11/09
12. Sınıfa geçmemle sınav stresini ensemde hissetmeye başlamıştım.
Her yeni yıl Demirkan abime biraz daha yük ediyordu beni. Bütün okul masraflarımı o karşılıyordu. Babamın okula gitmemi istemeyişine Demirkan abim karşı gelmişti ve okul masraflarını karşılayacağını söylemişti.
Onunla babamdan daha yakın olmamızın sebebi bana zor anımdayken kol kanat germesiydi.
Bunları düşünmeyi bırakıp boş çantamı aldım ve okula gitmeye başladım.
Okula geldiğimde yeni hoca muhabbeti vardı.
"Ay kızlar adamın ismi bile karizma; Mirza Alparslan Soykan."
Mirza Alparslan Soykan? Hani şu abimin arkadaşı olan Alparslan abi?
Onun buraya gelişi iyi mi yoksa kötü mü olacaktı bilmiyorum. Aslında Alparslan abiyi Demirkan abimle arkadaş olduğu için seviyordum ama Tuğrul abimle olan arkadaşlığı ondan uzaklaşmamı sağlıyordu.
~~~
Derslerin boş geçmesiyle 5. derse gelmiştik ve bu ders Alparslan hocayla olacaktı. Onun yaklaşımının nasıl olacağını bilmediğim ve tanıdığım birinin öğretmenim olması garip bir stres bırakmıştı üzerime. Her ne kadar dersler boş geçsede kimseyle konuşmadığım için sıkılmıştım. Aklıma Çipe'nin gelişiyle telefonumu elime aldım.
~~~
Cânfezâm: Okulumuza yeni bir öğretmen geliyor ve bu kim sence?
Çipe: Kim gülüm?
Cânfezâm: Mirza Alparslan Soykan
Çipe: Abilerinin arkadaşı olan Mirza Alparslan Soykan'dan bahsediyoruz değil mi?
Cânfezâm: Ta kendisi
Çipe: Güzel sana yardımcı olur okulda gülüm
Cânfezâm: Umarım öyle olur
Çipe: Olur olur
Cânfezâm: Ne yapıyorsun?
Çipe: İşteyim gülüm
Cânfezâm: Kolay gelsin
Çipe: Sağol gülüm
Cânfezâm: Zil çaldı
Çipe: Görüşürüz gülüm
~~~
Telefonumu bıraktığımda öğretmenler zili de çalmıştı.
Sınıfın kapısı açıldığında içeriye Alparslan abi girmişti. Gözleri bana deyince kaşları şaşkınlıkla yukarı kalktı sonra da gülümsedi. Gülümsemesine karşı baş selamı verdim.
"Oturun çocuklar." Dediğinde sıralarımıza oturduk.
"Evet öncelikle yoklama alayım sonra da tanışalım olur mu?" Deyip defteri açtı.
"Şeyma..."
"Burda."
"Selim..."
"Burda."
"Eslem Feza." dediğinde göz göze geldik
"Burda."
....
"Evet yollamayı da aldığımızda göre sırasıyla tanışalım." Dediğinde eliyle duvar tarafı sırayı gösterdi. Herkes sırasıyla kendini tanıttıktan sonra sıra bana gelmişti.
"Eslem Feza Araz, 19 yaşındayım, Vanlıyım." Deyip yerime oturdum.
Konuşmaya başladığında dikkatle onu dinlemeye başladım.
" Evet arkadaşlar ben sizin bu sene ki matematik öğretmeniniz Mirza Alparslan Soykan, inşaAllah bu sene verimli bir şekilde ilerleyip sizin üniversiteye gidiş yolunuzda birlikte olacağız." Dedikleriyle hemen kızların birinden soru geldi
"Hocam kaç yaşındasınız?"
"25 yaşındayım."
Sınıftan biri " Hocam dersi nasıl işliyeceğiz?" diye sordu.
" Test kitabından gideceğiz size bir kaç tane yayın önereceğim sizde ona göre aranızda kararlaştırır alırsınız durumu olmayan varsa benim yanıma özel olarak gelebilir yardım sağlayacağından şüpheniz olmasın."
"Tamamdır hocam."
"Bu ders serbestsiniz, sormak istediğiniz bir şey olursa sorabilirsiniz." diyerek masasına oturdu.
" Sınıf alacak mısınız hocam?"
