167. Bölüm

U.S 2.K 13. BÖLÜM KAN VE ZEHİR

Esma Gül
sidelyacicegi

MERHABA KELEBEKLER UZUNCA BİR ZAMAN OLDU NASILSINIZ?

BU BÖLÜMÜMÜZÜN HEDEFİ HER ZAMANKİ GİBİ 250 OKUNMA 100 OY VE 230 YORUMDUR.

GERÇEKTEN NEREDEYSE 500 OKUMA OLACAK BÖLÜM 100 OY ÇIKARTAMIYORSA BİR ŞEY DİYEMİYORUM. ÇOK ÜZÜLÜYORUM SADECE BUNU BİLİN LÜTFEN😔

SİZİ SEVİYORUM KEYİFLİ OKUMALAR💙

“Gel” Tuna Yüzbaşı baş selamı vererek içeriye girdi.

 

“1 haftadır kendini savunmak için yanıma gelmedin.” Yavuz Albay’ın ses tonu sertti.

 

“Siz öyle uygun gördünüz Komutanım.” Göz teması kurmadan konuşmuştu.

 

“Anneni niye ziyarete gelmedin?” Tuna Yüzbaşı yeniden başı eğik bir şekilde konuştu.

 

“Onunla bugün görüştüm.” Yavuz Albay yerinden kalkarak Tuna Yüzbaşı’ya doğru ilerledi.

 

“Sana bir şans daha vereceğim. O gün orada ne olduğunu söylersen sizin süreci iptal edeceğim.” Tuna Yüzbaşı hiçbir şey demedi.

 

“Ya da emre itaatsizlikten süreyi uzatacağım. En kötüsü bu işten kolay sıyrılmanıza izin vermem. Hadi kendini düşünmüyorsun, timini de mi düşünmüyorsun? Hepsi senin yüzünden işinden olacak.” Tuna Yüzbaşı ağır ağır yutkundu.

 

“Süreyi uzatırım Tuna, barındırmam sizi burada, bu işin nerelere gideceğini ikimizde iyi biliyoruz.” Tuna Yüzbaşı başını öne eğdi. Mesleği boyunca bir kez bile bunu yapmamıştı.

 

“Bölgeye keşif için birilerini gönderdim. Ne hikmetse Sare’nin çıkarıldığı mezarın olduğu bölge tuhaf kalıntılara ulaştık. Şimdi timini yakmadan önce bana gerçeği söyle.” Tuna Yüzbaşı sadece susup öyle yere baktı.

 

“Emri ben verdim. Onlar sadece uygulamak zorunda kaldı. Ahad’ı yakalayıp Sare’yi gömdüğü mezarın başına getirdim. Mezarın içine patlayıcı döşedim. Ardından mezara ittim ve patlattım. Bunu yaparken bir saniye bile pişman olmadım. O benden bir can aldı. Diğerini de almak üzereydi, layığıyla göndermek istedim. Vereceğiniz herhangi bir karara boynum kıldan incedir. Ama timim bu konuda sadece Komutanının emrini dinledi. Bir ceza verecekseniz bana verin Komutanım, onlar sadece emrimi uygulamakla yükümlü askerler.” Yavuz Albay sert çehresini Tuna Yüzbaşı’ya çevirdi.

 

“Sana bu görevde fevri davranmamanı söylemiştim.” Tuna Yüzbaşı başını salladı.

 

“Çık dışarı” Selam verdikten sonra kapıya doğru ilerledi.

İMRE KUZGUN

“Bana eşlik ettiğiniz için teşekkür ederim.” Kahve sözümü tutuyordum.

 

“Ne demek sonuçta size bir sözüm vardı.” Adamın adını unutmuştum.

 

“Siz buraya kendi istediğinizle geldiniz sanırım.” Başımı sallayarak gülümsedim.

 

“Elbette, zaten bir kardeşim var. O buraya atanınca ondan ayrı kalmak istemedim.” Adam gülümseyerek gözlerimin içine baktı.

 

“Bir yemek yiyelim o halde, burayı pek bilmiyorum.” Emri vakilerden hoşlanmıyordum.

 

“Bilmem müsait olursam neden olmasın, evli olduğunuzu duydum. Eşinizle birlikte gelin lütfen.” Gülerek bana baktı.

