etrafa göz gezdirdi ve kitapları uzaktan inceledi.
"Hoş geldiniz majesteleri. Burası Şeytan Krallığı'nın en iyi kitaplarını barındıran Büyük Loropis Kütüphanesi'dir."
Tokito: "Bana bu krallık ve bulunduğum dünyayla alakalı her şeyi anlatan kitapları getir. Birde Kortus!"
Kortus: "Emredersiniz efendim."
Tokito: "Bana beyaz süt lazım. Var mı beyaz bir süt?"
Kortus: "Beyaz süt Şeytan Kral olduğunuz için sizi zehirler efendim. Biraz müsaade ederseniz sizin için kırmızı süt getireyim."
Tokito: "Fark etmez ne varsa onu getir.
Kortus sağ elini kalbine koyarak başını eğdi ve kalkarak kimsenin görmediği bir yere gitti. Kral hala kütüphaneye ilgi duyuyordu. Kütüphanenin toz bile barındırmayan rafları, şaheser gibi gözüken kitapları daha fazla şaheser hale getiriyordu. Şeytan Kral etrafta küçük vücuduyla koşturarak rafların hepsine bakıyordu.
Vay be! Kütüphane gerçekten kocaman. Koruyan kişi birazcık sıkıntılı görünse bile çok sevdim. Burada bulunan her bir kitabı istediğim için işaret parmağımla istediğim her kitabı işaret ettim. Tüm vikontlar siyah kanatlarıyla yüksek yerlerde bulunan kitapları alıp masama getiriyorlardı. Uzun elbiseli şeytan beni kucağına aldığında kendimi büyümüş gibi hissettim fakat bu his kısa sürdü çünkü beni sandalyeye oturtmuştu. Kitapların kalın kapaklarını açtıktan sonra sayfalarda bulunan kelimelere göz gezdirdim. Mavi ekran açıldıktan sonra kelimeleri anlamaya başlamıştım.
.
"Çeviri büyüsü aktif edildi."
.
Ekran gerçekten müthiş bir özellik! Bu kaliteli sayfaların hepsini okuyabiliyorum. Kafamın içine evren hakkında her şey akıyormuş gibi hissediyorum! İsekai müthiş bir şeymiş lan! Kitapları okurken uzun elbiseli abla yeniden gelerek kafasını kitaplara eğdi kendimi biraz huzursuz hissediyordum.
Koloton: "Efendim hepsini okuyacak mısınız?"
Evet abla sanırım hepsini okuyacağım. Peki sen kimsin lan! Yanıma sinsice gelip duruyorsun kusura bakma ama biraz sinir bozucu olabilirsin.
Tokito: "Evet dünyayı yönetmek için bilgi gerekli. Yanıma gelebildiğine göre iyi bir çöp olmalısın. Kendini tanıtmana izin veriyorum."
Koloton: "Ben Veldoria bölgesi lideri Koloton Veldoria. Krallığın büyük vikontlarından birisiyim. Size hizmet etmek istiyorum."
Vikont kelimesinin ne olduğunu yeni öğrendim. İlk şeytan kralın oluşturmak istediği fakat sonradan oluşan bir bölüğün ismi. Hepsinin kendisine ait bir bölgesi ve ordusu var demek. Önce bu krallığı çözmeliyim sonra amaçlarıma dönmem gerekiyor. Kitapta yazanlarla benden önceki kral yani babam bana düşmanlarımız hakkında bilgi vermese bile tespit ettim.
Krallığın savaş kayıtlarının bulunduğu kitapta yazana göre en son savaş elflerle Vikont Fujih arasında gerçekleşmiş. Babamın katıldığı savaşı Vikont Fujih kaybederken babam onu kurtarmış ve düşmanın en iyi komutanını yenmişler fakat daha sonra düşmana ne olduğu bilinmiyor. Elfler muhtemelen bize karşı kin besliyorlar.
Diğer kitaptaysa krallığın sınırları hakkında bilgi vardı. Bir tanesi Elf Ormanlarına, bir tanesi Tafavu İmparatorluğu'na, sonuncusu Yarı İnsan İmparatorluğu'na. Elf Ormanları ve Tafavu İmparatorluğu'yla savaşmışız fakat kayıtlarda hiç Yarı İnsan İmparatorluğu yok. Sanırım o sınır en gizemli sınır. Tahminim doğruysa Yarı İnsan İmparatorluğu bizim gücümüzden korkuyorlar. Bu iki bölge hariç diğer sınırımız güvende olacaktır fakat şuan krallık için karar versem de otorite sahibi olamam. Öncelikle güçlenmem gerekiyor.