"Almaya çalışacağım."
" Kimse sınıf almak istemezken siz istiyor musunuz hocam?"
" Evet istiyorum bildiğime göre bu sınıfın öğretmeni gitmiş belki bu sınıfı alırım." Derken gözlerini bir kaç saniyelik bana çevirdi.
Sonrasında olan sessizlikle sıkılırken telefonumu alıp kitap okuyacakken Çipe'den mesaj geldi.
~~~
Çipe: Ne yapıyorsun gülüm?
Cânfezâm: Alparslan abinin dersindeyim
Çipe: Güzel
Cânfezâm: Bir şey soracağım sana
Çipe: O nerden çıktı?
Cânfezâm: Yani hem Demirkan abim gibi biriyle arkadaş olup hemde Tuğrul abimle nasıl arkadaş olduğunu merak ediyorum. Çünkü ikisi birbirine çok zıtlar.
Çipe: Bence Alparslan abin yokken onlara abilik yapıyor o yüzden onların yanında
Cânfezâm: Bilmiyorum neyse
Çipe: Kaçta çıkacaksın okuldan?
Cânfezâm: 15:30
Cânfezâm: Senin için kaçta bitiyor?
Çipe: Benim işin 16:00 da bitiyor gülüm
Cânfezâm: Peki şimdi seni rahatsız etmeyeyim işten sonra yazarım ben sana
Çipe: Yazarsın sen bana:)
Cânfezâm: Şımardın gibi hissediyorum
Çipe: Şımartan sen olunca gülüm:))
~~~
"Hocam evli misiniz?" Alparslan abiye sorulan soruyla hemen ona baktım, sırıtıyordu.
"Yok evli değilim, neden sordun?" Derken bile hâlâ sırıtıyordu. Öğrenci ise hadsizliğini sürdürerek alayla konuşmaya başladı.
"Sırırıyorsunuz da hocam o yüzden merak ettim." Öğrencinin söyledikleriyle sırıtmayı kesti, gözleri bana değince başımı telefonuma eğdim.
~~~
Cânfezâm: Birisi Alparslan abiye evli misiniz diye sordu çünkü telefona bakarak sırıtıyordu LDNŞDMDĞDMDPDKDLDM
Cânfezâm: Kendimi zor tuttum gülmemek için o da ciddi ciddi cevap veriyor neden sordun diyor o sırada bile ağzı kulaklarında çocuk sırıtıyorsunuz deyince yüzü bir değişti görmen lazımdı LXJPSKDPDMDPDMDŞDM
Çipe: Ne yapıyordu ki?
Cânfezâm: Biriyle mesajlaşıyordu ama nasıl sırıtıyordu ilk defa bu kadar sırıttığını gördüm
Çipe: Sevgilisi vardır o zaman
Cânfezâm: Sanmıyorum ama olabilir.
Çipe: Neden?
Cânfezâm: Her gördüğümde yanında erkekler vardı hiç bir kızla görmedim onu
Çipe: İnsanlarla ilgilenmiyorsun, konuşmuyorsun ama her şeyi biliyorsun
Cânfezâm: Alparslan abi sürekli abimlerle ordan biliyorum ama onun gerçek karakterini maç anlarında daha iyi anladım
Cânfezâm: Hele ki bizim evde maç izlediklerinde en çok ses ondan çıkıyor ama hiç küfür ettiğini duymadım ve abimi de engelliyor, en çok bu huyunu seviyorum.
Çipe: Çok seviyorsun herhalde Alparslan abini
Cânfezâm: O nereden çıktı sadece huyunu seviyorum dedim
Çipe: Tamamdır, işim var şimdi sonra konuşalım çiçeğim
Cânfezâm: Tamamm
~~~
Zil çalınca öğle arası olduğu için herkes dışarıya çıkmıştı. Alparslan abiye baktığımda hâlâ yerinde oturuyordu ona bakınca o da bana baktı ve konuşmaya başladı.
"Burda okuduğunu bilmiyordum Eslem."
"Öğrenmiş oldunuz hocam."
"Evet öyle oldu." Ben başımı olumlu anlamda sallayınca bir süre konuşmadı.
"Yemek yemiyecek misin?"
"Yiyeceğim."
"Birlikte gidelim mi kantine hem bana yerini göstermiş olursun?"
"Olur hocam." Sınıftan çıkıp aşağıya inmeye başladık.
