General Lorena
"Lorena, onlara ciddi olduğumuzda ne kadar korkunç olduğumuzu göstermeni istiyorum," dedi Elvira.
"Ne yapmamı istersin?"
"Gemilerden birisini kılıcını kullanarak yok etmeni."
"Emredersiniz, kraliçem," dedi ve hızla ana kontrol odasından çıktı. Hangara doğru ilerlerken, içindeki adrenalin hızla yükseldi. Hangara ulaştığında, kılıcını çıkararak koluna çizik attı. Bu hareketle birlikte saçları ve gözleri aniden kırmızıya dönmeye başladı.
Nora'nın üzerine doğru yöneldiği sırada, saçları tamamen kırmızıya döndü, gözlerinin etrafı da parlak bir kırmızıya büründü. Hızla en yakın gemiye saldırarak, kılıcını savurdu ve tek bir darbe ile gemiyi ikiye böldü.
Geminin parçaları havada savrulurken, diğer taraftan Nora hemen onu yakalayarak ana kontrol odasına döndü. Lorena, kontrol odasına girdiğinde derin bir nefes aldı ve başını kaldırarak Elvira'ya baktı. "Sonunda biraz akıllanırlar umarım," dedi "Ve o mesajda ne kadar ciddi olduğumu anlarlar."
"Ladina'dan mesaj..." dedi Anelya.
"Hemen göster, Anelya," dedi Elvira.
"Kraliçem, Purw'u yakaladık ve dönüşe geçtik. Bir dakikaya kadar oraya varmış olacağız."
"Hazırlıklara başlayın. Bu idamı tüm Evren'e canlı yayınlayacağız," diye emir verdi.
"Emredersiniz, kraliçem," dedi Melinda ve hemen harekete geçti, hazırlıklar için gerekli adımları atmaya başladı.
•❅──────✧❅✦❅✧──────❅•
Lux İttifakı Gözünden General Lorena Saldırısı
"Şimdi ne yapacağız?" diye sordu Rofs oldukça sinirliydi aynı zamandaç
"Saldırıp o gemiyi yok edeceğiz tabii ki," dedi Yoor.
"Evet, ama o gemiye silah..."
"Efendim..." dedi bir Yufj, sözünü keserek.
"Bu da ne böyle?" diye mırıldandı.
"O lanet kadın ne yapıyor öyle?" dedi Sewa.
"Bilmiyorum ama her ne yapıyorsa bu çok tehlikeli, hemen uzaklaşmamız lazım," diye uyardı Arxak.
"Zaten yeterince uzaktayız," dedi Rofs, ancak tam o anda, lanet kadın gemisinin üzerinden atladı. Bir anda, gemilerinden birisiyle bağlantı kesildi, ardından o gemi patladı ve kadın gemisine geri döndü.
"Lanet olsun, bu da neydi öyle?" dedi Sewa, şaşkınlıkla.
"Tek bir kılıç darbesi ile gemilerimizden birisini yok etti," dedi Remx, durumun ciddiyetini fark etmişti.
"Kral Rofs, şimdi ne yapıyoruz?" diye sordu Muvx.
"Hemen geri çekilin." Gemi manevra yaparak uzaklaşmaya başladı.
"Lanet, ırkın nasıl bir gücü varsa sadece tek bir kılıç darbesi ile koskoca bir gemiyi yok ettiler," dedi Yoor.
"Şimdi ne yapacağız, üstelik Tyuo'yu öldürenler ve o kadın saldırdığı sırada saçlarına ve gözlerine dikkat ederseniz, aynı Lorin ırkına benziyordu ve ben teslim oluyorum," dedi Sewa.
"Sewa, saçmalama. Sende mi diğerleri gibi korkup kaçacaksın?" dedi Rofs, öfkesini zor tutarak.
