Hayat ne kadar kotu gidebilirdiki
Sadece 18 yaşındaydım ve evlenmemi istiyorlardı buna zorluyorlardı ama. Neden?
Gözlerimi açmam için biraz beklemem gerekti çünkü etrafı Los bir ışık vardı
gözlerimi açınca ilk gordugum sey arya oldu bana sınırlı bir şekilde bakıyordu
Ne oluyor?ve ben neden neredeyse hiçbir şey hatırlamıyorum
Arya bı anda ayağa kalktı ve üzerime doğru yürümeye başladı "abimi bicaklarken aklında ne vardı ha!"diye bagırdı
Abisi?Arel imi bicaklamistım ben!
Sikt*r lan şimdi naneyi yemiştim
Üzerime doğru geldi ve kolumdan tuttugu gibi yüzüme tokat atmak için hareketlendi ama pekte işe yaramadı
Havadaki elini tutarak elini büktüm böylece artık elini kullanamayacaktı acı bir çığlık attı ve azda olsa geri çekildi
Tam gülümseyeceğim sırada arya sol elini kaldırdı ve bilmediğim birkaç şey söyledi ben ne olduğunu anlamadan kırmızı ışık topunu bana doğru attı
Işık sanki içime girmiş gibi hissediyordum acı tarafimi sararken nefes alamadigimi hissettim nefesim içime tıkılmış ve orada durmuştu
acı içinde inledim arya birşeyler diyordu ama onuda duymamıştım
Canım acıyor sanki bedenim lime lime adiliyormis gibi hissediyordum sanki etimden bir parça alinmistı
Gözlerimden dökülen yaşlar yanaklarıma oradanda boynuma yol alıyorlardı
Kapı büyük bir hızla açıldı ve içeri biri girdi beyaz saçlar hariç hiçbir şey göremiyorum
Arel miydi o
Arya nin gölgesi üzerimden kalkinca daha büyük bir gölge düştü onume görüşüm normalden daha bulanık görünüyordu ve canım feci yanıyordu tekrar çığlık attım ve gözlerimi acmaya çalıştım
Kirpiklerin birbirine yapışmış gibi hissediyordum ama zor bir şekildeee olmasa açtım gözlerimi
Arya kenarda yerde duruyordu ama hareketsizdi beyaz saclari dağılmıştı ama asıl odak noktam o olmanıştı acı ile önüme döndüm
Beyaz saçları alnına düşmüştü ve karışmıştı mor gözleri endişe ile bana bakıyordu tam kalbinde bir sargı vardı az çok kanlanmisti ama umrunda degilmis gibi görünüyordu
Acı tekrar kendini belli edince ağlama evresine geri gectim ve gözlerimi kapadım
Allah im lütfen kısa sürsün hemen öleyim
2 el bana dokununca bu büyük ve biçimli elin Arel in eli olduğu anlasiliyordu
Ellerinden birini karnıma koydu elleri değdiği yer yanıyor ve sanki bir yangına dusmuscesine acıyordu tekrar ağlarken "yanıyor"diye bağırdım ve ayağa kalkmak ve onu itmek için ellerimi hareket ettirmeye çalıştım ama kafamı az çok kaldırmam ile Arel in alnını alnıma yaslamasi ve tekrar yatağa yatırması bir oldu karnımdaki eli canımı feci acıyordu ama hiçbir şey yapamıyorum ve bu beni daha çok ağlatıyordu "Ar...arel bırak bırak yalva...yalvaririm acı-" ellerini karnimdan çekince bir an boşlukta kaldım ama bir elini yavaşça alnıma koydu "geçti" diye fisildadı ama eli beni daha çok yakıyordu
Farkında mıydı
Ağlayarak ellerini cekmeye çalıştım ama Arel iki elimi tutup tek eliyle yatağa kafamın üzerine sabitledi
Gözlerim pusulu görürken Arel in eli bacağıma indiğinde bir saniyelikte olsa titredigimi hissettim ama yeri yeniden acıya bıraktı tekrar nefesim kesildi eli tüm bacağımda dolanıyor ve ara sıra bir yerlerde durarak baskı yapıyordu