"Matematik dersin nasıl?"
"İyi gibi."
"İstersen sana ders verebilirim ayriyeten."
"Bilmem ki abime sormalıyım."
"Demirkan'ın izin vereceğini ikimizde biliyoruz."
"Hocam dershaneye de gittiğim için özel ders almak istemiyorum yeterince yük oluyor abime."
"Ben sana kendim ders vermek istiyorum Eslem para vermene gerek yok ki."
"Olmaz ki öyle emeğinizin karşılığı olmalı."
"O zaman şöyle yapalım ben sana Alparslan hoca olarak değil de Alparslan abin olarak derslerinde yardımcı olmak istiyorum diyelim."
"Bilmiyorum abime sormalıyım."
"Sor Eslem izin vereceğine şüphem yok." Dediğinde sessiz kaldım. Bana özel ders vererek bir emek harcayacaktı ve bunun bir karşılığı olmalıydı.
Ben düşünürken o tekrar konuştu.
"Eğer karşılıklı bir emek olacaksa sende bana tatlı yemek vesaire getirirsin."
"Olmaz ki öyle."
"Olur hemde çok iyi olur yalnız yaşayan bir erkek için nimettir bu."
"Abimle konuşmalıyım."
"Konuş o da benim halimden anlayacaktır." Dedi gülerek
"Hatta şimdi ara istersen."
"Peki." Telefonumu cebimden çıkartıp rehberden abimin numarasına tıkladım. Her ne kadar bir karşılığının olması gerektiğini düşünüyorsam da abim tek yaşadığı için yemek onunda vazgeçilmezi belki de böyle iyi olacaktır.
"Efendim güzel kızım?"
"Napıyorsun abi?"
"Çalışıyorum güzel kızım sen ne yapıyorsun?"
"Okuldayım bende öğle arasındayım."
"Güzel."
"Abi, Alparslan abi bana Özel ders vermek istiyor ama ben dershaneye gittiğim için istemedim."
"Ee? İstiyorsan dershane olmadığı zamanlarda gidebilirsin güzel kızım."
"Evet gidebilirim ama özel ders fiyatları malûm."
"Güzel kızım sen parayı dert etme özel ders almak istiyorsan gidebilirsin."
"Alparslan abi şey diyor dersin karşılığında para vermene gerek yok diyor ama ben kabul etmedim."
"Ee?"
"O da yemek yapıp getirirsem emeğinin karşılığını verecek olduğumu söyledi." Dediğimde abim gür bir kahkaha attı.
"Sen ona yemek götürürsen sana dershanenin verdiği dersleri bile verebilir güzel kızım." Onun dediğiyle bende hafiften güldüm.
"Sen izin verirsen gideceğim?"
"Git güzel kızım git, onun için senin ona yaptığın yemeğin yanında onun verdiği dersler bir hiç."
"Tamam o zaman kolay gelsin sana abicim."
"Sağ ol güzel kızım iyi dersler." Dediğimde telefonu kapattı.
"Ne diyor?"
"Ona yemek yaparsan dershanenin verdiği dersleri de sana verebilir diyor." Dedim
"Doğru diyor."
"Çarşamba ve cuma günleri dershanem yok. Senin için hangisi uygun olursa o zaman ders verebilirsin."
"Peki ben sana haber veririm." Dediğinde başımı salladım. Bu günlük bu kadar konuşma yeterli bence. Bu son konuşmamız olmuştu, kantine gidip yemeklerimizi aldıktan sonra ayrılmıştık zaten
~~~
Çipe: Ne yapıyorsun?
Cânfezâm: Yemek yiyorum sen ne yapıyorsun?
Çipe: Bende ara verdim yemek yiyorum.
Cânfezâm: Afiyet olsun
Çipe: Sanada gülüm
Cânfezâm: Sağ ol
Çipe: Nasıl geçti günün?
Cânfezâm: Güzel geçti Alparslan abi bana Özel ders vericek, bende ona yemek yapacağım
Çipe: Yemek mi yapacaksın?
Cânfezâm: Evet
Çipe: Neden?
Cânfezâm: Alparslan abi para vermek yerine yemek yapabilirsin dedi öyle anlaştık
Çipe: Hani bana?
Cânfezâm: Sana yok
Çipe: Ne demek, Alparslan'a bile var bana yok mu?
