35. Bölüm

34. Bölüm

🦋🦋
portakal_4448

 

 

 

 

 

ESKİ BİR ARKADAŞ

"Lara o... dönmüş veeee buraya geliyormuş." abimin bu laflarıyla çok heyecanlanmıştım. Hemen koşarak arabaya bindik ve havaalanına doğru ilerledik. Tolga ise kimin geldiğini anlamış olacak ki arkada somurtarak oturuyordu. Havaalanına geldiğimizde hemen arabadan çıktım. Çıkış kapısına doğru yürüdüğümde biri arkadan gözlerimi kapattı.

"Bil bakalım ben kimim." o ses... Onu gerçekten çok özlediğimi şuan fark etmiştim.

"Hmmm beni bırakıp yurt dışına kaçan bir pisliksin." doğru tahmin etmiştim. Bu gelen Emirdi.

"Papatyam." diyip bana sarıldı.

"Turunç kafam." diyip bende sarılmasına karşılık verdim. Emir kim miydi? Hemen anlatıyorum. Emir benimle aynı gün doğan bir tanecik erkek kankamdı. Tabii şuan böyle söylediğime bakmayın bazen gerçekten de ondan bıkıyordum. Bizim babalarımız çok yakın arkadaştı. Onlarında babaları çok yakın arkadaştı. Yani anlayacağınız bu aile boyu sürüyor. Emir ailesi ile beraber biz liseye geçene kadar burada yaşamışlardı. Tabi Emir'in pek derslere kafası basmadığı için ailesi buradaki eğitim sisteminde sorun olduğunu söyleyip İngiltere'ye taşınmışlardı. Ama bu sene baktılar eğitim sisteminde değil oğullarında sıkıntı var tekrardan buraya dönme kararı almışlardı. Bu kadar erken dönmeleri bana da sürpriz olmuştu. Ben üniversiteyi beklerler sanmıştım. Ayrıldığımızda abime sarıldı. Onlarda ayrıldığında tekrardan yanıma geldi Emir. Herkes bize bir kızla bir erkek yakın arkadaş olamaz araya aşk girer demişti. Ama biz bunun herkeste olmadığını kanıtlamıştık. Beraber arabaya bindik. Ben Emir'le arka koltuğa oturdum.

"Eeeee turunç kafa yediğin içtiğin senin olsun gördüklerini anlat." hiç bir yeri gezmediğine o kadar emindim ki. Çünkü çok dışarıya çıkmayı seven biri değildi. Yani sevmezdi derken etrafı gezmez sadece kafelerde takılırdı. Çapkınlık desen sıfırdı.

"Kafeleri mükemmel." bu dediğini abimle beraber kahkaha attık. "Aman ne kadar komik." diye mırıldandı Tolga. Küçükken hep beni ondan kıskanırdı. Beni ondan çaldığını söylerdi. Erva bile bu kadar kafaya takmıyordu. Erva daha fazla arkadaş der mutlu olurdu. Ama o zamanlar Tolga benden büyük olduğu için ben yaşıtlarımla takılıyordum. Bakın Tolga'yla takılmıyordum demiyorum. Onla sadece uğraşıyordum. Abim seviyordu Emir'i. İlk başta o da aramıza aşk girer diye düşünmüştü. Bu yüzden de biz ne zaman yalnız kalsak hemen dibimizde biterdi. Sonra fark etti ki öyle bir şey olmayacak saldı bizi. Yol boyunca hiç konuşamadık. Çünkü benim süper zeka arkadaşım kafeden başka hiç bir yere gitmemişti. Eve geldiğimizde annemlerle de sarıldı. Ardından hep birlikte salona oturduk. Annemlerin haberi varmış geleceklerinden. Ben bir yandan onları dinliyor bir yandan da arkadaş grubumla yazışıyordum.

AYRILMAZLAR

BERİL: Kızlar bayağıdır buluşmuyoruz. Bir buluşma mı ayarlasak?

LARA: Bencede yaa çok özledim sizi.

NAZ: Yarın nasıl canlarım?

SONAY: Bana uyar.

DURU: Bana da uyar.