 

“O böyle davetleri pek sevmez.” Biri benim kocamla yemeğe çıksın o yemeği gırtlağına sokardım.

 

“Anladım, neyse benim gitmem gerekiyor. Tekrar görüşürüz.” Hızlıca kalkarak gülümsedim. Dışarda buluşmayayım diye hastanede kahve ısmarladım. Bir de yemek çıkmıştı.

 

“Görüşmek üzere” Başımı sallayarak koridorda ilerlemeye başladım.

 

“Eşi var ama seninle yemeğe çıkmak istiyor.” Ömer’in sesini duymayı beklemiyordum.

 

“Sen bizi mi dinliyordun?” Kaşlarımı çattım.

 

“Hayır, yanına gelirken duydum.” İstemsizce gülümsedim. Ama bu hoşnut bir gülümseme değildi. Daha çok sinirlenmeye başlıyorum gülümsemesiydi.

 

“Yemeğe gitme.” Kaşlarımı çattım.

 

“Anlamadım?” Bana emir mi veriyordu?

 

“Belli ki tekin değil, niyeti başka.” Ona doğru yaklaştım.

 

“İnsanların ne olduğunu anlama konusunda oldukça yetenekliyim, bana emir vermeyin.” Ömer kaşlarını çatarak baktı.

 

“Böyle bir adamın yanında görünmen senin kişiliğini de bozar.” Buna sinirlenmiştim.

 

“Henüz ne yapacağıma karar vermemiştim. Ama emri vaki tavrınıza bakılırsa neredeyse kabul edeceğim.” Ömer’in bakışlarını aniden değişerek sırıtmaya başladı. Bunun ne anlama geldiğine anlam veremedim.

 

“Keyfin bilir.” İstemsizce yutkundum.

 

“Evet, hoşçakalın.” Ömer başını sallayarak gülümsedi. Daha sonra hiçbir şey olmamış gibi ilerledi.

YAZARIN KALEMİNDEN

Karanlık sadece gece olunca çökmez. Bazen bazı şeyler insana gece olmadan da gece çöker. Ama bu bazen yalnızlığın getirmesiyle bazen de insanın kalbinin körelmesiyle gelir.

 

“Nilya, hoşgeldin.” Büyük Birlik uzun ve büyük bir masada toplanmıştı.

 

“Hoşbuldum Şaray, nasılsın?” Şaray gözlerini kısarak Nilya’ya baktı.

 

“Büyük Başkan geliyor.” Şaray’ın yanındaki iri cüsseli adam konuşmıştu. İçeriye önce siyah giyimli iri yarı adamlar girmişti. Ardından onlar gibi cüsseli olan bir adam salona giriş yaptığında herkese üsten bakmıştı.

 

“Nilya, seni çok bekledim.” Nilya gülümseyerek konuşmaya başladı.

 

“Beklediğinize değeceğinden eminim büyük Başkan.” Nilya’nın yanına gelerek elinin üstünü öptü.

 

“Ahad, malesef ki görevinde başarısız oldu. Biz onu cezalandıracaktık ama şu Türklerin Komutanı cezalandırdı. Neyse ki işimize geldi.” Büyük Başkan konuşurken diğerleri başını sallayarak onaylıyordu.

 

“Ahad’ın görevini bundan sonra Nilya ve kurduğu ekibi devralacak. Bundan sonraki tüm görevler senin sorumluluğunda Nilya, özellikle Türkiye ve çevresindeki zayıf ülkelere karşı yapacağımız planlar başarılı olmak zorunda.” Nilya başını sallayarak konuşmaya başladı.

 

“Ahad büyük bir önderdi. Çoğumuza bu işi o öğretti. Hakkını yememek lazım, ama bu duruma düşmesine üzüldüm. Üstelik bir kadın için, asla bu zaafiyeti göstermeyen bir adamdı, ne tür bir kadın ki onu böylesine kör etti?” Şaray slaytın başına gelerek ekranı açtı. Ekranda Yila Kızılkaya’nın fotoğrafı vardı.

 

“Bu kadın Ahad’ın yanına sızmayı başarabilen tek kişi, konuşamıyormuş gibi davranarak Ahad’ın gözünde savunmasız göründü. Ahad kabul etmese de savunmasız olan her şeye büyük bir zaafı vardı.” Nilya başını salladı.