Cânfezâm: Nasıl vermemi bekliyorsun?
Çipe: Sen bir köşeye koyarsın ben alırım gülüm
Cânfezâm: Ya sen almadan başkası alırsa?
Çipe: Sen yemeği yapacaksın benim için getireceksin ben başkasına kaptıracağım öyle mi?
Cânfezâm: Sen öyle diyorsan
Çipe: Öyle diyorum gülüm
Cânfezâm: Kaç yaşındasın?
Çipe: Söylersem benden uzaklaşırsın
Cânfezâm: Neden ki?
Çipe: Senden büyüğüm ama çok değil.
Cânfezâm: Kaç yaş var aramızda?
Görüldü.
Cânfezâm: Söyliyecek misin?
Çipe: 6
Görüldü
Çipe: Biliyordum benden uzaklaşacağını şimdiden görüldü attın.
Cânfezâm: Hayır ya o yüzden atmadım şaşırdım sadece
Çipe: 6 Yaş sıkıntı değil yani senin için
Cânfezâm: Çipe aramızda bir şey yok ama benim için 6 yaşın önemi de yok.
Çipe: Şu anlık aramızda bir şey yok
Cânfezâm: İlerde de olacağı da belli değil.
Çipe: Olmayacağı da belli değil.
Cânfezâm: Bende böyle abiler oldukça zor
Çipe: Onları boşver Demirkan'ı ikna edersem yeter
Cânfezâm: Demirkan turşumu kuracağını söylüyor.
Çipe: Kurmaz kurmaz
Cânfezâm: Ya kurarsa
Çipe: Kurmaz kurarsa kaçırırım seni
Cânfezâm: Topuklarına sıkar
Çipe: O kıyamaz bana
Cânfezâm: Kıyarsa görüşürüz.
Çipe: Görüşelim gülüm.
Görüldü
~~~
Güzel kızım: Aşkadamımmmmm
Aşkadamımm: Güzel kızım nasılsın?
Güzel kızım: İyiyim sen nasılsın?
Aşkadamımm: Bende iyiyim.
Güzel kızım: Sana bir süre trip atacağım.
Aşkadamımm: Bilerek yazmamazlık yapmadım ki güzel kızım
Güzel kızım: Beni ilgilendirmiyor beyefendi ilgisizlikten kurudum kaldım burada isteyen çok kaçarım bak
Aşkadamımm: Kim istiyor lan, kime kaçıyorsun, hayırdır?
Güzel kızım: Sakin ol ağır abi kimse istemiyor isteseler de kaçmam.
Aşkadamımm: Bana böyle şakalar yapma güzel kızım ben daha senin turşunu kuracağım.
Güzel kızım: Benim turşumu kur aşkkuşum
Aşkadamımm: Aşkkuşum mu neyim ben deve kuşu mu?
Güzel kızım: Ne güzel düşündün bundan sonra sana deve kuşum diyeceğim
Aşkadamımm: Engel?
Güzel kızım: Sen bana kıyamazsın ki canım deve kuşum
✓✓Görüldü
Güzel kızım: Profilin gitti aşkkuşum
✓
Güzel kızım: Engellemiş olamazsın
✓
Güzel kızım: Al o tek tiki
✓✓ Görüldü
Bu gönderiyi herkesten sildiniz.
Güzel kızım: Seni çok seviyorum aşkadamımm senin şimdi işin vardır görüşürüz bayy
Aşkadamımm: Görüşeceğiz güzel kızım görüşeceğiz
Güzel kızım: Seviyor mu
sun beni?
Aşkadamımm: Seviyorum
Güzel kızım: muaahhh
Aşkadamım:🩵
~~~
Cânfezâm: Bir fotoğraf gönderdiniz.
Cânfezâm: Birlikte turşumu kuracağız.
Çipe: Turşunu kurarsanız bende yerim
Çipe: Turşuyu:)
Görüldü
Çipe: Sinirlendin mi utandın mı çözemiyorum.
Cânfezâm: Sinirlendim bir daha böyle saçma sapan imalarda bulunursan bu bana son mesajın olur.
Çipe: Haklısın özür dilerim
Görüldü
Cânfezâm: Tamam.
Okur Yorumları | Yorum Ekle |
11.69k Okunma |
568 Oy |
0 Takip |
41 Bölümlü Kitap |