Eli sağ dizimde durduğunda ne yaptığını anlamadım ama o elini dizime bastırdı ve bekledi heryerimdeki acı oraya toplanmış gibi hissediyordum dizimdeki acı dayanılmaz olurken o elini yavaşça yukarı çıkardı ve sanki acıda onunla birlikte yukarı çıktı
Ne yapıyor
"Bı...bırak!" Diye bağırdım ama sesim zaten güçsüz çıkmıştı
Eli kalbimin üzerine gelince gözleri özür diler gibi baktı ve "özür dilerim sadece birkaç saniye elvin" dedi ama sanki acı çeken kendisiydi
Eli bir anda cebine gidince ne yaptığını anlamaya çalıştım elinde küçük sivri çakı gözlerimin ucunda dolandı
Çakı yı yavas ca açtı ve gri bıçak gözlerimin önüne serildi
"Arel yapma lütfen" diye bağırdım ve bırakmasını istedim odada artık sadece hickiriklarim ağlayislarim ve yalvarmalarim duyuluyordu
"Birkaç saniye" dedi ama bunu kendine söylüyormuş gibiydi kafamı iki yana hidetle salladım ve kaçmak için hareketlendi
Kafamı kaldırdım ama Arel kafasımı alniyla geri yatırdı ve bunu yaparken hiç zorluk çekmedi
Çakı tam kalbimin üzerinde tekrar konumlaninca artık bagirmanin ve yalvarmanın bir anlamı yoktu istesemede istemesemde olacaktı
"Güzel" diye fisildedigini duydum ve daha sonrasında tenimi delen o keskin ağletin başını hissettim
Çığlik atinca Arel in eli bir an orada dondu ama daha sonrasında açık açık devam etti
Soğuk kanlı bir şekilde rahatlıkla işini hallediyordu ama canım acayip yanıyordu Arel ara sıra duruyor ve gozyasarimi elleri ile siliyordu daha sonra ise devam ediyordu
Bir bakıma Canlı canlı amelyattaydim ve zihnim ise diriydi
En son artık gözlerimi kapamış hickiriyor ve ağlıyordum Arel in kolunu ara sıra sıkıyordum
Arel biraz daha derine betirdiginda çığlık attım ve tişortunu sıkmaya başladım Arel hemen cakiyi çekti ses çıkarmadığı mi duyunca devam etti
En sonunda zihnim ve bedenim bu yasadiklarimi kaldiramadi ve bayilmam yada ölmem 2 dk bile almadı bilincin kapanırken son gördüğüm arelin elindeki kırmızı toptu
Ve evet bugün paramparça olmuştum
Basım feci acıyordu Yatakta doğruldum ve o an gördüğüm şey beni yerime mıhladı. Yatağın kenarına zarif bir şekilde yerleştirilmiş bir gelinlik… ve hemen yanında bir not.
Elim titreyerek notu aldım ve okumaya başladım: "Bu elbiseyi giy ve bekle. Arel."
Arel. Adını gördüğüm an kaslarım catildi bilincimi kaybetmeden önce yaşadığım bütün olaylar bir heyelan misali üzerime düştü bende elimi kalbime götürdüm ama bir delik yoktu hiçbir şey yoktuki
Notu buruşturup kenara fırlatmaya hazırlanırken, odanın köşesinden ince bir ses duydum. Döndüğümde Lyra’yı gördüm. Lyra, bugün, her zamankinden farklı bir aura taşıyordu.
“Lyra, hiçbir şey söyleme. O lanet gelinliği giymiyorum,” dedim, sesim kararlı ama içten içe sarsılmış bir halde.
Lyra gülümsedi
beni işaret ederek gelinliğe bakmamı sağladı.
İçimden bir ses, hayır, bir fısıltı, bu kez onu dinlememi söylüyordu. Ağır adımlarla gelinliğe yaklaştım. Kumaşını parmaklarımın ucuyla hissettim; yumuşak ama bir o kadar da ağırlığını hissettiren bir dokusu vardı.
“Bu sadece bir kıyafet,” diye kendi kendime fısıldadım. Ama içimdeki savaş bitmemişti.
