2. Bölüm

2-beklenmeyen

Zeynep vural
sadecelerdenzeynep

 

Eğer bölümleri okuyorsanız yorum yazın ve oy atın sizinle tanışmayı ve görüşlerinizi almayı çok istiyorum bu bölüm biraz kısa ama aksiyonlu

Yazım yanlışları olacak üzgünüm

Başlama tarihleri ballarimmm->

 

○●○●○●○●○●○●○●○●○●○

Sabah aynı şeyler oldu uyandım hayattan nefret ediyorum adlı şiirimi söylenerek okudum ve duş aldım sadece 10dk ya evden çıkmam gerekiyordu

Mor bir Sweet ve siyah bir paltolon giyindim saçlarımı ördükten sonra hemen evden çıktım Rüzgar tenime hızlı bir şekilde işliyordu ama bu beni yakıyor gibi hissediyordum

Şuan metrodaydım ve heryer tıklım tıklım dı bir demire tutunmuş okul için bekliyordum Bugün dünden daha güzel olacaktı bunu hissediyordum hayatım boyunca tek tük arkadaşlarım olmuştu ama erkeklerle fazla konuşmazdım ama şuan kim olduğunu bile bilmediğim 3 erkenden 1i bana ceza vereceğini söylemişti

Erkeklerle konuşmasanızda onlara (sizinle kavga ederlerse) hadlerini bildirebilirsiniz bu yazılı olmayan bir elvin kuralıydı

Metronun durması ile metrodan dışarı çıktım insanlar akın akın iniyorlardı ve önde olduğum için rahattım hemen önümdeki devasa okula tekrar kısa bir bakış attım ve hızlı adımlarla içeri girdim Koridordaki herkes bana bakıyordu onlara dik dik bakarak ne var bakisi atiyordum Sınıfa girdiğimde o dörtlününde içeride olduğunu gördüm

Bir dakika daha dün bunlar 3 kişi değilmiydi

Yeni gördüğüm adama baktım titreğin yanına oturuyordu gülüyorlar ama benim geldiğimi görünce titrek yeni çocuğa eğilip birşey söylemişti ve bakışları beni bulmuştu Sarı saçları lüle lüle gibiydi ama güzel duruyordu kusursuza yakın bir yüzü vardı oda benden uzundu hayır diyenleri gibi yüzüme nefretle bakıyordu aslında kararsız gibiydi

Titrek tekrar ona yaklaştı ve bir şeyler dedi onlara kaçamak bakişlar atacak halim yoktu dümdüz kafamı masaya koymuştum bakıyordum Ve onunda bakışları sinirli bir şekilde tekrar bana döndü mükemmel hepsi artık bana sinirliydi

boku yedik elvinim ben söyleyeyim

biliyorum iç ses biliyorum

onun delici bakışlarından uzaklaşmak için kafamı masaya koydum ah hadi ama dersler Cook sıkıcı idi ve eminimki bu devlet okulunda ek puan vermiyorlardı

Derler geldi geçti 5 dersin sonunda olanlar aynıydı 3 hocayla tanışmıştım ama pek umurumda olmadılar nerden geldiğimi falan sorunlara üstü kapalı anlatmıştım

daha çok atmıştık elvin

Sen sus iç ses

Öğle arası için zil çaldığında kalemimi ve defterimi çantama koydum Hoca 2 sayfa yazdırmış ve ellerim şuan ölüyordu neden bu hocalar bu kadar acımasızdır sanki aynı sıralardan sınıflardan geçmemiş gibi davranıyorlardı

Aklımda bu ve geri kalan sorularla birlikte kantine gelmiştim her yer tıklım tıklımdı ve sınıftaki kızlar bile benden birkaç santim uzundu rahat bir şekilde aralarından geçtim kendime kaşarlı tost ve meyve suyu aldım. Bir yandan okula ilerliyor diğer yandanda tostdan küçük ısırıklar alıyordum

Üst kata çıkan iki merdivene baktım ve sağ taraftakine doğru yürümeye başladım Merdivenler kalabalık değildi hatta neredeyse boştu Merdivenleri yarıladığım esnada bir ses duydum

"Çekilin,boşaltın burayı" Arkama baktığımda titreğin herkesi indirdiğini gördüm

Ne oluyor lan şuan

Adımlarımı biraz daha hızlandırarak çıkmaya başladım şuan istediğim son şey o dörtlünün gazabına uğramak bile değildi Sonunda Merdivenler bitince önümdeki kendi sınıfına ilerledim ama kapının önünde o dörtlüden ikisini görmekle adımlarım durdum İkisi Kapıya yaşlanmış keyifli bir şekilde beni izliyorlar dı gözlerindeki ifade sanki sen şimdi sıçmadınmı kelimeler karşıtı gibiydi

"Ooo sonunda gelmişsin küçük"

küçük ebendir

Dedi dün çarptığım arkama bakmama fırsat tanımadan üzerime gelmeye başladığında geriye doğru adımlarım her adımında daha fazla üzerime geliyordu Merdivenlerin başında titrek ve diğeri duruyordu

