"Acıma," dedim inleyerek. Pamir'in gözleri koyulaşırken birden sertçe bileğimi tuttu ve beni çekiştirmeye başladı. Biz evden çıkarken çok hızlı yürüdüğü için ona yetişemiyordum. Bahçeden çıkarken gözüm yerdeki adamları toplayan Pamir'in adamlarına takılmıştı. Aralarında kumral saçlı adamı da görmüştüm. O da bana bakıp gülümsedi ve kafasıyla selam verdi. Ben de tebessüm ettim.
Pamir ile bahçeden çıktığımızda hızla onun arabasına doğru yürümeye başladık. O arabayı çalıştırırken ben de camı açtım ve içime derin bir nefes çektim. Özgürdüm artık ve sevdiğim adamın yanındaydım. Benden mutlu kim olabilirdi ki bu durumda?
Pamir arabayı sürerken gözleri biraz elbisemde oyalanmıştı. Hala doğum günümde giydiğim elbisemle duruyordum ve Pamir'in o gün için farklı hayalleri vardı. Ben kaçırılınca da hayalleri suya düşmüştü. Pamir bana baktı. "Çok canını yaktılar mı?"
Aklıma Berkan, Başak ve annenin yaptıkları gelince gözlerim fal taşı gibi açıldı. Hızla yerimden doğruldum. "Pamir, Başak ve annen yalancı. Beni Başak ve Berkan kaçırdı annen de yanımıza geldi. Berkan senden annenizin intikamını almak istiyordu, Başak da Berkan'a aşıktı ve annenle plan yaptılar annen sizi evlendirecekti ve senin tüm servetini alacaklardı!"
Pamir normal bir ifadeyle bana bakarken şaşkınlıkla kaşlarımı çattım. "Neden sinirlenmedin?"
"Bunları zaten biliyordum, Elis," dediğinde gözlerimi büyütebildiğim kadar büyüttüm. "Ama nasıl?"
"Başak'ı hep takip ettiriyordum zaten. Berkan'la telefon konuşmaları, hastalık yalanı, servet, annemin karıştırdığı dolaplar... Ben her şeyi biliyordum zaten. Sadece doğum gününde sana çok odaklanmıştım, beni hazırlıksız yakaladılar." Sertçe yutkundum. "Peki neden sessizdin? Neden bir şey yapmadın?"
"Doğru zaman değildi," dediğinde bu konunun onu gerdiğini hissedip sessiz kalmaya karar verdim ve kafamı cama yaslayıp yolu izlemeye başladım.
Pamir'in evine geldiğimizde arabadan indik ve el ele kapıya doğru yürümeye başladık. İçeriye girerken burayı ne kadar çok özlediğimi fark etmiştim. Selin ve Okan'ı da öyle, çok özlemiştim.
Evin içerisine girerken Pamir birden ellerini belime yerleştirdi ve beni kucağına aldı. Hızla onun odasına giderken dudaklarımı onun dudaklarıyla buluşturdum. Anında bana karşılık verirken kollarımı onun boynuna sardım ve hafifçe okşadım. ...
... Biz aç bir şekilde birbirimizi öperken birden onun telefonu çalmaya başladı. Zorlukla dudaklarından ayrıldım. "Te-telefon."
"Siktir et," diye fısıldayıp beni öpmeye devam ederken tekrardan geri çekildim. Çünkü telefonu çalmaya devam ediyordu. Bir küfür savurarak üstümden kalktı ve telefonu açtı. "Ne oldu?"
Ciddiyetle birkaç dakika karşı tarafı dinledikten sonra gözlerini devirerek yataktan indi. "Tamam, geliyorum."
"Ne oldu?" dediğimde sinirle dişlerini sıktı. "Güzelim acil bir işim çıktı bir, iki saate dönmüş olurum," dediğinde kafamı onaylar anlamda salladım ve ayağa kalktım. O, tişörtünü geri giydikten sonra dudağıma bir öpücük kondurup odadan çıktı. Sıkıntıyla offladıktan sonra aynanın karşısına geçip kendime baktım. Berbat görünüyordum. Artık üzerimdeki elbiseden kurtulup güzel bir duş almaya ihtiyacım vardı.