Lyra bir kez daha konuştu: "seki bekliyorum"
Dedi ve odadan çıktı beni tek başıma gelinlik ile bıraktı önümdeki gelinliğe baktım
Fotoğrafı koyuyorum
Normalde asla düğünde giyilmeyecek elbiseyi vermişlerdi fazla açıktı ve ben böyle şeyler giyemezdim
El mahkum giyeceksin elvin
Üzerimdekileri çıkarıp gelinliği giynmeye çalıştım ve aynaya geçtim
Kırmızı elbise üzerime tam oturmuştu ve yalan atmiyim gerçekten güzeldi ama tek sıkıntı bendim bu gelinligin içinde olmamaliydi bu olmamaliydi bunu yapmamalıydım
Yerdeki siyah topuklu lari giyindim ve tekrar aynaya baktım boyum biraz daha uzamıştı ama bu boy Areli geçmeye yetmezdi
İcerigiren kişiyi aynanın yansımasından görmüştüm lyra kapıda bana bakıyordu ama kolu kapıda kalmıştı dönmüş gibiydi
"Çok...güzelsiniz" dedi ve gülümseyerek yanıma geldi saçlarımı tuttuğu gibi şekil vermeye başlayınca şok olmuştum açıkçası
Birkaç dakika içinde saçlarım dalga şeklinde belime kadar uzanıyordu
"Makyaj yapmasakta olur" dedi ve kendi etrafında döndü
Benim üzgün oldugum zaman o mutluydu
Arel içeri girdiğinde kasildigimi hissettim ama ses çıkarmadım yanıma geldi ve elleri ile ellerimi tuttu " çok güzelsin elvin" dedi sanki çok normalmiş gibi ama ben gitmek istemiyordum ki ben kalmak istiyorum
"Gidiyoruz" dedi ve tek elimden tutup beni sürüklemek istedi ama izin vermedim "ben istemiyorum" dedim ve gözlerimin dolduğunu hissettim agliyacaktim ve bunu istemiyordum
Ne istiyordum ki
Eve gitmek istiyordum
"Zorundayız elvin" dedi ve başka birşey söylemeden beni sürükledi merdivenleri gördüğümde nefesimi tuttum ve Arel bana döndü
"Yukarı çıkıyoruz fazla kalabalık yanlış bir hareketinde seni öldürmekten çekinmem elvin" dedi ve tuttuğum nefesimi verdim gözlerimi birkaç saniye kapadım ve açtım ellerimi kapamistim ve tırnaklarımı ellerime geciriyordum
Anksiyete tekrar gün yüzüne çıkmıştı
Merdivenleri tek tek çıkarken Arel elimi tutmuyordu ve bende korkuyordum gelinlik arkadan yerleri supuruyordu ve ağırlığı sanki her an assagi dusecekmisim gibi hissettiriyordu
Dışarı ciktigimiz anda küçük bir balkonda olduğumuzu anladım yerde binlerce belki milyarlarca insan pardon hayalet vardı hepsinin göz odağı bendim
Arel son kendi siyah takım elbisesini düzeltti ve ellerinden biri ile insanlara selam verdi
Yanımızda arelin annesi vardı ama babası yoktu
Arelin bakışları saniyelik bana dönünce bir şeyi fark etti ellerinden birini ellerime geçirdi ve ellerimi kanatmami engelledi ister istemez ellerimiz birlesmisti
"Herkese merhaba Erix halkı bugün kralın prensini evlendirmek üzere buradayız" dedi annesi sesi fazlasıyla tok çıkıyordu
Annesi tahta plaketten aldığı şey ile bize yaklaştı elindeki bıçağa korkarak baktım ama Arel sanki korkma der gibi elimi sıktı
"Ellerinizi getirin" dedi annesi Arel elini annesine verdiğinde annesi elini tuttu ve ters çevirdi elindeki bıçak ile baş parmağına küçük bir kesik açtığında Arel hiç tepki vermedi
Annesi bir tebessum ile beni yanına çağırdı ama yabancı bir tebessüm dü
Annesi tam bıçağı parmağıma yaklastiricakken arelin sesi tekrar duyuldu "bana ver" dedi ve elini annesine uzattı annesi onu ikiletmeden verdi bıçağı
Arel bıçak ile bana yaklaştı ve nazik bir biçimde elimi tuttu baş parmagimi tutup ince bir kesik attığında ses çıkarmamak icin kendimi kastım
Kan parmağımdan damlarken Arel baş parmagini getirdi ve benimki ile birleştirdi tekrardan halka döndü ve o an annesi konuştu
"Arel barın karadan elvin ile bir yaşam kurmayı kabul ediyor musun" dedi ve erelin omzunu tuttu Arel bir elini belime attığında kasildigimi hissettim
Arel in ikinci bir ismi vardı ve bunu yeni ogrenmistim
"Tabiki" diye bağırdı ve bana gülümsedi ona donuk bir şekilde baktım onunda gülüşü soldu "elvin karadan Arel barın karadan ile yaşamayı kabul ediyor musun" diye sordu ama çakır demedi karadan dedi çünkü o kadardik sadece arelin evleneceği kisiydim ondan önce kim olduğum onlar için önemli değildi
İçim hayır diye bağırdı ama dudaklarımdan 2 kelime çıktı "kabul ediyorum"
Agagagagag bölüm sonuuuu
HE canım Arel evet evet canım ha ha aynen smsmsmssm
Evet bu bölüm 10m yorum ve 5 oy almadan yeni bölüm yok .
Yoruldum yaggg siz yazın ben okicam
Arel
Elvin
Semir
Arya
Okur Yorumları | Yorum Ekle |
13.3k Okunma |
4.34k Oy |
0 Takip |
60 Bölümlü Kitap |