Selammmmmmmm bal peteklerimmm zezelerimmm nasilsinizzz
Ben sizi yiyemmiii
Ya biz 5.000 olmuşuz lennn olucem ha Bi gün kalp krizindennnn vallahaaaaa
Size tesekur ederim coook tesekur ederim sizi coook seviyorum oyiki varsilizzzz. Iyiki benim okurumsunuzz iyiki sizi buldum iyiki beni buldunuz
Evettt o zaman bölüme basliyoruzzzz bismillah
Oy sayisi->>10
Yorum->>15
Ne yapacaktım ne yapacaktım ne yapacaktım artık. Bu soru beynimde bir çıkmaza dönmüştü
Ayriyeten. Başka bir şey daha,bir gerçek daha yüzüme vurdu semir..
Son zamanlarda o kadar salak lasmistimki hicbisey bilmiyordum sanki duygularım kapanmış gibiydi ama dün yaşadığım şeyden sonra düşünme fırsatım olmuştu ve şimdi anliyordum
Mesajlar Korumalar kavgalar ve gülümsemeler tabi birde endişe bunlar birleşince aklımda birsey şekilleniyor du semir bana aşık olabilirmiydiki çünkü aklımdan başka bir ihtimal geçmiyordu
Peki ya ben ben nasildim asikmiydim sanırım bilemiyorum ama evet bu Doğruydu ondan hoşlanıyorum her kız ondan hoşlanırsın bende onlardan biriydim ama o kadar istemiyordumki bunu bu duyguyu en derine gömmüştüm ve işte tekrar gökyüzüne çıkmıştı
Yatakta buŕ o yana bir bu yana dönüyor uyumaya çalışıyordum Arel gitmişti bende uyandığımda iyice ağlamıştım sanırım bu kadar şey fazla geldi bana
Kapı açıldığında içeri giren arya yı gördüm dün kalktığında arya yı yanıma gönderip kıyafet giydirtmisti ve üzerimde şuan siyah bir pijama takimi vardı
İzin vermemistim ama o kabul etmemişti git desemde işini halledip odadan çıkmıştı
"Günaydın" diye mırıldandı ne günaydın mı o kadar davranıştan sonramı
Sakiniz elvin sakinn
Yanıma yatağa oturduğunda biraz daha geriye duvara doğru kaydım aslında istediğim sey ona yer ayırmak değil ondan uzaklaşmaktı çünkü o kadar belliydiki bu ikisine psikopatım tekiydi
Daha dün sıcak suda hoşlandıkları elvin,hemde keyfine!
Arya yatağa oturdu ve elleri ile ellerimi tuttu o kadar ani bir şekilde yapmistiki çekmeye fırsatım bile olmamıştı
"Özür dilerim" Ne?
O bizden özür mü diledi gercektenmi
"Yani seni semir ile birlikte sandım anlarsın ya sevgili onun tarafindasın diye düşündüm ama baktimda öyle birsey yok semire bile bir öfke var içinde"
Tek solukta bunları söyledikten sonra derin bir nefes aldı semir e olan nefret ve kini ismini söylerken bile belli oluyordu
"Özür dilerim" dedi ve daha cevap verme izni vermeden eli bu sefer koluma gitti
ve sıcaktan tahriş olmuş koluma baktı yüzü buruşurken ayağa kalktı "ama umurunda değil şimdi senin için bir şeyler bulalım " dedi ve koşarak odadaki gardolaba doğru koşar adım gitti
Neredeyse yeni denebilecek dolabı açtı ve o an üzerime tek tek kıyafet yemeye başladım
Simli kıyafetler üstler taytlar ve daha sayamayacagim bir sürü şey..mm
Ayağa kalkarak arya nin yanına gittim ama aramızda birkaç adım kala sinirle arkasını döndü ve bana bağırdı "yerine geç" hareket etmediğini gorunce "su yatağa geç elçin bozma sinirlerimi" diye bağırdı ve eli ile yatağı işaret etti ellerimi kaldırdım ve yatağa oturdum
Arya yatak yetmez diyip Gerede atmaya başladı kıyafetleri yerde bir topluluk daha oluştu
Niye bu kadar kıyafet olmak zorunda ki?