LARA: Benide sayın.

BERİL: Benim daha söylememe gerek var mı?

NAZ: Peki o zaman yarın buluşuyoruz.

Mesajlar kısmından çıkıp telefonu kapattım. Zaten sadece oturdukları için ben izin isteyip odama çıktım. Üzerime pijamalarımı giydim. Ardından telefonumu alıp yatağıma uzandım. Şuan uykum yoktu ama biraz telefona bakınacaktım.

 

 

*************************************

Balkon camımın tıklatılmasıyla yataktan kalktım. Ne kadardır telefona bakıyorum hiç fikrim yoktu. Balkonun kapısını açtım.

"Buyrun kime bakmıştınız. " karşımda Tolga'yı gördüğümde hiç şaşırmadım. Ayakkabılarını çıkarıp balkona koydu sonrada içeriye girdi.

"Sabahki konuşmamız yarım kalmıştı canım." diyip yatağa oturdu.

"Oğlum bu sende huy oldu ha. Bir kere geldin. Yediğin dayak çok uzak değil." daha sabah abim dövmüştü unutması imkansızdı.

"Oğlum moğlum nasıl konuşuyorsun sen sevgilinle. O man kafaya bile daha nazik konuşuyordun." diye söylendi. "Turunç kafam." sesini incelterek benim taklidimi yaptı.

"Aşkım canım bir tanem tam elimin tersindesin. Buradan bir yapıştırırım ağzına bir daha benim taklidimi yapamazsın."

"Offf hiç şakadan anlamıyorsun papatyam." birden aklına bir şey gelmiş gibi bana döndü. "Papatyam demişken o çocuk hâlâ sana papatyam diyor ve benim çok sinirimi bozuyor."

"Tolgacığım bu yeni bir şey değilki. Çocuk 4 yaşındaydı herkes bana papatya diyor diye o da bana papatya demişti. Sende gidip en sevdiği arabasını kırmıştın." Bunu gerçekten de yapmıştı.

"Birincisi onu ben yapmadım. İkincisi o da benim en sevdiği kişiyi elimden almıştı."

"Tolga 8 yaşındaydın."

" Olabilir. O zaman aşk ne demek bilmiyordum. Baksana şimdi bile zorla açıldım. " Yataktan kalktı. Bana sarıldı ve benimle birlikte yatağa oturdu. "Ama tuttum bir daha bırakmam."

"Hele bir bırak gör o zaman ben sana ne yapıyorum." Tolga gülmeye başladı. "Ne oldu?! Komik mi geldi." başını salladı. "TOLGAAA!!!"

"Sinirlenince çok tatlı olduğunu daha önce söylemiş miydim??" cevap olarak ona göz devirdim. Ben bunun intikamını almaz mıyım!!

"Aşkımm artık git sen. Biz turunç kafamla film keyfi yapacağız." yüzündeki gülümseme dondu.

"Turunç kafanla film keyfi. Turunç kafanla ve bunun için beni gönderiyorsun. Gitmiyorum hiçbir yere!!" bu sefer gülen bendim. Ters ters bana baktı. "Ne! Komik mi?" başımı salladım.

"Neyse tamam şaka yaptım. Ha bu arada ben yarın bizim kızlarla buluşacağım ona göre." şaka yaptığımı duyunca rahatladı.

"Tamam bebeğim. Hem bayağıdır buluşmuyordunuz. Özlemişsindir." gerçekten özlemiştim ya. "Tamam bu konuları da hallettiğimize göre artık uyuyabiliriz." yatağıma uzandı.

"Nasıl burada mık uyuyacaksın yine. Tolga sana yediğin o dayak yetmemiş belli." ona sen akıllanmazsın adlı bakışımı attım.

"Olabilir Alkan beni seviyor merak etme sen." yatmam için bir kolunu yana uzattı. Tabiki başka şansım yoktu. Bende yatağa uzandım ve o gece yine beraber uykuya daldık.

 

 

Bölüm : 17.06.2025 22:05 tarihinde eklendi
Okur Yorumları Yorum Ekle
Hikayeyi Paylaş
Loading...