"Evet, öyle korktum ve kaçıyorum, anladın mı beni Rofs? Ve sizler de şunu iyice anlayın ki diğerleri haklıydı, özellikle kraliçe Mirena. Reinaz'a oldukça fazla taviz verdik. Savaşa bizzat Vera kraliçesi geldi, muhtemelen saldırıyı yapan da generaldi ve ben ırkımı bu saçma savaşta daha fazla feda etmeyeceğim. Hemen tüm gemilerimize haber ver, teslim oluyoruz," dedi, içindeki korkuyu dışa vurmuştu.
Yanındaki askerlerden biri, "Emredersiniz, kraliçem," diyerek tüm Syris ırkı gemilerini savaş bölgesinden çekti ve diğerlerinin yanına gitmelerini sağladı.
"Biz ne yapacağız?" diye sordu Axix..
"Savaşacağız ve o lanet kraliçeyi ve tüm ırkını yok edeceğiz, sonrasında Evren kurtulacak," dedi Rofs.
Bir anda birisi, "Bundan o kadar emin olmazdım, Rofs," diyerek bir ses duyurdu. Rofs, şaşkın bir şekilde ekrana baktığında, Vera kraliçesinin kendisiyle konuşmak için bağlandığını fark etti.
"Kralım, bu yayın tüm gemilerde de yayınlanıyor," dedi Marj
"Vera kraliçesi, benden ne istiyor? Yoksa teslim mi olacaksınız?" dedi Rofs öfkeli bir şekilde.
•❅──────✧❅✦❅✧──────❅•
"Merhaba, Purw. Uzun zamandır görüşemiyorduk." dedi Eliana, soğuk bir şekilde.
"Prenses ve Leila, eğer Hyuki'ye inanmış olsaydım, şu an farklı bir durumda olurduk," dedi Purw.
"O sizin aptallığınız,"
"Prenses, istediğiniz gibi esirleri getirdik," dedi Loren.
"Baba, baba!" diye bağırmaya başladı Soax.
"Baba mı? Siz neden bahsediyorsunuz? Ben sizin babanız değilim," dedi, sessizce sinirlendi.
"Her şeyi biliyorlar. O yüzden inkâr etme," dedi Peax.
"Merak etme, bunu uzun zaman önce öğrendik. Yani karın ve kızların senin yerini bizlere bir türlü söylemediler, üstelik onlara yaptıklarımıza rağmen. Öyle değil mi?"
"Bizden uzak dur!" diye bağırmaya başladılar.
"Gördün mü? Senin hakkında bilgi almaya çalışırken, onlara biraz fazla işkence yapmış olabiliriz," dedi Leila.
"Benden ne istiyorsunuz? İşte elinizdeyim, öldürün beni."
"O kadar kolay değil. Şu an savaş devam ediyor ve sizlerin bu savaşı başlattığınız gibi durdurmanız gerekiyor," dedi Eliana.
"Bu savaş asla durmayacak ve tek bir taraf kalana kadar da durmadan devam edecek."
"İsteseydik, o ittifak kurduğunuz tüm gemileri anında yok ederdik ama biz kan dökülmesinden yana değiliz. Bize karşı gelindiğinde ise kan dökmekten oldukça hoşlanırız."
"O savaşı asla durduramayacaksınız."
"Göreceğiz," dedi ve Meli'ye seslendi. "Nora'ya, Purw'u yakaladığımıza dair mesaj yolla ve hemen savaş alanına dönüşe geç."
"Emredersiniz, prenses," dedi Meli ve hemen harekete geçti.
"Prenses, ışık hızından çıktık ve görünüşe göre savaş hala devam ediyor, Nora tam merkezde hareketsiz bir şekilde bizi bekliyor.'' Nora'nın yanına gittiler ve gemiye geçiş yaptılar.
................
"Purw ve Peax'a diz çöktürün ve bu savaşa hemen bir son verin. Purw'u yakaladık ve onun sizlere söyleyecekleri var. Şimdi her şeyi düzgünce anlat bakalım. Evren'in bu tarafına neden geldin?" dedi kraliçe Elvira.
"Sizler Evren'in düşmanısınız ve sizi yok etmek için yeni müttefikler bulmak için geldik."
"Peax, sen anlat neden buraya geldiniz."
"Purw söyledi zaten, sizlerden Evren'i kurtarmak için."
