24. Bölüm

24. Bölüm

🦋🦋
portakal_4448

 

BULUŞMA

Lara'nın Anlatımıyla

Tolga abi ile konuştuktan sonra telefonu kapattım. Bugün Erva ile dışarıya çıkacaktık. Sonrada yemek yiyecektik abimlerle. Ve benim içimde kelebekler uçuşuyordu. Niye anlayamıyorum. Ayağa kalkıp dolabı açtım. Artık kışa girdiğimiz için kalın birşeyler giymem gerekiyordu. Siyah uzun bir etek, Beyaz bir kazak ve siyah spor ayakkabılarımı giydim. Askılıktan zincirli askısı olan siyah çantamıda koluma taktım. Hemen aşağıya indim.

 

"Anneee Erva ile ben çıkıyorum. Akşam abimle dönerim eve. Hem onlarla yemek yiyeceğiz."

 

"Tamam kızım dikkat et kendine." Annemle babamı öptükten sonra dışarıya çıktım. Erva herzamanki gibi geç geliyordu. 10-15 dakika sonrada Erva geldi.

 

"Eeeee nereye gidiyoruz." diye sordum Erva'ya.

 

"Kuaföre tatlım. Saçlarımıza ve tırnaklarımıza bakım yaptıralım. Nasıl fikir. Mükemmel." Koluma girip konuşmaya başladı.

 

"Yani ne gerek var ki." K8rku dolu gözlerle bana döndü.

 

"Kızım sen manyak mısın. Herkes kuaföre gider, alışverişe gider. Ama sen 'ne gereği var' diyorsun. Olmaz öyle şey. Bak bir gidelim bayağı rahatlayacaksın." Erva'nın sözlerini dinleyerek karşı yola geçtik. Tolga abi bizi oradan alacaktı. Bit süre sonra o da geldi. Erva beni ön koltuğa içtiğinden dolayı oraya oturdum. Gerçektende itti bu arada.

 

"Eee güzellikler istikamet nereye?" diye sordu Tolga abi.

 

"Kuaföre abi. Sende gelecek misin?"

 

"Yok ben almayayım" diye cevap verip arabayı çalıştırdı ve yola koyulduk. Tolga abi kuaförleri hiç sevmez biz gideceğimiz zaman. Tabi bunda bizimde küçük bir payımız olmuş olabilir. Aradan ne kadar sene geçti bilmiyorum. Galiba orta okul son sınıftık. Tolga abinin ehliyet alması üzerinden bir hafta geçmişti. Bizde Kuaföre gidecektik mezuniyet için. Tolga abiden rica ettik bizi götürmesi için. O da kırmadı bizi. Neyse sonra bizi bıraktı. Kendisine indi arabadan ve tam 5 saat bizi bekledi. O günden beri biz ne zaman kuaföre gitsek bizi bırakıp hızla oradan uzaklaşıyor. Kuaföre vardığımızda Erva ile arabadan indik.

 

"İşiniz bittiğinde beni arayın" dedi Tolga abi. Sonra hemen gaza basıp gitti. Erva koluma girdi ve beraber içeriye girdik.

 

6 SAAT SONRA

 

Tam tamına 6 saat sonra işimiz bitmişti. Sadece bakım yaptırdık. Ne kadar uzun sürebilir bir bakım. Dısarıya çıktığımızda abim ve Tolga abi kapıda bizi bekliyordu.

 

"Çok şükür. Hadi artık gidelim geç kalacağız." Diye söylendi canım abim.

 

"Abi hepimiz burada olduğuna göre kime geç kalacağız acaba."

 

"Yemeğe Laracığım yemeğe. Kurt gibi açım. Biraz daha aç kalırsam benimle sen uğraşacaksın ona göre." Hemen kapıyı açıp arabaya oturdu. Abim aç olduğu zamanlar çok huysuz oluyordu.

 

"Offf abi yaaa" diye homurdandım.

 

"Abimye of denmez." diye abimi savundu Tolga beyler.