 

“O zaman onun yarım bıraktığı işi tamamlamak bana düştü. Bundan sonraki görevlerinizi heyecanla bekliyor olacağım.” Şaray, Nilya’nın konuşmasının ardından onu öne davet etti.

 

“Bağlılık yeminini yapman için önce bileğini keserek bu kanını bu kaseye akıtmanı istiyorum. Kasenin içine ekleyeceğimiz zehir kanına karışacak, ardından kanla birlikte zehri de yutacaksın. Yemini edene kadar çok kısa bir vaktin var. Bu süre zarfında hızlı olamazsan malesef sana veda edeceğiz. Şimdi bileğini kes ve işlemi tamamla, benim söyleyeceklerimi tekrar et.” Nilya kararlıkla bıçağı bileğine götürdü. Ardından yutkunarak bileğini kesti ve kanını kasenin içine akıttı. Akıttığı kanının içine bir damla zehir ekleyerek zehrin kana karışması için kaseyi hafifçe salladı. Ardından kaseyi ellerinin arasına aldı ve içmeye başladı.

 

“Tekrar et.” Şaray sert sesiyle konuştu. Nilya boğazından midesine doğru yol alan zehirle tüm vücuduna kramp girmiş gibi bir acıyla kıvranmaya başladı.

 

“Büyük Birlik tarafından bana verilen tüm görevleri itiraz hakkım olmadan yapacağım.”

 

“Büyük Birlik tarafından bana verilen tüm görevleri itiraz hakkım olmadan yapacağım.”

 

“Büyük Birlik konseyinde konuşalan her şeyi kapıdan dışarıya çıktığımda unutacağım.”

 

“Büyük Birlik konseyinde konuşalan her şeyi kapıdan dışarıya çıktığımda unutacağım.”

 

“Herhangi bir ihanet girişiminde bulunmayacağım, bulunduğum takdirde konseyin hakkımda vereceği karara uyacağım.”

 

“Herhangi bir ihanet girişiminde bulunmayacağım, bulunduğum takdirde konseyin hakkımda vereceği karara uyacağım.”

 

“Aile ve aşk gibi saçma sapan duygulara kapılmayacağım.”

 

“Aile ve aşk gibi saçma sapan duygulara kapılmayacağım.”

 

“İfşa olduğumda Büyük Birliğin ismini vermeyeceğim. Eğer ifşa olup yakalanmadıysam kendimi infaz edeceğim.”

 

“İfşa olduğumda Büyük Birliğin ismini vermeyeceğim. Eğer ifşa olup yakalanmadıysam kendimi infaz edeceğim.”

 

“Belirtilen kuralları uyacağıma Büyük Birlik konsey üyelerinin huzurunda, bu davanın yoldaşı olarak canım pahasına ilerleyeceğime ant içerim.” Her soluk alışında nefesi ciğerlerine batıyor ve acıdan kıvranmasına sebep oluyordu. Boğazını tutarak yerde iki büklüm kıvranmaya başladı. Ardından Şaray elindeki panzehiri Nilya’ya uzattı. Panzehiri elinden alıp içtiğinde öksürük krizleriyle birlikte vücudu yorgun düşerek yere çöktü.

SARE LİA SARUHAN

Köy meydanına büyük bir kalabalık hakimdi, bugün tanıdığım bir öğrencimin abisi evleniyordu. Köylü beni görmekten hazzetmese de onun hatrı için köy düğününe katılmak istiyordum.

 

“İmre bu kıyafet köy yerinde fazla iddalı.” Beline kadar uzanan sırt dekoltesine baktım.

 

“Vücut aksesuarıyla kapanacaktır.” Parlak taşlardan oluşan aksesuarı sırtından aşağıya sallandırdı.

 

“Aslında bu kıyafeti sen giymeliydin.” Gözlerimi devirdim.

 

“Evet, Tuna da kesinlikle aynı fikirdedir.” İmre kollarnı göğsünde kavuşturdu.

 

“Tuna çok biliyor.” Telefonum çalar çalmaz odaya koştum. Tuna arıyordu.