"Lorena, diğer ikisini de içeri getirin."
"Emredersiniz, kraliçem," dedi Lorena ve diğer iki esiri içeri getirdi.
Powk, içeri girerken, gözleri hayal kırıklığı ve umut karışımı bir duyguyla dolmuştu. Hemen ardından, Purw'un sesi yankılandı: "Baba..."
•❅──────✧❅✦❅✧──────❅•
K.Mirena ve Teslim Olanlar
"Kraliçe Mirena, siz haklıydınız," dedi Laine.
"Sizler iyisiniz, değil mi?"
"Evet, merak etmeyin. Vera kraliçesi gelince hemen teslim olduk."
"Bu güzel, geriye bir tek Sewa kaldı. Umarım o da teslim olur ve döner," dedi Nyra.
"Gelecektir, merak etmeyin..."
"Kraliçem, Vera tüm gemilere yayın yapıyor," dedi Perla.
"Hemen göster..." diye emretti, ancak geminin dışına bakarken bir anda şaşkınlıkla gözleri genişledi. "O kadın ne yapıyor öyle, neden geminin üzerine çıktı?" dedi Saoko, sesindeki endişeyi gizleyemeyerek.
"Bilmiyorum ama bu halleriyle aynı size benziyorlar, Kraliçe Mirena," dedi Poxm, kafasını sallayarak.
"Farkındayım ama bu nasıl olabilir, anlamış değilim."
O an, geminin üzerinde duran kadın birden bire sıçradı ve elindeki kılıçla Drtau'ya ait gemilerden birini yok etti. Mirena'nın gözleri açıldı, her şey bir anda hızla değişiyordu. "Lanet olsun, bu nasıl bir güç böyle?" diye haykırdı, şok içinde. "Sadece tek bir darbe ile koskoca bir gemiyi yok etti."
"Teslim olarak en iyisini yapmışız," dedi Laine. Gözleri dolmuştu, ama bir yandan da rahatlamış hissediyordu.
"Kraliçem, özür dilerim ama Sewa de teslim oldu," dedi Olivera.
"Onları da hemen bağla."
Caddy, emri hızla yerine getirdi ve kısa bir süre sonra, Sewa'da onların konuşmalarına dahil oldu. " Sewa, geciktin." Mirena, biraz soğukkanlı bir şekilde konuştu, ama gerçekte içinde biriken bir gerginlik vardı.
"Biraz öyle oldu ama onlara karşı şansımız olmadığını anladım ve ırkımı bu savaşta daha fazla tehlikeye atamazdım," dedi. Sesinde yorgunluk ve teslimiyet vardı.
"İyi yaptın. Şimdi savaş yakında son bulacak..."
"Kraliçem, özür dilerim, Vera kraliçesi Rofs ile konuşuyor ve bunu tüm gemilere yayınlıyorlar."
"Nasıl bir teknolojileri varsa, tüm Evren'e her ırkın kendi konuşma dilinde mesaj yayınladılar ve anında tüm gemilere yayın yapıyorlar," dedi Laine.
............
''Teslim olmak mı? Rofs, güldürme beni,'' dedi Vera kraliçesi, sesi keskin ve alaycıydı.
''O zaman benden ne istiyorsun?''
Vera kraliçesi, hiç tereddüt etmeden sesinde ne bir öfke ne de merhamet vardı; sadece bir kesinlik taşımasıydı.
"Bu sorunun yanıtı son derece basit" dedi soğukkanlılıkla. "Lux İttifakı'nı artık Mirena yerine sen yönetiyorsun ve siz aptallardan yalnızca beş ırk teslim oldu. Sonuç olarak, biz ortaya çıktığımızda Mirena'nın bizzat konuşarak ikna ettiği Koud, Mhab ve gücümüzü görünce teslim olmayı seçen Lıyd, Qtav ve en son teslim olan Syris. Ancak diğerleri... Reinaz'ın peşinden koşup kızlarımızı öldürmek için saldırdı. Xrud, Oark, Yuad, Lodh, Yart, Opad ve yüzden fazla ırkın lideri öldürüldü, hatta bu ırkların çoğu tamamen yok edildi. Bundan önce ise Utr ırkı, yaşadıkları Abux Galaksisi ve çevre galaksilerden ittifakınıza ait ırkları toplayarak bize karşı savaş açtı. Bunların da neredeyse tamamı yok oldu. Bunların hepsi senin aptallığından dolayı oldu.
