Hepimiz cenaze için hazırlanırken içimde hissettiğim burukluğa engel olamıyordum. Keşke Pamir'in annesi en baştaki gibi olsaydı hep. İlk tanışmamızı hatırlıyordum. Bana çok sıcakkanlı davranmıştı. Kendi annemden bile alamadığım sevgiyi onun verebileceğini hissetmiştim. Pamir ile bu konuda aynı konumda olmamız ironikti. O da ben de ailevi sorunların altında boğuluyorduk. Belki kollarında ilk defa ağladığım gün bu yüzden merhamet etmişti bana. Büyük ihtimalle benimle çok kolay empati kurmuştu. Ben hayatımda ilk defa bir insanın merhametini ve iyiliğini hissetmiştim.
Yanaklarıma allık sürerken midemde hissettiğim kramplara engel olamıyordum. Yeni hayatımızda artık hiç ölüm olmayacağı için mutluydum. Geçmişin bir daha asla karşımıza çıkmamasını diliyordum. Artık sadece sevdiklerimizle mutlu olmak istiyordum.
Arkamda bir hareketlilik hissettiğimde Pamir'in geçtiğini görmüştüm. Takım elbise giymişti ve yeni tıraş olmuştu. Oldukça yakışıklı görünüyordu. Ellerimi pürüzsüz teninde dolaştırmak istiyordum. Fırçamı masaya bırakırken Pamir arkamdan gelip bana sarıldı. Kafamı onun gövdesine yaslayıp kendimi ona bastırdım. Gözlerimi kapatıp ona fısıldadım. "Gördüğüm en güçlü adamsın."
Saçlarıma bir öpücük kondurdu ve sessiz kaldı. İçinden geçenleri bana neden söylemediğini merak ediyordum. Ona birazcık daha sokuldum. "İyi misin?"
"İyiyim güzelim. Yanımda olduğun için teşekkür ederim. Sen, başıma gelen en güzel şeysin." Söylediğiyle içim kıpır kıpır olmuştu. Ona doğru dönüp dudağına bir öpücük kondurdum. Bu öpücük, öyle farklıydı ki. Hüznün içerisinde güç veren bir öpücüktü. İkimiz de ellerimizi birbirimizin yanaklarına koyduk ve gözlerimize baktık. Pamir fısıldadı. "Seni çok mutlu edeceğim."
"Seninle zaten çok mutluyum," diye fısıldadım ben de. Pamir kafasını iki yana salladı. "Bu yaşananları hiç hak etmedin Elis. Söz veriyorum, her şeyi düzelteceğim."
"Şu kıza bir şey söyleyin. Benbim sabrımı zorlamasın." Okan öfkeyle tıslarken Selin de sert bakışalarla yanımıza gelmişti. Pamir onlara döndü. "Ne oluyor size?"
"Selin Hanım cenazeye şu mini kırmızı elbiseyle gelecekmiş. Kızım, Pamir için hassas bir konu bu neden başrol olmaya çalışıyorsun?" Selin'in gözleri öfkeyle irileşti ve Okan'ın üzerine yürüdü. "Herkes bizim öldürdüğümüzü biliyor Okan. Yasta gibi görünüp timsah gözyaşları mı akıtayım?"
"Selin itibarı için yanlış bir şey yapmıyor Okan," dedi Pamir onu koruyarak. Ben ise Okan'a hak veriyordum. Ben asla eserimden gurur duyar şekilde cenazeye gidemezdim. Bu, bana göre çok cesaret isteyen bir şeydi. Okan Pamir'e ters ters baktı. "Bizim doğruculuğumuza ne oldu Pamir? Yer altında bile adalet için savaşıyorduk hani? Selin'i de zaten artık tanıyamıyor gibiyim. Katil olmayı bu kadar seveceğini düşünememiştim."
"Okan ağır konuşmaya başlıyorsun, konuşma. Dudaklarını birbirine dikerim." Selin öfkeyle odadan çıkıp sola yönelirken Okan da peşinden çıkıp sağa yöneldi. Şaşkınlıkla onların arkasından bakarken Pamir'e döndüm. "Neden böyleler?"
"Okan anneme değer veriyordu çünkü. Aralarında özel bir bağ vardı ve beraber çok iş yapmışlardı. Annem onun, kendi oğlu olmasını çok istiyordu. Çok ilgiliydi ona karşı." Kaşlarımı çattım. "Senden de mi daha çok değer veriyordu?"
Kafasını salladı. "Evet. Ben her zaman ciddi ve soğuktum. Ben sessizdim, Okan ise gürültülü... Kıyameti koparırdı. Çok özgüvenliydi. Annemin yaptıklarını hala kendisine yediremiyor. Kendi içinde çatışıyor."
Okan'ı çok iyi anlayabiliyordum. Ben bile kötü hissediyorsam Okan onu üzün süredir tanıdığı için çok daha beter olmalıydı. Ama Selin neden onun gibi bakmıyordu olaya? "Peki ya Selin?"
"Selin ve annemin arasında bir husumet vardı. Sebebini hiçkimse bilmiyor." Şaşkınlıkla gözlerimi büyüttüm. "Nasıl?"