 

“Tuna” Her defasında bu kadar hevesle açmamam gerekiyordu. Biraz naz yapmalıydım.

 

“Telefonun başında mı bekliyordun güzelim.” Gülerek konuşmaya başladım.

 

“Duyunca hemen geldim.” Gülümsediğini hissettim.

 

“Çok geç kalmayın, köy yeri, olay falan çıkar.” Başımı görmese de onaylar anlamda salladım.

 

“Evet öyle yapacağız.” Heyecandan konuşmayı unuttum.

 

“Güzelim, sen gene niye robot gibi konuşmaya başladın.” Gülerek konuşmaya başladım.

 

“Utandım.” Güldü.

 

“Ne giydin.” Çıldırtmalı mıydım?

 

“Göğüs dekolteli kırmızı mini bir elbise” Aslında çokta dekolteli sayılmıyordu. Siyah bir elbise giymiştim. Önü V kesimdi. Ama fazla açık değildi. Bir de midi boy tercih etmiştim. Mini beni aşardı. Yani köyde.

 

“Sare” Ses tonunun değişmesi beni keyiflendirdi.

 

“Buyrun benim” Neşeli neşeli konuştum.

 

“Sence fazla değil mi?” Ne diyeceğini biraz düşünmüştü.

 

“Düğün sonuçta, neyse İmre sesleniyor benim kapatmam lazım.” Aniden telefonu kapatmıştım.

 

“Niye yalan söyledin.” İmre kapıya yaslanmış sırıtıyordu.

 

“Bana eşlik et dediğimde kabul etmedi.” İmre kahkaha atarak başını iki yana salladı.

YAZARIN KALEMİNDEN

“Valla Albay akşam akşam iyi kalayladı.” Murat Teğmen konuşmuştu.

 

“Valla ne oldu anlamadım ama göreve döndüğümüze sevindim. Valla bir an bitti sanmıştım.” Ahmet Başçavuş konuştu.

 

“Yalnız beyler uyarı çok sertti, ona göre davranalım.” Biran Teğmen konuştu.

 

“Asıl kalayı Tuna Komutan yemiş belli, baksana surata” Komutanları gelir gelmez selam vermişlerdi.

 

“Rahat rahat” Tuna Yüzbaşı çardağa yönelip oturduğunda eli ayağı gerginlikten sallanıyordu.

 

“Komutanım, çok mu kötüydü.” Kerim Başçavuş konuştu.

 

“Bilmiyorum.” Bir anda hepsi şaşırdı.

 

“Yani geri dönülmez gibi miydi?” Ahmet Başçavuş sordu.

 

“Dönülür herhalde” Komutanlarının ne dediğinden hiçbir şey anlamamışlardı.

 

“Yine mi açıktayız?” Bunu Uzman Çavuş Yuşa sormuştu.

 

“Bilmiyorum açık dedi.” Şok içinde Komutanlarına baktılar.

 

“Az önce uyardı, kaldırdım demedi mi?” Ömer Üsteğmen konuşmuştu.

 

“Yok öyle gitti muhtemelen.” Karasu birbirine bakarak anlam vermeye çalıştı.

 

“Devam mı tamam mı anlamadım Valla” Ahmet Başçavuş söylendi.

 

“Devam devam gitti çünkü.” Şaşkınlıkla yinr birbirlerine baktılar.

 

“Komutanım, Albay az önce sertçe uyarıp ardından görevinize geri dönün demedi mi? Şimdi siz açıktayız diyorsunuz.” Karan Asteğmen konuştu. Tuna Yüzbaşı dalgın bakışlarını kaldırdı.

 

“Ne diyorsunuz siz?” Şok içeren ifadeler geceye karışmıştı.

 

“Komutanım siz iyi misiniz?” Bunu söyleyen Hakan Asteğmendi.

 

“Gidiyoruz.” Tuna Yüzbaşı anlık bir kararla ayağa kalktı.

 

“Nereye, göreve mi hemen mi?” Murat Teğmen sormuştu.

 

“Ya biz şimdi açıkta mıyız değil miyiz anlamadım ya” Biran Teğmen sonunda dayanamayarak konuştu.

 

“Ya ne açığı ne görevi, düğüne gidiyoruz. Sare gene benim ayarlarımla oynadı.” Karasu şoku hâlâ atlatamadı.