Vera Kraliçesi'nin sözleri, kontrol odasında ki soğuk havayı daha da keskinleştirmişti. İçinde ne bir tehdit vardı ne de bir merhamet kırıntısı. Olanları yalnızca bir gerçek gibi anlatılıyor; kaçınılmaz ve acımasız bir gerçek.
Remx, bir anda öfkeyle bağırdı: ''Aptal mı? Karşında Drtau ırkının kralı var. Dikkatl...''
Ancak Vera kraliçesi, hızla ve sert bir şekilde keserek, ''Remx, kes sesini ve sakince bekle,'' diye bağırdı. Sesi oldukça net ve emredici bir tonla yankılandı.
''Sen adımı...'' diye söyledi, ama Vera kraliçesinin duruşu ona daha fazla konuşma şansı tanımadı.
''Bu Evren'de bizim bilmediğimiz bir şey yok, öyle değil mi Rofs?''
''Ne demek istiyorsun, kaltak kraliçe?''
Vera Kraliçesi, gözlerinde soğuk ve keskin bir ifade ile açıklamaya devam etti. Sesi, kontrol odasında ki havayı daha da ağırlaştırıyordu, kelimeler sanki keskin bir bıçak gibi muhatabının üzerine iniyordu.
"Sen," dedi hedefe karşı herkesi sabitleyerek, "kızımın savaşta öldürüldüğü Dwagd aptalı ile kardeşiniz. Sonuçta ikiniz de babası; üç bin yıl önce ırkınızın köle almasını yasaklayan kralın torunuydu. Ancak o aptal, dedesinin koyduğu kanunu bozarak köleliği yeniden başlattı. Bunun sonucunda da annen, onun kölesi olduğu için sana hamile kaldı. Annen, saraydan ayrıldı ve kendisini ölü gösterip izini kaybettirdi, ama sen, hep biliyordun."
Vera Kraliçesi kısa bir duraksamayla karşı tarafın tepkisini tarttıktan sonra, hiç hız kesmeden devam etti.
"Sen, bunun intikamını almak için uzun süre bekledin. Planın, sabırla ve kusursuz bir şekilde işliyordu. Kralın güvenini kazanarak yanına kadar sızdın. Nihayet o aptal kralınız öldüğünde, yerine Dtru'u geçti. Sen de vakti gelene kadar Dtru'nun sizi yönetmesine izin verdin. Purw, gezegeninize gelip sizinle ittifak kurmak istediğini söylediği zaman doğru zamanın geldiğini anladın ve Dtru ile Dexr'i öldürüp ırkının başına geçtin. Çünkü annen seni yıllarca, tam da bu an için yetiştirmişti."
Kraliçenin soğukkanlı sesi yankılanırken, kontrol odasında ki gerilim hissedilir derecede arttı. Açıklamalarında ne bir suçlama ne de bir öfke vardı—yalnızca bir gerçek, değiştirilemez bir kaderin ortaya çıkması.
''Haklısın, bu taht ve krallık benim doğum hakkımdı, ben de onu ele geçirdim.''
''O yüzden bu sizlere son uyarım. Eğer ciddiye almaz ve teslim olmazsanız, hepinizi yok ederim.''
Bir anda tüm gemilerde bir sessizlik hakim oldu. Herkes birbirine bakarak ne olacağını bekledi. Aniden, bir ses duyuldu, ''Kızın Perla, Dünya gezegeninde yaşayan insan ırkının bir üyesi.'' Bağlantı kesildi ve herkes gerildi.
''Kraliçem, sizce söylediği doğru mu?'' dedi Perla.
''Bilmiyorum, ama neden yalan söylesin?'' dedi, içinde bir huzursuzluk vardı.