Kendimi sıcak suyun altına altına attım. Bedenimdeki tüm köyü izlerin gitmesini istiyordum. En güzel kokan şampuanı seçip saçlarımı köpürttükten sonra duş jellerine bakarken bir tanesinin tıpkı Pamir gibi koktuğunu fark etmiştim. Kokuyu iyice içime çektikten sonra jeli yerine koyup diğerlerini de karıştırmaya devam ettim. En sonunda karışık meyve kokulu bir duş jelini seçip vücuduma sürmeye başladım. Kadınlar erkeklerde sert ve odundu kokulardan tahrik olurken erkekler, meyveli kokulardan tahrik oluyordu. Ve Pamir'in geldiğinde iştahının daha da açılacağını biliyordum.
Duştan çıkınca hemen havluma sarıldım ve odaya geçtim. İyice kurulanıp dolapları karıştırmaya başladım. Dantelli sütyeni üstüme geçirirken alt için de dantelli, arkası ipten ibaret olan siyah bir tang tercih ettim. Üstünde minik bir kurdele vardı ve çok da tatlıydı.
İç çamaşırlarımın üzerine, deri ve bazı bölgeleri tülden ibaret olan siyah bir elbiseyi üzerime geçirdim. Aynadan baktığımda çok seksi durduğunu fark etmiştim. Elbisenin bazı bölümlerinde kesikler vardı ve vücudumun o yerlerini açıkta bırakıyordu. Onun üzerine de siyah sade bir elbise geçirip saçlarımı düzleştirmeye başladım. Düz saç her zaman daha seksiydi.
Siyah dumanlı bir göz makyajı yaptıktan sonra dudaklarıma nude tonlarda bir uj ve üzerine de dudak parlatıcısı sürdüm. Harika görünüyordum. Bu hazırlığı tabi ki Pamir'den çok ilk gecem için yapıyordum. Sonuçta çok ama çok özeldi.
Odanın bazı yerlerine mum koyduğumda her şeyin harika olduğunu fark etmiştim. Vücuduma vücut losyonu sürüp vücut spreyi sıktından sonra boynuma en güzel parfümü sıktığımda hazırdım. Tek eksik Pamir'di. Dış kapının sesini duyunca hızlıca çakmağı alıp mumları yakmaya başladım. Pamir eve geldiği için heyecanlanmıştım. Tüm mumları yakıp yatağa oturduğumda Pamir odaya girdi ve şaşkınlıkla etrafa baktı. Ben de onun gibi şaşkınlıkla kucağındaki buket halindeki kırmızı güllere bakıyordum. Çok güzellerdi. Hızla yerimden kalkıp onun yanına gittiğimde gülleri bana uzattı. Gülümseyerek kokularını içime çekerken Pamir'in eli belimi kavramıştı. "Çok güzeller, teşekkür ederim."
Gülü masaya bırakıp Pamir'e sarıldım ve dudağına bir öpücük kondurdum. Ben ondan ayrılırken Pamir takım elbisesinin ceketini çıkardı. Gülerek onu kendime çektim ve dudaklarımı dudaklarıyla buluşturdum. Pamir beni yatağa itip üzerime eğildiğinde gözlerimin içine içine baktı. "Elis, gerçekten istiyor musun?"
Kafamı olumlu anlamda salladığında tekrardan dudaklarıma uzandı. Gözlerimi kapatıp ona karşılık vermeye başladım. Hem tutku hem de heyecan hissettiğim için içim kıpır kıpırdı. Eski yakınlaşmalarımızdan da daha çok tahrik oluyordum ve daha fazla şehvet hissediyordum. ... +18
...
Kitappad platformunun kuralları gereği +18 sahneler ... olarak sansürlenmiştir.
Okur Yorumları | Yorum Ekle |
50.04k Okunma |
1.69k Oy |
0 Takip |
49 Bölümlü Kitap |