TUTSAK 34 ÇİFT DATE

Kafamı onun baktığı yöne doğru çevirdiğimde kalabalık bir grubun bize doğru geldiğini görmüştüm. Okan ayağa kalktı ve sarışın bir çocukla selamlaştı. "Okan, kardeşim hoş geldin."

"Hoş bulduk kardeşim benim," dedi Okan samimi bir gülümsemeyle. Pamir de selamlaştıktan sonra benim elimi tuttu. "Tanıştırayım Elis benim sevgilim."

Çekingen bir gülümsemeyle onlara baktığımda dördü de bizi tebrik edip kendilerini tanıtmışlardı. Okan'ın korktuğu kız Pelin aralarındaki esmer olan ve gözünü Okan'dan almayan kızdı. Yanlarında bir tane daha kumral kıvırcık saçlı, beyaz tenli bir kız vardı. Adı Elif'ti. Hemen yanındaki koyu kumral saçlı beyaz tenli mavi gözlü uzun boylu çocuk da onun sevgilisi Ateş'ti. Okan'ın selamlaştığı çocuk da Can'dı. Sarışın yeşil gözlüydü.

Selin gülümseyerek geldi ve Elif'e sarıldı. "Çok özlemişim seni."

"Ben de aşkım, ben de," dedi Elif ona sıkıca sarılırken. Ayrıldıklarında Selin diğerleriyle selamlaştı ama Pelin'i görmezlikten gelmişti. Onlar da yerlerine yerleştiklerinde Selin Elif ve benim elimden tutup kaldırdı ve denize doğru çekti. "Hadi denize girelim, burası çok sıcak."

Üstlerimizi çıkarıp denize yürümeye başladık. Selin bir anda durdu ve Pelin'e döndü. "Pelin, gel hadi seni bekliyoruz."

Pelin gelmek istemediğini söylediğinde ısrar etmeyerek yürümeye başladı. Ben mor bikini giyerken Selin pembe, Elif ise kırmızı bir bikini giymişti. Ayağım suya değdiğinde irkilerek geri çekildim. Su, çok soğuktu. Ben giremezken Selin zorlukla birkaç adım atabilmişti. Biz girememe korkusuyla birbirimize bakarken Elif birden bizi ileriye doğru itti ve suya düştük. İkimiz de refleks olarak bir çığlık atarken sonrasında gülmeye başlamıştık. Çok geçmeden suya alışıp yüzmeye başladığımızda Selin' döndüm. "Pelin'in Okan ile olayı ne?"

Gözlerini devirdi. "Başak'ın bize geldiği günü hatırlıyorsun değil mi? O zaman sen ne hissettiysen aynısını yaşıyorum şu anda. Okan'ın takıntılısı o."

"Okan onu reddetmiyor mu?" dediğimde sıkıntıyla ofladı. "Laftan anlıyor mudur sence?"

"Onun gelmesini istemiyorduk ama Can ile üniversite arkadaşı oldukları için reddedemedi. Yoksa senin bizdeki yerini biliyorsun, Can da onu getirmeyecekti," dedi Elif elini Selin'in omzuna koyup. Selin onaylar anlamda kafasını salladı. "Aman hiç önemli değil, hiçbir şey tatilimizi mahvedemez."

"Ne kaynatıyorsunuz?" Okan'ın sesini duyunca ona döndüğümde Pamir ve Ateş'in de yanımıza geldiğini görmüştüm. Pamir beni kendisine çekerken Elif de Ateş'e sarılmıştı. Selin Okan'a döndü. "Harika bir tatilimizin olacağını konuşuyorduk."

"Senin tatilini harika yapan benim kızım," dedi Selin'i kendisine çekerken. Selin nazlı bir şekilde geriye çekildi. "Hayır biz kız kıza planlar yapacağız."

"Yok öyle bir şey," dedi Pamir sert bir sesle. Ben de aynı Selin gibi geriye çekildim. "Evet kız kıza eğleneceğiz biz."

Pamir, Okan ve Ateş birbirlerine baktıktan sonra aralarında anlaşmış gibi kafalarını salladılar. Okan bize baktı. "Tamam o zaman denizden sonra dağılıyoruz."