''Kraliçe Mirena, bir sorun mu var?'' diye sordu Laine.
''Hayır, sadece Rofs hakkında söylediklerini düşünüyordum.''
''Sizce söyledikleri doğru mu? Yani Rofs gerçekten de...'' diye sordu Nyra.
''Yaptıklarına bakacak olursak, doğru gibi,'' dedi Sewa.
•❅──────✧❅✦❅✧──────❅•
Biraz geçmişe
''Prenses, her şey ayarlandı,'' dedi Rena.
''Güzel, o zaman sahte Ladina ve robotlar saldırıya geçsinler.''
''Emredersiniz, prenses.'' dedi Anna ve sahte gemi hızla yola çıktı.
''Prenses, saldırı başladı,'' dedi Mira.
''Güzel, o zaman biz de başlayalım.''
''Emredersiniz, prenses.'' dedi Meli ve hemen harekete geçtiler, gizli üsse doğru ilerlerken, prensesin zihninde her şeyin mükemmel gittiği hissi yerleşmişti. Üsse ulaştıklarında, tüm düşman askerlerinin öldürülmüş olduğunu gördüler. Powk, elleri ve ayakları bağlı bir şekilde yere çökmüş halde bekliyordu.
''Bizi gördüğüne pek sevinmedin galiba.''
''Siz nasıl hay...'' diye başladı Powk, ama prenses onun sözünü keserek devam etti:
''Çok basit, o gün sana ne demiştim? Bizim planımız işe yarıyor, değil mi?''
''Evet, öyle.''
''İşte bizim planımız buydu; tüm Evren'i kaderine terk ettik, ama daha fazla dayanamadık ve sonunda sizleri yok etmeye karar verdik.''
''O zaman beni öldürsene.''
''Seni öldürmek mi? Bu kadar kolay değil, onu hücreye atın.''
''Emredersiniz, prenses.'' dedi Silva ve Rena, hemen Powk'u alıp götürdüler.
''Sizlere gelecek olursak, her şey hazır değil mi?''
''Evet, öyle, içerisi hazır durumda.'' diye Loren.
''Güzel, o zaman,'' dedi ve hızla Ladina'ya doğru yöneldi. Saldırı başladığında, robotlar hızla onları taklit etmeye çalıştı, fakat prenses ve ekibi, onları birer birer yok ederek sahte Powk'un başını koparttı. İş tamamlandığında, ekip üsse veda ederek ayrıldı.
•❅──────✧❅✦❅✧──────❅•
''Baba, sen hayatta mısın? Bu nasıl olur, senin öldüğünü görmüştük?'' dedi Puwk, sesi titreyerek.
''Sen sus, bakalım,'' dedi kraliçe Elvira. Ardından, Leila bir adım öne çıkarak, sert bir yumruk attı. Purw yere düşerken, gözleri dolmuştu, ama başını hemen kaldırarak direndi.
''Hyuki, sen anlat bakalım, Reinaz neden bu bölgeye geldi?'' diye sordu.
''Reinaz ittifakı aslında Evren'i tehdit eden taraf ve bu bölgedeki ırkları kullanarak Vera'ya saldırmayı planlıyordu ama planı ters tepti ve saldırıya uğrayan taraf oldular,'' dedi Hyuki.
''Powk, şimdi sen anlat bakalım, Reinaz aslında kim?''
''Reinaz, Evren'i sömürmek isteyen bir oluşum ve bunun için Arcas adında var olmayan bir ırkı kullanıyoruz ama aslında her ikisi de aynı kişiler; sadece farklı şekillerde hareket ediyorlar.''
''İşte gördünüz, ittifak kurduğunuz kişilerin kimler olduğunu. Sizleri uyarmıştım, öyle değil mi? Teslim olun diye ama sizler teslim olmak yerine savaşmayı seçtiniz ve şimdi bunun sonuçlarına katlanacaksınız,'' dedi ve bir anda kılıcını çekti ve Powk'un boynunu hızlıca kesti.
