27. Bölüm

26. Bölüm

🦋🦋
portakal_4448

 

 

YAZLIK

Son olarak bavulumu kapattıktan sonra odamdan çıktım. Bugün Nisan tatili başlamıştı. Bizde Ervalar ile beraber yazlığa gitmeye karar verdik. Zaten çok uzak olmadığı için ailelerimiz gelmeyecekti. Aşağıya indiğimde abim beni bekliyordu. Abimle bavulu ortak kullanacağımız için abim hazırlama zahmetine bile girmedi. O yüzden bütün her şeyi ben hazırlamıştım.

"Hazır mısın canım kardeşim?" bunu birde sırıtarak soruyordu.

"Hazırım Alkan. Çıkabilirim." Önden kapıya doğru yürüdüm. Bir zahmet bavullu getirsin artık. Kapıyı açtığımda karşımda Tolga duruyordu.

"Günaydın aşkım." Bana sarılıp yanaklarımdan öptü.

"AŞKIM mı?" diye arkadan bağırdı gereksiz varlık.

"Sana demedim Alkan." Tolga'nın bu lafları karşısında beni bir gülme krizi tuttu.

"Öyle mi? Bende bana söylüyorsun sandım bir tanem." Yanımıza gelip Tolga'yı öpmeyi çalışınca.

"Hoşşt ula. O benim sevgilim." Abim bir kızgınlıkla bana döndü.

"Onu ortadan kaldırırsam bir sıkıntı kalmaz." Tolga'ya işaret parmağını salladı. "Senin yüzünden sarı kafamla aram bozuldu. Kesin onu bana karşı dolduruyorsundur." Tolga abimi omzundan geri ittirdi.

"Lan bir çık git. Beraber geçirdiğimiz güzel zamanlarımızı niye senin hakkında konuşarak mahvediyim ki."

"Niye lan ne va---" derken sözü Erva tarafından yarıda kesildi.

"AYYYY tartışmanızı başka bir yerde yapın. Benim bir tane tatilim var be." Ben hemen koşarak Erva'nın yanına gidip arabaya bindim. O sırada abimler arabayı kim sürecek kavgası yapıyordu.

"Erva nasılsın?"

"Dipçik gibiyim maşallah. İyileştim ben. Sen merak etme beni." biraz düşündükten sonra tekrar konuşmaya başladı. "Fark ettin mi biz bu yıl bayağı bir tatile gittik."

"Ne bayağısı kız en son yazın gitmiştik."

"O da doğru." Arabanın ön kapılarının açılmasıyla konuşmamız bitti. Görünüşe göre yarışı abim kazanmıştı. O bir mutlulukla yerine otururken Tolga somurtuyordu.

 

 

 

 

 

*******************************************

 

 

Bir saat olan yolu üç saatte gelmiştik. Ama biz arkada Erva ile uyuya kaldığımız için hiçbir şey hatırlamıyorduk ve böylesi daha iyi olmuştu. Biz içeriye geçerken abimler bavulları taşıyordu. Burada üç gün kalacaktık. Ama iki tane bavul vardı yanımızda. İki tane oda olduğu için ben Erva ile kalacaktım. Abim Tolga ile beraber kalacağını öğrenince çok mutlu olmuştu. Yazlığımız biraz küçüktü. İki oda, bir salon, bir mutfak ve bir tanede havuzu vardı. Havuz bayağı büyüktü. Bu da günümüzün çoğunu havuzda geçireceğimizi gösteriyordu. Erva, ben ve Tolga havuza girmek için hazırlandık. Bahçeye çıktığımızda abi kardeş hiç havuz görmemiş gibi koşmaya başladılar. Bende şezlonga geçtim. Aradan biraz zaman geçti. Ama abim aramıza katılmadı. Çünkü hiç uzanmamış gibi içeride uzanıp telefon oynuyordu.

"Ben şu yayık ayranın yanına gidiyorum. Birazda benim yanımda yayılsın bakalım." Tolga havuzdan çıkıp koşarak içeriye girdi. Bizde peşinden gittik. Tolga o ıslak haliyle abimin üstüne atladı.

"Napıyon olum." diye bağırarak abim koltuktan kalktı.

"Çok şükür kalkabildiniz paşam. Çok sıkıldık. Hadi sende gel." dedi Tolga.

"Lan seni ben mi eğlendireceğim? Bir çık git başımdan. Tatile geldik. Farkında mısın?"

"Evet farkındayım. Ama sen farkında değilsin gibi. Bırak bir telefonunuda gel bizimle beraber havuzda eğlenirsin."

"Evet abi Tolga haklı." diye söze atladım.

"Aman birşey demedik Tolga'na. Tamam üzerimi değiştireyim geliyorum." biz havuza geçtik. Ben hala havuza girmedim. Zaten çok zaman geçmemişti. Ben tekrardan şezlonga uzandım. Gözlerimi kapattım. Ne kadar öyle durdum. Hiç bilmiyorum. Ama birinin beni havaya kaldırmasıyla gözlerimi açtım. Gözlerimi açtığımda Tolga bileklerimden tutuyordu. Abimde ayaklarımdan ve beni kaldırdılar.

"Ne oluyor be." Bağırmaya başladım.

"Havuza girmen için sana yardım ediyoruz sarı kafa." bunu büyük bir sırıtışla söylüyordu gereksiz birey.

"Tolga sende mi?" bir hüzünle sormuştum. Bu bana ihanet demekti.

"Evet bende tatlım. Alkan beni nasıl ikna etti hiç bilmiyorum."

"Bırakın be--" dememe kalmadan suyun dibini boylamıştım. Hemen yüzeye çıktım. Tolga ile abim sırıtarak birbirlerine beşlik çakıyorlardı.

"Sizin beyniniz yok." diye bağırdım onlara. İkisi de kafalarını gösterdi.

"Yooo burada duruyor." dediler.

"Hayır durmuyor. Yolda akmış. Beyinsizler!!!" diye bağırmaya başladım. Havuzdan çıkıp havluma sarıldım. Ardından şezlonga oturdum. Tolga ve abim iki tarafıma oturdular.

"Eğer üşüdüysen bana sarılabilirsin aşkım." kollarını açtı ve bekledi Tolga.

"Bir çık git ya.!.!"

"Tabii ki de gitsin. Onun abisi var. Bana sarılabilir." bu seferde abim kollarını açıp bekledi. Bende aralarından kalktım.

"İkinize de sarılmayacağım."

"Evet size sarılmayacak. Ben onun her şeyiyle ilgilenebilirim." dedi ve kollarını açtı Erva. "Gel canım." yanına gittim. Havlumu onunda omzuna koydum ve içeriye geçtik.

"Üşüyor musun? Hava biraz soğuk."

"Ben üşümüyorum Erva. Ama sen kendine dikkat et. Bir daha hasta olma lütfen. Yeni iyileştin zaten." Yukarıya üstümü değiştirmeye çıktım. Duşumu aldıktan sonra üzerimi değiştirdim. Ben aşağıya indikten sonra Erva yukarıya çıktı. Abimler hala havuzdalardı. Bende yemek yapmak için mutfağa geçtim. Ama biz markete hiç uğramadığımız için evde hiçbir şey yoktu. 10-15 dakika ileride bir market vardı. Cüzdanımı aldım ve markete gitmek için yola koyuldum.

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Bölüm : 11.01.2025 19:00 tarihinde eklendi
Okur Yorumları Yorum Ekle
Hikayeyi Paylaş
Loading...