 

“Nasıl yani hemen mi evleniyorsunuz, oğlum ne oluyor?” Ömer Üsteğmen şok içinde konuştu.

 

“Ya köy düğününe katıldı benimki, saçma sapan bir kıyafetle, açık saçık, delireceğim şimdi, gelmek isteyen gelebilir.” Karasu hep bir ağızdan ‘hee’ dedi.

 

“Baştan söylesene ya sen Sare’de mi bahsediyorsun.” Hepsini gülme tutunca Tuna Yüzbaşı sinirle baktı.

 

“Hadi da” Başlarını sallayarak gülerek takip ettiler.

SARE LİA SARUHAN

“Ben bunun ne olduğunu öğrendim. Erkekler düğünde beğendikleri kıza mendil atarlarmış, daha sonra oğlanın annesi de gider kızın ailesiyle görüşürmüş.” İmre kulağıma bir şeyler fısıldıyordu. Ortama baktığımda zibilyonuncu kez halay çeken abileri seyretmeye devam ettim.

 

“Kız çok güzel de erkek biraz öküz gibi” İmre’ye kahkaha atmamak için zor durdum. İmre’yle konuşurken bir mendil onun elbisesine çarpıp yere düştü. Şok içinde birbirimize baktık.

 

“Hangi hadsiz beni beğenme cesaretinde bulundu?” İmre’ye kahkaha atarak baktım.

 

“Acaba seni kim beğendi.” Hâlâ gülüyordum. Elimi tutarak başka yöne götürdü.

 

“Öğetmenim, abim sizinle dans etmek istiyormuş.” Öğrencimin gösterdiği yöne baktım. Gülümseyerek bakan bir çift göz vardı.

 

“Abine nişanlı olduğumu söyle, böyle şeylere seni alet etmesin.” İmre gülerek konuşmaya başladı.

 

“Tuna bunu duysa adamı boğar.” İmre’yi dürttüm.

 

“Bana bak ağzından kaçırma.” İmre gülmeye devam etti.

 

“Her neyse dur şimdi, mendil çocuğu bulmam lazım.” Gülerek önüme döndüm.

YAZARIN KALEMİNDEN

“Ajran, bu hatun da kim?” İmre’yi göstererek sakallarını okşadı.

 

“Bizim köyün öğretmeninin arkadaşı.” Dikkatlice süzmeye devam etti.

 

“Önündeki mendili ezip geçti.” Yanındaki adam başını salladı.

 

“Siz de mi atmak istersiniz?” Adam gülerek konuştu.

 

“Ben atmam direkt alırım.” İmre ve Sare’ye yaklaşmaya başladı. Heybeti herkesin yolundan çekilmesine neden oluyordu.

 

“Hatun da hatun” İmre kendilerine doğru gelen adama kaşlarını çattı.

 

“Ömrümde sizin gibi bir afet görmedim.” İmre sert çehresini adama yöneltti.

 

“Gözlerinizin görmeye devam etmesini istiyorsanız, bence önümden çekilin.” Arkasına dönerek öğrencisiyle konuşan Sare’nin koluna girdi.

 

Bir süre sonra havaya ateşler açıldığında Sare ve İmre alışkın olmadığından eğilerek kaçmaya başladılar.

 

“Dügünümüz vardır looo” Zılgıtlar eşliğinde bağırırken bir yandan da silah ateşliyorlardı.

 

“Ya bunlar manyak mı? Çocuklar var!” Sare sinirle bağırmıştı.

 

“Sare, bence artık gidelim.” İmre kendisine doğru gelen adama bakarak konuştu.

 

“Neler oluyor?” Sare hala olayın şaşkınlığındaydı.

 

“Bu adam hiç tekin değil.” İstemsizce Sare’yi arkasına aldı.

 

“Benden kaçmak kolay değil, ama seni de anlarım, henüz kim olduğumdan haberin yok.” Sare sinirle öne fırladı.

 

“Kim olduğunu niye bilmek isteyelim?” Adam sırıtarak konuşmaya başladı.

 

“Ben ağayım, gözüme değeni isterim.” Sare gülerek konuştu.