Koloton: "Efendim neden bir anda krallığın eski kayıtlarına bakma gereği duydunuz?"
Tokito: "Alt tabakada olan senin gibi biri anlayabilir mi?"
Koloton: "Kaba kelimelerim için özür dilerim."
Kafasını eğen Koloton'un saçlarına küçük ellerimle dokunduğunda gülümsedi. Kütüphanenin kapısından ses geldiğinde arkamı döndüm ve Kortus elinde kırmızı sütle geliyordu. Yanıma geldiğinde sütü bana içirmeye başladı ve Koloton'a dik dik bakmaya başladı.
Kortus: "Siz taht odasına geçebilirsiniz Vikont Koloton."
Koloton: "Senden emir alacak halde değilim aptal hizmetkar."
Tokito: "Çok gürültü yapıyorsunuz. Kapayın çenenizi."
Sonunda söylediklerimden sonra sesleri kesildi bende rahat bir şekilde kırmızı sütümü lıkır lıkır içmeye devam ettim. Koloton yüzünü asarak odadan çıkmıştı, Kortus ise yanımda elleri bağlı bir şekilde dikiliyordu. Biberonda hiç süt kalmadığında kitapları okumaya geri döndüm. Elime aldığım kitabın isminde "Maou Wa Shinda" yazıyordu. Kitap içerisinde ölen şeytan kralları anlatıyordu.
Kitap içerisinde çok bahsedilmese de Kahraman ismi geçiyor. Hiçbir şeytan kral hayatta kalarak kayıt tutmadığı için bilgimiz yok. Sadece görünüşü var. Uzun bir saç ve bol kıyafetler... Sizin yazacağınız raporu... Kör çocuk bile daha iyi rapor yazar. Diğer bir raporda da ilk şeytan kral yazıyor. Tek kahramanı öldürebilen kral olduğu için sanırım sonraki gelen şeytan krallar daha güçsüzleşmeye başladılar. O halde ilk şeytan kral nasıl öldü? Çok fazla gizem barındıran olay var.
Genelde isekai mangalarında olan maceracılar loncasını bulamadım. Kitapların hiçbirinde böyle bir şey yazmıyor. Belki şeytanlarda yoktur insanlara sızarak öğrenmem gerekecek. Başka kitaba geçsem iyi olur. Bekle, kitap kalmamış!
Koloton: "Sence de efendimiz çok havalı değil mi?"
Kortus: "Şeytan Kral her zaman havalı olmalı fakat bu küçük bedenle kitap okuması... Gördükçe aşık oluyorum."
Koloton: "A-A-A-Aşk mı dedin? Sen yoksa... Efendimize aşık mısın?"
Kortus: "Sessiz ol bizi duyacak."
Tokito: "Siz iki çöp parçası orada ne konuşuyorsunuz?"
Kortus: "Sizi düşünüyorduk efendim."
Tokito: "Çöpler başkaları hakkında endişelenmemeli nede olsa ben muhteşemim."
Kendimi yumruklamak istiyorum... Bu vücudun bir kapatma tuşu yok mu?
Koloton: "Efendim 3 yıl sonra kral seçimi başlayacak. Heyecanlı mısınız?"
Tokito yeni bir bilgi öğrendiği için odağını Koloton'a çevirdi. Küçük elleriyle Koloton'un geniş eşofmanını kavarayarak onun yüzüne küçük gözleriyle bakmaya başladı. Koloton eğilip efendisine bakmaya başladı.
Tokito: "Bana daha detaylı anlatman için izin veriyorum."
Koloton: "Emredersiniz efendim. Gerçek şu ki babanız öldüğü için şuanda vikontlar yeni şeytan kralı bekliyor. Eğer tahtın sahibi olduğunuzu tüm vikontlara ispatlarsanız taht sizin olacaktır. Muhtemelen General Guter size karşı çıkacaktır."
Tokito: "Kafanıza göre ilan etseniz olmuyor mu?"
Koloton: "Maalesef efendim. Otoritenizi ispatlamak için tahta oturmanız gerekiyor."
Tokito: "Hah, ne kadarda sıkıcı."
General Guter kim bilmiyorum fakat tahtı ele geçirmek zor olmalı. Büyüyüp gelişmem lazım. Annemi bulmalıyım ve babama ne olduğunu öğrenmeliyim. Kral olursam bu krallık güvende olur bende rahatlıkla insanların arasına sızıp bilgi alabilirim. Güzel, plan hazır artık yola koyulma zamanı!
Okur Yorumları | Yorum Ekle |
144 Okunma |
33 Oy |
0 Takip |
33 Bölümlü Kitap |