Arya en sonunda döndü ve arkası dönük bir şekilde elindeki mavi kumaşa baktım gece mavisi kumaş elinde neredeyse parlıyordu ama kumaş dediğime bakmayın fazlasiyla kalın görünüyordu
Mavi elbisenin göğüs dekoltesi vardı ve ipli askılıkları bulunuyordu elbise uzundu ama dizin üzerinde biten bir yırtmacı sahipti parıltı lı gibi görünüyordu ve fazlasıyla iddia lıydı
"Bu ne" diye sordum ama arya sadece elbiseye bakıyor benimle ilgilenmiyor di biraz sonra elbiseyi yatağa bıraktı ve beni süzdü tatmin olmuş olucakki ağzında birşey ler geveledi ve gözlerime baktı "elbiseyi giyin ve beni bekle elvin" dedi ve odadan çıkmak için hareketlendi koşarak yanına gittim ve kolunu tuttum " bu elbise ne için" diye sordum "öğrenirsin" dedi ve koşar adım dışarı çıktı kapıyı kapayinca yine tek kaldım
Bı elbiseye bide odada gezindi gözlerim plan yapmayı sevmezdim ve şimdide içimden bir ses bu kıyafeti giyinmemi ve ne olacaksa olsun diye düşünüyordu
Elbiseye sin kez baktım ve üzerimde kileri çıkarıp elbiseyi geçirdim üzerime tam oturmuştu ama askılıkları biraz uzundu bazen omzundan duruyorlar di ama pekte umursamadım
Aynaya geçtim ve kendime baktım sarı saçlarım dağılmış dı ve fazlasıyla kötü görünüyordu normal bir günde olsak bu halime güler bütün bakım eşyalarımı hazırladım ama uzun zamandır bakım yapmamıştım
Kapı açıldı ve kapandı içeri arya nin geldiğini pek çok tahmin ediyordum ve oyleydide üzerinde dizin hemen biraz üzerinde biten mor bir elbise giyinmişti ve kafasında ise bir taaç vardı onu gören bir kraliyet kızı oldugunu kolayca anlardı
Hiçbir şey söylemeden elimi tuttu ve merdivenlerden inmem için bir bakış attı kaşlarımı kaldırdım ama merdivenleri teker teker inmeye başladım her inisimde elbise arkamdan surunuyordu
Salona adım attığımda nefesim kesildi. Devasa bir masa, gümüş şamdanlarla parlayan loş bir ışık altında beni karşıladı. Masanın etrafında oturan dört yabancı yüz, beni incelemekten çekinmiyordu.
Arel, her zamanki gibi kibirli bir şekilde masanın başında oturuyordu. Bakışlarımız kesiştiğinde dudaklarındaki o kendinden emin gülümseme midemi bulandırdı. Bu adamdan nefret ediyordum.
"Gel otur," dedi Arel, sesinde buyurgan bir ton vardı. Kaçış olmadığını biliyordum. Ağır adımlarla masaya yaklaştım ve boş bir sandalyeye oturdum. Sandalyenin sert sırtlığı sırtımı rahatsız ederken, masanın üstündeki şatafat bana burada ne kadar yabancı olduğumu haykırıyordu.
"Bize biraz kendinden bahseder misin?" diye sordu yaşlı kadın, kim oldgunu bile bilmiyrdum. İnce bir tebessümle bana bakıyordu, ama gözlerindeki soğukluk tüm samimiyetini öldürüyordu.
Adele bir bakış attım ama o önüne döndü ve hiçbir şey yokmuş gibi içeceği kaldırdı ve dudaklarına götürdü
Şarap olmalıydı
Aniden Arel, şarap kadehini kaldırdı. Yüzündeki gülümseme büyürken, bir şeyler planladığını anlamıştım. O an kalbim yerinden çıkacakmış gibi atmaya başladı.
"Yarını dört gözle bekliyoruz," dedi sakin bir şekilde. "Sonunda evleniyoruz anne"
Ne?