 

“Sen ağaysan bende paşayım, gözü olanın gözünü oyarım.” İmre şaşkınlıkla kardeşine baktı. Adamlar bir anda kahkaha atınca Sare sırıtmaya başlamıştı.

 

“Bir kadına göre fazla iddalısın?” Sare sert çehresiyle konuştu.

 

“İddalı olmak sadece senin gibilerinin hamurunda yok. Yürek herkeste var. Sadece kullanmak herkesin tercihi değil.” İmre, Sare’yi yeniden arkasına çekti.

 

“Şimdi defol git.” Adam uzanıp İmre’nin kolunu tutarak kendisine çekti.

 

“Ben gözüme değeni alırım demiştim.” Sare sinirle İmre’nin kolundaki adamın elinin üstüne elini koydu.

 

“Çek şu elini yoksa kırarım.” Dişlerinin arasından konuşmuştu.

 

“Ajran sustur şu kızı” Sare beklemediği bir yerden gelen güçle arkaya doğru savruldu. Başı halay çeken erkeklerin bacağına çarpmıştı.

 

“Aptal!” İmre kolunu çekerek Sare’ye doğru adımladı. Ama adam karnından tutarak onu oradan uzaklaştırmaya çalıştı.

 

Sare yerden doğrulmaya başladığında tüm hücreleri kulaklarında uğulduyordu. Nefesi sıklaşmış ve gözleri kararmaya başlamıştı. İlk defa Sirel’in acımasızlığına ihtiyaç duyacak konumdaydı. Ve bedenenin dürtüsüne engel olmadı. Bastırmaya çalışmadı ve usulca ona izin verdi. Öne doğru savrulduğunda başına korkunç bir ağrı saplandı.

 

Bir süre sonra nefes alışverişleri yavaşlamaya ve yoğun baş ağırısı ise hafiflemeyr başladı. Ve bedeni uzun zaman sonra yeniden Sirel’e kucak açmıştı.

SİREL

“Hayatta en sevmediğim şey benim gözümün önündekinin zarar görmesidir!” Bağırarak adamların dikkatini çekmiştim.

 

“Ve ben bundan nefret ederim.” Sırıtarak sandalyesinde oturan teyzeye baktım. Kollarından tutarak hafifçe ayağa kaldırdım.

 

“İnan bana konuştuğun dil hakkında bir fikrim yok. Ama özür dilerim. Sandalye bana lazım.” Sandalyeyi hızla aldım ve beni iten Ajran’ın kafasında parçalmıştım. Bunun ardından o taraftaki insanlar şaşkınlıkla bağıraşarak oradan ayrıldı.

 

“Kardeşimi bırak!” Sesimi net ve gür çıkmıştı.

 

“Bunu yapabildiğinr şaşırdım.” Adama yaklaşarak İmre’nin kolundan tutup yanıma çektim.

 

“Seni öldürürüm.” Sırıtarak baktım.

 

“İnan bana bunu yapmanı tavsiye etmem, nişanlım bir Yüzbaşı, kısacası sana bela olur.” Adamın bunu duyduğunda yüzü anlık olarak düşmüştü. Ama nedense öylece duracağını düşünmedim. Ve düşündüğüm gibi de oldu. Bir şeyler planlıyordu. Ama tek bir şey vardı. Bu gece değer verdiğime kimse dokunamayacaktı. Ucunda ölümüm olsa bile.

BÖLÜM SONU

Bölüm : 30.05.2025 22:03 tarihinde eklendi
Okur Yorumları Yorum Ekle
İçindekiler
Esma Gül / UZAKTAKİ SES / U.S 2.K 13. BÖLÜM KAN VE ZEHİR
Esma Gül
UZAKTAKİ SES

