42. Bölüm

TUTSAK 38 MUTLULUK

E
redelf

Nikahtan sonra hemen resmi nikah işlemlerimizi ilk fırsatta halletmiştik ve bir tatile çıkmıştık. Artık resmi olarak evliydik! En çok merak ettiğim yere Milano'ya gelmiştik. Elif, tasarımcı olduğu için burada da bir bacağı vardı. Ateş ile beraber onlar da bizimle gelmişlerdi. Hoş geldin hediyesi olarak kendi defilesine özel konuk olarak çağırmıştı ve karşılaması beni çok mutlu etmişti. Okan ve Selin ise Pamir'in onlardan ayrılmasıyla beraber daha çok sorumluluk yüklenip karanlık görevleri için gitmişlerdi. Ben de görüntülü aramayla da olsa Selin'e, Elif Yazıcı'nın özel defilesini izletmiştim.

 

Buradan dönünce son sınavlarıma girip mezun olacaktım ve Milano'da bir kariyere atılacaktım. Pamir ise burada farklı bir girişim fikri bulmaya çalışıyordu. Burada bir hayat kurma konusunda kesin olarak bir karar vermiştik. Okan ve Selin'i çok özleyecektim ama onlar her fırsatta geleceklerine dair söz vermişlerdi. Tek işimiz evi kendi zevkimize göre düzenlemekti. Benim sadelik aşkımdan dolayı Pamir ne yazık ki lüks tarzına veda edecekti ama bundan hiç şikayetçi görünmüyordu. Evdeki tek dekor kitaplıktı ve kitaplığın bazı yerlerine nikahımızdan fotoğraflar serpiştirmiştik. Onun dışında televizyon bile almamıştık. Onun yerine duvara yansıtabileceğimiz projeksiyonlardan almıştık. Az eşyayla evimizin içi çok ferah olmuştu ve bana harika hissettiriyordu.

 

Marketten aldığımız abur cuburların poşetleriyle eve girdiğimizde koşarak kendimi koltuğa attım. Bugün film gecesi yapmaya karar vermiştik ve onun için beraber alışveriş yapmıştık. Pamir aldıklarımızı tabaklara yerleştirirken ben de filmlere göz atmaya başladım. Pamir ile çok zıt görünsek de aslında özümüzde aynıydık. Müzik zevkimiz, film zevkimiz... Ruhlarımız birbiriyle o kadar uyumluydu ki. İkimiz de macera filmlerini sevdiğimiz için yaptığımız film geceleri bizim için harika geçiyordu. Güzel bir macera filmi bulup oynattığımda Pamir de tabaklarımızı getirmişti. Büyük koltuğumuza uzanıp, duvara yansıttığımız filmi izlemeye başladık. Evlilik aslında istendiğinde çok güzel olabilirdi. Önemli olan tek şey gerçekten de ruh eşini bulmaktı. Pamir'in kollarının arasında film izlemek... Hem de bizim güzel yuvamız içerisinde... Mükemmeldi. Her şey gerçekten de mükemmeldi.

 

Beni öpmeye başladığında hızlıca ona karşılık verdim ve ellerimi vücudunda dolaştırmaya başladım. Tam o anda midemde hissettiğim bulantı ile hızlıca ondan ayrıldım ve koşarak lavaboya yöneldim. Midemdeki her şeyi klozete kusarken Pamir hemen arkamda belirip saçlarımı eliyle toplamıştı. Geri çekilip sifonu çektikten sonra Pamir yüzüme su vurmaya başladığında ben de ağzımı çalkaladım. "İyi misin güzelim?"

 

Kafamı olumlu anlamda sallarken Pamir bir taraftan da havluyla yüzümü kuruluyordu. "Nedense bir anda çok hassas koku almaya başladım, her şey mideme dokunuyor."

 

Pamir kaşları çatık bir şekilde sessiz kalmıştı. Ondan destek alarak ayağa kalktım ve eski yerlerimize geçtik. Elimi sıkıca tuttu. "Beni çok korkuttun meleğim."

 

"Sadece midem biraz hassas," derken birden gözlerim fal taşı gibi açıldı. Aklıma korkutucu bir ihtimal geliyordu nedense. "Pamir y-yoksa?"

 

Pamir de ciddi bir şekilde yüzüme bakarken birden koltuktaki ceketini aldı. "Ben test alıp geliyorum güzelim."

 

O anında evden çıkarken ben de tedirginlikle beklemeye başladım. İlk defa böyle bir his yaşıyordum ve fazlasıyla korkuyordum. Çok geçmeden Pamir elinde bir zarf ve poşetle gelmişti. Zarfı masaya bırakıp hızlıca poşetin içinden testi çıkardı ve elimden tutup beni banyoya doğru sürükledi. Testi alıp banyoya girdiğimde Pamir de kapının önünde beklemeye başladı. Yazan talimatlara göre testi yapıp beklemeye başladım. Pamir de yanıma gelip benimle beraber beklemeye devam etti. Ben korkuyla hızlı hızlı nefes alıp verirken Pamir beni kendisine çekti ve sıkıca sarıldı. Ona sarılarak beklemek daha iyi gelmişti.

 

Teste baktığımda çizginin yanında başka bir çizginin belirdiğini görmemle gözlerimi büyüterek Pamir'e döndüm. Pamir'in yüzünde tebessüm gördüğümde şaşırmıştım. Bundan daha farklı bir tepki bekliyordum kesinlikle. Pamir fazla mutlu gibiydi. "Hamilesin güzelim."

