TUTSAK 24 PARTİ

Ona sımsıkı sarıldım ve gözlerimi kapattım. Kendimi daha iyi hissediyordum. Ayrıldığımızda Pamir'e de sarılıp yanağından öptüm. Hep birlikte masaya geçtiğimizde Okan hızla tabağına yemeklerden doldurmaya başladı. "Siz hep küsün, gerçekten."

"Hep yaparım," dedim gülümseyerek. Pamir ciddiyetle bana döndü. "Bebeğim katılmamız gereken bir parti var. Gelmek ister misin?"

"İstemezsen sorun değil. Sadece bizim yanımızda daha güvende olduğun için gelmeni istiyoruz," dedi Selin. Anlayışla kafamı salladım. "Gelmek istiyorum."

"Süper, yemeğimizi yiyip hazırlanalım. Detayları sana yolda anlatırız," dedi Selin. Onu onaylayarak yemeğimi bitirmeye çalıştım. Pamir'e baktığımda oldukça iştahlı bir şekilde yediğini görmüştüm. Bu çok hoşuma gitmişti. Onun beğenmesi benim için önemliydi.

Yemeğin ardından odama hazırlanmak için çıktığımda Selin de arkamdan gelmişti. Ona döndüğümde bana gülümsedi. "Beni hazırlamak ister misin?"

Ona karşılık ben de gülümsedim. "Tabi, çok isterim."

Onun için kan kırmızısı, kendim için de mor bir elbise seçmiştim. Onun elbisesinin abartılı bir dekoltesi vardı ama onun çok iyi taşıyacağını biliyordum. Ayakkabı için de ikimize de siyah ince topuklu ayakkabılar seçmiştim. Biz giyindikten sonra da onun saçlarına büyük ve hacimli dalgalar verip kendi saçlarımı dümdüz bıraktım. Kendime dumanlı bir göz makyajı yapıp açık pembe bir parlatıcı sürdüm. Ona da varla yok arası bir eyerline çekip dudaklarına kırmızı ruj sürdüm. İkimiz de harika görünüyorduk.

Aşağıya indiğimizde Okan, Selin'e bakıp kaşlarını çattı. "Görev iptal. Gitmiyorsunuz lan hiçbir yere."

Ben gülerken Pamir de gülümsemişti. Gülüşünü çok seviyordum. Bana doğru geldi ve alnıma bir öpücük kondurdu. "Çok güzelsin bebeğim."

Alttan ona imalı şekilde baktım. "Önceden çirkin olduğumu ima ediyordun ama."

"Seni sinirlendirmek içindi o. Ama hiç ciddiye almadın biliyorsun ne kadar güzel olduğunu," dediğinde gülümsedim. Beni sinirlendirdiği için çok özgüvenli davranıp kendimi abartmıştım hep ama şimdi ise utanç duyuyordum.

"Hadi gidiyoruz," dedi Pamir sert sesiyle. Hep birlikte evden çıkıp arabalara geçtik. Selin ve Okan hızlı bir şekilde önden giderlerken Pamir de arabayı çalıştırıp onları takip etmeye başladı. Nasıl bir yere gideceğimizi bilmiyordum ama önceden gittiğimiz baloya benzeyeceğini tahmin edebiliyordum.

Kafamı çevirip Pamir'i izlemeye başladığımda çok yakışıklı olduğu için dudaklarımı dişledim. Aklımdan yaramazlıkların geçmesine engel olamıyordum. Arabayı kenara çektirip üstüne atlamak istiyordum adeta. Gözlerim onun bedeninde oyalanırken bana döndü. "Neler geçiyor aklından güzel kızım?"

"Bilmek istemezsin," dedim yaramazca kıkırdayarak. Pamir bana sert ve tutku dolu bir bakış atarken alt dudağımı ısırdım. Ne yapabilirdim ki? Ben sürekli yapacağımızı düşünüyordum ama bir gündür yapmıyordum. Pamir sertçe yutkundu. "Dönüşü bekle. Ama eve gidince yok ben yorgunum, yok uyuyacağım, anlamam."

