28. Bölüm

TUTSAK 25 OTEL

E
redelf

Pamir seri bir şekilde arkasını dönerken aynı zamanda beni de arkasına çekmişti. Başak ve Okan anında silahlarını çıkarıp ona doğrulturlarken Berkan, kalabalığın arasına girip kaçmaya başladı. Selin anında onun peşinden koşmaya başladı ve Pamir'e bağırdı. "Elis'i koru!"

Okan da onun ardından koşarken tüm davetliler arasından gürültüler yükselmeye başlamıştı. Pamir'in kolunu sıktım. "Pamir lütfen biz de gidelim. Onlara bir şey olabilir."

Kafasını olumsuz anlamda salladığında onu dinlemeden koşmaya başladım. Pamir'in arkamdan seslenmesini umursamadan koşmaya devam ettim. Onun da geleceğini biliyordum.

Okan'ı takip ederken nefes nefese kalmıştım ve Berkan'ı göremiyordum. Okan duraksadığında yanına varabilmiştim sadece. Berkan bir arabaya binip giderken Başak arabasına ateş ediyordu. Mermilerden biri cama isabet edip onu kırsa da Berkan kaçmayı başarmıştı.

Pamir arkamdan koşar adımlarla gelip kolumu tuttuğunda ona döndüm. Çok sinirli görünüyordu. "Elis neden beni dinlemeyip gidiyorsun?"

"Özür dilerim ben çok korktum Selinler'e bir şey olacak diye," dediğimde birkaç saniye sessizce gözlerimin içine baktı ve beklemediğim bir anda beni kendisine çekip sarıldı. Bana sıkıca sarılıp kulağıma fısıldadığında yumuşadığımı hissettim. "Güzelim ben de senin için çok korktum. Sakın bir daha böyle bir şey yapma."

Kafamı onaylayarak salladım ve ben de ona sıkıca sarıldım. Selin ve Okan birbirlerine sarılarak yanımıza geldiler. Okan, Selin ile dalga geçiyordu. "N'oldu bir adamı vurmayı beceremedim, ağlayacak mısın şimdi?"

Selin öfkeyle silahını Okan'a doğrulttu ve bir el ateş ettiğinde korkuyla bir çığlık attım. Okan ise kahkahalar atmaya devam ediyordu. Selin bilerek ıskalamıştı. Selin, Pamir'e döndü. "Göreceksiniz, Berkan'ın ölümü benim elimden olacak. Bir dahaki sefere hiç acımayacağım."

"Eti de senin, kemiği de," dedi Pamir gülerek. Daha sonra elini belime attı. "Dönelim artık. Misafirler gözleriyle şahit oldukları için Berkan'ı hiç affetmeyecekler."

Dördümüz de içeriye dönerken kalabalığın endişeli bakışlarını fark etmiştik. Pamir ve Okan farklı bir masaya yönelirken Selin koluma girip beni, eski masamıza yönlendirmişti. Selin oldukça düşünceli görünüyordu. Kafasının içinde büyük fırtınaların döndüğü belliydi. Koluna dokundum. "Ne olacak şimdi Selin?"

"Her şey yoluna girecek merak etme Elis. Pamir bu meseleyi hallettikten sonra bu dünyadan çekilmeyi istiyor. Senden dolayı," dedi gülümseyerek. Ona şaşkınca baktım. Artık normal bir hayatımız mı olacaktı? Ben de ona karşılık gülümsedim. Bunu fazlasıyla istiyordum. Ama Okan ve Selin'e ne olacaktı? "Peki ya siz?"

"Biz bu dünyaya aitiz Elis. Ben zamanında seçimimi yaptım. Zaten fazlasıyla da saygı görüyorum. Bu konum için çok uğraştım. Okan da fazlasıyla güçlü. Bize bir şey olmaz merak etmeyin," dediğinde üzüldüğümü hissettim. Dördümüz de beraber çok mutlu ve sıradan bir hayat yaşayabilirdik. Bunu çok istiyordum ama onlar kalmak istiyordu ve zorlayamazdım ne yazık ki.