 

"Ben, hamile miyim?" Hala şaşkın bir haldeydim. Bu çok tuhaf bir histi. Tarif edilemeyecek türden hem de. Pamir beni kucağına aldı ve koltuğa bırakıp yanıma oturdu. Elini bir an olsun bile elimden ayırmamıştı. Saçlarıma bir öpücük kondurdu. "Ben her türlü yanında olacağım Elis. Çocuğumuzun olmasını her şeyden çok isterim ama eğer hazır değilsen anlarım."

 

"Hayır Pamir ben bu bebeği büyütmek istiyorum. Yapabiliriz, inanıyorum," dediğimde resmen gözlerinin içi gülmüştü. Beni çekti ve sıkıca sarıldı. Ayrıldığımızda gözleri masadaki zarfı bulmuştu. Hızlıca gidip onu aldı ve yanıma geldi. Zarfı açtığında biraz durgunlaşmıştı. "Elis, ağabeyin Enis vefat etmiş."

 

Ani bir ağrı hissettim kalbimde. Ama bunun olacağını zaten biliyordum. Ötenazi için yurt dışına çıkacağını bize zaten söylemişti ve istediği de gerçekleşmişti.Onu hayatımda sadece bir kere görmüştüm ama ona rağmen sevgisini ve sıcaklığını hissedebilmiştim. Ve onun öldüğü gün, benim bir bebeğimin olacağını öğrenmem çok garip bir tesadüftü. Büyüleyici ve mistik bir his vermişti bana.

 

"Pamir, ağabeyim öldükten sonra hamile olduğumu öğrenmem... Sanki bağlantı varmış gibi bir his var içimde. Ağabeyimle bahtımız kötü olsa da birçok şeyden eksik kalsak da eğer bu bebek erkek olursa adını Enis koymak istiyorum," dediğimde Pamir gülümsedi ve dudağıma bir öpücük kondurdu. "Nasıl istersen meleğim. Giyinme odasını çocuk odası yapacağız o halde."

 

Beni öpmeye devam ettiği sırada birden kapı açıldı ve içeriye Okanlar daldı. Biz korkuyla geri çekilirken Okan bir kahkaha attı. "Siz hala oynaşıyor musunuz lan?"

 

"Oğlum senin işin gücün yok mu gitsene!" Pamir sinirli bir tepki verse de aslında onun gelmesine çok sevindiğini biliyordum. Selin gülerek üzerime atladığında ona sımsıkı sarıldım. Çok güzel bir sürpriz olmuştu. Okan kapıyı kapatıp yanımıza geldi. "Vay be bizi tamamen unutmuşsunuz."

 

"Olur mu öyle şey," dedim gülerek. Pamir ise anında Okan'a sarıldı. "Sen unutmamıza fırsat verir misin hiç pezevenk?"

 

"Çok güzel bir şarap getirdim bize," dedi Okan getirdiği poşeti havaya doğru sallarken. Pamir ve benim yüz ifadelerimiz ciddileştiğinde Okan da Selin de buna şaşırmıştı. Garipseyerek bakarlarken Pamir elimi tuttu. "Elis içemez."

 

"Ne demek içemez?" dedi Okan çatık kaşlarıyla. Biraz öyle kaldıktan sonra yüzü şaşkın bir hal almıştı. "Ne?"

 

"Hamile misin?" dedi Selin heyecanla. Biz gülerek kafamızı sallarken Okan bağırarak bana sarıldı. "Allaaaaah! Çeteye yeni üye geliyor!"

 

"Hem de minik bir üye," dedim gülümseyerek. Okan da güldü. "Böyle bedava bebeklere bayılıyorum. Her şeyi size ait biz sadece sevmek için alacağız."

 

"Tebrik ederim çok ama çok sevindim," dedi Selin duygulanarak. Onun elini tuttum boştaki elimle. "Senin de onun en yakın arkadaşını doğurman gerekiyor."

 

"Onun en yakın arkadaşı ben olacağım. Minilerimizi giyeceğiz ve motorumun arkasına alacağım onu, avlanmaya gideceğiz," dedi Selin gülerek. Ona karşılık ben de kıkırdarken Pamir ve Okan öfkeyle ona baktılar ve aynı anda konuştular. "Yok öyle bir şey!"

 

"Erkek olursa ben de onunla takılmaya giderim o zaman," dedi Okan kararlılıkla. Gülümseyerek telefonumu çıkardım. "Hadi onun için bir video çekelim."

 

Videoyu başlattığımda Okan telefonu eline aldı. "Aslanım seni heyecanla bekliyorum. Kızlar da bizi, o yüzden çabuk gel."

 

Selin kaşlarını açtarak hızla telefonu onun elinden çekti. "Güzelliğim, seni dört gözle bekliyorum. İki prenses tozu dumana katacağız ve çok canlar yakacağız."

 

Telefonu bana uzattığında gülümsedim. "Bugün, artık senin de aramıza katılacağını öğrendim ve çok mutlu oldum. Sağlıkla, güzellikle gel bebeğim. Seni hep seveceğim."

 

Ben de telefonu Pamir'e uzattığımda gözlerinin parladığını görmüştüm. "Sen bana bu dünyadaki en güzel ikinci hediye oldun, birincisi annen. Sizin mutluluğunuz için her şeyi yapacağım. Sizi hep seveceğim."

 

Ve Final...

Bölüm : 05.02.2025 00:43 tarihinde eklendi
Okur Yorumları Yorum Ekle
Hikayeyi Paylaş
Loading...