''Hayır, baba!'' diye bağırdı Purw. Gözleri yaşla dolmuştu, ama Kraliçe Elvira'nın soğukkanlı bakışları onu bir an olsun dondurmuştu. Elvira, kararlı bir şekilde, ''Merak etme, seni de babanın yanına göndereceğim.'' dedi ve Purw'un boynunu aynı şekilde kesti. Genç adamın vücudu yere düşerken, çığlıkları sessizleşti.
Kraliçe Elvira, çevresindeki herkesin sessizliğini bozarak, Peax'a döndü. ''Peax, kocanı öldürdüm. Bu konuda bir şeyler söylemeyecek misin?'' dedi, soğuk ve acımasız bir sesle.
''Hayır, sonuçta ne söylersem söyleyeyim, ben de bir liderim ve onlar gibi beni de öldüreceksiniz.''
''Aynen öyle. Sonuçta sen de onlar kadar suçlusun ve kızlarınız da aynı şekilde.''
''Hayır, kızlarımın bir suçu yok!'' Ama kraliçenin gözleri bir an önceki şefkati bir kenara bırakmıştı. Bir hareketle, Peax'ın ve kızlarının boyunları kesildi, birer birer yere düşerek hayatlarını kaybettiler.
''Sana gelecek olursak, Hyuki, sen de onlar kadar suçlusun ama haklarındaki gerçeği yeni öğrendin ve bir de İres var. Seni kızının hatırına sağ olarak bırakıyorum.''
''Gerçekten mi?''
''Evet, ama olur da bir daha herhangi bir ırka Reinaz saldırırsa gelir ve seni, bizzat öldürürüm. Anladın mı beni?''
''Evet, Kraliçe Elvira, bundan sonra Reinaz ile tüm bağımı keseceğim.''
''Reinaz ile bağını ister kes ister kesme, umurumda değil fakat bir daha herhangi bir ırka saldırı olursa sorumlusu sen olursun. Anladın mı beni?'' Sesindeki sertlik o kadar belirgindi ki, Hyuki bir an başını eğdi ve derin bir nefes aldı.
''Evet, Kraliçe Elvira.''
Kraliçe Elvira, birkaç saniye sessiz kaldıktan sonra, kararlı bir şekilde devam etti, ''Tamam, öyleyse bunu bir yemin olarak kabul ediyorum. Onu hemen en yakındaki gemiye...''
''İres kızım sen...'' dedi Hyuki.
''Kraliçem, izin verirseniz babam ile birlikte gitmek istiyorum,'' dedi İres.
''Bu karar senin, seni zorla yanımızda tutamam ama her hangi bir yardıma ihtiyacın olursa bizimle iletişime geçmekten de çekinme, olur mu?''
''Emredersiniz, kraliçem.''
''Pekâlâ, o zaman İres ve babasını en yakındaki Reinaz gemisine gönderin.''
''Emredersiniz kraliçem,'' dedi Melinda, kraliçenin talimatını hemen yerine getirmek için harekete geçti.
''Şimdi sizlere gelecek olursak, hala savaşmak isteyen kim varsa gelsin, onları bizzat öldürmekten zevk duyarım.''
Bir süre sessizlik hâkimdi. Kimse sesini çıkarmadı. Bir süre sonra, Kraliçe Elvira, ''Anlaşılan kimse yok gibi.'' dedi.
''Kraliçem, tüm gemiler kendi galaksilerine geri çekiliyor. Aynı şekilde Reinaz'ın yanında savaşmak için gelenler de dönüşe geçti,'' diye ekledi Lavin.
''Emriniz nedir, ne yapalım?'' diye sordu Melanie.
''Bu savaş bitmiştir, eve dönüşe geçiyoruz.''
Ve savaşın sonunda, tüm gemiler geri çekilmeye başladı, galaksilerindeki evlerine doğru yol almaya. Kraliçe Elvira ve yanındaki askerler, galaksinin huzurunu korumak için geri dönerken, sessizce eve dönüş yolculuklarına başladılar.
SON
Okur Yorumları | Yorum Ekle |
169 Okunma |
81 Oy |
0 Takip |
41 Bölümlü Kitap |