Kaşlarımı çatmamak için kendimi zor tuttum. Ama ben şimdi istiyordum eve gitmeyi neden beklemek zorundaydım ki? Sinirle dişlerimi sıktım. Gösterecektim ben ona. Ben de partide rahat durmayacaktım.

Birkaç dakika sonra gideceğimiz yere varmıştık. Arabadan inip Pamir'in koluna girdim ve giriş kapısına doğru yürümeye başladık. Mekan oldukça lüks ve güzel görünüyordu.

İçeriye giriş yaptığımızda işittiğim Fransızca bir şarkı ile tek kaşımı kaldırdım. Buna parti denebilir miydi? Sanmıyordum. Daha çok kokteyl gibiydi.

Biz masalardan birine geçerken uzaktan bize selam verenler olmuştu. Pamir, etrafa bakmamamı söylediği için sadece masayla ilgileniyordum. Selin ve Okan ise kendi aralarında bir şeyler konuşmaya başlamışlardı. Kafamı Pamir'e çevirdiğimde bana baktığını görmüştüm. Yaramazca gülümseyerek bacağımı bacağına sürttüm. Bir eli hızlıca belimi kavrarken bana sert bir bakış attı. "Yapma."

"Neyi?" dedim ona sürtünmeye devam ederken. Dişlerini sıktı ve kolumdan tutup beni peşinde sürüklemeye başladı. Şaşkınlık ve merakla onu takip ederken beni bir odaya çekti ve kapıyı kilitledi. ...

+18

...

Ben hala olanları sindirememiş şekilde ona bakmaya devam ediyordum. Pamir alnıma bir öpücük kondurdu ve kafamı kendi omzuna yaslayıp bana sarıldı. "Çok güzeldin bebeğim."

Utanarak sarılmasına karşılık verdim. Utanmasam "Bu kadar mı?" derdim ama kendimde o cesareti bulamıyordum. Biz sarılmaya devam ederken Pamir saçlarıma bir öpücük kondurdu ve kulağıma fısıldadı. "Artık içeriye geçelim güzelim."

Kafamı olumlu anlamda salladım ve onu takip etmeye başladım. Beraber odadan çıkıp eski masamıza geçtik. Geldiğimizi fark eden Okan bize yaklaştı. "Erken kutlamaya geçtiniz ama neyse ki istediğimizi aldık."

Pamir onlara döndü. "Ne oldu?"

"Konuştuk. Buradaki çoğu patron bizden yana. Yardım edeceklermiş Berkan'ı ortadan kaldırmak için. Tabi çok güven olmaz. Herkes her an taraf değiştirebilir," dedi büyük bir ciddiyetle. Selin de bize doğru eğildi. "Otelde büyük bir toplantı yapacağız, ardından da kendi aramızda her şeyi değerlendireceğiz. Ben umut görüyorum. Berkan piçinden kurtulacağız."

"Şimdi ne olacak peki?" dediğimde bana sıcak bir şekilde gülümsedi. "Okan ve Pamir masalarla ilgilenecek. Sonuçta bu bizim partimiz. Ben de odama geçip özel görüşmeler yapacağım. Tuğrul abi seni eve götürecek."

"Gitmesem olmaz mı?" dedim küçük bir çocuk gibi mızmızlanarak. Selin bu sefer üzgünce baktı. "Lütfen talimatlarıma uy Elis. Her şey bizim güvenliğimiz için."

Üzgünce kafamı salladığımda Pamir bana sarılıp kulağıma fısıldadı. "Yanına oldukça hızlı gelmeye çalışacağım bebeğim."

Gözlerim az ilerimizdeki adama takıldığında korkuyla geriye çekildim. "Pamir, Berkan burada!"