Pamir ve Okan gülümseyerek yanımıza geldiklerinde işlerin yolunda gittiğini anlamıştım. Gülümseyerek Pamir'e sıkıca sarıldım ve kulağına fısıldadım. "Aşkım, bir an önce şu oyunun bitmesini çok istiyorum."

Saçlarıma bir öpücük kondurdu. "Bitecek güzelim. Merak etme "

"Hadi uçağa yetişeceğiz daha," dedi Okan. Önümdeki bardaktan bir yudum aldım ve Pamir'i takip etmeye başladım. Hep beraber arabalara geçtiğimizde eşyalarımın hazır olmadığını hatırlayarak ona döndüm. "Pamir ben valiz hazırlamadım."

"Hallettiler güzelim. Üzerindekiler rahatsız eder seni. Arka koltukta giysiler var. Arabayı bir yere çekeyim, giyin istersen."

Kafamı olumlu anlamda salladığımda dediğini yapıp arabayı tenha bir yere çekmişti. Camlar film kaplı olduğu için kimsenin beni göremeyeceğini biliyordum. Bu kafamda başka fikirlerin belirmesine neden olmuştu. Arka koltuğa geçerken gülümseyerek Pamir'e döndüm. "Sen de gelmek istemez misin?"

"Elis," diye fısıldadığında elbisemin eteğini yukarıya doğru sıyırdım ve kıkırdayarak arka koltuğa geçtim. Elbisemi daha da yukarı sıyırken, beklemediğim bir anda Pamir arabadan indi ve arka kapıyı açtı. Anında arabanın içine girerken onun dudaklarına yapıştım ve kendime daha fazla çektim onu.

...

+18

...

Pamir, yüzünü yüzümle hizaladı. Gözlerimin içine öyle bir aşkla bakıyordu ki tutkunun yanında sonsuzluğu da hissetmiştim. Şefkatle fısıldadı. "Elis seni her şeyden çok seviyorum."

Söylediği şeyle kalp atışlarım hızlanmıştı ve buna pek anlam verememiştim. Ben de seviyordum ama hislerime sevgi demek saygısızlık olurdu. Çünkü sevginin zirvesini hissediyordum. Aşk gibi... Ben de gülümseyerek fısıldadım. "Çok seviyorum seni."

...

+18

...

O da üstünü giyindikten sonra arabadan indik ve ön koltuktaki yerlerimizde geçtik.

Üzerime bastıran uykuyla yerime iyice yerleştim ve gözlerimi kapatıp kendimi uykunun kollarına bıraktım.

Pamir beni uyandırdığında havalimanına geldiğimizi anlamıştım. İçeriye girip giriş işlemlerimizi hallettikten sonra aceleyle uçağa bindik. Selin ve Okan da bize yetişmişti. Koltuklarımıza geçtiğimizde kafamı Pamir'in omzuna yasladım ve yarım kalan uykuma döndüm.

Aradan geçen bir saat bana beş dakika gibi gelmişti ve uyandırıldığım için biraz sinirlenmiştim. Çıkışta bizi almaya gelen arabaya bindik hep beraber. Buradan otele geçecektik ve Pamir ve Okan önemli bir toplantıya katılıp sonrasında Berkan'ın peşine düşeceklerdi.

Araba bizi otele bıraktığında Pamir beni kucağına aldı ve odaya kadar taşıdı. Kapıyı tek eliyle açıp beni içeriye taşıdığında gördüğüm mum ışıklarıyla uykum biraz kaçmıştı.

Ben şaşkınlıkla etrafa bakarken Pamir'e döndüm. Gülerek benim tepkimi izliyordu. Dudaklarıma bir öpücük kondurdu.

"Sevgililer günümüz kutlu olsun güzelim."

Bölüm : 10.12.2024 22:50 tarihinde eklendi
Okur Yorumları Yorum Ekle
Hikayeyi Paylaş
Loading...