5. Bölüm

TUTSAK 5: TATİL

E
redelf

Pamir bana ses vermeyince korkudan ağlamaya başladım. Üzerimde birisinin cesedi vardı ve ben aklımı kaçıracak gibiydim. Şiddetli şekilde ağlarken Pamir'in eli saçlarımı okşadı. "Şşh ses çıkarma."
Dediğini yapıp ağlamayı kestim, yaşıyordu! Öldüğünü sanıp o kadar korkmuştum ki. O ölseydi buradan çıkamazdım ki beni de öldürürlerdi hatta daha kötü şeyler de yapabilirlerdi. Her ne kadar kabul etmek istemesem de Pamir'in yanında güvendeydim. Bunu biliyordum.
Mekanda sessizlik olduğunda bir süre daha yerde bekledik. Sonrasında ise Pamir ayağa kalktı ve beni de kaldırdı. Çıkışa doğru yürüdüğümüz sırada yerdeki cesetleri görünce midemin bulandığını ve başımın döndüğünü hissettim. Yer, ayağımın altından kayarken görüş alanım karardı. Karanlık gittikçe büyüyordu ve beni kendisine çekiyordu. Düşmeden önce tek hissettiğim şey beni yakalayan kollar olmuştu.
Çatışmanın ortasında kaçmaya çalışırken mekanın kan gölüne döndüğünü fark etmiştim. Pamir'in cansız bedeni de onların arasındaydı ve açık gözleriyle göz göze gelmiştim. Çığlıklar atarak koşmaya başladığımda bir kol beni yakaladı. Ondan sıyrılmaya çalıştım ama başaramadım ve beni geriye doğru çekti. Ben çaresizce çırpınırken silahını kafama dayadı ve ateş etti. Kurşunun beynimi dağıttığını hissettim. Uyuşmanın ise akan kandan dolayı olduğunu anlamıştım. Beni tutan kol bu sefer yere fırlattığında karanlığın beni yutmasına izin verdim.
Yataktan sıçrayarak uyandığımda kan ter içinde kaldığımı ve ağladığımı fark etmiştim. Pamir'i yanımda görmeyi beklemiyordum kesinlikle. Uyandığımı görünce bana yaklaştı. "İyi misin Elis?"
Kafamı olumlu anlamda salladım. Aklıma olanlar gelince gözlerimi büyüttüm. "Sen vuruldun mu Pamir?"
"Çelik yelek vardı, iyiyim," dediğinde rahatlamıştım. Onun için o kadar çok korkmuştum ki. Onu kendime çekip sarıldığımda başta şaşırsa da o da karşılık vermişti.
"Çok korktum," diye fısıldadığımda saçlarımı okşadı. Çok huzurlu hissediyordum ve karnımda yine bir karıncalanma vardı. Pamir geriye çekildi. "Çok önemli bir toplantım var. Ortağım şu anda tatilde ve bizi de davet etti. İki gün kalacağız, neye ihtiyacın varsa korumalara söyle, alsınlar."
"Ben gelmek zorunda mıyım?" dediğimde sert bir bakış attığında bıkkınlıkla kafamı salladım. O telefon görüşmesi için odadan çıktığında ben de kalktım ve elimi yüzümü yıkadım. Aynadaki yansımama bakınca üzerimdeki pijamaları görünce kaşlarımı çattım. Pamir benden izinsiz üzerimi mi değiştirmişti?
Öfkeyle yanına gittim. Telefon konuşmasına devam ederken o da öfkeyle bana baktı. Ben çıkmayınca da işinin olduğunu söyleyerek telefonu kapattı. "Ne oldu?"
"Üzerimi sen mi değiştirdin?" dediğimde pis pis güldü. "Benim değiştirmemi mi isterdin?"
Gevşek tavrına karşılık daha çok sinirlenmiştim. "Söylesene kimin değiştirdiğini!"
"Nermin abla değiştirdi. Bu kadar sinirleneceğini bilseydim, ben değiştirirdim," dediğinde gözlerimi devirdim. Pis sapık! Ona bir şey demeden odama döndüm ve götüreceğim kıyafetlere karar vermeye çalıştım.
Çok iddialı elbiseler vardı ve buna bayılmıştım. Okulda ve gündelik yaşamımda pek de böyle elbiseler giyemiyordum ama benim tarzım kesinlikle iddialı gece elbiseleriydi. Dört tane elbise, iç çamaşırları, bikini ve ayakkabılar koyduktan sonra hazırdım. İki günlük için fazla eşyam olmuştu ama bu benim ilk tatilimdi ve harika şekilde geçirecektim. Heyecanlı ve mutlu hissediyordum. Garip bir şekilde Pamir ile beraber olmak beni berbat anılarımdan koparıyordu ve hayata bağlıyordu. Ona karşı içten içe minnet doluydum bu yüzden ama tabi ki onun bilmesine gerek yoktu.
Uçak yolculuğunun ardından bizi karşılayan arabaya binmiştik. Geldiğimiz yer çok sıcaktı. Kışın ortasında yaz tatili yapmak benim için çok heyecan vericiydi. Çok mutluydum. Yazın çalıştığım için hiç güneşin tadını çıkaramamıştım. Şimdi ise böyle bir fırsatım olmuştu. Pamir bu sevinçli hallerime anlam veremiyordu. Tabi o nereden anlayabilirdi ki?
