PARTİ
"Yaaa kızım gidelim diyorum işte ne olacak. Hem Mert'te yanımızda olacak."
"Ayy Erva biliyormusun yüreğime su serpildi şuan. Mert'te olacakmışmış. Sen sevgilinle git. Ben hiç bir yere gelmiyorum." Evet benim sevgili süper zeka arkadaşım akaşam bara gitmeyi teklif ediyordu. Mal. Daha 17 yaşındayız reşit bile olmamışız. Bana bara gidelim diyor. Hem Mert'te gelecekmiş.Ne yapabilirim. O adamın kendine hayrı yok. Biri gelip ona vursa karşılık verebilecekmi şüpheliyim. Mert'i seviyorum. Eniştem olabilir. Ama bazen ona çok güvenemiyorum.
"Offf ne kadadar inat ettin be. Altı üstü biraz eğleneceğiz. Hem biraz kafa dağıtırsın."
"Erva sen kaç yaşındasın biliyorsun değil mi? Daha reşit olmadın. Lise son olunca büyümüş olmuyorsun."
"Tamam bari oraya gitmiyorsan 12/A dan Ege parti düzenliyor evinde. Bari ona gidelim." Ege eski sevgilim Murat'ın en yakın arkadaşıydı.
"Ama Murat'ta orada olacak."
"Eeee Murat okulda da var okula gitmiyormusun."
"Offf tamam Erva gidelim partiye bardan iyidir. Lütfen sus artık." Erva'nın memnun bir şekilde gülümsedi.
"Hah şu ya. Beklediğim cevap buydu. Ben hemen Mert'e söyleyeyim. Akşam saat sekizde hazır ol."
"Tamam efendim ne giyeyim onuda söyleyecekmisin."
"Vallahi kot pantolon sweatshirt giymede ne giyorsan giy." Somutmaya başladım. Tabikide öyle giyinmeyecektim.
"Amaaa sende tüm planlarımı bozdun." Erva bana göz devirdi. Ay çokta umurumdaydı.
"Anladık yine formundasın. Hadi ben eve gidiyorum. Sende sekizde hazır olmayı unutma."
"Tamam canım." Ayağa kalktı. Bekledi bekledi.
"Ne. Ne var. Ne diye bekliyon boş boş."
"Eeee beni kapıya kadar geçirmeyecekmisin." Bu kızdan heyecandan beyin gitti galiba.
"Kızım ne zamandıır bu eve geliyorsun. Senin misafirliğin mi kaldı. Burada odan bile var. Yani kapının yerini biliyorsun." Evet Erva'nın burada bi odası vardı. Çünkü evlerimiz her ne kadar yan yana olsada beraber kalmayı seviyorduk. Onun odasında da benim için bir yatak vardı.
"Aman bee. Giderim." Son kez bana baktı hüzünlü hüzünlü. Ayy ne drama yaptı yaa. Sonra oda daha fazla tepkisizliğime dayanamadı ve kapıyı çarpıp çıktı. Annemlere haber vermek için aşağıya indim. İkiside koltukta oturmuş televizyon izliyordu. İzledikleri şeyde atlarla ilgili bir belgeseldi. Abimin canı sıkılmış olacak ki odasına çıkarken gördüm onu. Gidip ortalarına oturdum.
"Benim bir tanelerim nasılmış." İkisininde yanaklarından öptüm.
"Ne oldu bakalım yine ne istiyorsun. Kitap mı? Para mı? Yoksa dışarıya mı çıkacaksın?" Evet genel olarak olarak bunlaer için yanlarına gidip güzel sözler söyleyip, iltifat ediyorum.
"Aşk olsun baba. Ben öyle biri miyim?" Bu sefer cevap annemden geldi.
" Evet öyle birisin."
"Afferin tanımışsınız beni. Neyse akşam bir arkadaşımız parti verecekmiş. Erva'da gelecek hem."
"Tamam kızım. Gidebilirsin. Eğer birşey olursa döversin sen zaten. O konuda sana güvenin tam." İşte babamı bu konuda çok seviyordum. Bana çok güveniyordu ve bu beni mutlu ediyordu. Keşke abimde bana bu kadar güvenseydi. Geçen sene bir tane sınıf arkadaşımın doğum gününe gitik ve ben bunu anneme söyleme gafletinde bulundum. Kendileri yanında çalışan 12 tane korumayı kapıya dikti. 12 tane nedir yaa. Bir de ilk mafya olduğu zamanlardı. Bu da en kötüsüydü. Ve korumaların arasında Tolga abide vardı. Arada bir gelip bir erkekle konuşuyormuyum diye bakıyordu.
"Çook teşekkür ederim. Biliyorsun ki güvenini boşuna çıkarmam baba." Yanlarından kalktım ve odama çıktım. Şimdi en zoru ne giyecektim? Eğer bir kızsanız ve umursamaz değilseniz ayvayı yediniz. Çünkü tek ben değil bir çoğumuz böyle. Dolabıma yürüdüm. Gözüme ilk çarpan elbiseyi giyme kararı aldım. Dolabı açtım ve güzüme ilk tozpembe bir elbise çarptı. Askıdan çıkardım elbiseyi. Denemek için üzerime giydim. Zaten daha üzerimden çıkarmazdım saat yediydi. Elbise diz kapaklarımın üzerinde biten dar bir elbiseydi. Makyajımıda pembe tonlarında yaptım. Ayakkabımda elbisemle aynı renkte küt burun bağıcıklı topuklu ayakkabıydı. Çantamda pembeydi. Bugün pespembe olmuştum. Çantamı alıp aşağıya indim.
"Ben çıkıyorum."
"Tamam kızım. Sakın içme." diye karşılık verdi annem.
"Tamam anne." Kapıyı açtım ve direkt dışarıya çıktım. Ayakkabıyı yeni aldığım için evde giymiştim. Erva'da yanıma Mertle geldi.
"Hadi hazırsan gidelim." diye konuştu Erva.
"Ervacığım birşey soracağım. Biz yürüyerek gitmeyeceğimize göre nasıl gideceğiz acaba."
"Abim götürecek." Anladım. En son konuşmamızdan beri onu hiç görmemiştim. Yani görmekte hiç istemiyordum. Kendi aşkını bırakmış benimkiyle uğraşıyordu. Araba önümüze geldi.
"Lara sen öne geç. Biz Mert'le arkada otururuz." Birşey demeden ön kapıyı açtım ve oturdum.
"Merhaba papatya.Bugün daha çok pembiş olmuşsun ama yine çok güzelsin." Cevap vermedim. Hatta yol boyu hiç konuşmadım bile. Partiye geldiğimizde arabadan indim ve direkt partinin olduğu eve girdim.
*****************************
O kadar çok alkolsüz kokteyl içtim ki. Şuan üst katta tuvalet arayışındaydım. Herhangi bir odaya girdim. Tam odaya bakarken arkamdan kapı kilitlendi.
"Ne?N'oluyor? Kim var orada?" Kapı kapanınca içerisi çok karanlık olmuştu. O yüzden hiç birşey göremiyordum.
"Merhaba Lara beni özledin mi hayatım."
Okur Yorumları | Yorum Ekle |
5.51k Okunma |
547 Oy |
0 Takip |
35 Bölümlü Kitap |