152.77k Okunma

14.51k Oy

0 Takip
166
Bölümlü Kitap
TANITIMBİR HAYAL UĞRUNAÇOCUK İSTİSMARIU.S DUYURUSUÇLULUKU.S 4. BÖLÜM DİKİŞU.S 5. BÖLÜM YAŞATMAK İÇİN ÖLDÜRMEKU.S 6. BÖLÜM ATEŞU.S 7. BÖLÜM SİLAHU.S 8. BÖLÜM İKNAU.S 9. BÖLÜM İNATÇIU.S 10. BÖLÜM HAİNU.S 11. BÖLÜM BEKLENMEYEN KİŞİLİKU.S 12. BÖLÜM TANINMAZ HALU.S 13. BÖLÜM TÜRKİYE GELMEYECEKU.S 14. BÖLÜM AY YILDIZU.S 15. BÖLÜM ŞEHİT EMRİU.S 16. BÖLÜM ZEHİRU.S 17. BÖLÜM KABUSLARU.S 18. BÖLÜM BIRAKMAMU.S 19. BÖLÜM MESAFEU.S 20. BÖLÜM KIRGINU.S 21. BÖLÜM AKREP VE ASLANU.S 22. BÖLÜM LOJMAN BASKINIU.S 23. GÖĞSÜMÜ SIKIŞTIRAN KADINU.S 24. BÖLÜM KALBİYLE SAVAŞMAKU.S 25. BÖLÜM SANA KAYBEDİYORUMU.S 26. BÖLÜM RUH İKİZİU.S 27. BÖLÜM KURŞUNU.S 28. BÖLÜM NİŞANLISIYIMU.S 29. BÖLÜM BANA GEÇ KALDINU.S 30. BÖLÜM HOŞUMA GİDİYORSUNU.S 31. BÖLÜM SALDIRIU.S 32. BÖLÜM ÖPÜCÜKU.S DUYURUU.S 33. BÖLÜM PERDEU.S 34. BÖLÜM DUDAKLAR VE PARFÜMU.S DUYURUU.S 35. BÖLÜM OYUNU.S 36. BÖLÜM KÜÇÜK DÜŞÜRMEKU.S 37. BÖLÜM ŞEHİTU.S 38. BÖLÜM KANLA SÜSLENMİŞ AY YILDIZU.S DUYURUU.S 39. BÖLÜM AŞIK ATIŞMASIU.S 40. BÖLÜM SEVDİĞİM KADINU.S 41. BÖLÜM SARE’DEN TUNA’YAU.S 42. BÖLÜM DEKOLTEU.S DUYURU VE ALINTIU.S 43. BÖLÜM SENİ YAŞAMAK İSTİYORUMU.S 44. BÖLÜM FRAGMANIU.S 44. BÖLÜM YALANINI ÖPEYİM SENİNU.S 45. BÖLÜM FRAGMANIU.S 45. BÖLÜM KISMEN SEVGİLİMU.S 46. BÖLÜM TELLİ TURNAU.S 47. BÖLÜM FRAGMANIU.S 47. BÖLÜM ÇOCUKLUKU.S 48. BÖLÜM FRAGMANIU.S 48. BÖLÜM TAKİPU.S 49. BÖLÜM FRAGMANIU.S 49. BÖLÜM VİDEO KAYDIU.S 50. BÖLÜM SENİ KENDİME SAKLIYORUMU.S 51. BÖLÜM FRAGMANIU.S 51. BÖLÜM ALYAU.S DUYURUU.S 52. BÖLÜM FRAGMANIU.S 52. BÖLÜM KOALAU.S ÖNEMLİ ACİL DUYURU ‼️‼️‼️U.S 54. BÖLÜM FRAGMANIU.S 55. BÖLÜM FRAGMANIU.S 53. BÖLÜM MANGALU.S 54. BÖLÜMÜN FRAGMANIU.S 54. BÖLÜM TEST SONUÇLARIU.S 55. BÖLÜM MADURU.S 56. BÖLÜM KARIM DİYECEĞİM TEK KADINU.S 57. BÖLÜM FRAGMANIU.S 58. BÖLÜM FRAGMANIU.S 59. BÖLÜMÜN FRAGMANIU.S 57. BÖLÜM ASKERİNE VEDA ETU.S DUYURU ACİL‼️U.S 58. BÖLÜM KISMEN BARIŞTIKU.S 59. BÖLÜMÜN FRAGMANIU.S 59. BÖLÜM