 

"Sana ne bee." Diye terledim onu ve arabaya oturdum. Benden sonra diğer ikiside oturdu ve yola çıktık. Yarım saat sonra restorana varmıştık. Beraber bize ayrılan masaya oturduk. Abim hemen yem3k sipariş etmeye başladı. Bende ilk lavaboya geçtim. Geldiğimde garson yoktu.

 

"Eeee ben ne olacağım." Diyip yerime oturdum.

 

"Senin için ben söyledim." Diye konuştu Tolga abi.

 

"Siz nereden biliyorsunuz benim ne yiyeceğimi Tolga bey."

 

"Ben sizi ezbere biliyorum Lara hanım." Bir dakika ben düştüm galiba arkadaşlar siz devam edin. Seni ezbere biliyorum ne demek. Bildiğin vurgun yedim. Yapma böyle be oğlum kalbimi bu kadar hızlı fethetme. Biraz bekledikten sonra yemeklerde geldi. Bana pesto soslu makarna ve tavuk salatası gelmişti. Ehh en azından iyi tercih yapmıştı. Beraber yemeklere başladık. Tabi abim bizi beklemeden yemeklere dalmıştı.

 

"Eeee güzel seçim yapmış mıyım??" diye sordu Tolga abi bir alayla.

 

"Evet yapmışsın. Benden sana bir artı." Tolga abi hemen alkış çalmaya başladı.

 

"Sende artı aldıysam demekki gönlünü fethettim." Evet gönlümü fethettin hemde tam orta yerinden. Ama ben bunu çaktıracakmıydım? Asla.

 

"Hayır sadece sevdim. O kadar. Ne abarttın." Tolga beyler gözlerime baktı. Pek inanmamıs gibiydi. Bu kadarda ezbere bilmesi zarardı yaaa. Olmaz böyle. Çaktırmayacağız dedik. Adam daha cümlenin başında anladı.

 

"Gidin başka yerde flörtleşin. Ben ağız tadıyla yemeğimi yiyeceğim." Diye konuştu abim. Bu ne demekti bee.

 

"Sen nereden biliyorsun bu konuyu. Hadi biliyorsun. Nasıl bu kadar sakin karşılıyorsun." Diye abime fısıltıyla sordu Erva. Yalnız ben duyuyordum.

 

"Tolga 12 yaşında söylemişti bana. O zamancok kızmıştım. En yakın arkadaşım kardeşime aşık olmuştu yani. Ama zamanla alışıyorsun diyeceğimde. Yok hiç alışıyorsun. Hâlâ aynı sinir. Ama hafifliyor."

 

"NEEEE!!! Siz neyden bahsediyorsunuz. Tolga abi bana aşık imkanı yok. Değil mi??" Diye konuştum. Bu işin aslını öğrenmeden bırakmazdım. Tolga abiye döndüm. O zaten bana bakıyordu.

 

"Tolga abi birşey söyle."

 

"Alkan bravo size. Ben zaten açılacaktım bugün. Sizde iyiki fısır fısır konuşuyorsunuz. Bir duymayan sağır sultan kaldı."

 

"Yani doğru." Yani sevgili olma ihtimalimiz yüzde yüz.

 

"Ama senin sevgilin var. Neydi lan o zamazingonun adı."

 

"Pusat" dedi Erva.

 

"Saol Ervacığım. Yani senin bana karşı duygun yok anlamına geliyor bu." Bu adam gerçekten maldı. Hemde hakiki Türk malı. İnsan bir karşısındaki kızın gözlerinden ya da davranışlarından anlardı. Ama bu...

 

"Benim sevgilim yok Tolga abi." Bir anda gözleri parladı.

 

"Vallaha mi??"

 

"Vallaha"

 

"Yesss bee. Yani sende... Allahhh" diye hemen ayağa kalkıp bana sarıldı.

 

"Sakin ol Tolga abi."

 

"Bugünden sonra sakın bana 'Tolga abi' deme."

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Bölüm : 14.12.2024 17:22 tarihinde eklendi
Okur Yorumları Yorum Ekle
Hikayeyi Paylaş
Loading...