Sözleri beynimde yankılandı. Evleniyoruz mu? Buz gibi bir şok dalgası vücudumu sardı. Ellerim istemsizce yumruk oldu, nefesim kesildi. Gözlerim istemsizce masadakilere kaydı. Arel'in ailesi sanki bu haberi çoktan biliyormuş gibi sakin ve memnundu.
"Hayır," dedim, sesim titredi. "Asla böyle bir şey olmayacak!"
Arel, sakince ama gözlerindeki tehditkar ifadeyle bana baktı. "Olacak," dedi. "Bu artık bir karar değil, bir gerçek."
Yerimden hızla kalktım. Ellerim titriyor, yüzüm kızarıyordu. "Bunu kabul etmiyorum! Kimse beni buna zorlayamaz!"
"Ama zorlayacak," dedi Arel. Sesindeki o soğukkanlılık kanımı dondurdu. "Otur yerine."
Bütün gözler üzerimdeydi. Kaçmak istedim ama kaçacak hiçbir yer yoktu. Yavaşça sandalyeye geri oturdum, ama içimdeki öfke patlamaya hazır bir volkan gibiydi
"Kızımız sanırım haberi yeni aldı" dedi yan masada oturan yaşlı adam buda babası olmalıydı ki annesi ile yan yanalardi
Arel kıravatını gevsetirken bir eli belime gitti ve beni kendine çekti kaçmak istedim ama eli sahada baskı yaptı
"Evet baba bazen oluyor çok usludur kendisi ama" dedi agzimi açacağım anda ise belindeki eli beni çimdik ledi
Bütün gün konuştular ve ben tek kelime etmedim edersem cezasini biliyordum Arel ne kadar onlara tebessüm etsede onlara karşı hep bir soğukluk taşıyordu çok değişikti
En sonunda kalktıklarında etrafa son kez baktılar Arel burada kalmamı istedi ve yanlarına gitti
Hızlı bir şekilde masaya ilerledim ve kenardaki bıçağı aldım ve elbisenin kayışına koydum ve kayısı arkaya çektim
Bu gece katliam olusucakti belkide ikinci defa
Arel içeri geldiginde gömleğini cikarmisti ve beyaz kazakla duruyordu ama gözlerindeki ifade daha yoğundu
"Teşekkür ederim" dedi boğuk bir sesle kıravatını da çıkarırken
Kafami salladım o bana yaklaşırken dudaklarım kivrildi buydu istediğim elelri ellerimi tuttu sonra omuzlaruma çıktı ve iki eli iki omzunu tuttu
"Bugün için üzgünüm ama zorundaydım beni affet". Dedi sesi daha derinden geliyordu gözlerinin modu dönmüştü gülümsedim ellerimden biri arkaya doğru gitti
"Affedicem" dedim ve kayistaki bıçağı çıkardığım gibi bir adım gerileyip hiç dusunmeden kalbine tam ortasina sapladı önce gözlerime baktı ve algılamaya çalıştı sonra gözleri kalbine kalbinin uzerindeki bıçağa indi
"Özrünü ancak ölürsen kabul edeceğim Arel" dedim ve bıçağı yerinden çıkardım aci içinde bagirdiginda arya nin indiğini merdiven seslerinden ve evi dolduran çigliktan anladım
Koşarak yanımıza geldi ve beni kenara ittirdi o an ellerimi kullanmayı unutmuş gibi kenara devrildim ve kan gölünün ortasına baktım
Arelin kanı her yeri doldurmuştu ama normal kandan daha koyuydu
Arya ya döndü bakislarim elleri arelin kanayan yeri göğsünün üzerinde kalbindeydi birşeyler mirildaniyordu
O an belkide bir yanilgiydi ama arkamı döndüm ve bir çift siyah gözle karşılaştım birkaç saniye bile geçmeden yuzume atılan beyaz ışık beni yerle bir etmisti
Okur Yorumları | Yorum Ekle |
13.3k Okunma |
4.34k Oy |
0 Takip |
60 Bölümlü Kitap |