"Ne istiyorsun"

Diye sordum daha fazla geri gitmeden aramızdaki mesafe çok azdı ve bu beni ciddi derecede rahatsız ediyordu

Cezanı verelim küçük bak senin için oyun şeklinde ayarladık

"İlk okul bebesimiyiz lan"

Dedim ceza aklımdan çıkmıştı ah gercekten ilk okul cocugu gibi kavgami edecektik ve bana çarpan oydu cezayı ise benmi alacaktım rüyasında görürdü

"Önce aramıza mesafe koy her kıza istediğin gibi yaklaşamazsın"

Dedim ve omuzlarından ittirdim aslında hareket etmedi ama sonrasında 2 adım geri gitti

"Şimdi o almayacağım cezayı söyle" Dedim kendinden emin bir sesle daha sonrasinda minik kucumseyici bir kahkaha attim psikolojik baski uygulamak en iyisiydi bana tek kasini kaldirarak bakti o durmadı aramızdaki mesafeyi tekrar kapamaya çalışınca bu sefer koşar adım arkaya gittim

"Alkım tut kızı dili uzunmuş bunun kessek mi?"

Gerçekten ergen

Alkım denen adam seri bir şekilde gelmeye başladı Hayır yüzünde gülümseme kaybolmuştu ama hala geliyordu

Ayaklarının okul koridorunda yankılanan sesi dahada korkmama sebep oldu

"Dur gelme"

Dedim ama beni duymuyor gibiydi bende koşar adım arkaya gittim birkaç adım daha atacakken Alkım bağırdı

"Bir adım daha gerileme"

Dedi ama bir yandanda yavaş adımlarla geliyordu

Aslımda dilimi kesemezlerdi ama bu onların beni götürmesini bir hak tanımıyordu

Bir adım daha geri adım attığımda bedenim korkulukları bütünleşti ama düşündüğümden kısa olan korkuluklar yüzünden belimi arkaya yaslayacakken bedenim aşağıya doğru düşmeye başladı

Hayır zaman durmadı yada yavaşlamadı bedenimin yerle buluşmasını bekledim gözlerim anın etkisi ile kapanırken bedenim sert yere çarptı hayır bayılmadım keşke bayılsaydım çünkü şuan bedenimdeki acı inanılmazdı tepkiyi geç vermeme rağmen çığlık dudaklarımın arasından firar etmişti bile Acı bütün bedenimi ele geçirmeye sarmaya başlamıştı

Bembeyaz olduğuna yemin edebileceğim bedenim havalandı biri beni kucağına almıştıki bu kesinlikle iri cusseli biriydi vücudumun sallanmasiyla çığlık attım sanki kalbimi yerinden sokuyorlarmış gibi hissediyordum

Çok acıyordu

Sahi neden gözlerimi açmıyordum zorda olsa gözlerimi açmaya zorladim ama sanki yeminliler gibi açılmadı dahada zorlandığım bulanık görüşüme rağmen az çok gördüm gözlerim yavaşça açıldığında gördüğüm kişiye lanetler savurdum

bana ceza vereceğini soyleyen adam neden beni kurtarıyordu yada kurtarıyormuydu acaba bu odun vicdan azabımı çekiyordu

Üzerime gelen soğukluk ile daha çok sokuldum adama bir yandanda canım hala Feci acıyordu,çığlık attım "ca....canım...ac....acıyo"

Sesim hem kısık hemde boğuk tu ölecekmiydim olmek istemiyordum birkaç dakika sonra artik dayanamayacagim acı bedenimi yeniden ele gecirdi tekrar ve tekrar çığlık artık sona gelmiştim gözlerim uyku için yalvarıyordu bende karşı gelmedim

Kafamı geriye onun göğsüne yasladım şuan açıkçası bu durumda kafamı koyduğum kişi hiç önemli değildi Ama bu 2 saniye bile sürmedi çünkü biri benim yüzüme vuruyordu ve biride bağırıyordu

O elleri kırarım ama

"Uyuma aç gözünü elvin"

Dedi sesi sinirliydi sahi kimdi bunları söyleyen

Gözlerimi tekrar kapadığımda bagarış sesine birlikte geldi

"Elviiiiiiiiin"

İ harfini uzatarak soyleyen adam bana bildiğin yanağıma vuruyordu

Bu adamın ayarı yokmuydu ya

Bedenim yumuşak bir şeyle buluştu gözlerimi kapattım bu sefer engel olmadılar zaten bir yerden sonra görüşüm tamamen gitti ve geriye sadece ambulans sesi kaldı

 

 

 

Bölüm sonuu ballarım evet düşünceleri alalimmm

Devam ediyimmik

Elvin hakkında düşünceler

Bizim dörtlü nasil veeee isimleri yakında karakterler gelicek

Kendinize iyi bakın yarın yeni bölüm gelicek

Seviliyorsunuzzzz

 

-02 27 2025 duzenlendii-

 

Bölüm : 16.09.2024 21:27 tarihinde eklendi
Okur Yorumları Yorum Ekle
Hikayeyi Paylaş
Loading...