KISKANÇLIKU.S ACİL DUYURUU.S 60. BÖLÜM KİŞİLİK ÇATIŞMASIU.S ÖNEMLİ DUYURUU.S ACİL DUYURU🥺‼️U.S 61. BÖLÜM FRAGMANIU.S 61. BÖLÜM MİSAFİRU.S 62. BÖLÜM FRAGMANIU.S 62. BÖLÜM İSTANBULU.S ACİL DUYURUU.S 63. BÖLÜM GEÇMİŞU.S SEZON FİNALİ DUYURUSUU.S 64. BÖLÜM YÜZÜKU.S 65. BÖLÜM FRAGMANIU.S 65. BÖLÜM EVLENME TEKLİFİU.S DUYURU🥲U.S 66. BÖLÜM KUTLAMAU.S 67. BÖLÜM FRAGMANIU.S 67. BÖLÜM KLİK SESİU.S 68. BÖLÜM FRAGMANIU.S ACİL DUYURUU.S 68. BÖLÜM KADINU.S 69. BÖLÜM FRAGMANIU.S 69. BÖLÜM İSTEME GÜNÜU.S 70. BÖLÜM FRAGMANIU.S 70. BÖLÜM KAHVEU.S 71. BÖLÜM FRAGMANIU.S 71. BÖLÜM MAPUSU.S 72. BÖLÜM FRAGMANIU.S 73. BÖLÜMÜN FRAGMANIU.S ACİL DUYURUU.S 72. BÖLÜM ZORLU BİR NİŞANU.S ÖNEMLİ DUYURUU.S 73. BÖLÜM MİT PERSONELİU.S 74. BÖLÜM FRAGMANIU.S 74. BÖLÜM İNKAR VE BEDELU.S SEZON FİNALİ FRAGMANIU.S 75. BÖLÜM SEZON FİNALİU.S 2. KİTAP 1. BÖLÜM FRAGMANIU.S 2. KİTAP YAYIN TARİHİU.S 2. KİTAP 1. BÖLÜM 2. FRAGMANU.S 2. KİTAP DUYURUSUU.S 2. KİTAP 1. BÖLÜM 3.FRAGMANU.S 2. KİTAP 1. BÖLÜM ÇİÇEĞİMU.S 2. KİTAP 2. BÖLÜM FRAGMANIU.S 2. KİTAP 2. BÖLÜM 2. FRAGMANU.S 2. KİTAP 2. BÖLÜM DÜZ ÇİZGİU.S 2. KİTAP 3.BÖLÜM NEFESSİZ BİR ÖPÜCÜKU.S 2. KİTAP YENİ KAPAĞIMIZU.S 2.KİTAP 4.BÖLÜM FRAGMANIU.S 2. KİTAP 4. BÖLÜM AYNAU.S ACİL DUYURUU.S 2.K. 5.BÖLÜM FRAGMANIU.S 2.K 5. BÖLÜM OPERASYONU.S ÖNEMLİ DUYURUU.S ÖNEMLİ DUYURUU.S 2.k 6. BÖLÜM FRAGMANIU.S 2.K 6. BÖLÜM 2. FRAGMANU.S 2.K 6. BÖLÜM GARİP GÖRÜNÜMLÜ KADINU.S 2.K 7. BÖLÜM FRAGMANIU.S ACİL DUYURUU.S DUYURU VE FRAGMANU.S 2.K 7. BÖLÜM YÜZLEŞMEU.S 2.K 8. BÖLÜM FRAGMANIU.S DUYURUU.S 2.K 8. BÖLÜM PATLAYAN MEZARU.S BÖLÜM GÜN DEĞİŞİKLİĞİU.S DUYURU ACİLU.S HATIRLATMAU.S ACİL DURUMU.S 2.K 9.BÖLÜM YARALIU.S 2.K 10. BÖLÜM FRAGMANIU.S DUYURU.S 2.K 10. BÖLÜM BIRAKIRSAM GELİR ALIRIMU.S DUYURUU.S SINIR İÇİN SON 5 OYU.S 2.K 11. BÖLÜM ÇOK BÜYÜLEYİCİ BİR KADINSINU.S 2.K 12.BÖLÜM FRAGMANIU.S DUYURUU.S DUYURU ACİLU.S 2.K 12. BÖLÜM TUTKUU.S DUYUR ÖNEMLİU.S DUYURUU.S 2.K 13. BÖLÜM KAN VE ZEHİRU.S DUYURU ÖNEMLİ
Hikayeyi Paylaş
Loading...