"Üçümüz de bu dünyanın bir parçası olduk Elis ve hepimizin kirli çamaşırları var. Düşünebildiğinden de fazla olaylarımız var. Ben senin tertemiz olmanı seviyorum," dedi saçlarımı okşayarak. Gözlerimi kapatıp onun dokunuşlarını daha derinden hissetmeye çalıştım. Ama Selin ve o kadının arasında olanları çok merak ediyordum. Derin bir nefes alıp geriye çekildim. "Selin'e baksam iyi olur."
"Tamam güzelim. Daha vaktimiz var zaten. Bir şeyler yer öyle çıkarız." Onu onaylayarak odadan çıktım ve Selin'in odasına gittim. Kapısını tıklatıp içeriye girdiğimde yatağın üzerindeki silahlara korkuyla baktım. "Sen miydin Elis?"
"Biraz konuşmak istemiştim," dedim sessizce. Yataktaki silahları kenara itip ikimize de yer açtı ve oturdu. Onun karşısına oturdum. "Okan ile zıtlaşmanız Pamir'in annesiyle alakalı değil mi? Okan onu hep seviyordu ve sen de sevmiyordun. Aranızda bir husumet vardı."
"Pamir anlattı, değil mi?" dediğinde dudaklarımı birbirine bastırdım ve kafamı salladım. "Selin, beni kız kardeşin gibi görüp her şeyini anlatabilirsin. Ben seni bir abla gibi seviyorum çünkü. Senin de beni öyle görmeni çok istiyorum."
Selin bıkkınlıkla derin bir nefes alıp sarı saçlarını arkaya attı. "Pamir ve Okan'a söylemeyeceğine söz verirsen anlatırım."
Anında kafamı salladım ve elini tuttum. "Söz veriyorum, söylemeyeceğim. Anlat hadi bana."
"Pamir'in annesinin ve onun mafya sevdasının farkındasındır zaten. Bu dünyaya girdiğimde Korkut diye bir adam bana musallat oldu. O kadın da onun için ölüp bitiyordu tabi. Korkut yüzünden de benden nefret etti hep. Beni kaçırdılar Elis. Okanlar'a da ailemle tatile gideceğimin haberini verdi. Nazım diye kadın ticareti yapan bir adam vardı beni ona verdi. Bir sürü zor durumda kalmış genç kadınlarla beraber kaldım. Korkut ve bir sürü yeraltındaki önemli isimler beni Nazım'ın pazarladığı kadınlardan biri sanıyordu. Korkut beni ondan satın almak istedi ama Nazım vermedi. Çünkü Pamir'in annesinin kesin talimatıydı. Beni mahvetmenin yolunu bulmuştu resmen kadın. Öldürmesine bile gerek kalmadan çok kötü bir damgayı bana basarak beni mahvetmişti. Utançtan ortaya da çıkamazdım. Def olup gitmekten başka bir çarem yoktu. Ama onun beklemediği bir şeyi yaptım. Oradayken bir plan hazırlayıp Nazım'ı öldürdüm ve diğer kızları da kurtardım. Kendime katil olmayacağıma dair söz vermiştim ama mecburdum. İlk cinayetimi de o zaman işledim Elis. Okan o kadını kendi annesi gibi severdi. Ona da söyleyemezdim Pamir'e de. Biri aşık olduğum adam diğeri can dostum. Bu dünyada kalıp güçlenmeye çalıştım ve güçlendikçe de güçlendim. Korkut ve diğer adamlar, kimse karşıma çıkıp o evde olmamdan bahsedemedi. Ama hepsi biliyor. Ve kötü yola düşüp sonradan burada güçlendim sanıyorlar. Ama öyle değil. Seni kaçırdığında sana yaptıkları her şeyi bana da yaptılar. Hatta adamların yatağına sokamadılar bile çünkü Pamir'in annesi beni öyle zincirlerle, demirlerle dövmüştü ki bakan herkesin iğreneceği bir haldeydim Elis. Korkut'un aşık olduğu güzelliğimi yok etmek istedi o kadın, başardı da."
Gözlerim dolmaya başlamıştı. Selin ise gayet sakindi. Beni kaçırdıklarında yaptıkları şeyleri hatırlıyordum. Onların vurduğu yerlerim tekrardan sızlarken Selin'in bu acının bin katını yaşadığını çok iyi biliyordum. Çatallaşan sesimle fısıldadım. "Selin, sana zorla bir şey yapmadılar değil mi?"
Kafasını olumsuz anlamda salladı. "Yaralarımın iyileşmesini beklediler, ben de iyileşmemesi için hep kendime zarar verdim. Doğru bir zamanda da onu öldürdüm."
"Korkut nerede peki şimdi? Senin peşini nasıl bıraktı?"
"Bırakmadı Elis. Bırakmayacak da." Acıyla bakan gözleri kapıya döndüğünde yerini korkuya bırakmıştı. Kafamı odanın kapısına çevirdiğimde bize öfkeyle bakan Pamir ve Okan'ı görünce korkuyla yerimde sıçradım.
Okur Yorumları | Yorum Ekle |
50.04k Okunma |
1.69k Oy |
0 Takip |
49 Bölümlü Kitap |