Kabul etmelerine şaşırsak da sessiz kalıp kafamızı salladık. Pamir beni tekrardan kendisine çektiğinde kollarımı boynuna doladım. Saçları ve yüzü ıslakken inanılmaz çekici görünüyordu. O gece havuzda da onu öyle gördüğümde çok etkilenmiştim. Nefesimi kesecek kadar yakışıklıydı. Pamir kulağıma eğildi. "Bence sen bana aşık oldun."

O gece de havuzda bakışlarımdan dolayı o cümleyi kurmuştum. Kendime itiraf etmek istemesem de sanırım ona o zaman aşık olmuştum ben. Aşık olduğumdan artık emindim sadece zamanını kestiremiyordum ama tam da şu an bundan da emin olmuştum. Ben ona o gece havuzda aşık olmuştum. Ama onun bana ne zaman aşık olduğunu bilemiyordum, daha doğrusu aşık mıydı? Onu da bilemiyordum.

Yarım saate kadar suda yüzdükten sonra çıkmaya karar vermiştik. Aramızda en çok Okan mutluydu çünkü hepimizi tek tek boğmaya çalışmıştı.

Pamir beni havluyla kuruladıktan sonra kendisini de kuruladı. Okan ise bize döndü. "Siz gidin kız kıza eğlencenizi yapın. Biz de burada takılırız."

"Buradaki otelde hepimize oda ayırttık. Hadi gidip hazırlanalım," diyen Elif'i onaylayarak eşyalarımızı aldık ve onu takip edip plajın arkasındaki otele girdik. Asansörle yukarıya çıktıktan sonra onun girdiği kapıdan biz de girdik. Çok büyük bir oda bizi karşılarken çift kişilik yatağın üzerinde çok fazla eşya olduğunu fark etmiştim.

"Yandaki iki oda da sizin, güzel güzel duşlarınızı alın buradaki adınız yazan poşetleri de alın sonra yanıma gelin sizi ben hazırlayacağım," dedi Elif neşeyle. Kafamızı sallayıp dediklerini uyguladık. Kendi odama geçtiğimde pencereyi açtım ve deniz manzarasına bakıp gülümsedim. Çok güzeldi.

Birden arkamda bir beden hissedince korkuyla bir çığlık attım ama Pamir'in odunsu parfüm kokusunu alınca rahatlıkla derin bir nefes verdim. "Benim güzelim, korkma."

"Çok korkuttun beni Pamir," dediğimde beni kendisine döndürdü ve sıkıca sarıldı. "Senin hiçbir şeyden korkmana gerek yok güzelim. Ben seni her zaman koruyacağım."

Bir şey dememe fırsat vermeden beni kendisine çekti ve peşinden sürüklemeye başladı. Merakla onu takip ettiğimde odanın kenarında havuz olduğunu görmüştüm ve çok şaşırmıştım. "Hadi güzelim."

"Denizde yüzmüştük ama," dediğimde elime bir öpücük kondurdu. "Ben baş başa kalalım istedim güzelim."

Havuza girdiğimizde bana sıkıca sarıldı ve vücutlarımızın tamamının temas etmesine izin verdi. Gülümseyerek dudaklarına bir öpücük kondurdum ama geri çekilmek istediğim sırada buna izin vermeyip beni öpmeye devam etti. Biz hararetle öpüşürken birden geriye çekildi. Ona sorarcasına bakarken beni havuzun kenarına oturttu. "Dizlerinin üzerinde dur."

+18

...

+18

Pamir çalan telefonuyla odadan çıkarken ben de duşumu alıp Elif'in yanına gitmiştim ve o, özel tasarım elbiseleriyle bizi hazırlamıştı. Selin'e lacivert bir elbise giyip saçlarını düzleştirmişti. Bana ise siyah tatlı bir elbise giydirip saçlarıma su dalgaları vermişti ve parlatıcı sürmüştü. Kendisi de kırmızı bir elbise giymişti. Aynadaki görüntümden çok memnun kalmıştım.

Kapıyı açıp hep birlikte odadan çıkacakken birden biri beni kendisine çekip kucağına aldı. Bu kişinin Pamir olduğunu görmemle bir çığlık attım. Okan da Selin'î, Ateş de Elif'i kucaklamıştı ve götürüyorlardı. Sinirle bağırdım. "Ne yapıyorsunuz siz?"

"Sizi kaçırıyoruz."