Araba durduğunda ikimiz de indik. Bir adam ve koluna girmiş sarışın bir kadın bizi bekliyordu. Pamir gülerek adamla selamlaştı. "Keyfiniz yerinde bakıyorum da."
"Sonunda gelebildin," dedi ve sarıldılar. Adamın gözleri bana döndüğünde parladığını fark etmiştim. "Bu küçük hanım da kim?"
"Elis," dedim gülümseyerek ve elimi uzattım. Okan, benimle tokalaştıktan sonra elimi dudağına götürdü ve bir öpücük kondurdu. Pamir söze atladı. "Her şeyi anlatacağım Okan. Olaylar büyük."
"Tanıştırayım Selin," dediğinde sarışın kıza gülümseyerek elimi uzattım. "Memnun oldum.",
"Siz havuza geçin biz de geliriz," dedi Okan. Kafamı sallayarak onu onayladım ve Selin'i takip ettim. Havuzun kenarına geldiğimizde Selin üzerindeki elbiseyi çıkardı. Bikinisiyle kalırken şezlonga uzandı. Ben de yanındaki şezlonga geçtim. "Korumalar, eşyaları çıkarsın sen de üstünü değiştirirsin canım. Bu arada açmak istediğin bir müzik var mı?"
Kafamı salladım ve onun telefonundan Party Shaker şarkısını açtım. Tam bir yaz şarkısıydı ve beni pozitif hislere boğuyordu. Korumalar eşyalarımızı yukarıya çıkarınca ben de yukarıya çıktım. Odaya geçip elbisemi çıkardığımda birden Pamir içeriye daldı. Korkuyla ona bakarken onun bakışları iç çamaşırlarımda geziniyordu.
"Seni havuzda sanıyordum," dediğinde kaşlarımı çattı. "Bikinilerimi giyeceğim."
"Elis," diye fısıldadığında bu tavrına anlam verememiştim. Eli boynumu okşarken içim gıdıklanmıştı. "Beni mahvediyorsun."
"Pamir, yapma," diye mırıldandığımda gözlerimin içine baktı. "İstediğini biliyorum."
"Bu doğru olmaz," dediğimde dudaklarıma bir öpücük kondurdu ve beni yatağa itti hemen ardından da üzerime çıktı. Beni öpmeye devam ederken korktuğumu fark etmiştim. Geriye çekildim. "Pamir, olmaz."
"Neden?" dedi şefkatli bir ses tonuyla geriye çekilirken. Ona korkarak baktım. "Çünkü ben daha önce hiç..."
"Hiç mi?" dediğinde çok şaşırmıştı. Kafamı olumlu anlamda salladığımda bir şey demeden odadan çıktı ve gitti.
Ben de bikinilerimi giyip tekrardan aşağıya indim ve Selin ile beraber havuza girdik. Güneşin altında, serin suda yüzerken dakikalar sonra Pamir ve Okan da yanımıza gelmişlerdi. Okan havuzun kenarına oturup bacaklarını suya sokarken Pamir, şezlonga oturmuş viskisini yudumluyordu.
Okan bize döndü. "Kızlar gece önemli bir işimiz var."
"Ne işi?" dediğimde gevşek gevşek güldü. "Kumarhaneye gidiyoruz. Kellesini alacağımız adamlar var. Siz de bizim şans meleklerimiz olacaksınız. Akşama hazır olun, çıkacağız."
Ben şaşkınca Pamir'e bakarken o bana soğuk soğuk bakarak karşılık vermişti. Bu tavrına anlam verememiştim. Ne yapmıştım ki ona ben, benden uzak duruyordu?
O ikisi eve geçtikten sonra ben de içeriye girdim. Çok sıcaktı ve su alacaktım. Onlar beni fark etmemişe benziyordu. Konuşmalarına kulak kesildim.
"Elis'i götürmek istemiyorum. Onun bu işlerle hiç alakası yok. O masum," dedi Pamir. Ortamı geren bir sessizlik olduktan sonra Okan konuştu. "Kız bir kere bulaştı artık. Hep gözünün önünde tutup korumazsan onu öldürecekler."
Korkuyla gözlerim fal taşı gibi açılmıştı. "Onu korumak istiyorum. Mert ve Deniz'in oyunu yüzünden masum birinin ölmesine göz yumamam. Ki Mert ona işbirliği teklif etti ama o kabul etmedi. Ses kayıtlarını dinlerken hiç bununla karşılaşmayı beklemiyordum. Etrafımdaki kimsede olmayan bir şeyi gördüm onda. Sadakat. Elis'in sadakatine güveniyorum. Onu bu işlerden uzak tutmak istiyorum ama sonsuza kadar onu bir yere kapatamam. Yanımda da götüremem tehlikeli yerlere girmesini istemiyorum. Mert her adımımı izliyor ve Elis'i rahat bırakmayacak."
Şaşkınlıkla bakakaldım. Balodaki adam Deniz ile işbirliği yapıp benim yakalanmamı sağlamıştı ve şimdi ise benim peşimde miydi?

Bölüm : 09.12.2024 21:27 tarihinde eklendi
Okur Yorumları Yorum Ekle
Hikayeyi Paylaş
Loading...